Bayburt Postası - Ünlü bir filozofun dediği gibi ‘değişmeyen tek şey değişim’ olduğuna göre toplumların dönüşümü de aynı şekilde kaçınılmazdır… Bazı toplumlar için gelişmişlik, bazı toplumlar için geri kalmışlık olarak dünya hayatında karşılık bulan bu değişikliğin baş rolünde ‘kader belirleyenler’, hedefinde ‘kaderi belirlenenler’ yer alır…
Her defasında dönüştükçe baş roldekilerin sürekli dayattığı, bir başka deyişle hedeftekilere dayatılan yeni yaşam biçimi, bir zaman sonra toplumların geçmişinde kültürel izler bırakır…
Kaderi belirlenen toplumların önünde bir açmaz gibi görülen ama kader belirleyenlerin geçmişinde birer başarı kodu olarak duran bu kültürel izlerin hepsi aslında; söz konusu zaman eğer bugünse çocukluğumuzun, yarınsa çocuklarımızın hayal gücünden ibaret...
Sonuç, yarınları çocuklara, çocukları hayal gücüyle baş başa bırakılan bir toplumun; kendi kültürünü oluşturması mutlak ise zaman yolculuğunda çağı yakalayıp, -arzulandığı gibi- mutlu yarınlara ulaşması da kaçınılmazdır…
İşte, bir nesil sonrası kadar yakın duran bu yarınlar için benzer bir yolculuk, Anadolu’nun merkezden uzak bir diğer ucunda ağır ağır başladı!
İçinde bulunduğumuz milenyumun sıra dışı eserlerinden biri olan ve bugün dünyanın en iyi 10 uzak müzesi arasında gösterilen Baksı Müzesi, 2000 yılında başladığı macerasına, ait olduğu yörenin çocuklarını da kattı… Gelenekselle çağdaşlığı buluşturan ve bunu yaparken de geçmişten geleceğe bir köprü kuran Baksı Müzesi, Prof. Hüsamettin Koçan önderliğindeki maceralı yolculuğuna çocukları da aldı ve geleceğe ayrı bir yelken açtı…
Baksı Müzesi’nin hedefi, artık çocukların hayal gücü kadar büyük!
Sanatı, popüler kültürün içine çektiği dünyadan çıkarıp sınırları aşan Baksı Müzesi, çağın gereklerine göre yetişen çocukların da kendi yeteneklerini ifade edebileceğini, yine kendi macerasıyla örtüşen bir projeyle sergiledi… Çocuk Sanat Şenliği adı altında ilk olarak ait olduğu kentin yerel değerleriyle ulusal kültüre katkıda bulunmayı hedefleyen bu proje, büyük bir amaca giden yolda, -küçük de olsa- ilk adım oldu...
Ve bunu sıkışıp kaldıkları popüler kültürün dışında bir araya gelen yetenekli 30 öğrenci başardı…
Proje kapsamında seçilen ve beş gün boyunca Baksı Müzesi atölyelerinde eğitimlere katılan öğrenciler, ağaç dalları, taş, tahta gibi malzemeler ile kendi oyuncaklarını dolayısıyla kendi oyunlarını kurarken, her birinin yardım almadan ortaya koyduğu eserler, müzede sergilenmek üzere yerini aldı.
Ahşap beşikten, yelken açmış gemiye kadar, işte doğanın sunduğu malzemeler ve hayal gücü ile harikalar yaratan çocukların, müze galerisine alınan, ilginç bir o kadar da yaratıcı eserlerden bir kaçı:
