Bayburt Postası - MHP Bayburt Merkez İlçe kongresi yapıldı. Mevcut başkan Hüseyin Yıldırım yeniden başkanlığa seçildi. Kayıtlı 400 üyenin sadece 134'ünün oy kullandığı seçimlerde karşı aday Hayrettin Ertuğrul'un 61 oyuna karşılık 69 oy alan Hüseyin Yıldırım yeniden başkanlığa seçilen isim oldu. 4 oyun geçersiz sayıldığı kongreye siyasi konuşmalar damga vurdu.
Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda gerçekleştirilen kongrede iki aday yarıştı. Mevcut başkan Hüseyin Yıldırım'ın yeniden aday olduğu seçimlerde rakibi ise geçmişte Bayburt Ülkü Ocakları'nda yöneticilik görevlerinde bulunan Hayrettin Ertuğrul oldu.
.jpg)
Oy kullanamadığı seçimde 61 oy aldı
Son ana kadar çekişmeli geçen kongrede ilginç bir detay da vardı. Parti üyesi olmasına rağmen delege olamayan aday Hayrettin Ertuğrul 61 oy aldı. 69 oyla yeniden başkan seçilen Hüseyin Yıldırım'ın rakibi olan Hayrettin Ertuğrul'un seçimden 2 gün önce aday olmasına ve oyu olmamasına rağmen aldığı 61 oy şaşkınlıkla karşılandı. Seçim sonunda iki aday birlikte objektiflere poz vererek birbirlerine başarı dileklerinde bulundu.
MHP Bayburt İl Başkanı Suat Doğan, MHP MYK Üyesi Bekir Kasap, Gümüşhane eski Belediye Başkanı Mustafa Canlı'nın da katıldığı konreye partililerin ilgisi az oldu. Kongre divan kurulunda MHP MYK Üyesi Prof. Dr. Kamil Aydın, Aydıntepe Belediye Başkanı Haşim Şentürk, Bayburt İl Genel Meclis Üyesi Kemal Yücel ve Gümüşhane MHP Merkez İlçe Başkanı Nurgül Özener görev aldı
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kongre faaliyet raporu ve taslak bütçenin okunması ve oylanması ile devam etti.
"Korkut Ata'mızın toprağında olmaktan kıvanç duyuyorum"
Kongre divan başkanlığını yapan MHP MYK Üyesi Prof. Dr. Kamil Aydın, Bayburt'tan övgüyle bahsetti. Bayburt'un küçük bir il olmasına rağmen özgül ağırlığının büyük olduğunu söyleyen Aydın, "Bayburt ilimiz nüfus olarak küçük gibi algılansa da biliyorsunuz her şey matemetik değildir. Herşey hesap kitap değildir. Bir de özgül ağırlık diye bir kavram vardır. Ben inanıyorumki MHP geleneğinde Türk-İslam ülküsünü taşıyan her dava arakadaşımız için Bayburt ilinin bir karşılığı vardır. Bayburt ilinin tarihi geçmişi ve misyonu vardır. Ağırlığını ispat etmiş mübarek bir şehrimizdir. Bugün burada Korkut Ata'mızın toprağında sizlerle birlikte olmaktan kıvanç duyuyorum" dedi.
"Türk milleti yoktur' demek aymazlıktır"
AK Parti'ye de sert sözlerle yüklendiği konuşmasında, Bayburt Üniversitesi'nin 2013 düzenlediği konferansta 'Türk Irkı Yoktur' diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'a da cevap veren Aydın, "Kendilerine aydın denilen ama aslında okur yazar da olmayan. Keşke rabbim nasip etseydi de aynı toplantıda bulunabilseydik. Bu aciz kardeşiniz de bir profesördür. Eğitiminin yarısını yurt dışında almıştır. Onların bir dil bilmeyi marifet saydığı yerde 2 dil biliriz Allah'a şükür. Gelip burda 'Türk milleti diye bir millet yoktur' demek aslında aymazlıktır. Şimdi ben ona cevap olsun diye söylüyorum. Sen kimsin, bu millet peygamber övgüsüne mazhar olmuş millet. Sen kimden alıyorsun bu cesareti?" dedi.
