Baş döndüren serüven...

Bu kısa tarihin en önemli 15 olayını, kronolojik olarak öğrenmek sizleri etkileyebilir. 18-19 yıldır "internet" denen ağı, insanlar aktif olarak kullanıyor...

Baş döndüren serüven...

İnternetin baş döndüren serüveni... Bu kısa tarihin en önemli 15 olayını, kronolojik olarak öğrenmek sizleri etkileyebilir.

18-19 yıldır "internet" denen ağı, insanlar aktif olarak kullanıyor. 19 yaşındaki internet artık arabanızın anahtarlarını sizden devralacak yaşa gelmiş gibi görünse de aslında hala olgunluğa erişmemiş bir genç. İnternetin bu genç yaşına rağmen tarihi olaylara tanıklık ettiğini çok rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu kısa tarihin en önemli 15 olayını, kronolojik olarak öğrenmek sizleri etkileyebilir. İnsanların fikri ürettiği, ilk ürünü sattığı, siteyi kullanıma açtığı ya da ilk mesajı girdiği bu "patlama anları", bakarsınız size yeni fikirler verir…

Domain” adı 23 Haziran 1983’te doğdu

Mesela adres çubuğuna www.bayburtpostasi.com.tr yazarak her girdiğinizde; Paul Mockapetris, Craig Partridge ve John Postel'e teşekkür etmeliyiz. Bu üç isim, domain sistemini kurarak tarayıcımız ile bir siteye gitmek istediğimizde 69.69.669.669 yerine www.bayburtpostasi.com.tr yazmamıza imkan sağladılar.

İnsanların 12 haneli IP numarasını hatırlamaktansa, sadece sunucunun adını ve domaini yazmaları yeterli olmuştu artık. Sunucular ve yönlendiriciler bağlantıyı kurarak bu yazılı ismi sayılara çevirerek işinizi görüyorlardı.

Paul MockapetrisYaklaşık 25 yıl önce, ilk DNS paketi tüm ağı geçerek hedefine ulaştı. Bu an ile ilgili Mockapetris bir e-posta notu yazmıştı: "En önemli işim bu olsa gerek. Fakat bunun ne kadar önemli olduğunu kimse anlayamadı. Ne bir televizyoncu ne de bir başkası, sadece bana verilen bir şilt var."

WorldWideWeb'in doğuşundan 8 sene öncesinde Net'e bağlı sadece yüzlerce bilgisayar vardı, bugün ise 130 milyon adet var. Kullanımı kolay bir isimlendirme şeması olmasaydı, WWW bugünkü kadar büyük olamazdı.

Nete ilk veri paketi 29 Ekim 1990’da girdi

Web doğmadan evvel Net vardı, daha öncesinde ise ARPAnet. ARPAnet için planlar 1960 yılından beri yapılıyordu fakat tarih 1969 olabilmişti ve pek de istenilen gibi olamamıştı. 29 Ekim gecesi, Prof. Len Kleinrock UCLA'daki bir bilgisayarı Stanford Üniversitesindeki bir bilgisayara telefon hattı üzerinden bağlamayı başardı. Bağlantıyı test etmek üzere öğrencilerini toplayan Kleinrock "LOG" kelimesini aktarmaya karar verdi. UCLA'dan "LOG" mesajı gittikten sonra Stanford'dan da "IN" mesajı gelecekti. Fakat öğrenciler "L" ve "O"yu gönderdikten sonra sistem bir anda çöktü (bazı şeyler o zamandan beri değişmemiş demek ki).

Ancak bir sonraki deneme başarıya ulaşmıştı. "LO" dünya tarihine altın harflerle yazılan bir kelime olmuştu. Samuel Morse'un "Tanrı ne yazdı?" ya da Alexander Graham Bell'in "Watson! Buraya gel sana ihtiyacım var" gibi öbek cümlelerinin yanına Prof. Len Kleinrock'un "LO"su da eklendi.

