Bayburt Postası - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, günü önce Erzurum, ardından da Bayburt'ta yaptığı iki büyük mitingle geçirdi.
Erzurum mitinginin ardından Bayburt MHP Teşkilatı tarafından Kop Dağı'nda karşılanan Devlet Bahçeli, Bayburt'a gelerek miting alanına geçti.
Saat Kulesi meydanı yerine, ilk defa Bahçeli'nin konuşacağı platform Bayburt Valiliği önüne kuruldu. Cumhuriyet Caddesi'nin gördüğü en kalabalık ve coşkulu mitinglerden birine imza atan Bahçeli, Bayburtluların gösterdiği ilgiden memnundu...
Konuşmasının, Bayburt ile kısmının büyük bölümünü Bayburt'un verdiği göçe ve Bayburt Milletvekilliği sayısının 1'e düşürülmesine ayıran Bahçeli, "yazık değil mi Bayburt'a?" diye sordu ve İstanbul'da 7 Bayburt büyüklüğünde Bayburt nüfusu olduğuna dikkat çekti.
"Bayburt’ta coşkulu bir kalabalıkla bir arada olmak bizi gururlandırmıştır, zafere yakın olduğumuzun işaretidir" diyerek sözlerine başlayan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bayburt maalesef sosyal ve ekonomik yönden zayıflayan bir şehrimiz olmuştur"
"Bayburt göç veren, Bayburt gittikçe daralan, Bayburt maalesef sosyal ve ekonomik yönden zayıflayan bir şehrimiz olmuştur. İşsizliğin yaygın olması, normal olarak göçü kamçılamaktadır ve nüfus azalmaktadır. Bayburtluların büyük bir çoğunluğu baba ocağından uzaklaşarak, gurbete çıkmış, çocuklarının rızkını aramaya başlamıştır. İstanbul’da buranın belki 7 katı Bayburtlu var. Yazık değil mi? Ankara’da İzmir’de çok sayıda Bayburtlu kardeşlerimiz var."
.jpg)
"En az iki milletvekili ile temsil edilmesi yönünde görüşü savunduk"
"Siyaseten bir milletvekili çıkarma gibi hiçbir ilde haksız rekabetin bu kadar olmayacağı bir şehir Bayburt. Bayburt’ta haksızca bir basit çoğunluğa dayalı bir seçim oluyor. Bu tabii bir çok yönüyle değerlendirildiğinde haksız bir seçimdir. Bu sebepten dolayı MHP mecliste konuyla ilgili düzenlemeler olduğu zaman Türkiye’de nüfusu çok aşağı çekilmiş olan yerlerde bir milletvekilliğine indirgemenin doğru olmadığını, bu gibi yerlerde en az iki milletvekili ile temsil edilmesi yönünde görüşü savunmuştur. Bu tabi önlenemedi ve Bayburt’ta siyasi yönden gerilemekte olmakla beraber, eğer Belediye Başkanlığına seçilenler Bayburt’un sadece ve sadece altyapı ve imarları ile uğraşarak belediyeciliği birkaç sosyal faaliyetle sınırlandırarak çalışacakları yerde, buradaki göçün, nüfus kaybının önünü alabilecek tarzda daha çağdaş, daha modern ve daha üretken bir belediyecilik anlayışıyla halka Bayburt'ta kalmayı ve Bayburt’ta baba ocağında yaşamayı tercih edecek istihdam oluşturmanın, katmadeğer yaratan bir takım işletmeleri ve yatırımları veya değerli üretken işadamlarının Bayburt’ta yatırım yapmalarına yol gösterici, teşvik edici durumlarla buradaki hayatı daha normalleştirme ve Bayburt'ta yaşamanın büyük bir huzur olduğunu herkese göstermeleri lazım. Böyle bir anlayış içerisinde, değerli bir şahsiyet, Bayburt’un evladı olan sayın İdris Aydın beyefendi MHP adayı olmuştur. İdris bey, üretken belediyecelik uygulamasına Allah nasip ederse geçecektir."
