BEKDER 2010 Onur Ödülleri gecesine katılmak üzere Bayburt’a gelen eski Kültür ve Turizm Bakanımız Namık Kemal Zeybek, ödül töreninin ardından yaptığı konuşmada, bir anlamda tarih dersi verdi. Konuşmasında özellikle Bayburtluluğa ve Bayburt adının kaynağına değinen Zeybek, ilgiyle dinlendi. Bayburt adının kaynağı konusunda yanlış bilgiler olduğuna dikkat çeken Zeybek, şöyle konuştu:
“Evde danalıktan terfi etmek zordur”
“Milletimin ve sizlerin sayenizde bir çok yerde görevimi yapmaya çalışırken, insanlar ve ülkeler bana hak etmediğim bir takım ödüller verdiler, madalyalar taktılar. Ama benim için en anlamlısı bu oldu. Niye? Çünkü evde danalıktan terfi etmek zordur.
Bayburt’un Kitre köyünde doğmuş, yalınayak gezen, doğduk büyüdük. Allah ömrünü uzun etsin, babamızın dikkati sayesinde okuduk ve elimizden gelen hizmeti yapmaya çalıştık. Şahsım için hazırlanan sunumun sonunda kullanılan Bayburt Postası’na ait manşette olduğu gibi, ne yaptıysak Bayburt’tan aldığımızı verdik…” 
“Bende Bayburtluyam”
“Küçük bir anımı anlatmak istiyorum. 1990 yılında Amerika’ya gittim. Orada Amerikalıların bizden çaldığı tarihi eserlerimizi geri almak için bir takım davalar açmıştık. New York’ta bulunan Metropolite Müzesi’ni dolaşıyoruz, bakıyoruz hangi değerlerimizi çalmışlar diye…
Sonra arkadaşlarla müzeden çıktık, önünde büyük bir meydan, 5-6 kişiyiz, o arada karşıdan bir insan bizi gördü, seğirterek (koşarak) yanımıza geldi. Heyecanla, “siz Türk müsünüz?” diye sordu. İçimizden bir arkadaş, “evet” dedi, “ya siz?, “Bende Bayburtluyam” dedi! Fıkra gibi… Böyle bir çok örnek yaşadım.”
“Bayburt sözü nereden geliyor?”
“Bazı araştırmalar yaptım ve bu araştırmalar sonucunda ulaştığım bilgileri birçok yerde yazdım. Bu bilgilerin bilinmesinde ve tekrarlanmasında fayda var.
Burası Bayburt ve şu an Bayburt’ta yaşıyoruz. Ve Bayburt Kalemiz var. Kale, Türkçe’de ‘şehir’ demektir. Şehir ise Arapça’dan gelmedir. Doğu Türkleri, bugün hale kale derler şehre. Bizim kale dediğimize de ‘kamal’ derler.
Peki, bu Bayburt sözü nereden geliyor?
Bayburt sözünün yabancı bir dilden gelmiş olmasına tahammül edemeyen, bunu hazmedemeyen büyüklerimiz, bu olsa olsa Bayyurt’tur, sonra Bayburt olmuştur dediler. İyi ve güzel bir yaklaşım ama doğru değil. Bu bir ilmi gerçek değil!
Peki, ilmi gerçek ne?
Bunu burada söyleyeyim, genç araştırmacılarımız bu konuyu araştırsınlar.”
“Burt’lar veya Burta’lar”
“Biliyorsunuz, Türklerin kurduğu büyük devletlerden olan Büyük Hazar İmparatorluğu var. Bu imparatorluğu teşkil eden ise 3 Türk boyu var. Bulgar Türkleri, Hazar Türkleri ve Burt’lar… Ya da bir başka kaynakta olduğu gibi Burta’lar… Burta Boyu içinde büyük bir oymak var: Bayburt Oymağı.
Bu şehri kuranlar işte o oymak mensuplarıdır. Bayburt Oymağının o mensupları Bayburt Kalesini kurdular. Bayburt ismini daha sonra yabancılar biraz değiştirerek kullandılar, bizimkilerde o ismi alarak Bayburt’a dönüştürdüklerinde aslı oymuş gibi benimsediler. Bu doğru değil!”
“Bayburt Oymağı”
“İkinci bir gerçek ise Şikari isminde bir tarihçinin yazdığı Karamanoğulları Tarihi vardır. Karaman Belediyesi bu kitabı, çok güzel bir şekilde yeniden yayınladı. Karamanoğlu Devleti başlangıçta Osmanlı’dan çok daha büyük bir devletti. O yüzden de Osmanlı’nın bir türlü kendisine hükmetmesine rıza göstermediler, kabul etmediler. Biz daha büyüğüz diyerek direndiler.
O kitapta şu anlatılır: Karamanoğlu Devleti’ni teşkil eden 5 büyük boydan biri, Bayburt Oymağı’dır. Şikari Tarihini açın, 21 yerde Bayburt Oymağı’ndan, Bayburt Beylerinden bahseder. Daha ne olsun!
Bazı yanlışları düzeltmek için bu bilgileri tekrar tekrar söylemek gerekiyor.”
“Ben bir şey yapmadım”
“Böyle çok değerli insanların arasına beni de katıp ödül verdiğiniz için BEKDER'e çok teşekkür ediyorum, şükran duyuyorum. Onların yaptığı hizmetin yanında, benim yaptığım hizmet ne ki! Ben bir şey yapmadım, sadece milletimden aldığımı milletimi verdim. Asıl zor olan ise çalışıp, kazanıp, o kazandığın paralarla memleketine bir şeyler yapmaktır. Bu çok zor bir şeydir, çünkü insanın sağ eliyle sağ cebi arasındaki mesafe çok uzundur. Bunlar çok daha büyük hizmetlerdir.”
BEKDER 2010 ÖDÜLLERİ, SAHİPLERİNİ BULDU
