Polat: “O sözlerin hesabını, hukuki yoldan soracağız!”

Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, makamında son 4 günü hareketli ve hararetli açıklamalar eşliğinde yaşıyor. Dün, basının karşısına geçen ve 5 yıllık icraatlarını açıklayan Başkan Polat, geçtiğimiz günlerde BBP Genel Başkan Yardımcısı Ünsal Karabulut’un, Bayburt’ta gerçekleştirdikleri miting öncesi yaptığı suçlamalara da açıklık getirdi…

Karabulut’un yaptığı açıklama ve suçlamalara, bir çok haber gibi, sadece Bayburt Postası yer vermişti/verebilmişti!

Başkanın verdiği yanıt, bugün bir çok haber sitesinde yer aldı ama akıllara şu soru geldi: İyi ama hangi açıklama, hangi habere dair yapıldı? Yapmadığınız bir haberin, "hangi yüzle" açıklamasını yapıyorsunuz?

Haberi ve ardından yapılan bu açıklamayı anlamak için ilgili haberi bu linkten okuyabilirsiniz…

Gelelim açıklamaya…

Polat, 30 yıllık arkadaşı ve dostu olduğunu söylediği BBP Genel Başkan Yardımcısı Ünsal Karabulut’a verdi veriştirdi…

Karabulut, Polat hakkında “İyi bir militan olduğunu ispatlamaya çalışıyor! Ankara’da iyi bir mevki bekliyor ama yemezler.” demişti…

Polat, “Kimsenin, kimsenin kişiliği ile oynamaya hakkı yoktur” diyerek başladığı açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

“Büyük Birlik Partisi’ne itfaiyeyi vermeyince, bana militan dedi. ‘İyi bir militan olduğumu ispatlamaya çalışıyormuşum’ ben. ‘Ankara’da iyi bir mevki bekliyor ama yemezler.’ diyor. Ben bu güne kadar geldiğim hiçbir mevkiye birilerinin elini, eteğini öperek gelmedim. Ama ben arkadaşın ajansa (Anadolu Ajansı) girmek adına Ankara’da kaç tane takla attığını çok iyi biliyorum.  Hayatım ya eğitimle, ya öğretimle ya ticaretle ya da şimdi olduğu gibi belediye başkanlığı ile geçti. Ben Taliban’dan hiç kimseyi tanımıyorum ama o arkadaş Taliban’dan birileri ile arkadaş. Çünkü ta Afganistan’a kadar da gittiğini biliyorum. Militanlığı oralarda da öğrenmiş olabilir diye de düşünüyorum. Ha niye bu açıklamaları yaptı? Meşhur olmak adına yapmış olabilir. Çünkü beni Bayburt’ta herkes biliyor, kabul ediyor. Ben Bayburt’a hizmet etmenin, çok çalışmanın insanların nazıyla oynamanın dışında hiçbir şey yapmadım. Adaletten de ayrılmadım; bana sataşmak suretiyle zannediyorum sosyal rant elde etmeye çalışıyor; ama onu yemezler. Bununla alakalı da biz hukuki yollara başvurduk. Bu ülkenin Başbakanına Öcalanın suflörü demenin, bana militan demenin bedeli ne ise herkes öder. Arkadaş ben de kanuni hakkımı savunacağım diyormuş. Hak varsa, ‘niye itfaiyeyi haksız olarak vermemişim’ bir hak ise bunu da kamuoyu takdir eder.

"Hiçbir partiye vermedik"

Sadece BBP’ye değil itfaiye araçlarını hiçbir partinin hizmetine sunmadık ve bu konuda bir karar aldık. Bu kararımızı da uyguladık. Çirkinliğe gerek yok. Hepsi bu.”