Anadolu’nun en önemli kültür miraslarından biri olan Bayburt Kalesi’nin kaderi maalesef değişmiyor. Bayburt Kalesi 1987 ve 2007 yıllarında iki ayrı onarım gördü ve her iki onarım çalışması da yarım bırakıldı.
Neden? İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahri Akbulut, 2007 yılında yapılan onarım çalışması ile birinci surların 4’te 3’ünün tamamlandığını söylüyor. Ya diğer kısımlar? Akbulut; eksik kalan onarımlar için her yıl tekrarlanan taleplerinin ve ödenek isteklerinin sonuçsuz kaldığını söylüyor.
Bayburt Kalesi’nin sağlıklı bir şekilde turizme açılmasının önünde, arkeolojik kazı engeli de var. Akbulut, bu engeli aşmak için de bakanlar kurulundan çıkarılacak karara işaret ediyor. Bakanlar Kurulu'ndan karar çıkarılmadığı takdirde, arkeolojik kazı mümkün değil!
Bayburt İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü; bakanlık sitesinde öncelikli kazı yapılacak yerler arasında gösterilen Bayburt Kalesi için şu ana kadar olumlu sonuçlanan bir başvuru olmadığını söylüyor.
Konu ile ilgili arkeoloji ve sanat tarihi bölümleri olan üniversitelere yazı yazdığını açıklayan Akbulut, 2012 yılında 9 Eylül Üniversitesi’nden bir öğretim üyesinin başvurduğunu ama onun da Bakanlık tarafından uygun görülmediğini belirterek şöyle konuştu:
"Müracaat eden olmadı, biz bulduk, onu da bakanlık kabul etmedi”
“Yakın zamanda bir arkeolojik kazı görünmüyor. Arkeolojik kazı, kurtarma kazısı ve bilimsel kazılar yapılıyor ülkemizde. 2007 yılında kurtarma kazısını yaptık. Kurtarma kazısını müzeler yapabiliyor. Surlarda yıkılmış temele inmemiz gereken yerler vardı, bunun için mecburen kurtarma kazısı yapıldı. Birinci surların yapımının 4’te 3’ü de tamamlandı. Geri kalan kısmın rölövesi hazır. 500 bin lira gibi bir ödenek gerekiyor. 2011, 2012, 2013 yılında programa alındı. Ama sadece bin lira konuldu. Arkası gelmediği için ihalesini yapıp restoresini yaptıramadık.
Arkeolojik kazı yapılabilmesi için, bir üniversitenin arkeolojik bölümü ile protokol yapmamız gerekiyor. Arkeoloji veya sanat tarihi bölümlerinde profesör veya doçent olan öğretim görevlisinin 'bu işi yapacağım' diye müracaat etmesi gerekiyor. Zaten arkeolojik kazı yapılması için 2011, 2012, 2013 yıllarında bakanlığımızın internet sayfalarında duyurular var. Ülkemizin öncelikli kazı alanları kısmında ilana çıkılmış. Bugüne kadar müracaat eden çıkmadı. Vali Hasan İpek zamanında izin isteyip, arkeoloji bölümü olan üniversitelere yazı yazdık. 9 Eylül Üniversitesi’nden bir hoca müracaat etti. Onun kazı yapmasına da bakanlık izin vermedi. Zaten arkeolojik kazı içinde Bakanlar Kurulu kararı gerekli. Ancak Bakanlar Kurulu müsaadesi olunca bu kazılar yapılabiliyor.”
Bayburt Kalesi için arkeolojik kazı engelinin aşıldığı takdirde yapılacak olan çalışmalar hakkında da bilgi veren Akbulut, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bayburt Kalesi’ni turizme açmak benim en büyük idealimdi. Bayburt'a 2000 yılında geldim, arada Yozgat’a gidip geldiğim dönem oldu ama bu geçen zamanda bir türlü bu idealimi gerçekleştiremedim. Bu durum beni üzüyor ve maalesef bunu başaramadım. Arkeolojik kazıyı mutlaka yapmamız gerekiyor. Ayrıca ikinci ve üçüncü surların da onarılması lazım. Bunları bitirdikten sonra oradan çıkan dokunun onarılabilenlerini onarıp, onarılamayanların ise sağlamlaştırılması lazım. Ondan sonra da o tarihi dokuya zarar vermeden uygun mekânlar yapmak gerekiyor; ışıklandırma, gezi parkurları, foto safari kuleleri... Daha sonra da, uzmanlar tarafından o döneme dair yapılacak bir girişle hizmete açılması lazım. Bunu yapabilmek içinde birçok aşamadan geçmemiz gerekiyor.”
Bayburt kalesi, bölgenin yüz karası. pislikten geçilmiyor