“Sizden daha fazlasını yaptık”

Bayburt Postası - Bayburt eski Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek’e cevap verdi. Pekmezci isim vermediği konuşmasında, “Birileri işte ‘Bent Köprüsü ve Şehir Parkı’ndan başka neler yapıldı’ diyor" şeklindeki ifadeleriyle Özbek'in açıklamalarına değinerek, "Ben belediyeyi 9 oyla kaybettim. Bayburt halkının bir vefasızlığı değildi. Bazı oyunları siz hepiniz benden iyi biliyorsunuz ama tekrar onların karşısında bir rövanş yapma imkânım olmadı. Onları geride bırakalım. Ama şunu bilin ki bugüne kadar yaptıklarınızın biz kat kat fazlasını yaptık” dedi.

MHP aday tanıtım toplantısında kürsüye davet edilen Bayburt eski Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, 1999-2004 yılları arasında görev yaptığı sürede yapılan hizmetlere değindiği konuşmasında, 30 Mart’ta yapılacak seçimlerin yeniden Milliyetçi Hareket Partisi’nin başarısıyla sonuçlanacağına inandığını da söyledi.

Pekmezci, salonu dolduran partililerin coşkulu alkışlarıyla Özbek’e cevap verdiği konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

“Vefalı insanlar yapılanları unutturmadılar”

“Gönlü bu millet için çarpan Edirne’den Ardahan’a, Sinop’tan Anamur’a uzanan bu cennet vatanda hayatının baharında toprağa giren yiğitlerin temsilcileri, hani şairin dediği gibi, ‘Bozkurtlar vatanı sert yaylaların. Huyundan huy kapmış ırkımız bizim. Her birimiz bir savaşta doğmuşuz. Tarihe karışmış kırkımız bizim’ diyen bir neslin çocukları, aziz ülküdaşlarım, genç bozkurtlar sizleri en içten duygularla sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Birileri birlerinin arkasından bir şeyler söyleyebilir. Birileri insan hayatında yapılanları çabuk unutabilir. Ama vefa duyusu içerisinde olanlar, gerçekten memleket tutkusuyla yaşayanlar hiçbir zaman yapılanları unutmadılar, unutturmadılar.”

“İşçilerin maaşını, müteahhitlerin, taşeronların borçlarını ödemeyen bir belediye”

“Bugün burada olmaktan büyük onur duyuyorum. Müsaade ederseniz 1999 yılında üç hilalli bayrağı Bayburt Kalesi’nin burçlarına diken bir düşüncenin sembolünü yaptıklarımızla sizlere ifade etmek istiyorum. Birileri arkalardan bir şeyler ifade ediyorlar ama gerçeği bir de benden dinleyin. O zaman bir olduk başardık, inşallah yine başaracağız. Göreve geldiğimiz zaman Bayburt Belediyesi işçilerinin maaşını, ikramiyelerini ödemeyen, müteahhitlerin, taşeronların borçlarını ödemeyen bir belediye teslim aldık. Hiç unutmuyorum kapıdan girdiğim zaman salonda dolaşanları görevli arkadaşlara bunlar kim diye sorduğumda ‘alacaklı olan taşeron müteahhitler’ dediler. Ama Allah’a hamd ediyorum kısa zamanda hem personelin maaş ve ikramiyelerini ödedik, hem o taşeronların alacaklarını ödedik”

"Belediyenin satılan katını geri aldık"

“Bir belediye binası bize teslim ettiler. Kaba inşaatı bitmiş, o güne kadar toplam 79 milyar bir bedelle harcama yapmışlardı. Ve o gün ilgili müteahhit kapımızı çaldı. Ve bizim ödediğimiz bedel 310 milyardı. Onların alttaki dükkânları satarak kaba inşaatını yaptığı belediye hizmet binasının 1. katta bulunan 13 büro da satılmıştı. Onları MHP belediyesi olarak yeniden Bayburt halkına kazandırdık ve hizmetine sunduk. Ve Bayburt Belediyesi şuanda hizmet verdiği binayı Milliyetçi Hareket’in hünerli ellerinde yeniden onlara hediye edildi.”

“Bugüne kadar yaptıklarınızın biz kat kat fazlasını yaptık”

“Birileri işte Bent Köprüsü ve Şehir Parkı’ndan başka neler yapıldı. Ben Belediye’yi 9 oyla kaybettim. Bayburt halkının bir vefasızlığı değildi. Bazı oyunları siz hepiniz benden iyi biliyorsunuz ama tekrar onların karşısında bir rövanş yapma imkânım olmadı. Onları geride bırakalım. Ama şunu bilin ki bugüne kadar yaptıklarınızın biz kat kat fazlasını yaptık.”

“Satmayı değil almayı düstur edindik”

“Bakın onlar devlet imkânları ile yeni çıkarılan yasayla DSİ tarafından 50 bin nüfusun altında il, ilçe ve beldeleri içme suyu sorunu devlet tarafından yapılıyor. DSİ tarafından Maden’den Bayburt’a çelik boru ile su getirdiler. Ama biz Masat’tan 18 kilometre çelik boruyu belediye imkânları ile Bayburt halkının imkânına sunduk. Ve o gün getirdiğimiz su şehir ihtiyacını karşılayacak kapasitede bir suydu. Bayburt o gün o sudan kullandı ama zaman içerisinde şehir içerisindeki isale hattındaki nedenlerden dolayı maalesef sonuçlandırılamadı. Hayatımız boyunca satmayı değil almayı her zaman kendimize düstur edindik. Yetimin hakkını kimseye yedirmedik. Bayburt Belediyesi’nde bulunduğumuz dönemde Bayburt halkının bir çöpünün dahi hesabını yaptık.”

