Bayburt Postası - Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Her zaman milletimize inandık, milletimize güvendik. Zaten bunun içindir ki 14 yıldır bu millet bu davaya, bu partiye, bu hükümete, Recep Tayyip Erdoğan'a, Recep Tayyip Erdoğan'ın dava arkadaşlarına destek oluyor." dedi.
Ağbal, kentteki bir düğün salonunda köy ve mahalle muhtarlarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada, 16 Nisan'da yapılacak olan halk oylamasının tarihi bir referandum olduğunu söyledi.
Bu referandumun, sadece bir madde metninden veya bazı kuralların değişmesinden ibaret olmadığını anlatan Ağbal, şöyle konuştu:
"Bunu aşan, bundan daha fazla bir şey var burda. Şu son 14 yıldır Türkiye'de çok güzel işler oldu, bunu hep beraber başardık. Sizler destek verdiğiniz için bugünlere geldik. Bugün eğer başımız dikse, bugün Türk vatandaşı olmaktan, Türkiyeli olmaktan daha fazla gurur duyuyorsak yaşadığımız ülkeden daha fazla memnun oluyorsak, aldığımız hizmetlerden daha fazla memnun oluyorsak bütün bunlar sizin sayenizde oldu. Siz Recep Tayyip Erdoğan'a ve onun dava arkadaşlarına gönülden destek verdiniz. Onlar da size mahcup olmamak için gece gündüz çalıştı, çalışmaya da devam edecek."
Ağbal, 16 Nisan'da, Türkiye'de 14 yılda yapılan birikimin çok daha ileriye taşınması için tarihi bir fırsatla karşı karşıya olunduğuna işaret etti.
Referandumun, daha eski Türkiye'nin hiç bir şekilde geriye gelmemesini sağlayacak önemli bir tarihi fırsat olduğunu vurgulayan Ağbal, "Neden mi böyle, çünkü eğer yeni sistem devreye girerse artık sırtını milletine dayamayanların iktidar olma imkanları kalmıyor. Biz her zaman sırtımızı millete dayadık. Her zaman milletimize inandık, milletimize güvendik. Zaten bunun içindir ki 14 yıldır bu millet bu davaya, bu partiye, bu hükümete, Recep Tayyip Erdoğan'a, Recep Tayyip Erdoğan'ın dava arkadaşlarına destek oluyor." diye konuştu.
"Şimdi bu 14 yılı taçlandırma dönemi." diyen Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki 2023, 2053, 2071 hedefine yepyeni bir başlangıç yapma oylaması. Bu referandum oylamasında çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini belirleyeceğiz. Bu referandumda ortaya koyacağımız yaklaşım, ortaya koyacağımız duruş Türkiye'yi çok ileriye taşıyacak. Bugün Avrupa'da arka arkaya bazı ülkelerin bu referandumun içine ısrarla karışmaya çalışmaları, ısrarla Avrupa'daki bazı ülkelerin açıktan 'hayır' kampanyaları yürütmeleri sanıyor musunuz ki tek başına bir Anayasa değişikliğinin maddelerinden ibaret. Bugün Avrupa'daki bazı ülkeler eğer Türkiye'deki bu referanduma bu kadar karışmak istiyorlarsa, bu kadar açıktan 'hayır' kampanyası yürütüyorlarsa bu milletin iyiliğine olduğunu anladıkları için bunu yapıyorlar."
"Doğrudan doğruya Türkiye'yi hedef alıyorlar"
Ağbal, Avrupa'nın bu tür işleri bundan önce gizli saklı yaptıklarını, yerine göre bir takım adamları kullandıklarını belirterek, "Birtakım sivil toplum örgütlerini kullanıyorlardı. Yerine göre PKK terör örgütünü kullanıyorlardı ama 15 Temmuz darbe girişiminden sonra artık hiç gizlemeye gerek olmaksızın gerçek yüzlerini ortaya koydular. Nedir o? 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında durdularsa şimdi de 16 Nisan referandumunda doğrudan doğruya Türkiye'yi hedef alıyorlar. Bu ülkelerdeki birçok gazete de açıktan vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyorlar 'hayır' oyu verin diye. Sanırsınız ki bu referandum o ülkelerin Anayasalarını da değiştiriyor, o ülkelerdeki seçim sistemlerini de değiştiriyor." ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkelerinin neden bu kadar Türkiye'ye ilgi duyduğu yönünde soru yönelten Ağbal, şunları kaydetti:
"Avrupa'daki havalimanları artık eski dünyanın havalimanları olarak önemini kaybedecek, Türkiye'deki 3. Havalimanı tek başına bütün dünyaya hizmet edecek. Arka arkaya dünya çapında projeleri hayata geçiriyoruz. Marmaraya hepimiz alıştık, Avrasya Tüneli'ni kullanıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kullanıyoruz. Şimdi inşallah Çanakkale Köprüsü'ne başlıyoruz. Avrupa eski süklüm püklüm Türkiye özlemini hatırladı. Başı eğik, kendine güvenmeyen, parasından utanan Türkiye'yi hatırlamak istiyor. O günleri hatırlıyor, onları istiyor. Son 14 yılda Türkiye'de yapılan bu olağanüstü büyüme, kalkınma hamlesine karşı büyük bir kıskançlık içerisinde. Türkiye büyüyor, Türkiye kalkınıyor, Türkiye gelişiyor, Avrupa yerinde sayıyor. Avrupa yeni dünya düzeninde kazananlar liginde değil, kaybedenler liginde."
