Bayburt Postası
2014-05-21 15:50:37

“Git Vatan Kâbe’de Siyaha Bürün”

Mikdat Topçu

21 Mayıs 2014, 15:50


Git vatan Kâbe’de siyaha bürün
Bir kolun Ravza-i Nebi’ye uzat
Birini Kerbela’da Meşhed’e at
Kainatta o hey’etinle görün”
Bu şiiri okuyunca ruhum ürpermişti.
Bu şiiri yazdığı yıllarda, Namık Kemal’in gönülden bağlı olduğu, uğrunda her şeyini verebileceği vatanı ne durumdaydı acaba! Biraz tarih bilgisi olanlar, hemen bir film şeridi gibi, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinin nasıl bir boğuşma içinde geçtiğini hatırlayacaklardır.
O dönemde de; “Batılılaşacağız, kalkınacağız, ilerleyeceğiz, demokrasiyi getireceğiz, insan haklarını getireceğiz!” diye diye devletin bütün düzeni alt-üst edilmişti. Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, Meşrutiyet hareketleri ve nihayet Sultan Abdülhamit Han’ın “hal” edilmesi ile sonuçlanan 31 Mart Olayı gibi belirleyici sabotajlarla devlet iyice takatten düşürülmüştü. Yönetim zayıflamıştı. Devlet sorumluluğunun kimin elinde olduğu dahi anlaşılamayan dönemler yaşanmıştı.
Tabii ki Namık Kemal, devletin giderek bozulan, giderek bölücü ve yıkıcı unsurların eline geçtiği oyunların son zamanlarını, tiyatronun son perdelerini göremedi. Meğer bütün bu açılımlar, yani Islahat hareketleri, aslında devleti çöküntüye sürükleyen hareketlermiş, anlayamadı. O hay huy içinde hatayı Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit Han’da bulmuştu. Ama yanılmıştı. Ne acıdır ki, yanıldığını anlayınca çok geç olmuştu. Hâlbuki asıl olan devletti! Saldıranlar devletin düşmanları idi! Düşman ikiyüzlü davranıyordu. Kendisini saklıyordu. Suret-i haktan görünüyordu.
Devletin düşmanları iktidarı ele geçirmeye çalışıyorlar, iktidarı ele geçirdikten sonra da devleti kurtaracaklarını söylüyorlardı. Ama aslında devlete saldırıyorlardı. Yürütülen müthiş yıkıcı-aldatıcı propagandayı, devlete yapılan saldırıyı, o günün aydınları anlayamamışlardı.

Zamanın en büyük vatan şairlerinden biri olan Namık Kemal bile, Osmanlı Sultanı’nın, vatanı yıkıma götürdüğünü zannediyordu. Asıl düşmanın yüzünü göremiyordu. Bu sebeple bütün olan bitenlerin suçunu padişaha yüklüyordu. Öyle zannediyordu.

Tabii devletin başının bile devleti yıkmaya çalıştığını düşününce artık yapacak bir şey kalmıyordu. Böyle bir hezeyan ortamında, düştüğü büyük ümitsizlik içinde bu şiiri yazmıştı. Onun için; “Git vatan Kâbe’de siyaha bürün!” diye hayıflanmıştı, üzülmüştü, kahrolmuştu.
Sonunda gerçek hainlerin kimliğini anlayınca kendisini affetmemişti. Padişahı anlamıştı, ama geç anlamıştı. Pişmanlığını anlatabilmek için “Ne Utanmaz Köpekleriz!” şiirini yazmıştı. Sultan’dan özür dilemişti sanki.
Şiiri aşağıya alıyorum.

Ne Utanmaz Köpekleriz
Edepsizlikte tekleriz
Kimi görsek etekleriz
Hakk’tan da yardım bekleriz
Ne utanmaz köpekleriz.

Biz bakmadan sağa sola
Düşman girdi İstanbul’a
Vatanı sattık bir pula
Ne utanmaz köpekleriz.

Dalkavuklukla irtikâp
İşte etti bizi harap
Sen söyle ey Şevketmeab
Ne utanmaz köpekleriz.

İnsan mı neyiz seçilmez
Bir zehiriz ki içilmez
Tavrımızdan da geçilmez
Ne utanmaz köpekleriz

Gitme vatan kavgasına
Yetiş rütbe yağmasına
Daldık dünya sefasına
Ne utanmaz köpekleriz

Vatanın girdik kanına
Leke getirdik şanına
Topumuzun bok canına
Ne utanmaz köpekleriz

Bu topraklar üzerinde bizim mücadelemiz bitmeyecektir. Bin yıl önce kurulan, yükselen, yükselen ve sonunda olgun bir meyve gibi düşen devletimiz, bu gün yine aynı “yok olma” tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Edirne’ye çekildikten sonra Anadolu’ya sıkışan Türk Milleti, buradan da kovulmak ve yok edilmek gayesiyle, yine 21. Yüzyıl Haçlı Seferleri ile karşı karşıya getirilmiştir. Yine aynı açılımlar, aynı Islahat Hareketleri devam etmektedir. Vatan parçalama hareketleri aynan bugün de sürdürülmektedir.
Şimdi önemli olan bu kargaşada bizim gerçeği görebilmemizdir. Kimin dost, kimin düşman olduğunu anlayabilmemizdir.

İnanıyorum ki bu hengâmede tıpkı Namık Kemal gibi, yarın pişman olacak çok şairimiz, yazarımız, siyasetçimiz, aydınımız vardır.

Allah bizi bir daha; “Git Vatan Kâbe’de Siyaha Bürün” gibi sitem dolu şiirler yazmaya mecbur etmesin.

Yorumlar (2)

a.kadir temur 10 Yıl Önce

miktad topçu kardeşimiz,yazınız mükemmel,tebrik ederiz,gerçekten"tarihimizi bilmek öğrenmek"geleceğe"ışık ve yol"gösteriyor,dolayısıyla gelecek genç nesillerimize,bu husuta yardımcı olma adına"üniversitelerimize büyük görevler düşmekte,her şehrin üniversite rektörleri"o şehrin"kütük ve kimlikleri"için çalışma yapması isabetli olacaktır selam ve dua ile(eyüp sultan bayburt derneği)bayburt temsilciliği.

a.kadir temür 10 Yıl Önce

yorum-2-"islam tarihi için,bir şiir. ............................................................................................................................... "ONSEKİZ BİN ALEMDE BİR DÜNYA" Allah.c.c zikri mekke nazargahı s.a.v.resul-ü ekrem medine karargahı, anıl,onsekiz bin alemda bir dünya, vuslat ile"miraç"Muhammet Mustafa,ya.. hz.ebabekir sıddık,kahire hedefgahı, hz.ömer-ül faruk kudüs yadigar,ı, hz.osman zinnür,şam güzergahı, hz.ali,yyül mürteza,bağdat ilimgaha. hz.abdülvehhab gazi bayburt karargahı halefi battal gazi şehirlerde namlı hz.eyüp sultana istanbul armağanı, ne kutlu fatih sultan mehmet hana.. *yazan:a.kadir bayburdi"saygı ile.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.