"Paylaşma, bölüşme, dertleşme hukukumuzun olduğu eski Türkiye'yi istiyoruz"
Türk milletine 12 yıldır algı operasyonu uygulandığını belirten Prof. Aydın, şunları söyledi:
"Bugün 12 yıldır bize uygulanan bir algı operasyonu var. Yeni Türkiye diye bir şey söyleniyor. Eskisinde ne var, ben 52 yaşına girdim, eskisini biliyorum. Eskisinde anamın, babamın öğrettiği Allah'ın rızasıydı. Derlerdi ki, 'oğlum ne yaparsan yap, haramdan uzak dur.' Ve Rabbime şükür fakir okuduk, yoksulluk içinde büyüdük. Bu bizim şanımız ve öbür dünyada belki de şehadetimiz budur. Büyük kardeşin elbiselerini giydik, bizimkilerini küçüğe verdik ama başkasının emeğinde ve rızkında gözümüz olmadı. Çünkü bize böyle öğretildi. 'İslam bu, başkasının malında gözünüz olmasın, harama sakın ha göz dikmeyin, helal kazanç isteyin'dediler. Allah'a şükür Rabbim de nasip etti. Evet yatlarımız, katlarımız, gemilerimiz, uçaklarımız yok, çünkü hesabını veremeyeceğimiz şeylerden Allah'a sığınırız ama şerefimiz, haysiyetimiz ve gururumuz var. Yarın indallahta dik duracak bir başımız olacak Allah'ın izniyle. Şimdi yeni Türkiye'de harama da kılıf uyduruyorlar. Hangi birini sayayım. Peygamberle mukayeseyi mi, dokunmanın ibadet olduğunu mu? Bizim kutsal saydıklarımız bellidir, biz Allah'a kulluk ederiz ve Kuran-ı Kerim yazar nasıl kulluk edeceğimizi. Rehberimiz de Hazreti Peygamber'dir. Biz başka kimseye kulluk edemeyiz. Biz eski Türkiye'mizi özledik. Sizin yeni Türkiye'nizde zina serbest, cinnet arttı, borçtan insanlar çocuklarını ve en son kendilerini öldürüyor. Biz paylaşan, bölüşen eski Türkiye'mizi özledik. Sizin yeni Türkiye'nizde boşanmalar arttı, avukatların çok para kazanıyoruz dediği haciz oranları arttı, hapishane ve mahkum sayıları arttı. Sizin yeni Türkiye'nizde elinde 40 bin kişinin kanı olan katiller bir kahraman gibi anlatılıyor bize. Biz böyle bir Türkiye istemiyoruz. Paylaşma, bölüşme, dertleşme hukukumuzun olduğu eski Türkiye'yi istiyoruz. Sakın ümitsizliğe kapılmayın. Peygamberimizin ashabı da böyleydi, ilk başladığında İslamiyet de. Ama üzülmeyin, ümitsizliğe kapılmayın. Dava haksa ebet müddet Rabbim o davanın koruyucusudur ve mutlaka muzaffer olacaktır. Kameralarla takip ediyorlarmış. Peki öbür dünyadaki kameralar ne olacak. Oktay Vural'ın güzel bir ifadesi varya, 'öbür dünyanın kameralarını ne yapacaksınız' diye. Bizden olanlar olmayanlar diye ayrımlar alenen yapılıyor artık. Allah'tan korkun, milletin içine öyle bir ikilik soktunuz ki Yeni Türkliye'nizde."
Burç'tan çok sert eleştiriler
Kongrenin dilek ve temenniler bölümünde söz alan MHP'li eski İl Genel Meclis Üyesi Süleyman Burç, mevcut merkez ilçe yönetimine sert sözlerle yüklenerek, "3 aydır bu parti kapalı bu partinin merkez ilçe başkanı halen çıkmış aday oluyor. Bana çalışmalarını anlatsınlar burda. Ne yapmışız, ne yapılacak. Elektrik faturası ödenmediği için parti 3 aydır kapalı. Milliyetçi Hareket Partisi'ni PKK, kominist, terörist kapatamıyor ama biz işte kapatıyoruz" dedi.
