Bayburt Postası - Bayburt Grup Özel İdare Gençlikspor Kulüp Başkanı Hikmet Şentürk, “Play-off sistemi adaletli bir karar değil. Bizim gibi zirveye, liderliğe oynayan bir takım için dezavantaj. 26 maç oyna ve tüm ümidini, her şeyini bir maça bağla. Bu çok adaletli bir şey değil” dedi.
Şampiyonluk mücadelesi verdiği BAL Ligi 1. Grup’ta ilk yarıyı en yakın takipçisinin önünde 6 puan farkla bitiren sarı lacivertli takımın son durumunu ve sezonun ilk yarısını değerlendiren kulüp başkanı Hikmet Şentürk, Bayburt Postası’na açıklamalarda bulundu.
Sezonu lider tamamlaması halinde 3. Lige yükselebilmek için play-off karşılaşmasına çıkacak olan sarı lacivertlilerde, takımın tecrübeli futbolcusu Erhan Namlı’dan sonra başkan Şentürk’den de tepki geldi. Takımın mali durumu ile ilgili merak edilenlere de açıklık getiren Şentürk, Bayburt Grup Özel İdare Gençlikspor için bekledikleri desteği göremediklerini anlatarak, “Kulübe destek konusunda maalesef yalnız kaldık” dedi.
Açıklamasında, BAL Ligi’nin en flaş transferi Erhan Namlı ile ilgili de konuşan Şentürk, tecrübeli futbolcunun gerçek bir profesyonel olduğunu söyledi. Erhan Namlı’nın eleştirilere rağmen isabetli bir transfer olduğunu belirten Şentürk, “Erhan Namlı’yı transfer ettiğimiz zaman yaşlı diye bazı kesimler bizi çok eleştirdi. Ancak sahaya çıkınca kalitesini her zaman gösterdi. Biz Erhan’a verdiğimizin karşılığını fazlasıyla aldık. Bir kere rakip takım oyuncuları ondan çekiniyor. Olgun da bir insan ve tam bir lider. Takım arkadaşları tarafından da çok seviliyor” şeklinde konuştu.
Sezon öncesi uygulamaya konulan taraftar kart projesi için bekledikleri ilgiyi göremediklerini de anlatan Şentürk, şu açıklamayı yaptı:
“Bizim hedefimiz üçüncü lige çıkmak. Onun altındaki hedefler bizim için başarı sayılmaz.
Bir ilk yarı oynadık. 32 puan toplayıp en yakın rakibimize 6 puan fark yaptık ama üç puanlık sistemde hiçbir şeyin garantisi yok. Dolayısıyla ona göre tedbirlerimizi alıyoruz. Play-off’a göre çalışmalarımızı yaparak takımımızı güçlendirdik. Gereken yerlere transferlerimizi yaptık. Antalya kampına yetiştirdik. Ama iş bununla da bitmiyor. Play-off oynayabilmek için de önce gruptan çıkmak lazım”
“İlk yarıyı hedeflediğimiz puanın üstünde tamamladık”
“Biz rakiplerimizi geçen seneden tanıyoruz. Bunların dışında üç yeni takım grubumuza katıldı. Biz geçen seneki tecrübelerimizden daha hazırlıklı daha organize olduk. Ona göre de transferlerimizi yaptık. O açıdan benim hedefim Faroz Gençlikspor maçına, son maçımız ve deplasmanda olduğu için en az 4 puan bir farkla girmek istiyordum. Şu anda 6 puan fark yaptığımız için hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz görülüyor. Hocamızla da konuştuğumuz da aynı düşünceleri paylaştığımızı gördük. Allah ta bize nasip etti. Hedeflediğimizin 2 puan önünde ilk yarıyı bitirdik. Dolayısıyla sıkıntımız yok. Ama nasıl ilk yarıyı lider bitirdiysek, aynı ciddiyetle ikinci yarıda mücadele etmemiz gerekiyor”
“Takviyeleri play-off için yaptık”