"Proje üreten, ürettiği projeyi hayata geçiren bir kadro"
"MHP'nin belediye meclis üyesi adaylarına bakıldığında, Bayburt proje üretecek bir ekip oluşturdu. Hem Başkan adayımız, hem meclis üyesi adaylarımız, Bayburt’un modern bir şehir olması, yaşanabilir bir şehir olması için üretken belediyeciliği ortaya koyacaklardır. Proje üreten, ürettiği projeyi hayata geçiren bir kadronun hazır olduğunu görüyoruz. Demek ki Bayburt, belediyecilik anlamında çok ileri bir aşamada ele alınmış, arkadaşlarımız çok yönlü değerlendirmelerde bulunarak kendilerini hazır hale getirmişlerdir."
"Hepinize şükran borçluyum aziz Bayburtlular"
"Bazı yerlerde yapılan hataların burada da olmaması gerekiyor. Ülkemizde her vatandaşımız milli iradeyi temsil etmektedir. Onun için milli iradeyi birkaç partiye hapsetmek, onların kafesinin içine koymak veya önceden bazı araştırmalarla milleti aldatarak iki partiye demokrasiyi hapsetmek, milli iradeyi bu manasıyla istenmeyen partileri istenir hale getirmek doğru değil. O sebepten dolayı Bayburt’tan sesleniyorum. Türk siyasetinde ne AKP var, ne CHP var. Milliyetçi Hareket var. Onun için Bayburtlu kardeşlerim bu seçimlerde 'ne AKP, ne CHP’yi istiyorum, artık MHP’yi istiyorum' diyecek. Bunu da başaracağınıza inanıyorum. Zaten gelişmeler bunun işaretini gösteriyor. Öğlen Erzurum’da çok muhteşem bir topluluk vardı, şimdi Bayburt'ta bakıyorum yolun sonu görünmüyor ve Bayburt’ta var bu işin içerisinde. Onun için hepinize şükran borçluyum aziz Bayburtlular."
Bahçeli, konuşmasının devamında ülke gündemini değerlendirerek, iktidar partisini sert sözlerle eleştirdi. Bahçeli, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Sandığa gitmeliyiz"
"Bu seçim, sadece belediye başkanlarını seçmekle kalmayacak, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin siyasetinin netleşmesi ve yeni siyasi şekillenmeye fırsat tanıyan bir sürecin başlangıcı olacak. Çünkü iki önemli seçim daha var. Bu üç siyasi olay birbirlerini tamamlayarak bir doğru üzerinde gelişirse 2015 yılında yeni siyaset oluşur, ülkenin kaderi değişir ve Türkiye'yi o yeni siyaset yönetmeye baslar. Bütün siyasi partilerimiz bu seçimi önemsemelidir. 18 yaşında ilk kez oy kullanan evlatlarımızı da yanımıza alarak sandığa gitmeliyiz.
'Görev orucu tutacaksınız"
"MHP'nin sandık görevlilerine sesleniyorum. Sabahın erken saatinde görev yerinizde olacaksınız, kim gelirse gelsin hangi partiden olursa olsun onu güler yüzle karşılayacak, büyüklerimize yakın alaka göstereceksiniz. Sandığa kadar yol gösterici olacaksınız. Kimseyi kırmayacak, incitmeyeceksiniz. Bazı çevreler gerilim çıkartmak ister. Sandık alanlarında kargaşa yaratmak ister. Onlara hiçbir şart altında karşılık vermeyeceksiniz. Türkiye'nin emniyet gücü saygın güçtür ve her şeyin gereğini yapabilir. Sizler bunlara bulaşmayacaksınız. Akşama kadar görev orucu tutacaksınız. 'Karnım acıktı, şuraya gideyim, çay içeyim diye kahveye ineyim' gibi hataya girmeyeceksiniz. Sandıklar hileli oluyor. Geçmişte gördüğümüz kadar, oy çalmalar oluyor. Mesela ilköğretim okulunda 30 sandık varsa, bunlardan birinde A partisi 11 oy almış olsun. Eğer sandık başında görevli arkadaşlarım sandık sayımlarının yapılması ve tutanaklara geçirilmesi sırasında ihmalkarlık ortaya koyarlarsa, o zaman 11 oyun başına veya sonuna 1 yazarlar ve olur 111 oy. Bu, önemli bir farktır. Birkaç sandıkta yapılmış olsa, seçimlerin bir oyla kazanılıp bir oyla kaybedildiği bilindiğine göre; haksız yere belediyeleri kazanan, hile ve çalmaya sandıktayken alışanların belediyedeyken ne yapacaklarını kimse düşünemez. Bu görevleri ihmal etmeyin."
