Bayburt Postası
2015-04-15 12:51:22

1964

Ahmet Çağıldak

15 Nisan 2015, 12:51

Yıl 1964...

Bu solmuş fotoğraf Bayburt’ta 1964’ün yazında çekildi. Fotoğraftakiler, kasapların arkasındaki Masatlıların binasının üst katında geçici olarak eğitim veren, Kız Sanat Okulu’nun her yıl düzenlediği ‘biçki, dikiş, nakış ve el becerisi’ kursunu bitirenler.

Fotoğraftaki herkesi ama herkesi tek tek tanıyorum. Bir kişi bile hafızamdan silinmedi. Onların hepsi benim mahallem Şingahlılar. Bir kısmı Düz, bir kısmı Hendek, bir kısmı da Kösegil’in ‘mehle’den tanıdıklarım. Hepsi de ya birimizin annesi ya kardeşi ya eşi ya da sevdiği insanlar. İçlerinden bazıları öldü bir çoğu ise yaşıyor. Aralarında bir akrabam bir de hısımım var.



Şimdi yüzlerine bakın, lütfen tek tek yüzlerine, ama hiç birini atlamadan. Çocuk yaştan genç kıza, yeni evliden bir kaç çocuğu olana kadar hepsi de tek amaç için biraraya gelmişler: Kendilerini geliştirmek.

Hepsi de ne kadar aydınlık, ışık taşıyan, ışık yayan, umutlu ve saygın. İfadeleri asla; yapay ciddiyetli, kızgın ya da sinik değil, aksine özgüvenli!.. En önemlisi etrafa tedirgin bir öfkeyle bakmıyorlar. Çünkü her kadında olan üstün özellikleri bastırılmamış. Çünkü dişi olmaları umurlarında değil, onlar zaten kadın olduklarının bilincini taşıyorlar.

Onlar öğrenmeye, değişmeye, gelişmeye ve hem rekabete hem de haklarını aramaya aday insanlar. Fotoğraftan yansıyan bu!

Hepsi de kendilerini mutfakla çocuk arasına hapsetmek istemeyen, ortak bir yaşamın eş başkanları! Ve onlar, asla mahremiyetlerini kamulaştırmayan, kırmızı çizgileri olan öteki yarılarımız.

Bu eşsiz anı, geçende albümleri karıştırırken elime geçti. Asla iç geçirmedim.

Çünkü bu maya toplumun kadın ve erkek çoğunluğunda hala çok sağlam, yaşıyor.

Çünkü serbest rekabet pazarında hiç bir güç bilgi ve özgürlüğün gücüyle rekabet edemez.

Ve biliyoruz ki, bir toplum kendisine bin türlü yöntemle yedirilenleri hazmetmez, er veya geç kusar.

Çünkü dillendirilmese de bugün gelinen yerin; geleneğimize aykırı, hayata aykırı, gelişmeye aykırı olduğu derinden derine seziliyor.

Ayrıca;

Bir kent daha ne kadar değişebilir?
Bir şehrin kadını daha ne kadar dönüşebilir?
Bir şehrin kadınları daha ne kadar hayatın içine eşit katılmanın uzağına düşebilir?
Bir toplum daha ne kadar geçmişini unutabilir?
Ve kadınlar daha ne kadar oğullları, eşleri, kardeşleri ve sevdiklerinden ayrı bir toplumsal hayat sürebilir?

Çünkü bu insana aykırı.
Ve biz bunun böyle sürmeyeceğini 5500 yıllık yazılı insanlık tarihinden biliyoruz.

(Elimde bir fotoğraf daha vardı, Bayburt’ta 2014 yılında çekilmiş, bu fotoğrafın yanına koyacaktım, vazgeçtim?!)