“Bildiğiniz gibi kış şartları en çok etkileyecek unsur. İlk yarı dersim hariç tüm zor maçları deplasmanda oynadık. O avantajlarımızı da kullanarak ikinci yarıyı da lider kapatıp play-off’a katılmak istiyoruz. Zaten tüm hazırlıklarımızı play-off’a göre planladık. Takviyelerimizle takımı güçlendirdik. Bu yüzden bu hedef doğrultusunda iki üç transfer gerçekleştirdik. Şu varsayımı da hiç unutmuyoruz. Neticede ikinci yarıyı da lider bitirmezsen öyle bir şansın da olmuyor”
“Play-off sistemi adaletli değil”
“Play off sistemi adaletli bir karar değil. Bizim gibi zirveye liderliğe oynayan bir takım için dezavantaj. UEFA bile artık Avrupa ve Dünya şampiyonalarında play-off’u kaldırmayı düşünüyor. Sen 26 maç oyna. Tüm ümidini her şeyini bir maça bağla. Çok adaletli bir şey değil. Kaç takım varsa 9 gruba çekip, Biz 26 maç değil de 30 maç oynardık en fazla. Başka ne olurdu? Aslında bu gibi şeyleri söylemek de sakıncalı. Bazı kesimler tarafından yanlış anlamalara sebep verebiliyor. Türkiye’de ne yazık ki bu gibi söylemler dezavantaj oluyor”
“Kış şartları en çok bizim takımı etkiliyor”
“Bizim için ikinci yarıdaki en büyük sıkıntı olumsuz saha şartları olacak. Bildiğiniz gibi biz ayağa pas yapan, teknik oyunculardan kurulu, organize olan bir takımız. Kış şartları oyunumuzu oldukça etkileyecek. Pas yapmakta zorluklar yaşayacağız. Bu bizim için dezavantaj olabilir. Ya da alışabilirsek avantaja da dönüşebilir. Şimdi herkes Bayburt’ta kışın oynayacağımız için avantajlı olduğumuzu düşünebilir. Ama biliyorsunuz topçularımız Bayburtlu değil. Bayburtlu olsalardı kış şartlarına alışık olurlardı. Ancak değiller. Keşke olsalardı. Bizim mutluluğumuz 2-3 kat daha artardı”
“Erhan Namlı gerçek bir profesyonel”
“Erhan Namlı’yı transfer ettiğimiz zaman yaşlı diye bazı kesimler bizi çok eleştirdi. Ancak sahaya çıkınca kalitesini her zaman gösterdi. Biz Erhan’a verdiğimizin karşılığını fazlasıyla aldık. Bir kere rakip takım oyuncuları ondan çekiniyor. Olgun da bir insan ve tam bir lider. Takım arkadaşları tarafından da çok seviliyor. Yaşlı olup ta hırçın, egolu çok oyuncu geldi. Örnekleri de var biliyorsunuz. Bu tip oyuncular takım için avantaj değil, dezavantaj oluyor.Ancak Erhan böyle bir oyuncu değil.Bir örnek vereyim.Yanılmıyorsam burada oynadığımız Karsspor maçıydı.Bir oyuncu Erhan’a kafa attı. O ise hiçbir tepki vermeden oradan uzaklaştı. Bunlar çok önemli şeyler. Eğer tepki verseydi, bütün takım da onunla birlikte olup nahoş olayların çıkmasına sebep olacaktı. Ancak böyle bir şey olmadı, olamazdı da. Çünkü bizim takımın şampiyon olmak gibi bir hedefi var. Diğer bazı takımların böyle bir hedefi yok. Tamamen provokasyon amaçlı olaylar çıkarıp, 2 kırmızı kart almana sebep verebilirlerdi. Ama dediğim gibi gerçek bir profesyonel gibi davrandı, kendisinden çok memnunuz. Aslında böyle oyunculara ligimizin ihtiyacı var. Ancak BAL Ligi’nde 4 tane tecrübeli oyuncu oynatabiliyorsunuz. 5’inciyi aldığınız zaman tribüne çıkması lazım. 18’e dahi alamıyorsunuz. Bu lükse de hiçbir takım sahip değil”