"2014 yılını özerklik yılı ilan etmeye çalışıyorlar"
"12 yıldır iktidar olan AKP elindeki yasama ve yürütme gücüyle, sosyal sorunlarla uğraşacağına başka işlerle uğraşmaktadır. Acaba başka bir amaçları mı var' Değişim, dönüşüm derken Türkiye'yi tepe taklak edecek anlayışları mı var? Anlamakta güçlük çekiyorum. Sorunlar varken, Başbakan milletin birliğini ve dirliğini koruması gerekirken, millet - devlet barışı kurarak, devletiyle milletiyle geleceğe yönelik büyük Türkiye'yi inşa etmek dururken, nereden çıkardı bu 36 etnik grubu? Buna ne gerek var? Erdoğan'a, 'sen necisin' diyen var mı? Buna ne gerek vardı? Türkiye'yi 36 etnik gruba ayırarak tahrik etmenin, teşvik etmenin, herkesin birbirine 'sen necisin' demesine olanak sağlayarak, yuvaları dahi bu konuda tartışmaya açarak yıkmaya ne gerek vardı? Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirmeye ne gerek vardı? Oslo'dan başlayıp, İmralı'ya uğrayan, Ankara'ya, Diyarbakır'a, Kandil'e giden demokratik açılım denen ihanet yoluna ne gerek vardı? Diyarbakır'da toplantılar yapılıyor, 2014 yılını özerklik yılı ilan etmeye çalışıyorlar."
"Bu tehlikeli gidişattan Türkiye'nin kurtulması gerekiyor"
"Başbakan 96 gündür bir paralel devletten bahsediyor. Bu devletin ne olduğunu tam olarak açıklayamıyor. Kimlerden oluştuğunu, neler yaptığını sen araştıracaksın, sen bulacak ve yargılayacaksın. Ama bugün bu işin gerçeği çok daha iyi anlaşılmıştır. Adalet Ve Kalkınma Partisi'ne oy veren kardeşlerim, bu vebalin altında siz de olacaksınız. 2013 yılı 21 Mart'ta Diyarbakır'da İmralı canisinin Nevruz mesajı okundu. 21 Mart 2014'te ikinci Nevruz mesajı okundu. İkisini bir araya getirdiğiniz zaman esas iki devlet orada gizli. Oslo'da başlayan müzakereler sonucu anlaşılıyor ki Türkiye'de aynı toprak üzerinde önce özerk, sonra federal, sonra bağımsız devletin tohumları atılıyor. Aydınlar, üniversite mensupları, bu ülkeyi sevenler, bu iki metni yan yana koyup bir kez daha okusunlar. İşte paralel devlet diye birilerine alçak, hain, Amerika casusu diyenler, gerçek iki devletin Erdoğan'la İmralı canisi arasında inşa edildiğini göreceklerdir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Türkiye'yi kardeş kavgasına sürükleyebilecek olan tarihi bir hatadır. AKP'li kardeşlerim; Recep Tayyip Erdoğan'ı uyarın. Bu ateşle oynamaktır, vazgeçsin. MHP ebed'müddet devleti savunan bir partidir. Herkes haddini bilsin. Herkes iyi düşünsün. Milliyetçi hareket henüz son sözünü söylememiştir. Bu tehlikeli gidişattan Türkiye'nin kurtulması gerekiyor."
"Kendileri yiyor, kırıntılarını da yoksullara veriyor"
"Üç dönemdir tek başına iktidarsın. Yoksullukla mücadele etmen gerekirken yoksulluğu artırdın. Bu gerçeği kabul etmek durumundasın Sayın Erdoğan. Yoksullaşmayı artırırken, yoksullaşan insanları bazı dönemlerde sözde hatırlayarak, seçim dönemlerinde bazı paketlerle onların geçim darlığını aşabilecek, çocuklarına bir giyecek gönderebilecek imkanı verdiğiniz zaman o insanın evindeki mutluluğunu siyaseten istismar edip, yoksulluğu oy vermeye bağımlı hale getirerek insanlarımızı zor duruma düşürmek, başı eğik gezdirmek, demokrasi ve siyasi ahlakla bağdaşmaz. Bunlar bir yönden kendileri yiyor, kırıntılarını da yoksullara vermek suretiyle bu milleti aldatıyor. Eğer Türkiye'deki son yolsuzluk ve rüşvet olaylarını gördükten sonra ne alırsanız alın helal olsun size."
