İki bisikletçinin Erzurum’dan Bayburt’a yol anıları

Erzincan Bisiklet  Topluluğu üyeleri  Serkan Taşdelen ve Suat Bağlan, "Erzurum'dan Bayburt'a Bisiklet Turu”nu gerçekleştirdiler. Erzurum Çifte Minareli Medrese önünden başlayan tur, Bayburt Saat Kulesi önünde son buldu. Tur boyunca bir günde 132 kilometre pedal çeviren Serkan Taşdelen ve Suat Bağlan, aynı zamanda Türkiye’nin sayılı geçitleri arasında bulunan 2 bin 409 metre yüksekliğe sahip Kop Dağı Geçidini bisikletleri ile aştılar. Tur sırasında yer yer -10 derecede pedal çeviren bisikletçiler tam zamanında turu tamamladılar.

İki bisikletçinin Erzurum’dan Bayburt’a yol anıları

Erzincan Bisiklet  Topluluğu üyeleri  Serkan Taşdelen ve Suat Bağlan, "Erzurum'dan Bayburt'a Bisiklet Turu”nu gerçekleştirdiler. Erzurum Çifte Minareli Medrese önünden başlayan tur, Bayburt Saat Kulesi önünde son buldu. Tur boyunca bir günde 132 kilometre pedal çeviren Serkan Taşdelen ve Suat Bağlan, aynı zamanda Türkiye’nin sayılı geçitleri arasında bulunan 2 bin 409 metre yüksekliğe sahip Kop Dağı Geçidini bisikletleri ile aştılar. Tur sırasında yer yer -10 derecede pedal çeviren bisikletçiler tam zamanında turu tamamladılar.

 

Yol boyunca Kop Dağı’na tırmanışın zorluğunu, çeşmeleri, köyleri, yün yıkayan kadınları, Çoruh’u ve daha da önemlisi kötü deneyimleri aktaran ikili, Kop Dağı Dinlenme Tesislerinde ve Bayburt’a ulaştıklarında yaşadıkları hayal kırıklığını anlattı. 

Tur hakkında bilgi veren Serkan Taşdelen ve Suat Bağlan “Ülkemizi tanıtmak ve ülkemiz insanını yerinde ziyaret etmek, aynı zamanda bisiklet sevgisini aşılamak için yapılan bu turu başarı ile tamamladık ve amacımıza ulaştık. ‘Şehirden Şehire’ projemizin 4’ncüsü olan bu projeyi de gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yeni yerler görüp, yeni insanlar tanıdık. Ülkemiz insanına bisikleti anlattık ve döndük. Önümüzde ki aylarda da ‘Şehirden Şehire’ bisiklet turları farklı şehirler arasında devam edecektir” dediler.

Erzurum’dan Bayburt’a süren uzun yol hikayesinden kısa kısa duygular

Şehirden Şehire Bisiklet turlarımıza bir yenisini daha ekledik. Bu defa rotamız Erzurum’dan Bayburt’a doğruydu. Saat sabahın 5:00′i ve hava hala karanlık. Hava epey sert. Saatin erken olması ve bizim bisiklet ile hareket halinde olmamız epey soğutuyor havayı. Hava sıcaklığı ( – ) ‘li derecelerde. Çorba faslı bittikten sonra tam olarak kuşanıyoruz. Bere, uzun eldivenler ve kar maskesi derken üstümüz başımız doluyor. Çifte Minareli Medrese önünde hatıra fotoğrafı çekiliyoruz.

Saatimiz 06:00′yı gösterdiği sırada pedallar dönmeye başlıyor. Erzurum şehir merkezini geride bırakırken yanımızda Dadaşkent’in evleri eşlik ediyor bize. Ilıca (Aziziye) Merkez ilçesinide geçtikten sonra Erzurum il çıkışında tekrar fotoğraf çekmek için duruyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yan tarafımızda uzanan sıra dağlar ile pedal çevirmek keyifli. Bir süre sonra tekrar ellerimiz üşümeye başlıyor. Dağların yamaçlarını kurulmuş köylerin manzarası çok güzel. “Orda bir köy var uzakta” şarkısını mırıldanıyoruz.

Bayburt – Erzincan yol ayrımı hemen Aşkale’nin çıkışında ayrılıyor. Kavşaktan Bayburt’a doğru dönüyoruz… Buradan sonra bizi farklı bir yol bekliyor. Daha önce hiç pedal çevirmediğim bu yolda pedallamak çok daha keyif veriyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

Rampanında etkisi ile terlemeye başlıyoruz. Üzerimizdekileri biraz hafifletmek için duruyoruz. Kışlık eldivenlerden de kurtuluk yazlık eldivenlerimiz giyiniyoruz. Ardından tekrar pedal başındayız. Pırnakapan Köyünden geçiyoruz. Buradan sonra Bayburt’a 59 km yolumuz kalıyor. Su doldurmak için duruyoruz ve derede yün yıkayan kadınları izliyoruz. Sıra hiç şaşmadan bir birisi, bir diğeri vuruyor acımasızca.