Yorumlar (20)

Genka 9 Yıl Önce

Ahmet Bey keşke 2014 tarihli fotoğrafı koysaydınız. Güzel ve anlamlı yazınız eksik kalmış!

kadir temur 9 Yıl Önce

2--"o yıllarda bayburt ve köylerinde"ihram-kilim-çorap-kazak--alt ve üst kışlık,seccade el sanatı olarak üretim merkezi idi,baksı müzesine tşk,ler,yeniden başlatmak için alt yapıyı sağlamaya çalışan,prf hüsamettin hoca,yada şükranlarımızı sunarız.slm.

veysel köse 9 Yıl Önce

abi ben kösegilin veysel. çok özledim görüşmek istiyorum

Ferit ocaklı 9 Yıl Önce

çok güzel

Emanet Özmert 9 Yıl Önce

bir tane aralarında (baş örtülü demiyorum) türbanlı yok!....bir siyasi simge yok!...hepsi türk ve hepsi müslüman çocuğu!...tek dertleri " kendilerini geliştirmek " bilgi ve becerilerine yenilerini, daha fazlasını katıp, hayata birer üretken birey olarak atılmak....yüzlerine baktığında hepsinde bir vakar, bir ciddiyet, sorumluluk var...bu kültürel değerlerimizi, bu nezaketimizi, bu zerafetimizi......nasıl da yozlaştırdık?...

Mesut Çavdar 9 Yıl Önce

ahmet abi. bu grup okuma yazma grubu. ortadaki öğretmenleri de rahmetli annem adalet çavdar. çok teşekkür ederim.

İsmet Kepirli 9 Yıl Önce

önce sevgili ögretmenime Allahtan rahmet diliyorum benim cumhuriyet ilkokulunda 62 67 yıllarında ögretmenimdi degerli bir insandı mekanı cennet olsun

Gökhan Özdemir 9 Yıl Önce

i̇nanan inanmayan bütün kardeşlerim, lütfen şu duruluğa, şu güzelliğe bakın; elhamdülillah dini sömürü adına yazık ettiler türkiye'ye.

Gürsel Karapınar 9 Yıl Önce

net konuşalım, şimdi bu tablo yok ,yozlaşmanın zirvesindeyiz...bayburt türkiyenin küçük afgani̇stanidir, her genç kız anne adayıdır.çocuğuda anne yetiştirir..toplumda öyle şekillenir, maalesef muhafazakarlığı sabote eden ,bundan faydalanan kesim ise kendi çocuğunu en iyi okullarda yetiştirir..gayet bu işin farkındayım, göremeyenlere Allah yardım ede....

Sinan Köksal 9 Yıl Önce

sene 2000 bayburt devlet hastanesi acil servise 4 fransız yaralı gelmiş...nöbetçi doktor beni aradı; hocam iletişim kuramıyorum yardıma gelirmisin dedi...bir pazar günüydü, hastanede odamda idim...gez deki lokanta önünde virajı alamamış takla atmışlar hafif yaralı 4 fransız doktor idi...gerekli tedavileri yapınca başhekim odasında misafir edip, sohbet ettik. kaza sonrası hemşehrilerimiz yardım etmişler, hastaneye kadar da getirmişler. kazadan öncede bayburt merkezde bir süre kalmışlar... bana şunu söylemişlerdi. şehirde gördüğümüz manzara afganistanı hatırlatıyor ama hastaneniz çok farklı...

Kemal Demir 9 Yıl Önce

muhteremler yazilarinizi okudum bayburt u neredeyse din ulema tam kokten dinci radikal en sonda afganistana benzettiniz bizleri bunlara benzetenleri kiniyorum ne demek uzakta durup burayi elestiriyorsunuz ayiptir insanlarin iffetli giyinmesi dinini yasamasi yozlasmismi oluyor herkes istedigi gibi giyiniyor istedigi gibi geziyor flort ediyor kim kime saldirmis kim kimi yadirgamis gidin emniyet kayitlarina bakin olaymi var zorbalikmi var yukardaki fotograftan cok daha ileride gencler talebeler istedikleri gibi attirip dolaniyorlar afganistan olsak hergun bunlari kilictan gecirirler toplumsal doku degismemis bizi elestirip afganistana benzetenlerin dokusu degismis hepinize hayirli geceler

kemal karaaslan 9 Yıl Önce

ahmet bey evet bu toplum kendisine yedirilen,dayatılan yabancı kültürü kusmaya başladı.rahatsızlığınız buna mı.dedenin ve ninenin kültürüne sahip çıkan insanlar mı seni rahatsız ediyor.keşke o fotoğrafı da yayınlasaydın.korktun herhalde.