"Yalan, talan, çalan lobisi"
"Başbakan Erdoğan sürekli bazı lobileri suçluyor. Senin iktidarında hangi lobilerle çalışıyorsun onu da ben söyleyeyim; başta kendin olmak üzere iyi bir yalan lobisi kurmuşsun. Her yerde yalan konuşuyorsun. Herkese iftira atıyorsun. 17 Aralık'tan bugüne çok netleşmiş olan çalan lobisi var. Hısım akraba ile oluşturduğun talan lobisi de var. AKP'nin bugünkü görüntüsü yalan, talan ve çalan lobisidir. Eğer buna itirazın varsa 17 Aralık'tan itibaren kamu görevlilerini kıyacağın yerde, kalkıp Yüce Divan'a gitmeden evvel bir gerçeği sen açıkla. ya montaj, ya komplo yapıldığını iddia edip duruyorsun. Bunu bulmanın yolu kolluk kuvvetlerini, mahkemeleri düzgün çalışır hale getirmektir. Bundan çekinme. Bundan çekindikçe korkun, paniğin var, bunların sana ulaşan yeri var demektir. Eğer Bilal Erdoğan'a kadar gidiyorsa, ona da uzanırsa, eğer değerli ve yiğit bir babaysan Bilal'i kolundan tut, karakola götür teslim et. Ama 96 günden bu yana konuşmalarına bakın, 'komplo kuruyorlar, montaj yapıyorlar' diyor. Milletin sana geçmişte olan sevgisini istismar ediyorsun. Milletin sevgisi 96 günde artarak öfkeye dönüştü."
Slogan atanları susturdu
Devlet Bahçeli, konuşmasının son bölümünde kendisini izleyen partililerin, 'Ülkücü hareket engellenemez' ve 'Bayburt ovası, Bozkurtların yuvası' sloganları üzerine de slogan atanları susturarak şunları söyledi: "Ülkücü hareketi kimse engelleyemez. Vazgeçin ondan. Ne endişen var senin, ne korkuyorsun. Şu kalabalığı görmüyor musun' Bir de kalkıyorsunuz, 'Bayburt ovası Bozkurtların yuvası' diyorsunuz. Peki Bayburt'un dağı, ovası, yaylasında Bozkurt yok mu? O bakımdan Allah'ın izniyle her tarafta Bozkurt olacaktır."
.jpg)
Mitingden notlar:
* MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli karayoluyla geldiği Bayburt'ta Kop Dağı il sınırında karşılandı.
* Bahçeli'yi il sınırında karşılayanlar arasında MHP İl Başkanı Suat Doğan, MHP MYK üyesi Bekir Kasap, MHP Belediye Başkan adayı İdris Aydın, Bayburt eski milletvekili Şaban Kardeş, Bayburt eski Belediye Başkan Hükmü Pekmezci, İl Genel Meclis Üyesi Süleyman Burç, MHP eski il Başkanı Osman Söyüt, il genel meclisi ve belediye meclisi üyelesi adayları, il ve ilçe yöneticileri vardı.
* MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasının öncesinde MHP Bayburt Belediye Başkan adayı İdris Aydın ve Belediye meclis üyesi adayları halkı selamladı.
* MHP Belediye Başkan adayı İdris Aydın, halka hitab ettiği konuşmasında projelerini sıralayarak destek istedi.
* İdris Aydın'ın konuşmasının ardından kürsüye gelen Devlet Bahçeli, "Devletin Başına Devlet Gelecek" sloganları ile karşılandı.
* Miting alanında kendilerine ayrılan alanı dolduran bayanlar miting boyunca atılan sloganlara eşlik ettiler.
* Genel Başkan Bahçeli'nin konuşması, 'Bayburt ovası Bozkurtların yuvası', 'Ülkücü Hareket Engellenemez' sloganları ile kesildi.
* Miting sonunda; MHP Belediye Başkan adayı İdris Aydın tarafından Genel Başkan Bahçeli'ye Bayburtspor atkısı ve ehramdan üretilmiş kravat hediye edildi.
.jpg)
.jpg)
Erzurum mitinginin ardından Bayburt MHP Teşkilatı tarafından Kop Dağı'nda karşılanan Devlet Bahçeli, Bayburt'a gelerek miting alanına geçti.