“Yalnız kaldık”
“Kulübe destek konusunda maalesef yalnız kaldık. Şimdiye kadar destek amaçlı taraftar kartı projemiz oldu. Bayburt’ta gurbetçi çok. Oradan bir maddi destek aldık. Ancak o da hedeflediğimizin yarısı oldu. Sadece deplasman ve diğer giderleri karşıladı. Yani sezon başındaki kamp ile şu andaki kamp giderlerini bile karşılamadı. Şu anki kamp masrafları 25-30 milyar tutuyor. Sadece spor malzemesi alımı 50-60 milyar tutuyor. Kulübe yardım edenlere çok teşekkür ederim ama durum bu. Ben şunu özellikle belirteyim. Şu an imkanımız varken Bayburtspor’umuzu ileride kimseye muhtaç olmayacak şekilde sağlam bir yapıya oturtmamız lazım. Bunu şu anda başaramadık. Bir mesaj sistemi yapmaya kurmaya çalıştık. Bayburt’ta gurbetçi ve Bayburt dışındaki hemşehrilerimiz çok olduğu için oradan bir katkı bekledik, onu yapamadık”
“Taraftar kart projesinden 400 milyar bekliyorduk”
“Açıkçası taraftar kartlarından beklentimiz fazlaydı. 400 milyar bekliyorduk ancak 80 milyar gelir elde ettik. Malum kış. Kime gitsek iş yok diyor. Bayburtlu futbolu seviyor ancak taşın altına elini koymuyor. Artık daha organize daha bilinçli olmamız lazım. Herkese görev düşüyor. Camiası, halkı, taraftarı, yönetimi herkesin daha bilinçli olması lazım. Kısa zamanda da bunları gerçekleştirmek çok zor.Benim en büyük hayalim Bayburtspor’un kendi kendisine yetecek seviyeye gelmesi. 3. Lig’e çıktığımızda 500 milyara yakın bir desteği olmalı ki ligde kalıcı olsun. İşte bu seviyeye gelebilmek ve kulübün gelirin artırabilmek için taraftar kartı, SMS gibi materyallerin çoğaltılması gerekiyor. Tesis, altyapı gibi şeyleri uygulamaya geçirmek lazım”
Taraftara mesaj
“Taraftarımıza çok teşekkür ederiz. Her zaman bizim yanımızda oldular, bizi desteklediler. Onlardan tek bir ricam var. Bayburtlu nasılsa onu göstersinler. Küfür istemiyoruz. Tezahüratın çok daha güzel ve değişik şekli var. Onu göstersinler Hakeme olsun, futbolcuya olsun. Bayburtlu’ya yakışır şekilde tezahürat yapsınlar. Biz Şair Zihni’nin, Celali’nin torunlarıyız. Edebi bir şekilde onlardan destek, tezahürat bekliyoruz. Başkalarının tahriklerine kapılmasınlar. Bizim rakiplerimiz, sahil takımları bu konuda bizden daha tecrübeli. Biz takım olarak sportmence mücadele ediyorsak, taraftar olarak da aynı duyarlılığı göstermeliyiz ki farkımız olsun”
Konuşmasının son bölümünde futbol kulübünü yönetmenin zor ve sıkıntılı olduğuna değinen Şentürk, sözlerini şöyle bitirdi:
“Tüm bu olumlu şeylerden sonra bir de madalyonunun diğer yüzü var. Bazı sıkıntılarımız da yok değil. Örneğin bilançoyu tutturamıyoruz. Dolayısıyla ekstra masraflarımız çıkıyor. Artık bunlara da katlanacağız. Amacımız Bayburt’umuzu layık olduğu yere çıkartmak”
Şampiyonluk mücadelesi verdiği BAL Ligi 1. Grup’ta ilk yarıyı en yakın takipçisinin önünde 6 puan farkla bitiren sarı lacivertli takımın son durumunu ve sezonun ilk yarısını değerlendiren kulüp başkanı Hikmet Şentürk, Bayburt Postası’na açıklamalarda bulundu.