Rampa ile Pırnakapan köyünü geride bırakıyoruz. Kop Dağı Geçidini çıkıyoruz. Ama zirveye daha çok yolumuz var. Kop Dağı Geçidi kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Gittikçe dikleşen eğim bizi yormaya başlıyor. Ayrıca gideceğimiz yolu görmek motivasyonumuzu da yok ediyor. Solda görünen sivri dağın üzerinden geçiyor yol. Giderek yaklaşıyoruz dağa doğru. Buranın zirve olduğunu düşünüyoruz, olmadığını ise oraya çıkınca anlayacağız. Çıktıkça gerimizde ki manzarada göz alıyor. Döne döne çıkıyoruz zirveye, ama geleceği yok. Epey acıktık ve karşımıza ilk çıkan kuşburnu ağacına saldırıyoruz. Meyvelerini tek tek yemeye çalışıyoruz. Biran önce zirve gelse diye bekliyoruz.

Dağı dönüyoruz ama çıkış hala bitmedi. Biraz mola veriyoruz burada. Suat hemen yakında ki şantiyeden kesme şeker almaya gidiyor. Canı çekmiş ve şekeri düşmüş gibi görünüyordu. Burada ise 49 km yolumuz kaldığını gösteriyor tabela. Rampa çıkarken üşüyoruz ve bir kenarda durup tekrar sıkıca giyinmeye başlıyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Nihayet zirveye ulaşıyoruz. Saatimiz 12:44′ü gösteriyor. Bayburt il sınırı aynı zaman Kop Dağı Geçidi zirvesi. Burada birde Kop Şehitleri Abidesi var. Kop Şehitleri Abidesi hakkında kısa bir bilgi:

Kop Şehitleri Abidesi; 1916 yılında Kop Geçidi’nde ve Çoruh Havzası’nda düşmana direnen ve bu direnişte şehit olan askerlerin anısına 1963 yılında Kop Dağı’nın zirvesine yapılmıştır. Abide yapımında, genelde kesme taş ve yer yer beton ile mermer kullanılmıştır.

Kop Dağı Geçidinin rakımı 2409 metre. Güneş görmeyen yerlerde kar var. Hava biraz sert…

Geçidin hemen altında bulunan tesise geliyoruz. Karnımızı doyurmak için. Yemeklerimizi söylüyoruz, geliyor ama yiyemiyoruz. Nedeni ise çok açık. Hayatımda daha önce bu kadar kötü yemek yememiştim. Tabelaya iyi bakın lütfen, buradan yolu geçenler sakın ola bu tesiste durmasın. Berbat yemekler, berbat hizmet ve çok pahalı fiyatlar… Kınıyoruz…

Nihayet tesislerden sonra inişe geçiyoruz. Tesisten ayrılırken iniş için tüm hazırlığımızı yapıyoruz. İniş hızlı oluyor, yer yer hızımız 60′lı kmlere çıkıyor. İnişin dik kısmı bittikten sonra Kop Köyüne varıyoruz. Su molasına duruyoruz bu köyde.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tekrar yola koyuluyoruz ve 25-30 ortalama hız ile Bayburt’a doğru ilerliyoruz. Yola kaptırmış kendimizi pedal çeviriyoruz. Diğer taraftan da Bayburt nerede diye gözlerimiz arıyor. Derken Bayburt’a 10 Km kaldığını gösteren tabela ile karşılaşıyoruz. Bir tanede benim fotoğrafım olsun diye kendimi çekme çabası.

Bayburt’a ramak kala. Artık bir an önce Bayburt’a varmak istiyoruz. Veee Bayburt girişi. Nüfus: 32100, Rakım: 1550 Tabi buradan sonra daha 5 km yolumuz var merkeze.
Bayburt’ta bize ilk merhaba Çoruh nehrinden geliyor. O kadar güzel akıyor ki aşık olmamak imkansız. 2008 yılında burada bir gün geçirmiştim. Ardından bütün Çoruh boyunu bisikletim ile pedallamıştım.

Şehir merkezine girmeden üzerimizde ki fazlalıklardan kurtuluyoruz. Bayburt şehir merkezinde geziyoruz bir süre. Ama gezecek pek bir yeri yok. Kaleye çıkmak için epey yorgunuz ve yeterince vaktimiz de yok. Saat 17:00′de Erzincan’a gidecek olan otobüsümüz kalkacak. Bizde yol boyunca canımızın çektiği kolayı alıp Çoruh nehri kenarında oturuyoruz. Çoruh akarken nelerde taşıyor yanında onu izliyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Bayburt’ta bir saat kadar vakit geçirdikten sonra saat 16:00 gibi otogara doğru gidiyoruz. Otogar Gümüşhane çıkışında bulunuyor ve hafif bir tırmanışı var. Birazda erken gitmek istiyoruz ki otobüsün bagajları boşken bisikletlerimizi yerleştirelim. Otogara varıyoruz ve hemen yazıhaneye gidip görüşüyoruz. Bisikletlerimiz hiç sorun olmuyor ve kolayca yerleştiriyoruz. Haziran’da geldiğimiz için yazıhane görevlisi bizi tanıyor. Otobüs personeli ile ayaküstü güzel muhabbetten sonra yola çıkıyoruz.

Toplam Km: 131.17 Km | Ort.Hız:19.8 | Max.Hız:65.0 | Bisiklet Kullanımı: 06:36:15

Güzergah ve Yükselti Haritası:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.