Web 25 Aralık 1990’da ancak online olabildi

Web tarihinin en önemli olayı tabii ki kendi doğuşu. 1990 yılı sonlarında Cenevre'deki CERN araştırma merkezinden Tim Berners Lee ve Robert Cailliau, dünyanın ilk web sunucusuyla bağlantı kurdular. Living Internet sitesine göre Berners Lee, orijinal olarak web'i tasarlarken sistemdeki bütün projelerin, yazılımların ve bilgisayarların kaydını tutmak istiyordu. NeXT bilgisayarını kullanarak Berners Lee, 1990 yılında bir tarayıcı geliştirdi. Ayrıca dünyanın ilk web içeriğini de yaptılar: CERN telefon listesi.

Berners Lee, aynı yılın Ağustos ayında buluşunu dünyaya sundu (en azından bir kısmını). 1992 yılında “web”e bağlı 50 sunucu vardı. 1994 yılında bu sayı 2500'e çıktı. Big Bang çoktan başlamıştı.

Internetin gelişimi bize bilgisayarlar arası iletişimi kurmak için altyapıyı sağlamıştı fakat web de internetin en önemli kargosu konumundaydı. 135 milyon web sitesi hala her ay yüzde beşlik sabit bir hızla artmaya devam ediyor. İnternet artık hayatımızın her parçasında var.

15 Mart 1993: Mosaic web sayfasında

Marc Andreessen ve Eric Bina, Illinois Üniversitesinin Supercomputing bölümünde çalışıyor ve arkadaşları tarafından bitirme tezi hazırlayan iki "inek" gibi görülüyordu. Fakat Mosaic'in ilk beta'sının downloada açıldığını açıkladıklarında, hiç kimse web'in gelişiminde bu kadar büyük bir etki yapacağını tahmin edememişti.

Günümüze kadarki değişim ise çok dramatik olmamıştı aslında. Mozaic'de tıpkı günümüz tarayıcıları gibi fotoğrafları yazının içine entegre ederek gösteriyordu ve haliyle hemen taklit edilmeye başlanan Mozaic pek çok işletim sisteminin içindeydi artık.


Jerry ve David’in Yahoo’su (Ocak 1994)Jerry ve David’in Yahoo’su (Ocak 1994)

Bazı hobiler yaşam boyu insanları meşgul ederken bazıları ise tarihi değiştirir. Jerry Yang ve David Filo, Stanford Üniversitesi'nde felsefe doktorası yaparken en çok kullandıkları ve tavsiye ettikleri web sitelerini kataloglamaya karar verirler. Bu kataloglamanın tam olarak ne zaman yapıldığı tarih sayfalarında kaybolmuş olsa da bu listenin adının "Jerry and David's Guide to the World Wide Web" olduğunu biliyoruz. Tabii bu isim zamanla mutasyona uğrayarak dile daha uygun bir hale geldi. "Yet Another Hierarchical Officious Oracle" ya da kulaklarımızın daha alıştığı biçimiyle Yahoo.

Yahoo, dünya üzerinde web site kataloglaması yapmayı deneyen ilk siteydi. Önemli bütün siteleri kaydettiği gibi bazı keşfedilmemiş "cool" siteleri de veritabanında barındırıyordu. Hızla büyüyen web'i bu şekilde izlemenin imkansız olduğuna kanaat getiren David ve Jerry kataloglama yapan bir web sitesi olmak yerine bir web servisi olmak için adım attılar. E-posta servisi, sarı sayfalar, oyunlar, haberler ve anında mesajlaşma gibi pek çok özelliği bir araya getiren Yahoo, artık büyük balık haline gelip Lycos ve Excite gibi benzer servisleri yutmaya hazırdı. Her ne kadar son yıllarda "arama motoru terminatörü" Google, Yahoo'yu en iyi olduğu piyasadan silmiş gibi görünse de hala şirketin başında bulunan Jerry Yang'ın oynayacak kozları var.