"3 aydır bu parti kapalı"
İstişare yapılmadan başarının sağlanamayacağını belirten Burç, genel merkeze de eleştirilerde bulunduğu konuşmasında şunları söyledi:
"Rahmetli Alparslan Türkeş'e 1978'de Ülkü-Bir Başkanlığı yaptığımda bir soru sormuştum. 'Sayın genel başkanım biz ne zaman iktidara geleceğiz?' diye. Rahmetli ruhu şad olsun, şunu söyledi: 'Oğlum, bu milletin gönlünü fethetmediğiniz müddetçe 450 vekil de alsanız iktidar sayılmazsınız." Bizler önce içimizdeki insanların gönlünü fethetmeliyiz. İstişare yapmadan karar vermek iyi bir şey değildir. Aday olanların ikisi de bizim arkadaşımız. Özeleştiri yapacağım. İstişare yapılmadan hiç bir seçim kazanılamaz. Sayın divan başkanımızı öncesinden tanıyorum, Erzurum'da da 4 yıl öğretmenlik yaptım. Ama genel merkezimizin Türkiye genelindeki teşkilatlarımızı denetlemesi şarttır. Teşkilatlar denetlenmeden MYK üyesi göndererek bir kongrenin geçiştirilmesi ben şahsım adına kabul edemiyorum. Denetim olmayan yerde amaca ulaşamazsınız. Şimdi şunu söyleyeyim, 3 aydır bu parti kapalı bu partinin merkez ilçe başkanı halen çıkmış aday oluyor. Bana çalışmalarını anlatsınlar burda. Ne yapmışız, ne yapılacak. Elektrik faturası ödenmediği için parti 3 aydır kapalı. Milliyetçi Hareket Partisi'ni PKK, kominist, terörist kapatamıyor ama biz işte kapatıyoruz. Genel merkezdekilerine de söylüyorum, Rahmetli Türkeş'in 'Gönül Seferberliği' adlı eserini mutlaka okusunlar. Okumadan ülkücü harekete hizmet etmek imkansızdır."
"Eleştiriyoruz çözüm noktasına gelindiğinde kimse katkı koymuyor"
Daha sonra söz alan ve Süleyman Burç'a cevap niteliğinde bir konuşma yapan Gümüşhane eski Belediye Başkanı Mustafa Canlı ise, eleştiri yapanların çözüm önerilerini getirmediğini savundu.
Canlı, şöyle konuştu:
"Eleştirilerimizi ortaya koyarken çözüm katkılarımızı da ortaya koymamız gerekiyor. Genelde şu hastalığımız var. Eleştiriyoruz çözüm noktasına gelindiğinde kimse katkı koymuyor. Bayburt'umuzda bugün bir umutsuzluk hakim. Bayburt'a umutsuzluk yakışır mı? Bayburt'un gerçekten özgül bir ağırlığı var. Bu özgül ağırlığınızın farkında olun. Tarihimizde büyük zaferler hep umutsuzluk ortamında doğmuştur. Atatürk Samsun'a çıktığında böyleydi. Alparslan Malazgirt'te aynıydı. Emin olun büyük zaferler umutların tükendiği anda bir komutanın etrafında kenetlenen insanların biraraya gelmesi ve kenetlenmesi ile ortaya çıkar. En büyük iş inanmaktır. Eğer inanıyorsunuz güçlüsünüz, dolayısıyla şunu çok net ifade etmek istiyorum, lütfen ümitsizliğe düşmeyin. Yeni seçilecek teşkilatlarımıza başarılar diliyorum. Her kötü günün bir sonu olacaktır."
Merkez ilçe kongresi, oyların sayılması ve sonuçların açıklaması ile son buldu.
Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda gerçekleştirilen kongrede iki aday yarıştı. Mevcut başkan Hüseyin Yıldırım'ın yeniden aday olduğu seçimlerde rakibi ise geçmişte Bayburt Ülkü Ocakları'nda yöneticilik görevlerinde bulunan Hayrettin Ertuğrul oldu.
