Bayburt Postası - Geleceği geçmişinden dokuyan ve bu doğrultuda köyünde oluşturduğu müze ile çok özel etkinliklere imza atan Kenan Yavuz, Geleneksel Türk Kapıları ve Tokmakları sergisi ile sanatseverleri ağırlıyor.
Beşpınar köyündeki Kenan Yavuz Kültür Evi'nde sanatseverlerle buluşan sergide, Türkiye'nin çeşitli illerinden getirilen 20 eski kapı ile tokmaklar yer aldı.
Serginin açılışına katılan Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, Kenan Yavuz Kültür Evi'nin kurucusu iş adamı Kenan Yavuz'un, gerek Türk kültürü gerekse insanlık değerleri açısından çok güzel konular seçerek bunları somut çalışmalara dönüştürdüğünü söyledi.
Pehlivan, Kenan Yavuz'un Türkiye'de çok önemli görevlerde bulunduğunu, kariyeri ve başarısıyla ön plana çıkmış bir insan olaak memleketi Bayburt'la ve doğduğu köy Beşpınar'la bağını kopramamış bir insan olarak bu yönüyle de herkese örnek bir kişilik olduğunu kaydetti.
Pehlivan, Kenan Yavuz'un Türkiye'de çok önemli görevlerde bulunduğunu, kariyeri ve başarısıyla ön plana çıkmış bir insan olaak memleketi Bayburt'la ve doğduğu köy Beşpınar'la bağını kopramamış bir insan olarak bu yönüyle de herkese örnek bir kişilik olduğunu kaydetti.
Açılışı yapılan kapı ve tokmak sergisinin de bu çalışmalardan biri olduğunu belirten Pehlivan, "Yaşamda uyum ve ahenk, arzu edilen olgulardır. Hatta inancımız ve kültürümüzün de gereğidir ama tekdüzelik biraz tehlikeli bir kavramdır" dedi.
Pehlivan, tekdüzeliğin, hayatın renklerini soldurma riskini barındırdığına dikkati çekerek, "Maalesef dünyamız ve dünya üzerindeki yaşam, globalleşme süreciyle de birlikte tekdüzeliğe doğru bir evrilme riskiyle karşı karşıya. Herkes sanki aynı şeyi düşünmek ve aynı ayrıtıları kullanmak veya evlerini, sokaklarını, caddelerini aynı mimaride yapmak gibi bir eğilim içerisinde" ifadesini kullandı.
Hayatın çeşitlilik içerdiğine işaret eden Pehlivan, şunları kaydetti:
"Eğer köklerimizden koparsak, bizi var eden, ayakta tutan değerlerden koparsak yaşamımız da renginden, güzelliğinden kopacaktır. Tekdüze bir yaşam, birbirinin kopyası bir yaşam tarzı ortaya çıkacaktır. Kenan Yavuz Kültür Evi'nce açılan bu sergiyle bunun örneği yaşanıyor. Kapı, mimari açıdan olduğu gibi manevi dünyamız açısından, soyut kavramlar itibarıyla kendine münhasır anlamlar, mesajlar taşıyan bir yapı örneği. Anadolu'nun, kapılarında bir mesajı var. Kapının üzerindeki tokmaklar bile çeşitlidir. O tokmaklar içeridekine mesaj verir."
Sosyolojik olarak şehirli olmakla köylü olmanın fark edilemediğine dikkat çeken Belediye Başkanı Mete Memiş, "Kentte yaşamak şehirli olmak anlamına gelmediği gibi köyde yaşamak da köylü olmak anlamına gelmiyor. Bu duyguyu Bayburt'ta yaşatan, Bayburt'ta farkındalığı oluşturan iki kıymetli büyüğümüz var. İkisine de ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biri bugün mekanını gönül dünyasını bize açan Kenan Yavuz bey, biri de Baksı Müzesi'ni kurarak Bayburt'u dünyayla buluşturan Hüsamettin Koçan bey" dedi.Kapı motifinin Türk-İslam kültüründe çok farklı anlamları olduğuna dikkat çeken Başkan Memiş, "Kapı bizde önemli bir şey. Dış mekandan iç mekana geçişin birinci adımı olduğu gibi aslında Türk-İslam kültüründe çok farklı anlamları da ifade etmiştir. Bazen sevgi olarak, sevgilinin aşkın kapısı olmuştur. Bazen dini termolojimizin en önemli kısmı olan uluhiyeti ifade edip, Allah kapısı, Peygamber kapısı olmuştur. Bazen otoriterin kapısı olmuştur. Bazen de çok önemli bir şeyi bizlerle paylaşmıştır. Sultanla köleyi geçişte baş eğdiren bir motifin adı olmuştur. Yeniden kapıyı okuyalım diyorum. Fuzuli'nin ona ne anlam yüklediğini öğrenmek belki geleceğe daha doğru gitmek adına önemli. Bu anamda kırsalı şehre taşımadan kırsalda da köyde de şehirli gibi yaşayabileceğimizi bize anlatan bu mekanların oluşmasına vesile olan, bizi geleceğe kökleriyle bağını koparmadan ayağı yere sağlam basarak geleceğe yönlendirme vesilesi olan bu mekanların Bayburt'a kazandırılmasında emeği olan Kenan Yavuz abimize tekrar teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Kenan Yavuz ise, Bayburt'ta çarpık yapılaşmaya dikkat çekmek için geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdiği 'Bana Bayburt'umu Geri Ver' adlı imza kampanyası ile başlayan süreçte köyüne geleneksel yaşamı sergileyen mekanı kazandırdığını ifade ederek, geride kalan süre içerisinde müzede önemli sergiler açıldığını hatırlattı.