“Bayburt tarihinin en büyük parkını yaptık”

“Şuanda Şehit Nusret Parkı karşısında bulunan yaklaşık 2 dönümlük arazi Bayburt Belediyesi tarafından yeşil alan ve otopark yapılmak üzere tarafımızdan istimlâk edilmiştir. Aradan 9 yıl geçmesine rağmen hâlâ orada bir ucube şeklinde o güzel alanda maalesef o arazi duruyor ve bugüne kadar da amacına uygun bir düzenleme yapılmadı. Bir şehir parkı yaptık, bugün ne yaptı diyenler yanımıza sığınarak bir şeyler yapmaya çalıştılar. 120 bin metrekare alan üzerine Bayburt tarihinin en büyük parkını yaptık. Üzerinde yarı olimpik yüzme havuzu, göleti, şelalesiyle Bayburt halkının hizmetine sunduk. Bizden sonra maalesef orada yaptığımız Osmanlı Konağı dahil kendi haline bırakıldı.”

“Doğru olan birdi ve biz o doğru olanı başarmıştık”

“Şehit Osman dağımız var bizim, umutlarımız kadar yüce ve o Şehit Osman dağına gönlümüzdekini yerleştirerek orayı yeniden sizin hizmetinize sunmaya çalıştık. Orada bir mescit, tuvaletler, çevre planlaması yaptık, ağaçlandırdık, bir kır kahvesi ve arakasında Sıla evleri projesi ile Sıla Kent Kooperatifi’ni kurduk. Biz o Şehit Osman Dağı’nın taşlarını kırarken birileri bize gülüyordu ama aradan çok geçmedi, o gülenler Şehit Osman Dağı’nın diğer taraflarını kırmaya başladılar. Demek ki doğru olan birdi ve biz o doğru olanı başarmıştık. Bent Köprüsü’nü, Türk Dünyası Parkı’nı yaptık. Bayburt’un kendisine yakışan o çirkin görüntülü alanları yıkarak Bayburt halkının hizmetine Türk Dünyası Parkı olarak sunduk. Ve her yıl yapılan Dede Korkut şölenlerinde Bayburt halkına en iyi şekilde hizmet edecek bir konuma getirdik.

“Borcu olmayan bir belediye teslim ettik”

“Yaptıklarımız kim ne derse desin Bayburt halkının gönlünde yer edinmiştir. Bayburt Belediyesi tarihinde TEDAŞ ve Telekom’a biz müsaade ettik. Bayburt ana alterlerdeki bütün elektrik kablolarını yer altına indirerek gökyüzünün maviliğini ortaya çıkardık. Yeniden o caddeleri ve sokakları düzenledik. Bayburt halkı da bunları hiç unutmadı. Hala bizim 10 sene önce yaptıklarımızın üzerlerini kapatmaya çalışıyorlar ama gerçekler hiçbir zaman kapatamayacaklar. Biz Bayburt Belediyesi’ni teslim ederken resmi kurumlar dışında hiçbir özel kişiye borcu olmayan bir belediye teslim ettik. Ve bu duygularla şunu ifade etmek istiyorum. 30 Mart’ta yapılacak olan mahalli idareler seçiminde bizi temsil edecek başkan adaylarımıza başarılar diliyorum. İnanıyorum ki o başarılar Milliyetçi Hareket’in ruhundaki üç hilal sevgisiyle birleştiği zaman Bayburt halkını arkasında görecek ve başaracaktır. Bir olalım, küçük düşünmeyelim. Küçük olsun benim olsun zihniyeti yerine büyük olsun bizim olsun diyelim. Çünkü küçük düşünenler büyük düşünceyi paylaşamayan insanlardır.”

Toplantıda bir konuşma da MHP Bayburt eski Milletvekili adayı Doç. Dr. Şeref Oruç yaptı. Bayburt merkez, ilçeler ve belde belediyelerine MHP’nin üç hilalli bayrağını dikeceklerini söyleyen Oruç, şöyle konuştu:

“Teşkilatlarımızın gerekli incelemelerini, gerekli bilgi toplamalarını yaptıkta ve istişareler sonrasında ortaya koymuş olduğu bu bütünüyle bizim olan, bütünüyle hakkın, hukukun, adaletin ve herkese eşit yaklaşımı olan bu arkadaşlarımızı ben kendi adıma söz veriyorum yalnız bırakmayacağım.  Bugün 30 Mart günü ülkede yaşanları da dikkate aldığımızda bu fırsat elimize gelmişken, bir olacağız, birlikte hareket edip, MHP’nin üç hilalli al bayrağını bütün belde, ilçelerimizde ve merkezde inşallah Allah’ın izniyle dikmek hepimize nasip olsun. Hakkın hukukun adaletin yaşandığı bir iklimin ülkemizde hakim olduğu ayrılıkların, kırgınlıkların dargınlıkların mücadelelerin savaşların olmadığı, barışın, kardeşliğin birliğin yaşandığı, hoş görünün ve sevginin her noktada hakim olduğu bir ülke bir 2014 yılı temenni ediyorum”