Oy kullanamadığı seçimde 61 oy aldı
Son ana kadar çekişmeli geçen kongrede ilginç bir detay da vardı. Parti üyesi olmasına rağmen delege olamayan aday Hayrettin Ertuğrul 61 oy aldı. 69 oyla yeniden başkan seçilen Hüseyin Yıldırım'ın rakibi olan Hayrettin Ertuğrul'un seçimden 2 gün önce aday olmasına ve oyu olmamasına rağmen aldığı 61 oy şaşkınlıkla karşılandı. Seçim sonunda iki aday birlikte objektiflere poz vererek birbirlerine başarı dileklerinde bulundu.
MHP Bayburt İl Başkanı Suat Doğan, MHP MYK Üyesi Bekir Kasap, Gümüşhane eski Belediye Başkanı Mustafa Canlı'nın da katıldığı konreye partililerin ilgisi az oldu. Kongre divan kurulunda MHP MYK Üyesi Prof. Dr. Kamil Aydın, Aydıntepe Belediye Başkanı Haşim Şentürk, Bayburt İl Genel Meclis Üyesi Kemal Yücel ve Gümüşhane MHP Merkez İlçe Başkanı Nurgül Özener görev aldı
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kongre faaliyet raporu ve taslak bütçenin okunması ve oylanması ile devam etti.
"Korkut Ata'mızın toprağında olmaktan kıvanç duyuyorum"
Kongre divan başkanlığını yapan MHP MYK Üyesi Prof. Dr. Kamil Aydın, Bayburt'tan övgüyle bahsetti. Bayburt'un küçük bir il olmasına rağmen özgül ağırlığının büyük olduğunu söyleyen Aydın, "Bayburt ilimiz nüfus olarak küçük gibi algılansa da biliyorsunuz her şey matemetik değildir. Herşey hesap kitap değildir. Bir de özgül ağırlık diye bir kavram vardır. Ben inanıyorumki MHP geleneğinde Türk-İslam ülküsünü taşıyan her dava arakadaşımız için Bayburt ilinin bir karşılığı vardır. Bayburt ilinin tarihi geçmişi ve misyonu vardır. Ağırlığını ispat etmiş mübarek bir şehrimizdir. Bugün burada Korkut Ata'mızın toprağında sizlerle birlikte olmaktan kıvanç duyuyorum" dedi.
"Türk milleti yoktur' demek aymazlıktır"
AK Parti'ye de sert sözlerle yüklendiği konuşmasında, Bayburt Üniversitesi'nin 2013 düzenlediği konferansta 'Türk Irkı Yoktur' diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay'a da cevap veren Aydın, "Kendilerine aydın denilen ama aslında okur yazar da olmayan. Keşke rabbim nasip etseydi de aynı toplantıda bulunabilseydik. Bu aciz kardeşiniz de bir profesördür. Eğitiminin yarısını yurt dışında almıştır. Onların bir dil bilmeyi marifet saydığı yerde 2 dil biliriz Allah'a şükür. Gelip burda 'Türk milleti diye bir millet yoktur' demek aslında aymazlıktır. Şimdi ben ona cevap olsun diye söylüyorum. Sen kimsin, bu millet peygamber övgüsüne mazhar olmuş millet. Sen kimden alıyorsun bu cesareti?" dedi.