Sezonu lider tamamlaması halinde 3. Lige yükselebilmek için play-off karşılaşmasına çıkacak olan sarı lacivertlilerde, takımın tecrübeli futbolcusu Erhan Namlı’dan sonra başkan Şentürk’den de tepki geldi. Takımın mali durumu ile ilgili merak edilenlere de açıklık getiren Şentürk, Bayburt Grup Özel İdare Gençlikspor için bekledikleri desteği göremediklerini anlatarak, “Kulübe destek konusunda maalesef yalnız kaldık” dedi.
Açıklamasında, BAL Ligi’nin en flaş transferi Erhan Namlı ile ilgili de konuşan Şentürk, tecrübeli futbolcunun gerçek bir profesyonel olduğunu söyledi. Erhan Namlı’nın eleştirilere rağmen isabetli bir transfer olduğunu belirten Şentürk, “Erhan Namlı’yı transfer ettiğimiz zaman yaşlı diye bazı kesimler bizi çok eleştirdi. Ancak sahaya çıkınca kalitesini her zaman gösterdi. Biz Erhan’a verdiğimizin karşılığını fazlasıyla aldık. Bir kere rakip takım oyuncuları ondan çekiniyor. Olgun da bir insan ve tam bir lider. Takım arkadaşları tarafından da çok seviliyor” şeklinde konuştu.
Sezon öncesi uygulamaya konulan taraftar kart projesi için bekledikleri ilgiyi göremediklerini de anlatan Şentürk, şu açıklamayı yaptı:
“Bizim hedefimiz üçüncü lige çıkmak. Onun altındaki hedefler bizim için başarı sayılmaz.
Bir ilk yarı oynadık. 32 puan toplayıp en yakın rakibimize 6 puan fark yaptık ama üç puanlık sistemde hiçbir şeyin garantisi yok. Dolayısıyla ona göre tedbirlerimizi alıyoruz. Play-off’a göre çalışmalarımızı yaparak takımımızı güçlendirdik. Gereken yerlere transferlerimizi yaptık. Antalya kampına yetiştirdik. Ama iş bununla da bitmiyor. Play-off oynayabilmek için de önce gruptan çıkmak lazım”
“İlk yarıyı hedeflediğimiz puanın üstünde tamamladık”
“Biz rakiplerimizi geçen seneden tanıyoruz. Bunların dışında üç yeni takım grubumuza katıldı. Biz geçen seneki tecrübelerimizden daha hazırlıklı daha organize olduk. Ona göre de transferlerimizi yaptık. O açıdan benim hedefim Faroz Gençlikspor maçına, son maçımız ve deplasmanda olduğu için en az 4 puan bir farkla girmek istiyordum. Şu anda 6 puan fark yaptığımız için hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz görülüyor. Hocamızla da konuştuğumuz da aynı düşünceleri paylaştığımızı gördük. Allah ta bize nasip etti. Hedeflediğimizin 2 puan önünde ilk yarıyı bitirdik. Dolayısıyla sıkıntımız yok. Ama nasıl ilk yarıyı lider bitirdiysek, aynı ciddiyetle ikinci yarıda mücadele etmemiz gerekiyor”
“Takviyeleri play-off için yaptık”
“Bildiğiniz gibi kış şartları en çok etkileyecek unsur. İlk yarı dersim hariç tüm zor maçları deplasmanda oynadık. O avantajlarımızı da kullanarak ikinci yarıyı da lider kapatıp play-off’a katılmak istiyoruz. Zaten tüm hazırlıklarımızı play-off’a göre planladık. Takviyelerimizle takımı güçlendirdik. Bu yüzden bu hedef doğrultusunda iki üç transfer gerçekleştirdik. Şu varsayımı da hiç unutmuyoruz. Neticede ikinci yarıyı da lider bitirmezsen öyle bir şansın da olmuyor”