Netscape borsada (9 Ağustos 1995)

Netscape'in iyi bir browser olduğu doğru fakat Netscape'in Amerikan borsasında halka açılması internet çılgınlığını başlatan olay oldu. 1995 yılında halka açıldığında hisseleri bir anda 28 dolardan 75 dolara fırladı ve seansı 58 dolardan kapattı. Netscape bu konuda da bir çok firmaya örnek oldu: Nisan 1996'da Yahoo, Mayıs 1997'de Amazon, Eylül 1998'de eBay ve şimdiye adını unuttuğumuz pek çok internet şirketi.

eBay'de arttırma (3 Eylül 1995)

Bundan çok uzun olmayan bir süre evvel evimizde kullanmadığımız alet-edevatı sadece hurdacılara vererek ya da televizyondan öğrendiğimiz değerlendirme taktiklerinden faydalanarak kazanç sağlıyorduk. Fakat Sahibinden.com gibi sitelerin ülkemizde de kurulmasıyla neredeyse her eşyanın bir alıcısını bulmak mümkün. eBay'de bu mantık ile düşünerek Amerikalıların "garage sale" dediği olayı, 1995 yılında internete uyarlayarak internet kullanımında yeni bir sayfa açtı.

eBay'de ilk satılan ürün arızalı bir laser pointer'dı. 14.83 dolara kendisine alıcı bulan ürün, ayrıca internet üzerinden her türlü ürüne alıcı bulunabileceğinin de canlı bir kanıtı olmuştu. 14.83 dolarla başlayan hikaye, şimdi ise milyar dolarlık toplam işleme ulaşmış durumda.


CraigCraig'in müthiş listesi (24 Ekim 1995)

Craig'in listesi de çoğu e-posta grubu gibi ilk başta "belki reklamdan para kazanırım" umudu ile kurulmuştu. Mart 1995'de, yazılım mühendisliği işinden istifa ederek Craigslist'i büyütmek umuduyla bir e-posta zinciri oluşturdu. Bu sayede insanlar Bay Area bölgesindeki kültürel olayları birbirleriyle paylaşabileceklerdi.

"Ben sadece insanların birbirlerine ne kadar yardımcı olmak istediklerini göstermeye çalışıyordum. Bu internet üzerinde, WELL'de ya da Usenet gruplarında böyleydi." Diyor bir e-postasında. Liste büyüdükçe insanlar satılık evlerini, eleman aradıklarını ya da daha farklı isteklerini Craig'in listesine atmaya başladılar. Bunu gören Craig'de listeyi herkese açık hale getirmek için Cnewmark.com sitesine taşıdı.

Eylül 1997'de site www.craigslist.org‘a taşındı. 1998 yılının başında satış ilanları için çok küçük bir ücret almaya başlayan Newmark (çoğu reklam yine ücretsiz biçimde yapılıyordu), 1999 yılında Craigslist'i firmalaştırdı ve sabit çalışanları oldu.

JenniCam yani “web cam” çılgınlığı başladı (24 Ekim 1995)

Neredeyse 7 yıl boyunca Jennifer Ringley, bilgisayarına bağlı kamerası ile kendi odasının izlenmesine izin verdi. İlk başlarda sanatsal bir proje olarak başlayan Jenni, daha sonraları sitesinin ziyaretçi sayısı 20 milyona ulaşınca, yıllık 15 dolarlık bir ücret talep ederek sitenin masraflarını karşılamaya çalıştı ve tabi ki çok daha fazlasını kazandı.

Kameranın önünde çıplak görüntüler verdi. Kısacası hayatındaki tüm tecrübelerini, izleyicileriyle paylaştı. Şimdiki BBG, Survivor ya da Avustralya'daki zayıflama yarışmalarının hatta Youtube'un bile Jennifer Ringley'e bir teşekkür borcu olduğu kesin.

Sıra Amazon.com’a gelmişti (16 Temmuz 1996)

Dünyanın en büyük kitap mağazası Amazon.com'un, adına yakışan kitap gibi bir hikayesi var. Örneğin Jeff Bezos'un ülkeyi boydan boya geçerek yaptığı efsanevi bir seyahat anlatılır. Eşi arabayı kullanırken, Jeff yan koltukta kucağında laptopla Amazon.com'u yaratmanın telaşı içindeydi.

O günden bugüne yerel satış merkezlerinden işbirliği programlarına kadar, ticareti hem internette hem de gerçek hayatta bambaşka bir çerçeveye taşıdı Amazon. Ve ilk kez 2002 yılında Amazon.com sitesi kar etmeye başladı (tam 6 sene sonra).