Saat Kulesi meydanı yerine, ilk defa Bahçeli'nin konuşacağı platform Bayburt Valiliği önüne kuruldu. Cumhuriyet Caddesi'nin gördüğü en kalabalık ve coşkulu mitinglerden birine imza atan Bahçeli, Bayburtluların gösterdiği ilgiden memnundu...
Konuşmasının, Bayburt ile kısmının büyük bölümünü Bayburt'un verdiği göçe ve Bayburt Milletvekilliği sayısının 1'e düşürülmesine ayıran Bahçeli, "yazık değil mi Bayburt'a?" diye sordu ve İstanbul'da 7 Bayburt büyüklüğünde Bayburt nüfusu olduğuna dikkat çekti.
"Bayburt’ta coşkulu bir kalabalıkla bir arada olmak bizi gururlandırmıştır, zafere yakın olduğumuzun işaretidir" diyerek sözlerine başlayan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bayburt maalesef sosyal ve ekonomik yönden zayıflayan bir şehrimiz olmuştur"
"Bayburt göç veren, Bayburt gittikçe daralan, Bayburt maalesef sosyal ve ekonomik yönden zayıflayan bir şehrimiz olmuştur. İşsizliğin yaygın olması, normal olarak göçü kamçılamaktadır ve nüfus azalmaktadır. Bayburtluların büyük bir çoğunluğu baba ocağından uzaklaşarak, gurbete çıkmış, çocuklarının rızkını aramaya başlamıştır. İstanbul’da buranın belki 7 katı Bayburtlu var. Yazık değil mi? Ankara’da İzmir’de çok sayıda Bayburtlu kardeşlerimiz var."
"En az iki milletvekili ile temsil edilmesi yönünde görüşü savunduk"
"Siyaseten bir milletvekili çıkarma gibi hiçbir ilde haksız rekabetin bu kadar olmayacağı bir şehir Bayburt. Bayburt’ta haksızca bir basit çoğunluğa dayalı bir seçim oluyor. Bu tabii bir çok yönüyle değerlendirildiğinde haksız bir seçimdir. Bu sebepten dolayı MHP mecliste konuyla ilgili düzenlemeler olduğu zaman Türkiye’de nüfusu çok aşağı çekilmiş olan yerlerde bir milletvekilliğine indirgemenin doğru olmadığını, bu gibi yerlerde en az iki milletvekili ile temsil edilmesi yönünde görüşü savunmuştur. Bu tabi önlenemedi ve Bayburt’ta siyasi yönden gerilemekte olmakla beraber, eğer Belediye Başkanlığına seçilenler Bayburt’un sadece ve sadece altyapı ve imarları ile uğraşarak belediyeciliği birkaç sosyal faaliyetle sınırlandırarak çalışacakları yerde, buradaki göçün, nüfus kaybının önünü alabilecek tarzda daha çağdaş, daha modern ve daha üretken bir belediyecilik anlayışıyla halka Bayburt'ta kalmayı ve Bayburt’ta baba ocağında yaşamayı tercih edecek istihdam oluşturmanın, katmadeğer yaratan bir takım işletmeleri ve yatırımları veya değerli üretken işadamlarının Bayburt’ta yatırım yapmalarına yol gösterici, teşvik edici durumlarla buradaki hayatı daha normalleştirme ve Bayburt'ta yaşamanın büyük bir huzur olduğunu herkese göstermeleri lazım. Böyle bir anlayış içerisinde, değerli bir şahsiyet, Bayburt’un evladı olan sayın İdris Aydın beyefendi MHP adayı olmuştur. İdris bey, üretken belediyecelik uygulamasına Allah nasip ederse geçecektir."
"Proje üreten, ürettiği projeyi hayata geçiren bir kadro"
"MHP'nin belediye meclis üyesi adaylarına bakıldığında, Bayburt proje üretecek bir ekip oluşturdu. Hem Başkan adayımız, hem meclis üyesi adaylarımız, Bayburt’un modern bir şehir olması, yaşanabilir bir şehir olması için üretken belediyeciliği ortaya koyacaklardır. Proje üreten, ürettiği projeyi hayata geçiren bir kadronun hazır olduğunu görüyoruz. Demek ki Bayburt, belediyecilik anlamında çok ileri bir aşamada ele alınmış, arkadaşlarımız çok yönlü değerlendirmelerde bulunarak kendilerini hazır hale getirmişlerdir."
