Kılıçdaroğlu 11 Şubat tarihli grup toplantısında konuşurken, parti içi kavgaların sebebini aslında bir itirafla izah etti. 

Yani “kavgalar, rantı yüksek yerler için yapılıyor” dedi. Bu da gerçek hedefin ülkeye hizmet değil de koltuk sevdası olduğunun açık bir göstergesi.

Memleket sevgisi, ivazsız garazsız olmalıdır. 
O zamanda davanızda nerede durduğunuzun bir anlamı yoktur. 
Hatta çalışmalarınızı yaparken en zayıf olduğunuza inandığınız alanlara ve bölgelere kaydırarak yapmaya çalışırsınız.

Çünkü kazandığınız zaten sizindir.
Önemli olan partinize, davanıza yeni neferler kazandırmaktır. 
Doğru bir büyüme, kitlesel olma da bu gerçek dinamiğe bağlıdır.

Bide partilileri azarlayan Kılıçdaroğlu figürü vardı.
“Sakin Güç”ün patlamasını yaşadık.

Başbakana “çok öfkeli” diyenler öyle zannediyorum Başbakanın bu türden bir tavrını ispatlayamazlar.

Kendi tabanına dönük bu hırçınlık, bana göre gizlenmeye çalışılanların ilk ve önemli bir tezahürüdür.

Fakat birileri neredeyse bu hali görmezden gelip, “normal” diyecekler. 
Bu ikircikli siyaseti herkes iyi biliyor.

Fakat ne olursa şu da bir gerçek, Allah insanı en iddialı olduğunu zannettiği alanda imtihan ediyor.

Başbakanın yaşadığı hali “insan”lığına veremeyenler bugün Kılıçdaroğlu’yla birlikte “gayet insani” denen ve zaten doğal olan bir hali itiraf ediyorlar.

İşte riyakâr ve görmez tavırlar bir gün herkese lazım olabiliyor.

Dün senin görmediğin insanı bugün başkasına “gör” deme hakkında olmuyor işte.
Bu iftira kampanyası içinde böyle.
İnternete sızan ve insanların haysiyetlerini zedeleyen kayıtlar içinde. 

Yarın kendi partilerini de vurabilecek bir ahlaksızlık için bugün sıkılmadan onay verenler var.
Bunu neden yapıyorlar.

Sırf İktidar zayıflasın diye. Oysa daha çok kısa bir zaman dilimine kadar bu onay verenlerin çoğu kendi kasetleri için “bu ahlaksızlıktır” insanın özel hayatıdır” diyorlardı.

Tarih her utanç verici gerçeği kaydediyor elbette; ona göre de vicdanlarda yargılayacak.

Bu ahlaki kırılganlığı belirleyen siyaset cepheleşmesi, “insan” denen kutsalı yemeye devam mı edecek, yoksa hep beraber onun onurunu mu kurtaracağız.

Görünenler pek hayır olmasa da “her zaman doruluğun, ahlakın kazanacağı” inancı umutlarımız taze tutacaktır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.