"Paylaşma, bölüşme, dertleşme hukukumuzun olduğu eski Türkiye'yi istiyoruz"
Türk milletine 12 yıldır algı operasyonu uygulandığını belirten Prof. Aydın, şunları söyledi:
"Bugün 12 yıldır bize uygulanan bir algı operasyonu var. Yeni Türkiye diye bir şey söyleniyor. Eskisinde ne var, ben 52 yaşına girdim, eskisini biliyorum. Eskisinde anamın, babamın öğrettiği Allah'ın rızasıydı. Derlerdi ki, 'oğlum ne yaparsan yap, haramdan uzak dur.' Ve Rabbime şükür fakir okuduk, yoksulluk içinde büyüdük. Bu bizim şanımız ve öbür dünyada belki de şehadetimiz budur. Büyük kardeşin elbiselerini giydik, bizimkilerini küçüğe verdik ama başkasının emeğinde ve rızkında gözümüz olmadı. Çünkü bize böyle öğretildi. 'İslam bu, başkasının malında gözünüz olmasın, harama sakın ha göz dikmeyin, helal kazanç isteyin'dediler. Allah'a şükür Rabbim de nasip etti. Evet yatlarımız, katlarımız, gemilerimiz, uçaklarımız yok, çünkü hesabını veremeyeceğimiz şeylerden Allah'a sığınırız ama şerefimiz, haysiyetimiz ve gururumuz var. Yarın indallahta dik duracak bir başımız olacak Allah'ın izniyle. Şimdi yeni Türkiye'de harama da kılıf uyduruyorlar. Hangi birini sayayım. Peygamberle mukayeseyi mi, dokunmanın ibadet olduğunu mu? Bizim kutsal saydıklarımız bellidir, biz Allah'a kulluk ederiz ve Kuran-ı Kerim yazar nasıl kulluk edeceğimizi. Rehberimiz de Hazreti Peygamber'dir. Biz başka kimseye kulluk edemeyiz. Biz eski Türkiye'mizi özledik. Sizin yeni Türkiye'nizde zina serbest, cinnet arttı, borçtan insanlar çocuklarını ve en son kendilerini öldürüyor. Biz paylaşan, bölüşen eski Türkiye'mizi özledik. Sizin yeni Türkiye'nizde boşanmalar arttı, avukatların çok para kazanıyoruz dediği haciz oranları arttı, hapishane ve mahkum sayıları arttı. Sizin yeni Türkiye'nizde elinde 40 bin kişinin kanı olan katiller bir kahraman gibi anlatılıyor bize. Biz böyle bir Türkiye istemiyoruz. Paylaşma, bölüşme, dertleşme hukukumuzun olduğu eski Türkiye'yi istiyoruz. Sakın ümitsizliğe kapılmayın. Peygamberimizin ashabı da böyleydi, ilk başladığında İslamiyet de. Ama üzülmeyin, ümitsizliğe kapılmayın. Dava haksa ebet müddet Rabbim o davanın koruyucusudur ve mutlaka muzaffer olacaktır. Kameralarla takip ediyorlarmış. Peki öbür dünyadaki kameralar ne olacak. Oktay Vural'ın güzel bir ifadesi varya, 'öbür dünyanın kameralarını ne yapacaksınız' diye. Bizden olanlar olmayanlar diye ayrımlar alenen yapılıyor artık. Allah'tan korkun, milletin içine öyle bir ikilik soktunuz ki Yeni Türkliye'nizde."
Burç'tan çok sert eleştiriler
Kongrenin dilek ve temenniler bölümünde söz alan MHP'li eski İl Genel Meclis Üyesi Süleyman Burç, mevcut merkez ilçe yönetimine sert sözlerle yüklenerek, "3 aydır bu parti kapalı bu partinin merkez ilçe başkanı halen çıkmış aday oluyor. Bana çalışmalarını anlatsınlar burda. Ne yapmışız, ne yapılacak. Elektrik faturası ödenmediği için parti 3 aydır kapalı. Milliyetçi Hareket Partisi'ni PKK, kominist, terörist kapatamıyor ama biz işte kapatıyoruz" dedi.