"Hepinize şükran borçluyum aziz Bayburtlular"
"Bazı yerlerde yapılan hataların burada da olmaması gerekiyor. Ülkemizde her vatandaşımız milli iradeyi temsil etmektedir. Onun için milli iradeyi birkaç partiye hapsetmek, onların kafesinin içine koymak veya önceden bazı araştırmalarla milleti aldatarak iki partiye demokrasiyi hapsetmek, milli iradeyi bu manasıyla istenmeyen partileri istenir hale getirmek doğru değil. O sebepten dolayı Bayburt’tan sesleniyorum. Türk siyasetinde ne AKP var, ne CHP var. Milliyetçi Hareket var. Onun için Bayburtlu kardeşlerim bu seçimlerde 'ne AKP, ne CHP’yi istiyorum, artık MHP’yi istiyorum' diyecek. Bunu da başaracağınıza inanıyorum. Zaten gelişmeler bunun işaretini gösteriyor. Öğlen Erzurum’da çok muhteşem bir topluluk vardı, şimdi Bayburt'ta bakıyorum yolun sonu görünmüyor ve Bayburt’ta var bu işin içerisinde. Onun için hepinize şükran borçluyum aziz Bayburtlular."
Bahçeli, konuşmasının devamında ülke gündemini değerlendirerek, iktidar partisini sert sözlerle eleştirdi. Bahçeli, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Sandığa gitmeliyiz"
"Bu seçim, sadece belediye başkanlarını seçmekle kalmayacak, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin siyasetinin netleşmesi ve yeni siyasi şekillenmeye fırsat tanıyan bir sürecin başlangıcı olacak. Çünkü iki önemli seçim daha var. Bu üç siyasi olay birbirlerini tamamlayarak bir doğru üzerinde gelişirse 2015 yılında yeni siyaset oluşur, ülkenin kaderi değişir ve Türkiye'yi o yeni siyaset yönetmeye baslar. Bütün siyasi partilerimiz bu seçimi önemsemelidir. 18 yaşında ilk kez oy kullanan evlatlarımızı da yanımıza alarak sandığa gitmeliyiz.
'Görev orucu tutacaksınız"
"MHP'nin sandık görevlilerine sesleniyorum. Sabahın erken saatinde görev yerinizde olacaksınız, kim gelirse gelsin hangi partiden olursa olsun onu güler yüzle karşılayacak, büyüklerimize yakın alaka göstereceksiniz. Sandığa kadar yol gösterici olacaksınız. Kimseyi kırmayacak, incitmeyeceksiniz. Bazı çevreler gerilim çıkartmak ister. Sandık alanlarında kargaşa yaratmak ister. Onlara hiçbir şart altında karşılık vermeyeceksiniz. Türkiye'nin emniyet gücü saygın güçtür ve her şeyin gereğini yapabilir. Sizler bunlara bulaşmayacaksınız. Akşama kadar görev orucu tutacaksınız. 'Karnım acıktı, şuraya gideyim, çay içeyim diye kahveye ineyim' gibi hataya girmeyeceksiniz. Sandıklar hileli oluyor. Geçmişte gördüğümüz kadar, oy çalmalar oluyor. Mesela ilköğretim okulunda 30 sandık varsa, bunlardan birinde A partisi 11 oy almış olsun. Eğer sandık başında görevli arkadaşlarım sandık sayımlarının yapılması ve tutanaklara geçirilmesi sırasında ihmalkarlık ortaya koyarlarsa, o zaman 11 oyun başına veya sonuna 1 yazarlar ve olur 111 oy. Bu, önemli bir farktır. Birkaç sandıkta yapılmış olsa, seçimlerin bir oyla kazanılıp bir oyla kaybedildiği bilindiğine göre; haksız yere belediyeleri kazanan, hile ve çalmaya sandıktayken alışanların belediyedeyken ne yapacaklarını kimse düşünemez. Bu görevleri ihmal etmeyin."