"Erdoğan, Avrupa'ya da dünyaya da kafa tutuyor"
Ağbal, bugün Avrupa'da hortlayan İslamofobinin Türkiye ve yabancı düşmanlığının kaybeden Avrupa'nın sancıları, sıkıntıları, çaresizlikleri olduğuna dikkati çekti.
Daha düne kadar küçük gördükleri, küçümsedikleri, "hadi canım" dedikleri Türkiye'nin şimdi onlara kafa tuttuğunun altını çizen Ağbal, "Bu ülkenin lideri Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'ya da dünyaya da kafa tutuyor, istemedikleri bu. Onun için '16 Nisan' deyip geçmeyin. 16 Nisan bir Anayasa değişikliği değil tek başına. Bugün o kadar açıktan oynuyorlar ki Avrupa'da PKK terör örgütünün yandaşları salon salon toplantılar yapıyor. Onlara gelince salonlar açılıyor, miting meydanları açılıyor." şeklinde konuştu.
Ağbal, kentteki bir düğün salonunda köy ve mahalle muhtarlarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmada, 16 Nisan'da yapılacak olan halk oylamasının tarihi bir referandum olduğunu söyledi.
Bu referandumun, sadece bir madde metninden veya bazı kuralların değişmesinden ibaret olmadığını anlatan Ağbal, şöyle konuştu:
"Bunu aşan, bundan daha fazla bir şey var burda. Şu son 14 yıldır Türkiye'de çok güzel işler oldu, bunu hep beraber başardık. Sizler destek verdiğiniz için bugünlere geldik. Bugün eğer başımız dikse, bugün Türk vatandaşı olmaktan, Türkiyeli olmaktan daha fazla gurur duyuyorsak yaşadığımız ülkeden daha fazla memnun oluyorsak, aldığımız hizmetlerden daha fazla memnun oluyorsak bütün bunlar sizin sayenizde oldu. Siz Recep Tayyip Erdoğan'a ve onun dava arkadaşlarına gönülden destek verdiniz. Onlar da size mahcup olmamak için gece gündüz çalıştı, çalışmaya da devam edecek."
Ağbal, 16 Nisan'da, Türkiye'de 14 yılda yapılan birikimin çok daha ileriye taşınması için tarihi bir fırsatla karşı karşıya olunduğuna işaret etti.
Referandumun, daha eski Türkiye'nin hiç bir şekilde geriye gelmemesini sağlayacak önemli bir tarihi fırsat olduğunu vurgulayan Ağbal, "Neden mi böyle, çünkü eğer yeni sistem devreye girerse artık sırtını milletine dayamayanların iktidar olma imkanları kalmıyor. Biz her zaman sırtımızı millete dayadık. Her zaman milletimize inandık, milletimize güvendik. Zaten bunun içindir ki 14 yıldır bu millet bu davaya, bu partiye, bu hükümete, Recep Tayyip Erdoğan'a, Recep Tayyip Erdoğan'ın dava arkadaşlarına destek oluyor." diye konuştu.
