BEKDER, 7. kez onurlandırdı

7. BEDKER Onur Ödülleri sahiplerini buldu.

BEKDER, 7. kez onurlandırdı
Bayburt Postası - 7. BEDKER Onur Ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl yedinci kez düzenlenen onur ödülleri gecesi yine özel ve renkli görüntülere sahne oldu.



Şair Zihni Kültür Merkezi'nde düzenlenen gecede Bayburt'a yapmış oldukları hizmetlerden dolayı beş isim ödüle layık görüldü. Merhum Sanatçı Mustafa Ahıskalıoğlu, Eğitimci Prof. Dr. Arsi Çubukçu, Bayburt eski Belediye Başkanı Ali Bilen, İşadamı Kadir Arpalı ve Dünya Bilek Güreşi Şampiyonu Tuncay Başaran ödüle layık görülen isimler oldu.   

Emir: "Kıymet bilmeyen toplumların geleceği olamaz"

Mehmet Öksüzer'in sunumuyla gerçekleşen törende bir konuşma yapan BEKDER Başkanı Mete Emir, Bayburt'un insan kalitesinin diğer tüm değerlerinden daha üstün olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında, "Bu sene yedincisini gerçekleştirdiğimiz onur ödülleri programı derneğimizin kuruluşundan bugüne en çok gurur duyduğumuz organizasyon. Kıymet bilmeyen toplumlar kıymet yetiştiremezler, kıymet bilmeyen toplumların da herhangi bir geleceği olamaz. Her sene onur ödülü verdiğimiz değerli isimlerin hayat hikâyesini derlerken, kısa film olarak da hazırlarken hakikaten çok duygulanıyoruz. Bu memlekette ne kadar çok iyi insanımız varmış onu da bir kez daha görüyoruz. Bayburt'un tüm değerlerinden daha üstün bir değeri var ki o da insan kalitesi. Onun için iyi ki Bayburt var, Bayburtlular var" dedi. 

Emir, gecenin hazırlanmasında emeği geçen dernek yöneticilerine teşekkür etti.     

Yavuz: "Tarihi ve kültürel dokuyu ortaya çıkarmamız lazım"

SOCAR Türkiye Başkanı ve aynı zamanda BEKDER Onur Kurulu Başkanı Kenan Yavuz ise, konuşmasında Bayburt'taki çarpık yapılaşmaya dikkat çekerek, kaçak olan Polisevi binasının yıkılması halinde hastane yanında bulunan bir araziyi Polisevi yapılması için bağışlayacağını söyledi.

BEKDER'in onur ödülleri gecesinin artık kurumsallaştığını ifade ederek sözlerine başlayan Yavuz, "İçimizdeki değerleri 'mağrifet iltifata tabidir' atasözünü de dikkate alarak öne çıkarmak, tanıtmak ve bunları örnek almak hepimizin yapması gereken bir özellik. Dolayısıyla bu yapıyı kurumsal bir şekilde daha nice senelere taşımak lazım. Sivil toplumun önemi de budur. Sivil toplum örgütleri desteklemek ve yeni projeler üretmelerine katkı sağlamak lazım" dedi.  

Bayburt'un tarihi bir fırsat yakaladığını ifade eden Yavuz, "Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın Bayburt'a olan sevgisini biliyoruz. O nedenle çok kıymetli bir bürokratımızı Bayburt'umuza vekil olarak gönderdi ve daha sonra Maliye Bakanı oldu. Hükümetin en değerli bakanı şuanda Bayburtlu. Bu fırsattan istifade tüm kamu kurumlarımızın ve özellikle belediyemizin ve sivil toplum örgütlerimizin biran önce Bayburt'la ilgili projeler üretmesi gerekiyor. Neyi istememiz gerektiğini tanımlamamız gerekiyor ki Bayburt'a kaynak akışını sağlayalım. Aksi taktirde günler çok hızlı geçer. Bu tarihi fırsatı kaçırabiliriz" dedi.

