Bayburt Postası - '40 Fotoğraf Üzerine Yazılar' başlıklı sosyal projenin Bayburt ayağında birinci toplantısı yapıldı. BAYDER'in ev sahipliği yaptığı toplantıda projenin amacı ve kapsamı masaya yatırıldı ve projenin katılımcıları ile proje üzerine enine boyuna bir sohbet gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Fotoğraf Sanatçısı Engin Kaban, projenin bir çok açıdan değerli olduğunu ve belge değerini taşıdığını vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Konusu ve öznesi Bayburt olan fotoğraflar üzerinden projeye katılan her kişi aslında Bayburt'u anlatacak, Bayburt'u yorumlayacak ve Bayburt'a dair düşünce his ve gözlemlerini dile getirecek. Belki bir anısını anlatacak, belki yaşadığı şehre dair duygularını ortaya koyacak, belki de Bayburt'a dair içinde biriktirdiklerini ifade etme şansı bulacaklar. Ama özetle, bir şekilde Bayburt'la bağı olan ve farklı alan ve meslekten insanların bu çağda kentlerini nasıl gördüklerini ve nasıl algıladıklarını ortaya koymuş olacaklar. Mesela insanlık Çin Seddi'ni yapan duvar işçilerinin o an ne düşündüklerini, ne hissettiklerini maalesef bilmiyor. İnsanlık tarihinde eksik olan önemli şeylerden birisi de insanın düşünsel tarihi. Yani bizim çalışmamız da aslında bir yanıyla insanların söz ve düşüncelerini kayıt altına alan bir çalışma olacak. Ki insanların nasıl düşündüğü, nasıl yorumladığı, korku, kaygı ve düşünceleri de çok eksik kalan bir belgedir."
Projenin içeriği hakkında bilgi veren, "Projemize yazmayı seven, eli kalem tutan, edebiyatla ilgili herkes katılabilir" diyen Kaban, konuşmasına şu cümlelerle devam etti:
"Bilindiği gibi projemize herkes katılabilir. Projeye katılan her kişi projenin aynı zamanda öznesi, eşit oranda söz ve yetki sahibi. Bunun yanı sıra projemiz fotoğraf gibi önemli bir dili edebiyat gibi önemli bir dil ve disiplinle bir araya getirerek disiplinlerarası bir çalışma örneğini de ortaya koyacak. Sergi ve gösteri ayağı da olan proje öncelikle bir prestij kitabı oluşturmayı amaçlıyor. Ancak bu kitap edebi bir kitap olmaktan öte daha çok belgesel bir çalışma."
Katılımcılardan gelen "40 fotoğrafı nasıl seçtiniz" sorusunu ise Kaban şöyle yanıtladı:
"40 fotoğraf seçerken şöyle bir yol izledik. 30 yıldır bir dokümanter çalışma yürüterek oluşturduğum arşivimden 300'e yakın fotoğraf seçtim. Daha sonra bu fotoğrafları üniversitede ders aldığım hocalarımın, fotoğraf ve sanatla haşır neşir olan dost ve arkadaşlarımın görüşleri doğrultusunda 40'a indirdim. Bu çalışma bir üçleme olabilir. İkinci, üçüncü ayağında başka fotoğraflar kullanılabilir. Daha farklı bir içerikte bir kitap hazırlanabilir. Ancak ben özellikle Bayburt'u genel olarak özetleyen üzerine söz ve düşünce yazılabilecek fotoğrafları seçtim. Ve kitabımız bu fotoğraflar ve fotoğraflar üzerine yazılan çeşitli metinlerle Bayburt'u anlatacak."
Toplantının açılış konuşmasını yapan Fotoğraf Sanatçısı Engin Kaban, projenin bir çok açıdan değerli olduğunu ve belge değerini taşıdığını vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Konusu ve öznesi Bayburt olan fotoğraflar üzerinden projeye katılan her kişi aslında Bayburt'u anlatacak, Bayburt'u yorumlayacak ve Bayburt'a dair düşünce his ve gözlemlerini dile getirecek. Belki bir anısını anlatacak, belki yaşadığı şehre dair duygularını ortaya koyacak, belki de Bayburt'a dair içinde biriktirdiklerini ifade etme şansı bulacaklar. Ama özetle, bir şekilde Bayburt'la bağı olan ve farklı alan ve meslekten insanların bu çağda kentlerini nasıl gördüklerini ve nasıl algıladıklarını ortaya koymuş olacaklar. Mesela insanlık Çin Seddi'ni yapan duvar işçilerinin o an ne düşündüklerini, ne hissettiklerini maalesef bilmiyor. İnsanlık tarihinde eksik olan önemli şeylerden birisi de insanın düşünsel tarihi. Yani bizim çalışmamız da aslında bir yanıyla insanların söz ve düşüncelerini kayıt altına alan bir çalışma olacak. Ki insanların nasıl düşündüğü, nasıl yorumladığı, korku, kaygı ve düşünceleri de çok eksik kalan bir belgedir."
Projenin içeriği hakkında bilgi veren, "Projemize yazmayı seven, eli kalem tutan, edebiyatla ilgili herkes katılabilir" diyen Kaban, konuşmasına şu cümlelerle devam etti:
"Bilindiği gibi projemize herkes katılabilir. Projeye katılan her kişi projenin aynı zamanda öznesi, eşit oranda söz ve yetki sahibi. Bunun yanı sıra projemiz fotoğraf gibi önemli bir dili edebiyat gibi önemli bir dil ve disiplinle bir araya getirerek disiplinlerarası bir çalışma örneğini de ortaya koyacak. Sergi ve gösteri ayağı da olan proje öncelikle bir prestij kitabı oluşturmayı amaçlıyor. Ancak bu kitap edebi bir kitap olmaktan öte daha çok belgesel bir çalışma."
Katılımcılardan gelen "40 fotoğrafı nasıl seçtiniz" sorusunu ise Kaban şöyle yanıtladı:
"40 fotoğraf seçerken şöyle bir yol izledik. 30 yıldır bir dokümanter çalışma yürüterek oluşturduğum arşivimden 300'e yakın fotoğraf seçtim. Daha sonra bu fotoğrafları üniversitede ders aldığım hocalarımın, fotoğraf ve sanatla haşır neşir olan dost ve arkadaşlarımın görüşleri doğrultusunda 40'a indirdim. Bu çalışma bir üçleme olabilir. İkinci, üçüncü ayağında başka fotoğraflar kullanılabilir. Daha farklı bir içerikte bir kitap hazırlanabilir. Ancak ben özellikle Bayburt'u genel olarak özetleyen üzerine söz ve düşünce yazılabilecek fotoğrafları seçtim. Ve kitabımız bu fotoğraflar ve fotoğraflar üzerine yazılan çeşitli metinlerle Bayburt'u anlatacak."