"2014 yılını özerklik yılı ilan etmeye çalışıyorlar"
"12 yıldır iktidar olan AKP elindeki yasama ve yürütme gücüyle, sosyal sorunlarla uğraşacağına başka işlerle uğraşmaktadır. Acaba başka bir amaçları mı var' Değişim, dönüşüm derken Türkiye'yi tepe taklak edecek anlayışları mı var? Anlamakta güçlük çekiyorum. Sorunlar varken, Başbakan milletin birliğini ve dirliğini koruması gerekirken, millet - devlet barışı kurarak, devletiyle milletiyle geleceğe yönelik büyük Türkiye'yi inşa etmek dururken, nereden çıkardı bu 36 etnik grubu? Buna ne gerek var? Erdoğan'a, 'sen necisin' diyen var mı? Buna ne gerek vardı? Türkiye'yi 36 etnik gruba ayırarak tahrik etmenin, teşvik etmenin, herkesin birbirine 'sen necisin' demesine olanak sağlayarak, yuvaları dahi bu konuda tartışmaya açarak yıkmaya ne gerek vardı? Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirmeye ne gerek vardı? Oslo'dan başlayıp, İmralı'ya uğrayan, Ankara'ya, Diyarbakır'a, Kandil'e giden demokratik açılım denen ihanet yoluna ne gerek vardı? Diyarbakır'da toplantılar yapılıyor, 2014 yılını özerklik yılı ilan etmeye çalışıyorlar."
"Bu tehlikeli gidişattan Türkiye'nin kurtulması gerekiyor"
"Başbakan 96 gündür bir paralel devletten bahsediyor. Bu devletin ne olduğunu tam olarak açıklayamıyor. Kimlerden oluştuğunu, neler yaptığını sen araştıracaksın, sen bulacak ve yargılayacaksın. Ama bugün bu işin gerçeği çok daha iyi anlaşılmıştır. Adalet Ve Kalkınma Partisi'ne oy veren kardeşlerim, bu vebalin altında siz de olacaksınız. 2013 yılı 21 Mart'ta Diyarbakır'da İmralı canisinin Nevruz mesajı okundu. 21 Mart 2014'te ikinci Nevruz mesajı okundu. İkisini bir araya getirdiğiniz zaman esas iki devlet orada gizli. Oslo'da başlayan müzakereler sonucu anlaşılıyor ki Türkiye'de aynı toprak üzerinde önce özerk, sonra federal, sonra bağımsız devletin tohumları atılıyor. Aydınlar, üniversite mensupları, bu ülkeyi sevenler, bu iki metni yan yana koyup bir kez daha okusunlar. İşte paralel devlet diye birilerine alçak, hain, Amerika casusu diyenler, gerçek iki devletin Erdoğan'la İmralı canisi arasında inşa edildiğini göreceklerdir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Türkiye'yi kardeş kavgasına sürükleyebilecek olan tarihi bir hatadır. AKP'li kardeşlerim; Recep Tayyip Erdoğan'ı uyarın. Bu ateşle oynamaktır, vazgeçsin. MHP ebed'müddet devleti savunan bir partidir. Herkes haddini bilsin. Herkes iyi düşünsün. Milliyetçi hareket henüz son sözünü söylememiştir. Bu tehlikeli gidişattan Türkiye'nin kurtulması gerekiyor."
"Kendileri yiyor, kırıntılarını da yoksullara veriyor"
"Üç dönemdir tek başına iktidarsın. Yoksullukla mücadele etmen gerekirken yoksulluğu artırdın. Bu gerçeği kabul etmek durumundasın Sayın Erdoğan. Yoksullaşmayı artırırken, yoksullaşan insanları bazı dönemlerde sözde hatırlayarak, seçim dönemlerinde bazı paketlerle onların geçim darlığını aşabilecek, çocuklarına bir giyecek gönderebilecek imkanı verdiğiniz zaman o insanın evindeki mutluluğunu siyaseten istismar edip, yoksulluğu oy vermeye bağımlı hale getirerek insanlarımızı zor duruma düşürmek, başı eğik gezdirmek, demokrasi ve siyasi ahlakla bağdaşmaz. Bunlar bir yönden kendileri yiyor, kırıntılarını da yoksullara vermek suretiyle bu milleti aldatıyor. Eğer Türkiye'deki son yolsuzluk ve rüşvet olaylarını gördükten sonra ne alırsanız alın helal olsun size."
