Bayburt Postası - İstiklal Marşı’nın Kabulünün 93. Yılı etkinlikleri çerçevesinde Bayburt Üniversitesi’nde “İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u Anıyoruz” konulu konferans düzenlendi.
Bayburt Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, Bayburt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Tozlu, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan, kurum amirleri, siyasi parti yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Göktaş, “Mehmet Akif Kuran aşığı olan annesi Emine Şerife hanımın okuduğu Kuran ayetlerini dinleye dinleye büyüdü. Babasının o Kuran ayetlerine yaptığı o yorumlarla olgunlaştı. Çocukluğunu ve ilk gençlik yıllarını içinde yaşadığı bu Kuranlı ev Akif’e ömrünün sonuna kadar hiçbir zaman solmayacak ve silinmeyecek bir takım şahsiyet özellikleri katmıştır. 18 yaşında Veteriner bölümü öğrencisi iken ‘Kuran’a Hitabe’ başlıklı bir şiir yazar, bu şiir çok muhteşemdir. Şimdi maalesef diyeyim biz İlahiyat Fakültesi öğrencileri olarak bu şiiri anlamakta zorlanıyoruz. Parayı bilmiyordu. İnsanların ekseriyetle çirkin oldukları para meselesinde Akif çok güzeldi. İnsan iki şeyi çok iyi bilmelidir diyordu; ‘Birincisi haddini, diğeri hesabını. Ben haddimi çok iyi bildim ama hesabımı bilemedim” dedi.
Sözlerine Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un 1925 yılında memleketi terk ederek Mısır’a yerleşmesini anlatarak devam eden Göktaş, “Yakın arkadaşları çocuklarının eğitimi için Akif gitme deseler de Akif, ‘kendi memleketimde bir at hırsızı gibi takip edilmekten haya ediyorum’ der ve Akif “Canı Cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada Cüda” diyecek kadar vatanını seven ve vatanı için sağlığını sıhhatini aile saadetini feda eden bu kahraman insan vatanı terk etmek durumunda kalıyor. 11 yılın ardından yurda dönen Mehmet Akif milli mücadele ruhunun şairi oldu. İstiklal Marşı’nı da bu sayede yazdı Akif’e saldıranın, ona Arnavut, gerici diyen bir kafanın İstiklal Marşı yazması mümkün değildi, yazamadılar da zaten. 1000 yılımızın hepsi bizimdir ve merhum Mehmet Akif büyük mirasın en nadide pırlantalarından biridir. Mehmet Akif Ersoy fikirlerinden şiirlerine kadar bütün hayatıyla milletimiz ve şahsımız adına iftihar edeceğimiz bir kişidir” diye konuştu.
Konferansın sonunda konuşmacı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Göktaş’a, Belediye Başkanı Hacı Ali Polat tarafından plaket takdim edildi.
Bayburt Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Gökhan Budak Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, Bayburt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Tozlu, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan, kurum amirleri, siyasi parti yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Göktaş, “Mehmet Akif Kuran aşığı olan annesi Emine Şerife hanımın okuduğu Kuran ayetlerini dinleye dinleye büyüdü. Babasının o Kuran ayetlerine yaptığı o yorumlarla olgunlaştı. Çocukluğunu ve ilk gençlik yıllarını içinde yaşadığı bu Kuranlı ev Akif’e ömrünün sonuna kadar hiçbir zaman solmayacak ve silinmeyecek bir takım şahsiyet özellikleri katmıştır. 18 yaşında Veteriner bölümü öğrencisi iken ‘Kuran’a Hitabe’ başlıklı bir şiir yazar, bu şiir çok muhteşemdir. Şimdi maalesef diyeyim biz İlahiyat Fakültesi öğrencileri olarak bu şiiri anlamakta zorlanıyoruz. Parayı bilmiyordu. İnsanların ekseriyetle çirkin oldukları para meselesinde Akif çok güzeldi. İnsan iki şeyi çok iyi bilmelidir diyordu; ‘Birincisi haddini, diğeri hesabını. Ben haddimi çok iyi bildim ama hesabımı bilemedim” dedi.
Sözlerine Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un 1925 yılında memleketi terk ederek Mısır’a yerleşmesini anlatarak devam eden Göktaş, “Yakın arkadaşları çocuklarının eğitimi için Akif gitme deseler de Akif, ‘kendi memleketimde bir at hırsızı gibi takip edilmekten haya ediyorum’ der ve Akif “Canı Cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada Cüda” diyecek kadar vatanını seven ve vatanı için sağlığını sıhhatini aile saadetini feda eden bu kahraman insan vatanı terk etmek durumunda kalıyor. 11 yılın ardından yurda dönen Mehmet Akif milli mücadele ruhunun şairi oldu. İstiklal Marşı’nı da bu sayede yazdı Akif’e saldıranın, ona Arnavut, gerici diyen bir kafanın İstiklal Marşı yazması mümkün değildi, yazamadılar da zaten. 1000 yılımızın hepsi bizimdir ve merhum Mehmet Akif büyük mirasın en nadide pırlantalarından biridir. Mehmet Akif Ersoy fikirlerinden şiirlerine kadar bütün hayatıyla milletimiz ve şahsımız adına iftihar edeceğimiz bir kişidir” diye konuştu.
Konferansın sonunda konuşmacı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Göktaş’a, Belediye Başkanı Hacı Ali Polat tarafından plaket takdim edildi.