Konuşmasında Bayburt'un tarihi dokusuna dikkat çeken Yavuz, şunları söyledi: 

"Öncelikle en çok ihtiyacımız olan şey Bayburt'u tarihi ve manevi dokusuyla buluşturmaktır. Bu çirkin yapılardan, öncelikle kamu kurumlarından başlayarak kurtulmaktır. Özellikle polisevimizin kaçak yapısının kaldırılması gerekiyor. Bunu İstanbul'da da ifade etmiştim. Bu polisevi yıkıldığı taktirde hastanenin orada bir arsam var, onu polisevi yapılması için bağışlayacağım. Yeter ki o çirkin yapı oradan kalksın. Yine Valiliğimizin ve orduevinin arkasındaki gecekondu yerin yıkılması için Genel Kurmay 2. Başkanımızın desteği var. İnşallah bunu sağlarız. Kamu erkinin öncülüğünde bu kentin kültürel dokusunu bozan binaları ortadan kalkması lazım. Bizim de toplum olarak buna baskı yapmamız lazım. Burası bir Türk yurdudur. Burayı bu hale sokmaya hiçbirimizin hakkı yok. Ecdadımızın bize bıraktığı manevi miras bu değil. Bu kamburdan biraz önce kurtulmamız lazım. Bunda hepimizin sorumluluğu var ve hiç kimse kimseden daha az suçlu değil. Şehit Osman Tepesi'nin beton yığını ile donatılması nasıl bir düşünsel yapıdır, ben anlayamıyorum. Bu Bayburt'a yakışmıyor."     

BEKDER bünyesinde hayata geçecek ve yaz döneminde çekimleri başlayacak olan film projesinden de bahseden Yavuz, "Uzun metrajlı filmin yüzde 90'ı Bayburt'a çekilecek. Filmin tüm tescil hakları BEKDER'e ait olacak. Filmin masraflarının büyük bir bölümünü ben karşılıyorum. İnşallah gelir olursa, o gelir de derneğin başka projelere imza atmasına sebep olacak. Tabi film bayağı bir bütçeli. Bunun için devlet desteği gerekli, tüm kamu kurumlarımızdan da destek beklediğimizi belirtiyorum."   

Yavuz'un konuşmasının ardından ödüle layık görülen isimlerin hayatlarını konu alan sunumlar yapıldı.

Bilen: "Bayburt'un menfaatlerini düşündüm"

Gecede ilk ödül Bayburt eski Belediye Başkanı Ali Bilen'e verildi. Hasta olan ve güçlükle sahneye çıkan Ali Bilen, Bayburt Valisi Yusuf Odabaş'tan ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Çok duygulandım. Zorla da olsa buraya çıktım. Görev yaptığım süre boyunca Allah şahittir ki şahsıma yönelik bir şey düşünmedim. Bayburt'un menfaatleri doğrultusunda hep hareket ettim. 1950'lerde kültürel faaliyetler daha iyi işliyordu. İnanıyorum ki BEKDER de bugünleri yarına taşıyacak."

Prof. Çubukçu: "Gönlümü ve sevgimi verdim"

Bayburt Belediye Başkanı Vekili Nesumittin Selçuk'un, "Hocamın hayatını izlerken öğrencilik yıllarımı bir kez daha hatırladım. Üzerimizde çok emeği, hakkı vardır. Hakkını helal etsin, ellerinden öpüyorum" ifadeleriyle ödülünü takdim ettiği değerli eğitimci Prof. Dr. Asri Çubukçu ise, hayatının her anına yerleştirdiği tevazuyu gecede yaptığı konuşmasına da yansıtarak, "10 yıldır emekliyim. Bu süre, işi eğitmek olan muallimin dilinin şişmesi demektir. Kendimi bu teveccühe layık görmedim. Çünkü benim hizmet edecek fırsatım olmadı, Bayburt'a sadece gönlümü ve sevgimi verdim. Bunu da her Bayburtlu benden daha iyi yapar" diye konuştu. 

Arpalı, gözyaşlarıyla konuştu 

Törende ödül alan bir diğer isim ise işadamı Kadir Arpalı oldu. Kendisiyle ilgili sunumu izledikten sonra sahnede gözyaşlarına hakim olamayan Kadir Arpalı, duygulu anlar yaşadığı için konuşmak istemedi.

