Sarı kırmızı otobüs, Bayburt özlemiyle yürüyor

İstanbul’da bulunan ve övünmek gibi olmasın ‘’Kahraman Bir Bayburtlu” olarak, mesleğim gereği Bayburtlu hemşerilerimizi sizlerle buluşturmayı kendime görev kabul ediyorum.  Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden Bayburtlu oyuncularımızı az çok tanıyorsunuz. Bunlardan birisi Gençlerbirliği’nde  “69’’ numaralı formayı gururla sırtında taşıyan değerli hemşerimiz Murat Kalkan, diğeri ise İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da 88 numaralı formayla mücadele eden (69 nolu forma dolu olduğu için) Tevfik Köse. Bu futbolcu kardeşlerimiz süper ligde memleketimizi başarıyla temsil ediyor…

Sarı kırmızı otobüs, Bayburt özlemiyle yürüyor

İstanbul’da bulunan ve övünmek gibi olmasın ‘’Kahraman Bir Bayburtlu” olarak, mesleğim gereği Bayburtlu hemşerilerimizi sizlerle buluşturmayı kendime görev kabul ediyorum.  Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden Bayburtlu oyuncularımızı az çok tanıyorsunuz. Bunlardan birisi Gençlerbirliği’nde  “69’’ numaralı formayı gururla sırtında taşıyan değerli hemşerimiz Murat Kalkan, diğeri ise İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da 88 numaralı formayla mücadele eden (69 nolu forma dolu olduğu için) Tevfik Köse. Bu futbolcu kardeşlerimiz süper ligde memleketimizi başarıyla temsil ediyor…

 

Selahattin Ekrekli

Henüz tanımadığınız 2 kişi daha var ki; bunlardan ikisi de Galatasaray camiasının içinde. Birisi A2 takımdan bu sezon A takıma yükselen Cumhur Yılmaztürk… Diğeri ise Galatasaray takımını deplasmanda olsun, İstanbul içinde olsun, otobüs ile statlara, kamplara götüren Galatasaray’ın ulaştırma sorumlusu Feyyaz Yalçın…

Bu iki ismin de Bayburtlu olduğunu tesadüfen öğrendim. Galatasaray futbol takımının otobüs şoförlüğünü yapan Feyyaz’la yıllardır seyahatlerde, kamplarda, maçlarda birlikte olmamıza rağmen Bayburtlu olduğunu henüz yeni öğreniyorum. Galatasaray’ın resmi sitesinde gezinirken idari ve teknik heyet sayfasında Feyyaz’ın Bayburtlu olduğunu öğrendim ve çok sevindim…

Hemen işe koyularak; hem Feyyaz’ı hem de Cumhur Yılmaztürk’ü daha yakından tanımak ve de tanıtmak için kolları sıvadım.

Cumhur’un sürekli maç ve kamplarda olması nedeniyle, önce Feyyaz Yalçın röportajını yayınlayacağız… Daha sonra da geleceğin yıldızı olarak lanse edilen hemşerimiz Cumhur Yılmaztürk’ü sizlere daha yakından tanıtma imkanımız olacak…

İşte Feyyaz Yalçın’la sohbetimiz…

- Bayburtlu Feyyaz Yalçın’ı biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?
- Evli ve 2 çocuk babasıyım. 1971 yılında Bayburt’un Kırkpınar köyünde dünyaya geldim. 1980 yılında İstanbul’a, Kadıköy’e yerleştim.

- Galatasaray serüveniniz nasıl başladı?
- 2000-2003 yılları arasında Üsküdar Anadolu Spor Kulübünün takım otobüsünü kullandım. 2003 yılı sonunda Galatasaray spor kulübünden gelen teklifi değerlendirdim ve 01 Ocak 2004 yılında Galatasaray Spor Kulübü takım otobüsü sorumlusu oldum. 7 yıldır da bu görevi sürdürüyorum.

- Her zaman mutlu bir takım taşımıyorsun doğal olarak. Nasıl bir duygu? Maç öncesi ve sonrasında neler yaşanıyor?
- Zor anlarda oluyor, coşkulu ve mutlu anlarda. Aslında bu duygu anlatılmaz yaşanır ancak. Ama işimi severek yaptığımı söyleyebilirim. Her maçın kendine göre bir atmosferi ve zorluğu var. Maç öncesi görevim gereği, stada ulaşacağım yol güzergâhının durumunu öğrenir ve bu bilgileri ilgili yetkililerle paylaşırım. Bazı durumlarda haliyle İstanbul trafiği, trafik sıkışır ve ister istemez stres oluşur. Kazanılan maçların sonrası her şey yolundadır ve otobüs içinde atmosfer olarak her şey harika olur ama kaybedilen bir maç ise ister istemez üzgün ve sessiz bir ortam oluşur. O üzgün atmosferin dışında bir de dışarıdan, taraftarlardan gelen tepkiler vardır. Hepsine hazırlıklı olmak durumundayız.

- Oyuncularla aran nasıl?
- Biz bir aileyiz ve herkesin samimiyeti, diyalogu süperdir.

- Unutamadığın anlar veya çok özel bir anı?
- Doğrusunu söylemek gerekirse o kadar çok güzel anılar ve yaşanmışlıklar var ki şu an siz sorunca hiç biri gelmedi aklıma. Bu camiada yaşadığım her an benim için birbirinden değerli…

- Yöneticilerle aran nasıl? Takımda yaşanan bir gerginlik veya maç atmosferi işinize nasıl yansıyor?
- Biz bir aile olduğumuz için bu konuda herhangi bir ters durum olması mümkün değil. İşinizi iyi yapmaya çalıştığınız sürece de bu şekilde bir olayın olmasına müsaade etmemiş olursunuz.