Yavuz, kapı ve tokmak sergisi ile bir hikaye oluşturmak istediklerini dile getirerek, "Geleneksel yaşama dikkat çekme, geçmişte insanların yaşamlarında önemli yeri olan gereçleri gençlere tanıtma adına çalışmalar da yapıyoruz. İnsanların hatıra eşyaları, kıymetini bilemediğimiz birçok metayı burada birleştirmeye çalıştık. Maalesef köy evlerinin tamamı betonlaşıyor. İnsanlar büyük şehirde yaşıyor, köylerine döndüğünde de şehirdeki evlerinin aynısını yapıyor. Akıl dışı bir şey bu. İnsanlar şehirdeki yaşamını köye getiriyor. Burada çocukluğunu, gerçeği yaşarsan bir anlam ifade eder. Tüm bu konulara protesto, bir karşı duruş sergilemek adına burayı oluştuk. Gençlerimizin çoğu büyükşehirlere gitmek istiyorlar. Anadolu'da köylerimizde sadece yaşlılarımız kalıyor. Onlar da göçünce kapılar kilitleniyor. Kuşaklar arası bağ kopuyor ve tehlikeli bir gelecek bizi bekliyor. Şehre olan ilgiyi kırmak adına buradaki yaşam kalitesini artırmak adına burayı oluşturduk. Biz buralaradan çıktığımızda yol, su, elektrik anlamında hiç bir şey yoktu. Şimdi hastane, yol, üniversite hepsi yanıbaşımızda ama insan azalıyor. Bütün bunlar Anadolu toprakları için büyük bir tehdit. Burada ruhumu katmaya çalıştığım şeylerin özetini yapamaya çalıştım. Destek sunan herkese teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Yavuz, kapı ve tokmak sergisi ile bir hikaye oluşturmak istediklerini dile getirerek, "Geleneksel yaşama dikkat çekme, geçmişte insanların yaşamlarında önemli yeri olan gereçleri gençlere tanıtma adına çalışmalar da yapıyoruz. İnsanların hatıra eşyaları, kıymetini bilemediğimiz birçok metayı burada birleştirmeye çalıştık. Maalesef köy evlerinin tamamı betonlaşıyor. İnsanlar büyük şehirde yaşıyor, köylerine döndüğünde de şehirdeki evlerinin aynısını yapıyor. Akıl dışı bir şey bu. İnsanlar şehirdeki yaşamını köye getiriyor. Burada çocukluğunu, gerçeği yaşarsan bir anlam ifade eder. Tüm bu konulara protesto, bir karşı duruş sergilemek adına burayı oluştuk. Gençlerimizin çoğu büyükşehirlere gitmek istiyorlar. Anadolu'da köylerimizde sadece yaşlılarımız kalıyor. Onlar da göçünce kapılar kilitleniyor. Kuşaklar arası bağ kopuyor ve tehlikeli bir gelecek bizi bekliyor. Şehre olan ilgiyi kırmak adına buradaki yaşam kalitesini artırmak adına burayı oluşturduk. Biz buralaradan çıktığımızda yol, su, elektrik anlamında hiç bir şey yoktu. Şimdi hastane, yol, üniversite hepsi yanıbaşımızda ama insan azalıyor. Bütün bunlar Anadolu toprakları için büyük bir tehdit. Burada ruhumu katmaya çalıştığım şeylerin özetini yapamaya çalıştım. Destek sunan herkese teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.Programa; Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Demirözü Kaymakamı Ali Erdoğan, Demirözü Belediye Başkanı Selami Ersen, İl Jandarma Komutanı Albay Fatih Cemal Kiper, İl Emniyet Müdürü Sezayi Er, AK Parti Bayburt İl Başkanı Fatih Yumak, Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yaşar Yıldız, Bayburt Esnaf ve Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Halil İbrahim Yöney, BEKDER Başkanı Mete Emir, BTSO eski Başkanı İbrahim Yumak ile davetliler ve köy sakinleri katıldı.
Konuşmaların ardından ziyarete açılan serginin Eylül ayı sonuna kadar gezilebileceği bildirildi.
Konuşmaların ardından ziyarete açılan serginin Eylül ayı sonuna kadar gezilebileceği bildirildi.
Acikhavada kalan kapilar ozelligini yitirir.