“Play-off sistemi adaletli değil”
“Play off sistemi adaletli bir karar değil. Bizim gibi zirveye liderliğe oynayan bir takım için dezavantaj. UEFA bile artık Avrupa ve Dünya şampiyonalarında play-off’u kaldırmayı düşünüyor. Sen 26 maç oyna. Tüm ümidini her şeyini bir maça bağla. Çok adaletli bir şey değil. Kaç takım varsa 9 gruba çekip, Biz 26 maç değil de 30 maç oynardık en fazla. Başka ne olurdu? Aslında bu gibi şeyleri söylemek de sakıncalı. Bazı kesimler tarafından yanlış anlamalara sebep verebiliyor. Türkiye’de ne yazık ki bu gibi söylemler dezavantaj oluyor”
“Kış şartları en çok bizim takımı etkiliyor”
“Bizim için ikinci yarıdaki en büyük sıkıntı olumsuz saha şartları olacak. Bildiğiniz gibi biz ayağa pas yapan, teknik oyunculardan kurulu, organize olan bir takımız. Kış şartları oyunumuzu oldukça etkileyecek. Pas yapmakta zorluklar yaşayacağız. Bu bizim için dezavantaj olabilir. Ya da alışabilirsek avantaja da dönüşebilir. Şimdi herkes Bayburt’ta kışın oynayacağımız için avantajlı olduğumuzu düşünebilir. Ama biliyorsunuz topçularımız Bayburtlu değil. Bayburtlu olsalardı kış şartlarına alışık olurlardı. Ancak değiller. Keşke olsalardı. Bizim mutluluğumuz 2-3 kat daha artardı”
“Erhan Namlı gerçek bir profesyonel”
“Erhan Namlı’yı transfer ettiğimiz zaman yaşlı diye bazı kesimler bizi çok eleştirdi. Ancak sahaya çıkınca kalitesini her zaman gösterdi. Biz Erhan’a verdiğimizin karşılığını fazlasıyla aldık. Bir kere rakip takım oyuncuları ondan çekiniyor. Olgun da bir insan ve tam bir lider. Takım arkadaşları tarafından da çok seviliyor. Yaşlı olup ta hırçın, egolu çok oyuncu geldi. Örnekleri de var biliyorsunuz. Bu tip oyuncular takım için avantaj değil, dezavantaj oluyor.Ancak Erhan böyle bir oyuncu değil.Bir örnek vereyim.Yanılmıyorsam burada oynadığımız Karsspor maçıydı.Bir oyuncu Erhan’a kafa attı. O ise hiçbir tepki vermeden oradan uzaklaştı. Bunlar çok önemli şeyler. Eğer tepki verseydi, bütün takım da onunla birlikte olup nahoş olayların çıkmasına sebep olacaktı. Ancak böyle bir şey olmadı, olamazdı da. Çünkü bizim takımın şampiyon olmak gibi bir hedefi var. Diğer bazı takımların böyle bir hedefi yok. Tamamen provokasyon amaçlı olaylar çıkarıp, 2 kırmızı kart almana sebep verebilirlerdi. Ama dediğim gibi gerçek bir profesyonel gibi davrandı, kendisinden çok memnunuz. Aslında böyle oyunculara ligimizin ihtiyacı var. Ancak BAL Ligi’nde 4 tane tecrübeli oyuncu oynatabiliyorsunuz. 5’inciyi aldığınız zaman tribüne çıkması lazım. 18’e dahi alamıyorsunuz. Bu lükse de hiçbir takım sahip değil”
“Yalnız kaldık”
