Başkent Ankara'da musluktan akan suyun rengi, kokusu ve hijyeniyle ilgili günlerdir yaşanan tartışmalar devam ediyor. TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Ankara'nın suyunun temiz olduğunu kanıtlamaya çalışırken Kesikköprü Barajı'ndan gelen Kızılırmak suyunun şebeke suyuna karıştırıldığını söyledi.
Devlet Su İşleri'nin (DSİ) Kesikköprü Barajı'ndan verilen suya ilişkin hazırladığı raporun sonuçlarını gösteren Gök, raporda "Hirfanlı ve Kesikköprü Baraj Göllerinde yapılmış kirlilik araştırmaları kapsamında, bölge halkında görülen rahatsızlıklar doğrultusunda belirlenen mikroorganizmalar ve içme suyu kirlilik parametrelerinde belirtilen indikatör mikroorganizmalar incelenmiş, baraj göllerinin bakteriyolojik açıdan kıta içi 2. sınıf su kalitesinde olduğu ve içme suyu olarak kullanılamayacağı belirlenmiştir." tespitinde bulunulduğunu aktardı.
2012 yılında verdiği Kesikköprü Barajı'ndan gelen su ve sayaç arızalarına ilişkin soru önergesine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker tarafından verilen cevapta "İlk monte edilen mekanik sayaçlar suyun içerisinde bulunan midye ve benzeri katı parçacıklar yüzünden çalışamaz duruma gelmiş, bu süre zarfında kullanılan su miktarı hem depo seviyesinden hem de pompa istasyonunda bulunan pompaların çalışma saatleri baz alınarak ASKİ tarafından şirkete fatura edilmiş ve ödemesi şirket tarafından yapılmıştır. Su kaçağı, sayaç arızası ve benzeri nedenlerle sayaç endeksinde herhangi bir düzeltme ve indirim yapılmamıştır." dendiğini belirten Gök, bu ik2 i tespitin, suyun kirliliğini resmi makamlarca ortaya koyduğunu belirtti.
Ankara'ya verildiği kabul edilen suyun artık tartışma götürmez bir şekilde Ankara'daki hemşehrilerinin sağlığını bozduğunu ortaya çıkardığını dile getiren Gök, "Dün Melih Gökçek aslında bir itirafta bulunmuştur. Şimdi biz de resmi belgelerle sadece sülfat değil, suyun içinde Tarım Bakanı'nın verdiği yazıya göre midye ve benzeri katı parçacıkların da bulunduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Ankaralılar bu suya layık değildir. Kesikköprü Barajı'ndan su verilmesinin Ankaralı'nın hayatını tehlikeye soktuğu artık ortadadır. Şimdi artık bilime başvurmak zorundayız. Büyükşehir Belediye Başkanı da sussun, ben de susayım gerekirse ama bilim adamları konuşsun ve Ankaralıları rahatlatsın. Bu konuyu geçiştirme şansımız yoktur. Medyanın karşısında nereden temin edildiği belli olmayan bir bardak suyu içerek bunu geçiştirme olanağımız yoktur." şeklinde konuştu.
Hangi semtlerdeki suyun kullanılamaz olduğunu ve ne sebeple kullanılamayacağının da kamuoyuna açıklanmasını isteyen Gök, halkın sağlığıyla oynanmaması gerektiğini vurguladı.
Haber: Cihan
Devlet Su İşleri'nin (DSİ) Kesikköprü Barajı'ndan verilen suya ilişkin hazırladığı raporun sonuçlarını gösteren Gök, raporda "Hirfanlı ve Kesikköprü Baraj Göllerinde yapılmış kirlilik araştırmaları kapsamında, bölge halkında görülen rahatsızlıklar doğrultusunda belirlenen mikroorganizmalar ve içme suyu kirlilik parametrelerinde belirtilen indikatör mikroorganizmalar incelenmiş, baraj göllerinin bakteriyolojik açıdan kıta içi 2. sınıf su kalitesinde olduğu ve içme suyu olarak kullanılamayacağı belirlenmiştir." tespitinde bulunulduğunu aktardı.
2012 yılında verdiği Kesikköprü Barajı'ndan gelen su ve sayaç arızalarına ilişkin soru önergesine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker tarafından verilen cevapta "İlk monte edilen mekanik sayaçlar suyun içerisinde bulunan midye ve benzeri katı parçacıklar yüzünden çalışamaz duruma gelmiş, bu süre zarfında kullanılan su miktarı hem depo seviyesinden hem de pompa istasyonunda bulunan pompaların çalışma saatleri baz alınarak ASKİ tarafından şirkete fatura edilmiş ve ödemesi şirket tarafından yapılmıştır. Su kaçağı, sayaç arızası ve benzeri nedenlerle sayaç endeksinde herhangi bir düzeltme ve indirim yapılmamıştır." dendiğini belirten Gök, bu ik2 i tespitin, suyun kirliliğini resmi makamlarca ortaya koyduğunu belirtti.
Ankara'ya verildiği kabul edilen suyun artık tartışma götürmez bir şekilde Ankara'daki hemşehrilerinin sağlığını bozduğunu ortaya çıkardığını dile getiren Gök, "Dün Melih Gökçek aslında bir itirafta bulunmuştur. Şimdi biz de resmi belgelerle sadece sülfat değil, suyun içinde Tarım Bakanı'nın verdiği yazıya göre midye ve benzeri katı parçacıkların da bulunduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Ankaralılar bu suya layık değildir. Kesikköprü Barajı'ndan su verilmesinin Ankaralı'nın hayatını tehlikeye soktuğu artık ortadadır. Şimdi artık bilime başvurmak zorundayız. Büyükşehir Belediye Başkanı da sussun, ben de susayım gerekirse ama bilim adamları konuşsun ve Ankaralıları rahatlatsın. Bu konuyu geçiştirme şansımız yoktur. Medyanın karşısında nereden temin edildiği belli olmayan bir bardak suyu içerek bunu geçiştirme olanağımız yoktur." şeklinde konuştu.
Hangi semtlerdeki suyun kullanılamaz olduğunu ve ne sebeple kullanılamayacağının da kamuoyuna açıklanmasını isteyen Gök, halkın sağlığıyla oynanmaması gerektiğini vurguladı.
Haber: Cihan
