2008 yılı başları.. Bayburt’un Çayıryolu beldesi sakinleri, belediye hoparlöründen bir anons işitir: -Sayın Çayıryolu sakinleri, beldemize 100 bin lira bağışta bulunan inşaat şirketine teşekkür ederiz! Çayıryolu sakinleri, bu hayırseverliğin sebebini soruşturmaya başlar. Derken Bayburt Defterdarlığı’nın 239 bin 879 metrekarelik arsa satacağını, arsanın da kendi beldeleri içinde olduğunu öğrenirler.

14 Temmuz 2008 tarihinde yapılacak ihalenin bedeli, 1 milyon 250 bin liradır. Açık teklif usulü ile yapılacak ihaleye katılmak için 375 bin lira geçici teminat yatırmak gerekmektedir.

Söz konusu arsaya 220 konut, 3 fabrika bir okul ve bir cami yapacağını söyleyen firma, ihaleye katılmamıştır.

İhale 20 Ocak 2010 günü tekrar yapılacak. Bu arada ihale yapılmadığı halde, bölgede şantiye kuran şirketin faaliyetleri Bayburt valisi tarafından durduruldu!
Defterdarlığın, satışa sunduğu arazi ise köyün merası! Kanuna göre meraların vasfı değiştirilemiyor. Yani Mera Kanunu da ihlâl ediliyor.

* * *

Yine 2008 başları.
İstanbul’dan gelen iki gazeteciden kadın olanı, ABD’nin resmi yetkilisi gibi konuşarak, Kuzey Irak’taki Mahmur kampı sorumlusuna, “Kampa iki bin kişi daha alacaksınız. ABD bu işi bitirecek, Kürt devleti kurulacak” demektedir.

Mahmur kampında o sırada 10 bin kişi vardır. Katılacak olan iki bin kişi Kandil’den gelecek olan PKK’lılardır. Mahmur kampı dışında bölgede beş kamp daha vardır ve toplam nüfusları 30 bine yaklaşmıştır.

* * *

Çayıryolu sakinlerinden biri, şüphelenmiştir. 400 hanesi bile bulunmayan, köy iken belde ilan edilmiş, eski adı Sünür olan bu köyde yapılacak 220 konutta kim oturacak, kurulacak fabrikada kim çalışacaktı. Çevre köylerden gelenlerle birlikte köydeki iki okulda okuyan ilkokul öğrencilerinin sayısı 381 idi. Yani beldenin okul ihtiyacı da yoktu.

Köy derneğine, “Size bu konutları pazarlamak, satmak için başvuran oldu mu?” diye sorar, “hayır” cevabını alır. Bu köyde herkesin evi, yurdu vardı.

Sorup soruştururken bir toplantıda AKP’li bir yetkili, kolundan tutup kendisini bir köşeye çeker. Der ki, “ABD, Trabzon limanını istiyor. Trabzon’u içerden karıştırmak istediler, beceremediler. Üstelik Genelkurmay Başkanı, Trabzon’da yaptırdıkları askeri limanda demirleyen Oruç Reis firkateyninde basın toplantısı yaptı ve herkese Trabzon’u ne kadar önemsedikleri konusunda önemli bir mesaj verdi. Bayburt’un Çayıryolu beldesi, stratejik olarak Trabzon’a hakim bir mevkidedir. Türbesi sizin beldede olan Akkoyunlu Kutlu Bey, Pontus devletini burada kurduğu devlet ile devamlı rahatsız etmişti. Fatih Sultan Mehmet de Trabzon’un fethi için bu güzergâhı kullanmıştı. Şimdi Trabzon’u rahatsız etmek için sizin köye Mahmur kampından getirilecek 1500 kişi yerleştirilecek. Böylece PKK’nın Karadeniz’e açılma stratejisi gerçek olacak. Konya’da da aynı sıkıntı var. Sizin köydeki 220 konutluk projenin parasını Dünya Bankası veriyor. Şimdilik kimseye bir bilgi verilmiyor ama plânlanan budur. Haberiniz olsun.”

* * *

Konuyla ilgili MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı, “Mahmur Kampı, teröristlerin Türkiye gelişinde bir ara transfer istasyonu olarak kullanılacak” iddiasında bulunmuştu ve “Mahmur Kampı’ndan Türkiye’ye getirilecekler için özel yerler inşa edileceğini” açıklayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı suçlamıştı.
Kamuoyunun bilgisine sunulur

Yeni Çağ Gazetesi

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.