Ödülünü veren Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu ise, Arpalı'nın Bayburtspor'a yaptığı katkılardan bahsederek, sağlıklı bir ömür diledi. Uğurlu, kendisin de Bayburt Grup Özel İdare Gençlikspor yöneticisi olduğunu hatırlatarak, "İnşallah bu sene Bayburt Grup play-off'a kalır ve 2. lige yükselme onurunu bu şehre yaşatır. Kadir amca da çok sevdiği Bayburtspor'u daha iyi yerlerde görür" şeklinde konuştu. 

Ahıskalıoğlu: "Hayatı boyunca dürüstlüğü öğretti"

TRT'ye en çok Bayburt türküsü kazandıran merhum Mustafa Ahıskalıoğlu'nun ödülünü ise oğlu Naci Ahıskalıoğlu aldı. Ödülü takdim eden Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, "Gönül isterdi ki ödülünü Mustafa Ahıskalıoğlu'na takdim edelim ama değerli oğluna takdim ediyoruz. Kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz. Üniversitemiz için Bayburt'un tarihi, kültürü ve folkloru çok önemlidir. Mustafa beyde bu anlamda Bayburt'a önemli katkılarda bulunmuş bir insan. İnşallah ilerleyen aşamalarda onunla ilgili çeşitli çalışmalarda bulunacağız" dedi.

Merhum Ahıskalıoğlu'nun ödülünü alan oğlu Naci Ahıskalıoğlu ise, törende emeği geçenlere teşekkür ettiği konuşmasında, "Duygu seli yaşadık. Ödül alan isimlerin hepsi de baba dostumuz. Kader bizi burada bir araya getirdi. Ablam burada. Annemi de getirmek isterdim ama rahatsızlığı var, dayanamaz diye getirmedik. Babam hayatı boyunca bize dürüstlüğü, doğruluğu öğretti. Çok temiz bir insandı. Bayburt Postası sahibi Kürşat Okutmuş babamın son 15 yılında sürekli yanına gelip giden biriydi. O dönemde babamı yalnız bırakmadığı için, babama ve bana iyi bir arkadaş olduğu için kendisine de teşekkür ediyorum" diye konuştu. 

Gecede son ödül Dünya Bilek Güreşi Şampiyonu Tuncay Başaran'a takdim edildi. SOCAR Türkiye Başkanı ve aynı zamanda BEKDER Onur Kurulu Başkanı Kenan Yavuz, Başaran'a ödülünü takdim ederek, "İnsanın soyadıyla karakteri bu kadar mı özdeşleşir. Tebrik ediyorum, başarılarının devamını diliyorum. İnşallah faaliyetlerini sürdürmeye devam edersin. Belediyemiz sana destek olur, BEKDER de sana destek olur" dedi.

Başaran: "Bu mutluluğu kelimelerle ifade edemem"

Başaran ise, "Dünya şampiyonluklarında birçok madalya aldım, bir çok  mutluluk yaşadım ama şuan yaşamış olduğum mutluluğu kelimelerle ifade edemem. Çünkü bir sporcunun maddi ve sponsor desteğiyle beraber manevi desteğe de ihtiyacı vardır. Başta BEKDER Derneği başkanımıza ve yönetim kurulu üyelerine şükranlarımı sunuyor, teşekkürlerimi arz ediyorum. Aileme, arkadaşlarıma ve aynı zamanda kurumum olan ve bana desteklerini esirgemeyen Bayburt Belediye Başkanı sayın Mete Memiş'e, sayın Valimize ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz sayın Cengiz beye teşekkür ediyorum. Allah izin verdikçe ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz."   

Ödül töreninin ardından kokteyl arası verildi. Gece Bayburt Halk Oyunları emektarlarının gösterisi ve Bayburt Korosu'nun sahne almasıyla sona erdi.

Öte yandan İstanbul, Ankara ve Yalova'da düzenlenen Bayburt gecelerinde sahne alan Bayburt Postası standı 7. BEKDER Onur Ödülleri programında da yer aldı.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
SALİH CENGİZ 8 yıl önce

7.si düzenlenmiş olan Geleneksel "Bekder Onur ödülü'' ne layık görülen değerli şahsiyetleri içtenlikle tebrik eder, başkan sayın Mete Emir nezdinde tüm BEKDER yönetim kuruluna memleketimiz adına teşekkür ederim. Selam ve saygıkar.