"3 aydır bu parti kapalı"
İstişare yapılmadan başarının sağlanamayacağını belirten Burç, genel merkeze de eleştirilerde bulunduğu konuşmasında şunları söyledi:
"Rahmetli Alparslan Türkeş'e 1978'de Ülkü-Bir Başkanlığı yaptığımda bir soru sormuştum. 'Sayın genel başkanım biz ne zaman iktidara geleceğiz?' diye. Rahmetli ruhu şad olsun, şunu söyledi: 'Oğlum, bu milletin gönlünü fethetmediğiniz müddetçe 450 vekil de alsanız iktidar sayılmazsınız." Bizler önce içimizdeki insanların gönlünü fethetmeliyiz. İstişare yapmadan karar vermek iyi bir şey değildir. Aday olanların ikisi de bizim arkadaşımız. Özeleştiri yapacağım. İstişare yapılmadan hiç bir seçim kazanılamaz. Sayın divan başkanımızı öncesinden tanıyorum, Erzurum'da da 4 yıl öğretmenlik yaptım. Ama genel merkezimizin Türkiye genelindeki teşkilatlarımızı denetlemesi şarttır. Teşkilatlar denetlenmeden MYK üyesi göndererek bir kongrenin geçiştirilmesi ben şahsım adına kabul edemiyorum. Denetim olmayan yerde amaca ulaşamazsınız. Şimdi şunu söyleyeyim, 3 aydır bu parti kapalı bu partinin merkez ilçe başkanı halen çıkmış aday oluyor. Bana çalışmalarını anlatsınlar burda. Ne yapmışız, ne yapılacak. Elektrik faturası ödenmediği için parti 3 aydır kapalı. Milliyetçi Hareket Partisi'ni PKK, kominist, terörist kapatamıyor ama biz işte kapatıyoruz. Genel merkezdekilerine de söylüyorum, Rahmetli Türkeş'in 'Gönül Seferberliği' adlı eserini mutlaka okusunlar. Okumadan ülkücü harekete hizmet etmek imkansızdır."
"Eleştiriyoruz çözüm noktasına gelindiğinde kimse katkı koymuyor"
Daha sonra söz alan ve Süleyman Burç'a cevap niteliğinde bir konuşma yapan Gümüşhane eski Belediye Başkanı Mustafa Canlı ise, eleştiri yapanların çözüm önerilerini getirmediğini savundu.
Canlı, şöyle konuştu:
"Eleştirilerimizi ortaya koyarken çözüm katkılarımızı da ortaya koymamız gerekiyor. Genelde şu hastalığımız var. Eleştiriyoruz çözüm noktasına gelindiğinde kimse katkı koymuyor. Bayburt'umuzda bugün bir umutsuzluk hakim. Bayburt'a umutsuzluk yakışır mı? Bayburt'un gerçekten özgül bir ağırlığı var. Bu özgül ağırlığınızın farkında olun. Tarihimizde büyük zaferler hep umutsuzluk ortamında doğmuştur. Atatürk Samsun'a çıktığında böyleydi. Alparslan Malazgirt'te aynıydı. Emin olun büyük zaferler umutların tükendiği anda bir komutanın etrafında kenetlenen insanların biraraya gelmesi ve kenetlenmesi ile ortaya çıkar. En büyük iş inanmaktır. Eğer inanıyorsunuz güçlüsünüz, dolayısıyla şunu çok net ifade etmek istiyorum, lütfen ümitsizliğe düşmeyin. Yeni seçilecek teşkilatlarımıza başarılar diliyorum. Her kötü günün bir sonu olacaktır."
Merkez ilçe kongresi, oyların sayılması ve sonuçların açıklaması ile son buldu.
süleyman hoca yıllarca bu teşkilatın sayesinde il genel meclisi oldun ve oldukcada hoş aylık aldın. Kaç kez o elektirikleri ödedin. Özellikle Hüseyin Başkan benim yanımda bile teşkilat mensuparına yanı şahsında dahil birine birşey deneçek olsa bunun karşısında durduğuna şahsen ben denk düştüm ve Hüseyin Başkan aday olmadığını kimde cıkarsa onun emrinde bu teşkilat adına çalışmaktan şeref duyaçağını 2 aydır söylüyordu. Son iki gün kala kimse çıkmayınca bu kutlu dava adaysız kalmaz dedi aday oldu. Aynı günün akşamıda Hayrattin Bey cıktı bunları bile bile bu kadar basit ve acizlik içinde olmak partili olarak beni incitti.O kadar yabancıların içinde sana cevap vermeyerek gülünc duruma düşmemizi engelleyen Hüseyin Başkanıda tekrar kutluyorum….