"Şimdi bu 14 yılı taçlandırma dönemi." diyen Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki 2023, 2053, 2071 hedefine yepyeni bir başlangıç yapma oylaması. Bu referandum oylamasında çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini belirleyeceğiz. Bu referandumda ortaya koyacağımız yaklaşım, ortaya koyacağımız duruş Türkiye'yi çok ileriye taşıyacak. Bugün Avrupa'da arka arkaya bazı ülkelerin bu referandumun içine ısrarla karışmaya çalışmaları, ısrarla Avrupa'daki bazı ülkelerin açıktan 'hayır' kampanyaları yürütmeleri sanıyor musunuz ki tek başına bir Anayasa değişikliğinin maddelerinden ibaret. Bugün Avrupa'daki bazı ülkeler eğer Türkiye'deki bu referanduma bu kadar karışmak istiyorlarsa, bu kadar açıktan 'hayır' kampanyası yürütüyorlarsa bu milletin iyiliğine olduğunu anladıkları için bunu yapıyorlar."
"Doğrudan doğruya Türkiye'yi hedef alıyorlar"
Ağbal, Avrupa'nın bu tür işleri bundan önce gizli saklı yaptıklarını, yerine göre bir takım adamları kullandıklarını belirterek, "Birtakım sivil toplum örgütlerini kullanıyorlardı. Yerine göre PKK terör örgütünü kullanıyorlardı ama 15 Temmuz darbe girişiminden sonra artık hiç gizlemeye gerek olmaksızın gerçek yüzlerini ortaya koydular. Nedir o? 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında durdularsa şimdi de 16 Nisan referandumunda doğrudan doğruya Türkiye'yi hedef alıyorlar. Bu ülkelerdeki birçok gazete de açıktan vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyorlar 'hayır' oyu verin diye. Sanırsınız ki bu referandum o ülkelerin Anayasalarını da değiştiriyor, o ülkelerdeki seçim sistemlerini de değiştiriyor." ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkelerinin neden bu kadar Türkiye'ye ilgi duyduğu yönünde soru yönelten Ağbal, şunları kaydetti:
"Avrupa'daki havalimanları artık eski dünyanın havalimanları olarak önemini kaybedecek, Türkiye'deki 3. Havalimanı tek başına bütün dünyaya hizmet edecek. Arka arkaya dünya çapında projeleri hayata geçiriyoruz. Marmaraya hepimiz alıştık, Avrasya Tüneli'ni kullanıyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kullanıyoruz. Şimdi inşallah Çanakkale Köprüsü'ne başlıyoruz. Avrupa eski süklüm püklüm Türkiye özlemini hatırladı. Başı eğik, kendine güvenmeyen, parasından utanan Türkiye'yi hatırlamak istiyor. O günleri hatırlıyor, onları istiyor. Son 14 yılda Türkiye'de yapılan bu olağanüstü büyüme, kalkınma hamlesine karşı büyük bir kıskançlık içerisinde. Türkiye büyüyor, Türkiye kalkınıyor, Türkiye gelişiyor, Avrupa yerinde sayıyor. Avrupa yeni dünya düzeninde kazananlar liginde değil, kaybedenler liginde."
"Erdoğan, Avrupa'ya da dünyaya da kafa tutuyor"
Ağbal, bugün Avrupa'da hortlayan İslamofobinin Türkiye ve yabancı düşmanlığının kaybeden Avrupa'nın sancıları, sıkıntıları, çaresizlikleri olduğuna dikkati çekti.
Daha düne kadar küçük gördükleri, küçümsedikleri, "hadi canım" dedikleri Türkiye'nin şimdi onlara kafa tuttuğunun altını çizen Ağbal, "Bu ülkenin lideri Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'ya da dünyaya da kafa tutuyor, istemedikleri bu. Onun için '16 Nisan' deyip geçmeyin. 16 Nisan bir Anayasa değişikliği değil tek başına. Bugün o kadar açıktan oynuyorlar ki Avrupa'da PKK terör örgütünün yandaşları salon salon toplantılar yapıyor. Onlara gelince salonlar açılıyor, miting meydanları açılıyor." şeklinde konuştu.