- Unutamadığınız, siz de iz bırakan isimler var mı?
- Evet. Mesela Eric Gerets. Mehmet Topal ve Fevzi Elmas’ı da sayabilirim bu isimlerin arasında.

- Maç bitimlerinde röportaj yapabilmek için otobüs çevresinde oluyoruz. Bir yandan işimizi yapıyor, diğer yandan da bir Bayburtlu hemşehrimin egsoz dumanına maruz kalıyoruz! Gazetecilere hiç acımadığını söyleyebilirim!
- Evet, doğru. (Gülüyor) Ama olan biten her şey görev icabı. Takım otobüsüne tahsis edilen yerde görevimizi yapıyoruz. Yaz ise soğuk, kış ise otobüsün içinin sıcak olmasını sağlamam gerekiyor. Kusura bakmayın!

- Takım otobüsüyle Bayburt'a gitmek ister misin? Böyle bir hayalin var mı?
- Elbette isterim. Çalıştığım camianın büyüklüğünü anlatmaktan öteye geçmiş, iki sevdiğimi bir araya getirmiş olurum böylelikle. Ama mesleğim gereği şunu söyleyebilirim; Galatasaray Futbol Kulübünde çalışıyor olmam, kariyerim ve hayalim açısından mükemmel bir nokta. Ve bu anlamda şanslı olduğumu da düşünüyorum.

- Belli olmaz belki de bir gün Galatasaray’ı Bayburt’ta maça götürüsünüz! Bayburtspor’u veya Bayburt futbolunu takip ediyor musunuz?
- Bir gün Galatasaray’ın Bayburtspor deplasmanına gitmesini ben de çok isterim ama şu an profesyonel ligde takımımız yok. Hatta Bayburtspor’umuz maalesef amatör lig de. Sorunuza dönersek, şimdilik sadece hayal edebiliriz.

- Bayburt’a hangi aralıklarla gidiyorsunuz?
- Sezon bittiği dönemlerde gitmeye çalışıyorum. Hatta bu yaz kendi otobüsüm ile As Bayburt firması altından boşluk buldukça çalıştım.

- En sevdiğiniz Bayburt yemeği?
- Ziron.

- Anneniz hala mutfağın başındaysa, Bayburt yemeklerine devam öyleyse…
- Evet, zamanında annem yapardı ama şimdi eşim yapıyor. Ve sağ olsun, eşimin ellerinden Bayburt yemekleri ile her gün şölene devam ediyoruz.

- Biraz Bayburt’u anlatır mısınız bize… Bağlarınızı, sevginizi, tutkunuzu?
- Bayburt benim doğduğum ve çocukluk yıllarımın geçtiği, asla unutamayacağım bir şehir. Akrabalarımın olduğu, gidip geldiğim, nefes aldığım bir yer. Memleketime tutkunum ve ne zaman nerelisin diye sorsalar, “Kahraman Bayburtluyum” derim. Bayburt’un kültürü, yaşamı, yemekleri ve güzellikleri anlatmayla bitmez… Bunları anlatmak için saatler yetmez.

- Bayburt’a dair en çok özlediğiniz anlar hangileri?
- Köyümün tarlalarında, Kırkpınar’da traktör üzerinde çalışmayı ve molalarda çayın yanında ekmekle lor yemeyi özlüyorum.

- İstanbul’da Bayburtlularla ilişkileriniz nasıl?
- Oturduğum semtte hemşerilerim var. Derneğimiz var. Geleneklerimizi sürdürüyoruz. Derneğimiz aracılığıyla, Bayburtluların olduğu faaliyetlere katılmaya çalışıyorum.

- Feyyaz Yalçın başka neler yapar?
- Ailem ve çocuklarımla zaman geçirmeyi çok seviyorum. 2 oğlum var. Hayatımı onlara adadım. Okullarını en iyi derecede bitirip, iyi bir mevki sahibi olmalarını arzuluyorum. Kişisel olarak kulağa hoş gelen her tarz müziği dinlemeye çalışıyorum. Ama ağırlıklı olarak Türk Halk müziği dinliyorum. Zaman buldukça kitap okuyan, sinemaya giden biriyim. En son Ted Dekker’in Lıbrary Journal isimli kitabını okudum. Yine Newyorkta Beş Minare ve vizyona yeni giren Av Mevsimi filmini izledim.  

- Galatasaray’da A takıma yükselen Cumhur Yılmaztürk var. O da biliyorsunuz Bayburtlu. Bayburt'a dair sohbetler yapıyor musunuz?
- Yapıyoruz tabi ki; köylerimizde birbirine çok yakın ama yaşı itibariyle benim bahsettiklerimi Cumhur çok bilmiyor.

- Son olarak Bayburt Postası okurlarına neler söylemek istersiniz?
- Bayburt’umuzun değerini bilelim ve her konuda sahip çıkalım. Bayburtlu olduğumuz için gurur duyalım. İşlemeyi, yaşamayı bilirsek, bütün güzelliklerin bir arada toplandığı bir şehre sahip olduğumuzu unutmayalım.

- Bu keyifli sohbet için teşekkür ederiz. Başarılar ve iyi yolculuklar diliyoruz…
- Aynı dileklerle. Çok teşekkür ederim. Tüm hemşerilerime selamlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.