MHP Bayburt İl Başkanı Bekir Kasap, basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi. Yöneticilerin de hazır bulunduğu parti binasında açıklama yapan Kasap, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında milletin “Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Devlet, Tek Millet” dediğini belirterek, anayasa değişikliği konusunda ise, “Anayasa değişikliğine partimizin verdiği destek devlette var olan fiili durumun hukuki duruma kavuşturulmasıdır” diye konuştu.
MHP’ni çıkar kapısı olarak görenlere ve Dr. Devlet Bahçeli’yi eleştirenlere de sert çıkan Kasap’ın açıklaması şöyle:
“Büyük Türk milletinin ve devletinin geleceği ve istikbali için PKK-İŞİD-DHKPC ve FETÖ Terör Örgütleri ile girdikleri mücadele de şehadet şerbeti içen şehitlerimizi rahmet ve hürmetle anıyor, aziz hatırları önünde saygıyla eğiliyorum. Ayrıca yılbaşı gecesi Ortaköy’de teröristlerce şehit edilen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ailelerine ve milletimize sabır diliyorum.”
“Satılmış vatan hainleri 15 Temmuz’da..”
“Milliyetçi Hareket Partisi olarak Bilge Liderimiz Dr. Devlet Bahçeli ve Teşkilatlarımız 15 Temmuz sürecinde hain, bölücü ve darbeci mihrakların devletimizi yıkma, Türk milletini bölme amaçlarının karşısında dün olduğu gibi bu günde kararlılıkla durmuş ve hainliğe geçit vermemiştir. Tarihte 16 devleti cenk edip fetihler yaparak kuran atalarımız ne yazıktır ki bu devletlerin hiçbirisini savaş meydanlarında kaybetmemiştir. Türk tarihinin geneli göz önüne alındığında çoğu devletin iç çekişmeler, hainlikler, kişisel menfaatler nedeniyle ortadan kalktığı veya yine bir başka Türk boyu tarafından yıkıldığı görülmektedir. Satılmış vatan hainleri 15 Temmuz’da aynı senaryo ile devletimizi yıkmak istediler. Darbeci caniler asker ve polis üniforması ile milletine silah çekmiş, ülkemizi güvenlik zaafına uğratmış, Türk Silahlı kuvvetlerini moralmen çökertmiş, itibarını sarsmış, Genel Kurmay Başkanlığımızı, Özel Kuvvetler Komutanlığımızı ve Gazi Meclisimizi bombalanmış, darbecilere direnen 250 sivil vatandaşımızı şehit etmişlerdir. Devletimiz bu ağır şartlarla mücadele ederken Ülkücüler ne yapmalıydı? O gece olup biteni sessizce televiyonlardan izleyip, vakıanın seyrine göre duruş mu belirleyecekti? Bu sessizliğine gerekçe olarak ta “Biz hükümette değiliz’ mi diyecekti? Benim oğlum işe girmedi, ben ihale alamadım, ben müdür olmadım, ben tayinimi yaptıramadım gibi şahsi menfaatlerin esiri olarak devletimizin yıkılmasına seyirci mi kalacaktı? Darbe girişimi ve devamındaki süreçte Milliyetçi Hareket Partisi’nden ve Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’den bu duruşu bekleyenler üzülerek ifade ediyorum ki, ‘ülkücülük nedir’ ve ‘ülkücü kimdiri’ bilmeyenlerdir. Bilge Liderimiz Dr. Devlet Bahçeli’yi tanımayanlardır. İşte bu zavallı çıkarcı gürüh ülkücülerin devletinin ve milletinin yanında oluşunu anlayamazlar.”
“Yenikapı’da iç ve dış düşmanlarımıza hep birlikte...”
“Bakara Suresi 216. ayette yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor; Savaş hoşunuza gitmediği hâlde size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Bu ayeti kerimeden de anlaşılacağı üzere milleltimizin başına gelen bu şerden hayır çıkmıştır. Millet; topyekün olarak milli irade etrafında toplanmış ve Yenikapı’da iç ve dış düşmanlarımıza hep birlikte, ‘Bu devleti yıkamayacak, bu bayrağı indiremeyecek, bu vatanı bölemeyeceksiniz. Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Devlet, Tek Millet” demiştir.”
“Ülkücülük kutlu bir davadır”
“15 Temmuz sürecinde ve devamında bizler de Bayburt’ta hiçbir siyasi kaygı, beklenti ve çıkar gözetmeden bütün siyasi partilerle birlikte milli irade etrafında birleşerek halkımızla bütünleştik. Ülkücülük kutlu bir davadır. Ülkücüler büyük Türk Milletinin istikbali için her zaman bedele ödemekten geri durmamıştır. Bu bedel can ile ödenecek ise şehadetten kaçmamıştır. Milleti ve devleti uğrunda 12 Eylül öncesinde 5 bin ülkücüyü şehit vermiş, mensupları idam edilmiş, hapislere atılmıştır. Bizim ideolojimizin temelinde her zaman önce ülkem ve milletim sonra partim olmuştur.”
Anayasa desteği ve Bahçeli’yi eleştirenler
“Açıkça belirtmek isterim ki 15 Temmuz süreci ve sonrasında şu anda mecliste kabul edilen yeni anayasa değişikliğine partimizin verdiği destek devlette var olan fiili durumun hukuki duruma kavuşturulmasıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu süreçte ne iktidar ortağı olmuştur ne de kendisinin böyle bir istek ve beklentisi olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi devletinin ve milletinin faydasına olan her konuda geçmişte olduğu gibi gelecekte de devletinin yanında yer alacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Devletimizin bu gün içerisinde bulunduğu şartlar ortadadır. Kendilerini ülkücü zanneden ancak oğlu işe girmediği için, kendisi müdür olamadığı için, tayin ve terfi yaptıramadığı için, ihale alamadığı için Milliyetçi Hareket Partisi’nin Bilge Lideri Dr. Devlet Bahçeli ve teşkilatlarını eleştiren, yerden yere vuranlara bir kez daha sesleniyorum. Şehitlerimizin aziz hatırası ile yaşayan, varlığını Türk Devletine adamış Milliyetçi Hareket Partisi’nde bu beklentiler maalesef karşılanamayacaktır. Bu beklenti sahipleri bilmelidirler ki Ülkücü Hareket şahsi çıkarların önde geldiği bir hareket değildir. Sizler şahsi ikbal ve çıkarlarınızı gerçekleştireceğiniz yerlere gidin. Bu sizler için bir umut Milliyetçi Hareket Partisi için bir kurtuluş ve temizlik olacaktır. Yürümezsek hak yolda, erimezsek hak yolda, çürümezsek hak yolda, gök girsin, kızıl çıksın. Ne Mutlu Türküm Diyene.”
BİZİM İÇİN BAHÇELİ BİTMİŞTİR. ARTIK ETRAFINDAKİLERLE BERABER ÇALAR OYNARSINIZ. ÜLKÜCÜLERE VE MİLLİYETÇİLERE YAPMADIKLARI HAKARETİ BIRAKMAYANLARLA BİZİM İŞİMİZ OLAMAZ. OYUMUZ HAYIRDIR. BU BÖYLE BİLİNE.