BAŞLARKEN: İlk yazımda ‘Eski Perdeler’ başlığı altında Bayburt’un kültür ve sanat hayatında önemli bir yer tutunan tiyatro geçmişini anlatmak üzere perde demiştik. İlkokul talebeliğim kadar uzak olan bu yıllar, bir günlük olmadığı için ancak hatırlayabildiklerim ile sınırlıdır. Vereceğim tarihler yaklaşık zamanı belirler.

Seyrettiğim ilk oyun Meşhed-i Kamber…
1954 yılının 21 Şubatı…

Soğuk bir gecede, o yıllarda Ar Sineması diye bilinen salonda Kurtuluş Gecesi kutlanmaktadır. Benim orada bulunuşumun sebebi; Şair Zihni İlkokulu öğrencileri olarak, Muharrem Yarımer, Nimet Oltulu ve Zeynep Koman’dan kurulu dört kişilik bar ekibi içinde yer almamdır.

Kuliste sıramızı beklerken bir eşek(!) ile beraber dekor aralıklarından oynanan oyunu seyrediyoruz. Bu eşek bu sahnede ne arıyor diye bakınıp düşünürken salondan yükselen kahkahalar arasında o büyük usta Fikret Özeler, eşek üstünde Meşhed-i Kamber rolünde sahneye girer.

***

Yazar ve şair Erzurumlu Sebahattin Bulut’un yazdığı oyunun baş kahramanı Kamber; İran’ın Horasan eyaletinin merkezi ve çoğunluğu Şiiler’den oluşan büyük şehri Meşhed’de berberlik yapan ve her sabah dükkânına eşekle gelen, ancak berberlikten çok şarlatan bir doktor kılığında; kerpetenle diş çeken, bardak yakmakla bel ağrısı gideren, davul tozuyla uykusuzluğa çare bulduğunu sanan komik bir adamdır. Berberlikle doktorluk arasında kalan adamın hikayesi Meşhed-i Kamber olarak oyunlaştırılmış ve dönemin meşhur komedileri arasında yerini almıştır.

***

O gece seyrettiğim oyunu birkaç ay sonra mahallenin öncü delikanlısı Muhsin Kayalı’ların merekte (samanlık) petrol lambası ışığı altında ve eski kerestelerden kurulu sahnede; Baha Erbay, Çetin Develi, Mecit Laz, Bahadır Kayalı ve ben (Meşhed-i Kamber rolünde) Şingâh Mahallesi halkına ilk oyunumuzu oynamıştık.

Hani bir özlü söz vardır ya; “İki gönül bir olunca samanlık seyran olur” diye.

İki gönül değil ama 55 yıl önce tüm Bayburtlular'ın gönlü bir olduğu için, samanlığı seyran yerine çevirmişlerdi… PERDE…

ESKİ PERDELER Devam Edecek

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Salih Cengiz 10 yıl önce

Değerli Orhan ağabeyim, Ar sinemasına yetişemedim ama bizim kuşak siz değerli ağabeylerimizin oyunlarını "Çoruh Sinemasında" büyük bir keyifle izler kendi aramızda taklitleriniz yapmaya çalışırdık..hemen hemen tüm oyunlarınızı seyrettiğimi sanıyorum. Bizleri o güzel günlere götürecek anılarınızı sabırsızlıkla beklediğimi ifade etmek isterim.
Ayrıca Baha Erbay abimle komşu olduğumuz için bu anıları ondanda dinliyorum..(Bu yazıyı hemen kendisine yetiştirmezmiyim..)
Emeklerine sağlık ağabey,saygılarımı sunarım.

Avatar
Mustafa Kayalı 10 yıl önce

Degerli Orhan, bize nostalji yaşattıgın için tesekkur ederim. Bir de Cetin Develi değil, Cetin Dodo nun bizimle beraber oldugunu hatırlatmak istedim. Saygılarımla (Kaya)