Ağbal, "FETÖ'nün Avrupa'daki uzantıları her türlü yöntemi, kanalı kullanıyor 'hayır' kampanyası yürülüyor ki bunların hepsi darbe suçlusu kişiler Türkiye'ye iade edilmesi gerekir. Bırakın bunları iade etmeyi bu FETÖ terör örgütünün yandaşlarına kapılarını sonuna kadar açmışlar, onlara sığınak oluyorlar. Bütün bunların orada propaganda yapmasını açıktan destekliyorlar. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanları Avrupa'da Türk vatandaşlarına bu Anayasa değişikliğini anlatmaya kalkınca arka arkaya bir sürü bahaneler uydurarak vatandaşlarımızla bakanlarımız arasına engeller koymaya çalışıyorlar. Güvenlik diye bahane ediyorlar. PKK alçaklarının yandaşları Avrupa'da koştururken, bu toplantıları yaparken güvenlik güvenlik değil de benim bakanım mı oraya gidince güvenlik oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu milletin ne kadar büyük olduğunu görecekler"
Hollanda'da yükselen aşırı sağ ve İslamofobik gelişmeler karşısında siyasetin sağduyuyu kaybettiğini söyleyen Ağbal, şu ifadelere yer verdi:
"Dışişleri Bakanımızın uçağını bin bir türlü bahaneyle en sonunda uçağının inmesine müsaade etmediler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız kendi toprağımız olan konsolosluğa 30 metre kala atlarıyla itleriyle bizim bakanımızı durdurdular. Türk bayraklarını alıp Rotterdam meydanlarını dolduran milletime karşı atlarını itlerini sürdüler. Atlarınız da itleriniz de kahrolsun. 16 Nisan'da evelallah bu millet Rotterdam'a da Berlin'e de Brüksel'e de öyle bir cevap verecek ki hep beraber Bayburt'tan, Erzurum'dan Gümüşhane'den Trabzon'dan Tekirdağ'dan Antalya'dan Diyarbakır'dan hep beraber öyle bir cevap vereceğiz ki bunların feleği şaşacak. Bunlar bu milletin ne kadar büyük olduğunu görecekler. Onun için sakın 16 Nisan'ı tek başına bir Anayasa oylaması olarak görmeyin."
Ağbal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın istekleriyle Bayburt'un Cazibe Merkezleri programı içerisine alındığını anımsatarak, bunun Bayburt'un kaderini değiştirecek önemli bir karar olduğunu ifade etti.
"Bu konuda Erzurum, Bayburt, Gümüşhane üç vilayet bir bölge oldu." diyen Ağbal, "Ben bakan olarak, milletvekilimiz, valimiz, belediye başkanımız hep beraber bu organize sanayi bölgesi başta olmak üzere bu Cazibe Merkezleri programı kapsamında Bayburt'a yatırımcı çekmek için çok çalıştık. Bugün görüyorum ki Bayburt'a 2 milyar tutarında, yaklaşık 50'nin üzerinde proje geldi. Organize Sanayi Bölgesi'nin bugün tamamını onlara tahsis etsem OSB yetmiyor." dedi.
"Bu milletin ne kadar büyük olduğunu görecekler"
Hollanda'da yükselen aşırı sağ ve İslamofobik gelişmeler karşısında siyasetin sağduyuyu kaybettiğini söyleyen Ağbal, şu ifadelere yer verdi:
"Dışişleri Bakanımızın uçağını bin bir türlü bahaneyle en sonunda uçağının inmesine müsaade etmediler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız kendi toprağımız olan konsolosluğa 30 metre kala atlarıyla itleriyle bizim bakanımızı durdurdular. Türk bayraklarını alıp Rotterdam meydanlarını dolduran milletime karşı atlarını itlerini sürdüler. Atlarınız da itleriniz de kahrolsun. 16 Nisan'da evelallah bu millet Rotterdam'a da Berlin'e de Brüksel'e de öyle bir cevap verecek ki hep beraber Bayburt'tan, Erzurum'dan Gümüşhane'den Trabzon'dan Tekirdağ'dan Antalya'dan Diyarbakır'dan hep beraber öyle bir cevap vereceğiz ki bunların feleği şaşacak. Bunlar bu milletin ne kadar büyük olduğunu görecekler. Onun için sakın 16 Nisan'ı tek başına bir Anayasa oylaması olarak görmeyin."
Ağbal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın istekleriyle Bayburt'un Cazibe Merkezleri programı içerisine alındığını anımsatarak, bunun Bayburt'un kaderini değiştirecek önemli bir karar olduğunu ifade etti.
"Bu konuda Erzurum, Bayburt, Gümüşhane üç vilayet bir bölge oldu." diyen Ağbal, "Ben bakan olarak, milletvekilimiz, valimiz, belediye başkanımız hep beraber bu organize sanayi bölgesi başta olmak üzere bu Cazibe Merkezleri programı kapsamında Bayburt'a yatırımcı çekmek için çok çalıştık. Bugün görüyorum ki Bayburt'a 2 milyar tutarında, yaklaşık 50'nin üzerinde proje geldi. Organize Sanayi Bölgesi'nin bugün tamamını onlara tahsis etsem OSB yetmiyor." dedi.