“Kulübe destek konusunda maalesef yalnız kaldık. Şimdiye kadar destek amaçlı taraftar kartı projemiz oldu. Bayburt’ta gurbetçi çok. Oradan bir maddi destek aldık. Ancak o da hedeflediğimizin yarısı oldu. Sadece deplasman ve diğer giderleri karşıladı. Yani sezon başındaki kamp ile şu andaki kamp giderlerini bile karşılamadı. Şu anki kamp masrafları 25-30 milyar tutuyor. Sadece spor malzemesi alımı 50-60 milyar tutuyor. Kulübe yardım edenlere çok teşekkür ederim ama durum bu. Ben şunu özellikle belirteyim. Şu an imkanımız varken Bayburtspor’umuzu ileride kimseye muhtaç olmayacak şekilde sağlam bir yapıya oturtmamız lazım. Bunu şu anda başaramadık. Bir mesaj sistemi yapmaya kurmaya çalıştık. Bayburt’ta gurbetçi ve Bayburt dışındaki hemşehrilerimiz çok olduğu için oradan bir katkı bekledik, onu yapamadık”
“Taraftar kart projesinden 400 milyar bekliyorduk”
“Açıkçası taraftar kartlarından beklentimiz fazlaydı. 400 milyar bekliyorduk ancak 80 milyar gelir elde ettik. Malum kış. Kime gitsek iş yok diyor. Bayburtlu futbolu seviyor ancak taşın altına elini koymuyor. Artık daha organize daha bilinçli olmamız lazım. Herkese görev düşüyor. Camiası, halkı, taraftarı, yönetimi herkesin daha bilinçli olması lazım. Kısa zamanda da bunları gerçekleştirmek çok zor.Benim en büyük hayalim Bayburtspor’un kendi kendisine yetecek seviyeye gelmesi. 3. Lig’e çıktığımızda 500 milyara yakın bir desteği olmalı ki ligde kalıcı olsun. İşte bu seviyeye gelebilmek ve kulübün gelirin artırabilmek için taraftar kartı, SMS gibi materyallerin çoğaltılması gerekiyor. Tesis, altyapı gibi şeyleri uygulamaya geçirmek lazım”
Taraftara mesaj
“Taraftarımıza çok teşekkür ederiz. Her zaman bizim yanımızda oldular, bizi desteklediler. Onlardan tek bir ricam var. Bayburtlu nasılsa onu göstersinler. Küfür istemiyoruz. Tezahüratın çok daha güzel ve değişik şekli var. Onu göstersinler Hakeme olsun, futbolcuya olsun. Bayburtlu’ya yakışır şekilde tezahürat yapsınlar. Biz Şair Zihni’nin, Celali’nin torunlarıyız. Edebi bir şekilde onlardan destek, tezahürat bekliyoruz. Başkalarının tahriklerine kapılmasınlar. Bizim rakiplerimiz, sahil takımları bu konuda bizden daha tecrübeli. Biz takım olarak sportmence mücadele ediyorsak, taraftar olarak da aynı duyarlılığı göstermeliyiz ki farkımız olsun”
Konuşmasının son bölümünde futbol kulübünü yönetmenin zor ve sıkıntılı olduğuna değinen Şentürk, sözlerini şöyle bitirdi:
“Tüm bu olumlu şeylerden sonra bir de madalyonunun diğer yüzü var. Bazı sıkıntılarımız da yok değil. Örneğin bilançoyu tutturamıyoruz. Dolayısıyla ekstra masraflarımız çıkıyor. Artık bunlara da katlanacağız. Amacımız Bayburt’umuzu layık olduğu yere çıkartmak”
sayın başkan taraftar kart projeniz tabiki tutmaz. maça geliyoruz.,kartı olmayan olandan daha kolay içeri giriyor.bunu sorgulamnız gerekir.