"Yalan, talan, çalan lobisi"
"Başbakan Erdoğan sürekli bazı lobileri suçluyor. Senin iktidarında hangi lobilerle çalışıyorsun onu da ben söyleyeyim; başta kendin olmak üzere iyi bir yalan lobisi kurmuşsun. Her yerde yalan konuşuyorsun. Herkese iftira atıyorsun. 17 Aralık'tan bugüne çok netleşmiş olan çalan lobisi var. Hısım akraba ile oluşturduğun talan lobisi de var. AKP'nin bugünkü görüntüsü yalan, talan ve çalan lobisidir. Eğer buna itirazın varsa 17 Aralık'tan itibaren kamu görevlilerini kıyacağın yerde, kalkıp Yüce Divan'a gitmeden evvel bir gerçeği sen açıkla. ya montaj, ya komplo yapıldığını iddia edip duruyorsun. Bunu bulmanın yolu kolluk kuvvetlerini, mahkemeleri düzgün çalışır hale getirmektir. Bundan çekinme. Bundan çekindikçe korkun, paniğin var, bunların sana ulaşan yeri var demektir. Eğer Bilal Erdoğan'a kadar gidiyorsa, ona da uzanırsa, eğer değerli ve yiğit bir babaysan Bilal'i kolundan tut, karakola götür teslim et. Ama 96 günden bu yana konuşmalarına bakın, 'komplo kuruyorlar, montaj yapıyorlar' diyor. Milletin sana geçmişte olan sevgisini istismar ediyorsun. Milletin sevgisi 96 günde artarak öfkeye dönüştü."
Slogan atanları susturdu
Devlet Bahçeli, konuşmasının son bölümünde kendisini izleyen partililerin, 'Ülkücü hareket engellenemez' ve 'Bayburt ovası, Bozkurtların yuvası' sloganları üzerine de slogan atanları susturarak şunları söyledi: "Ülkücü hareketi kimse engelleyemez. Vazgeçin ondan. Ne endişen var senin, ne korkuyorsun. Şu kalabalığı görmüyor musun' Bir de kalkıyorsunuz, 'Bayburt ovası Bozkurtların yuvası' diyorsunuz. Peki Bayburt'un dağı, ovası, yaylasında Bozkurt yok mu? O bakımdan Allah'ın izniyle her tarafta Bozkurt olacaktır."
Mitingden notlar:
* MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli karayoluyla geldiği Bayburt'ta Kop Dağı il sınırında karşılandı.
* Bahçeli'yi il sınırında karşılayanlar arasında MHP İl Başkanı Suat Doğan, MHP MYK üyesi Bekir Kasap, MHP Belediye Başkan adayı İdris Aydın, Bayburt eski milletvekili Şaban Kardeş, Bayburt eski Belediye Başkan Hükmü Pekmezci, İl Genel Meclis Üyesi Süleyman Burç, MHP eski il Başkanı Osman Söyüt, il genel meclisi ve belediye meclisi üyelesi adayları, il ve ilçe yöneticileri vardı.
* MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasının öncesinde MHP Bayburt Belediye Başkan adayı İdris Aydın ve Belediye meclis üyesi adayları halkı selamladı.
* MHP Belediye Başkan adayı İdris Aydın, halka hitab ettiği konuşmasında projelerini sıralayarak destek istedi.
* İdris Aydın'ın konuşmasının ardından kürsüye gelen Devlet Bahçeli, "Devletin Başına Devlet Gelecek" sloganları ile karşılandı.
* Miting alanında kendilerine ayrılan alanı dolduran bayanlar miting boyunca atılan sloganlara eşlik ettiler.
* Genel Başkan Bahçeli'nin konuşması, 'Bayburt ovası Bozkurtların yuvası', 'Ülkücü Hareket Engellenemez' sloganları ile kesildi.
* Miting sonunda; MHP Belediye Başkan adayı İdris Aydın tarafından Genel Başkan Bahçeli'ye Bayburtspor atkısı ve ehramdan üretilmiş kravat hediye edildi.
Sayın Başbakanın her konuşmasında dediği gibi 2002 de Hükümetten kaçanları hep sıralamakta ve MHP başta gelmektedir: Devletin başına devlet gelecek diye diye 2002 de Tayyip Erdoğan ı getiren zihniyet bu değilmi. 12 yıl geçti ve kendini yenileyemeyen ve korkak tavrı olan bir Genel Başkan. Kardeşim evine git ve emeklilik tadını çıkar. Sayın Devlet Bahçeli başa gelemez ve umarım ki 2015 seçiminde baraj altında kalır. sebebi ise 2002 de daha seçime yıllar varken altın tepside anahtarı AKP ye teslim ederek harakirisini yaptı. EMEKLİ OL. 2015 te zaten emeklisin. Yerine veliaht ta hazırlamadan küme düşen olacan sayın Bahçeli.