Sergey Brin ve Larry PageGoogle’lamaya başlıyoruz (7 Eylül 1998)

1995 yılında Stanford Üniversitesinde tanışan Sergey Brin ve Larry Page birbirlerini pek de seven öğrenciler değillerdi. 1996 yılında bir bitirme projesinde beraber çalışmak zorunda kalan ikilinin üzerinde çalışacağı konu ise BackRub'dı Yani, arama sonuçlarının geliştirilmesi.
1998 yılının başlarında Larry'nin yurttaki odasında bir veri merkezi kuran ikili BackRub projesini satacak bir yer arıyordu. Gittikleri ilk kişi ise (tahmin edilene göre) daha sonra kafasını taşlara vuran, Yahoo'nun sahibi David Filo'ydu.

Eylül 1998'de Silikon Vadisindeki bir garajda, Google Inc kuruldu ve Web artık yeni bir çağa girmişti. Şu ana kadar çoktan ölen yüz binlerce "nokta com"un aksine, hala insanlara verebileceğiniz yaratıcı fikirlerin olabileceğini Google kanıtlamıştı. Google'lamak, web de aramak anlamına geliyordu artık.

Sırada Wiki var (15 Ocak 2001)

Dünyanın en büyük ansiklopedisi olan Wikipedia'da, uzmanlık alanı ne olursa olsun her insan her konuyu istediği gibi düzenleyebilir, yanlışlarını düzeltebilir. Wikipedia, şu an 90.000 civarı Türkçe makale içeriyor. Aslında bu rakam içler acısı, çünkü nüfusu bizden az olan pek çok ülke bu sayıda bizi katlamış durumda.

Wikipedia'da toplam 7 milyon konu bulabilirsiniz. Alfabetik bir sıra yaparsak Tarkan'ın "Aacayipsin" albümü ilk sırada yer alırken, son sırada "kainatın özü" anlamına gelen Zübde-i Alem bulunuyor.

Wiki'nin yaratıcısı Jimmy Wales, Wikipedia'ya girdiği ilk konunun ne olduğunu hatırlamadığını söylüyor. Fakat Wiki'nin yazılımını denerken yazdığı ilk kelimeyi kolaylıkla hatırlıyor: Hello World!

Oddpost kurulumu (16 Şubat 2003)

2003 yılında Hotmail ya da Yahoo kullananların çoğunun, bir masaüstü posta programı da vardı. O zamanlar web üzerinden bir e-posta servisi kullanmak adeta işkenceydi. E-posta hesabındaki klasör oluşturma, mesajları sınıflandırma gibi seçenekler yüzlerce tıklama ve şirketin sunucularına bir dünya turu gerektiriyordu.

Oddpost ise kurulduğunda sanki hard-diskinizde bir klasörü değiştiriyormuşçasına kolay e-posta erişimi sunuyordu. Postalarınızı istediğiniz gibi sürükleyip, kolayca klasörlerinize taşıyabiliyordunuz. Yahoo, bu fikre hayran kalıp Oddpost'u satın aldı.

Çöpçatanların babası: Jonathan Abrams (Mart 2003)

MySpace ve facebook milyonlarca kişiye hitap ediyor ve "sosyal ağ" isminin hakkını sonuna kadar veriyor. Kurulan gruplar, reklamlarını yapan amatör müzisyenler ve bunlar gibi daha bir çok aktivite. Fakat 2003 yılında friendster, arkadaşları birbirine bağlamasa, sosyal ağ kavramı bu kadar gelişir miydi?

Sitenin kurucusu Jonathan Abrams, friendster fikrini bulurken gezdiği çöpçatan sitelerinden ilham aldığını itiraf ediyor: "Online ve offline dünyaları birleştirecek bir fikir ürettim. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi insanlarla etkileşim içinde olmak istedim."

2003 yılının Haziran ayında friendster tam bir milyon üyeye ulaştı. Sosyal ağlar savaşında bu potansiyeli gören daha ciddi rakipleri ortaya çıktı. Daha sonra ise hazin son: Friendster piyasadan silindi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.