nilay özeler hakgüder 9 Yıl Önce

neredeeeeen nereye?

nuran guler 9 Yıl Önce

son söz :aydınlanma devrimi, halkımız tarafından istekle benimsendiği halde, emperyalizm projeleri kapsamında din maskesi ve yobaz kalıntıları kullanılarak karartılmak isteniyor. ben bir cumhuriyet kızı ve bir müftü torunuyum. herkes bilsin ki ,bu durum geçici bir süreçtir.

tc ayşe özeler 9 Yıl Önce

ahmet abicim 6-7 yaşlarımı hatırlıyorum bayburdumuzda annem bizi sinemaya götürürdü , fazla bir şey yazmaya gerek varmı daha bilemiyorum

leyla demir 9 Yıl Önce

tabiki o dönemde de baskı vardı. nasıl mı? "oğlum o paçalar ne, saçını biraz kısalt, kızım istersen başına bi şey al, yavrum eteğin sanki biraz kısa"! budur.

sevim bozkurt sahin 9 Yıl Önce

69-70 lerin bayburt'undan bir anı: yaz tatili gümüşhane'ye gittim. teyzemin kızıyla beraber kendimize birer elbise diktik, modelini kendimiz tasarladık (seten basma kumaştan) o zamanlar maksi, midi etek boyları moda olmuştu. biz elbiselerimizi giydik çarşıya gittik. baburt'lu biri bizi görmüş. bayburt'a döndüğünde: suleyman'ın gızı ecayip bişe geymiş gümüşhana'da dolanir demiş. söz babamın kulağına gitmiiiş rahmetli cahit (yıldız) anımı peşime yolladı. eve geldim, annem karşıladı beni -hele getür baam o nasıl enteriymiş. elbiseyi getirdim baktı bi anormallik yok. -sen genede eteğindeki fırfırı sök. fırfırı söktük, akşam babam geldi hoşbeşten sonra -gızım hele enteriin geyde gel. elbiseyi giydim kol boyu uzun, yaka kapalı, bir ayıbı var boyu uzun. o yıllarda terziye elbise, etek diktirirken boyu normal boy olsun derdik, normal boy dizden dört parmak yukarda demekti, daha kısası mini etek olurdu. uzun giymek laf olmuştu.

münevver aktaş 9 Yıl Önce

64 dogum yılım, 50 yıl önceki fotoğrafta kadınların duru yüzlerinden kim oldugu belli. temiz düzenli giysileri belki de kendileri dikti. nasıl da özgüvenli ve çagdaş duruyorlar, bayburdumun güzel ahlaklı kızları. peygamberimiz "din güzel ahlaktır" demiş

sevgi bayburtlugil 9 Yıl Önce

zamanı tutamıyoruz.!!,o halde,gelecek için ne yapmalı.!!!,ha eğitim.,dolayısıyla gelecek kuşaklara,eğitim ve sanat(zanaat)"üretim olur,eyvAllah,sevgilerle

Özcan Sarıçam 7 Yıl Önce

Ahmet bey, Cumhuriyet kurulduktan sonra,planlı kalkınma hamleleri başlamış, kalkınma yolunda mesafe kaydetmeye başlamış, çok partili sisteme de geçilmiş Türkiye Cumhuriyeti kendi ayakları üzerinde durmaya başlamış, bunun etkileri sosyal hayatta da görülmeye başlamış ken... Üst akıl devreye girer. Önce Marshall planı ile 15 ülke ile birlikte Türkiye'mize ekonomik yardım adı altında müdahaleler başlamıştır. Önce 1960 ihtilali, Kıbrıs olayları, Terör olayları, Siyasilerin kısır çekişmeleri ile boş havanda su dövmeler , nafile uğraşmalar. Baş örtüsünün, türban ile simgeleştirilmesi, Pkk terör örgütünün devreye konulması, 12 Eylül ihtilali ve devamı..... Bunlar çağdaşlaşma yolunda önümüze konan engellerden başlıcaları. Burada en önemli öge ise dinimizin siyasal kaynakçalarla siyasallaştırılması. Yada siyasilerce kullanılması. Bayburt'umuzda ekonomik olarak, sosyal yaşantı olarak bu gelişmelerden böylece payını almış oldu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.