Kültür dünyamızda Necip Fazıl

Bayburt Üniversitesi tarafından Necip Fazıl Kısakürek’i anma programı düzenlendi.

Kültür dünyamızda Necip Fazıl

Bayburt Postası - Bayburt Üniversitesi tarafından Necip Fazıl Kısakürek’i anma programı düzenlendi. Şair Zihni Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve cumhuriyet döneminin en ünlü şairleri arasında yer alan Necip Fazıl Kısakürek'in vefatının 30. yıl anısına yapılan programda, “Kültür ve Tefekkür Dünyamızda Necip Fazıl” konulu panel ile “Reis Bey” adlı tiyatro oyunu düzenlendi.

Panele, Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat ile birlikte kurum müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Program Necip Fazıl Kısakürek’in eserleri ve düşünce hayatı ile ilgili anlatımları içeren panelle başladı. Başkanlığını Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmettin Tozlu’nun yaptığı panele konuşmacı olarak Erzincan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Karabey, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vefa Taşdelen, Bahçelievler Belediye eski Başkanı Muzaffer Doğan, Türkiye Yazarlar Birliği Üyeleri Mustafa Özçelik ve A. Vahap Akbaş katıldı.

Prof. Dr. Tozlu, Necip Fazıl Kısakürek’in eserlerinde hem Doğu hem Batı kültürünün özelliklerinin ortaya koyulduğunu belirttiği konuşmasında, “Necip Fazıl, Doğu ve Batı muhasebesini yapmıştır. İslam Dünyası olarak Batı’yı anlayamadığımızı söyler ve bunun nedenlerini analiz eder. Tefekkür yapamazsanız, taklitle bir dünya geliştiremezsiniz. Hem Doğu’nun hem Batı’nın hem gücünü hem eksikliklerini ortaya koydu. Onun çabası, tefekkür sahibi yepyeni bir insan tipi inşa etmek olmuştur; yeni birey, yeni toplum, yeni devlet, yeni nizam. Ve bunun özünde de İslam var ve bunu insana, zamana, mekana ve devlete giydirmek istemiştir. ‘Yeni bir toplum, ümmet nasıl inşa edilir?’ davasını benimsemiştir. Necip Fazıl bu kutsal dava için çok çalıştı, ama biz bunun mesuliyetini yüklenemedik. O, geleceğe büyük inancı olan son derece mühim bir zattır. Onun bir ideali var, sürekli çalışmıştır, hayatı çalışmak ve önemli eserler üretmekle geçmiştir. 100 binin üzerinde eseri bulunmaktadır. Hayatı ciddi bir mücadele içinde ve son derece meşakkatli, çileli geçmiştir. ‘Çağımızdaki asıl mesele insan meselesidir’ der Necip Fazıl. Doğu-Batı tahlilinin ciddi sonuçlarından biri de budur. O bir fikir çilecisidir, fikir çilesi çeken biridir” dedi.

Panelistlerden Prof. Dr. Karabey de, Necip Fazıl Kısakürek’in bir şiirinin tahlilini sunduğu konuşmasında, Fuzuli, Şeyh Galip, Mevlana gibi İslami şair ve düşünürlerden de örneklere yer verdi. Prof. Karabey şöyle konuştu:

“Necip Fazıl, Müslüman aydınlarının geçirdiği fetret devrini başarıyla atlatmış, yabancı aydınların arasından çıkarak gerçek aydın olmuş bir şairdir. Şiirlerinde kültürel ve ahlaki yozlaşmayı eleştirmiş, toplumsal meselelere eğilmiştir. Necip Fazıl, şiirlerinde toplumuna, halkına, tarihine ve milli değerlerine yaklaşmıştır. O, anadan doğma şairdir; hikmet derecesine geçebilen, çok ileri seviyede bir şairdir. Onun bıraktığı çok değerli eserleri, gelecekte çok daha iyi anlaşılacaktır.”

Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi Akbaş ise Necip Fazıl Kısakürek’in mizahi yönüyle birlikte hiciv kabiliyetine sahip bir sanatkâr olduğunu ifade ettiği konuşmasında, “Onun kadar fikri öfkeyle harmanlayan ve fikrini kitlelere ulaştıran biri daha yoktur” dedi.

Akbaş, “Üstad, her şeyden önce bir mücadele adamıydı. Üstadı en iyi anlatan kavramlardan biri öfkedir. Fakat bu, bizim anladığımız manada bir asabiyet değildir. Necip Fazıl, öfkesiz imanı bile değersiz bulmaktadır. Onun öfkesi imanından gelmektedir. Onun kadar fikri öfkeyle harmanlayan ve fikrini kitlelere ulaştıran biri daha yoktur. Öfke, Onun için itici bir güç olmuştur. ‘İnsan başıyla fare kafasını birbirinden ayıran şey; fikir öfkesidir’ der Necip Fazıl. Öfkesi, halkın öfkesiyle örtüşüyor, halkın söyleyemediklerini dile getiriyor. Kendi deyimiyle düşman ona hız kazandıran bir unsurdur. Gençleri pasiflikten vazgeçiren bir söylemi vardır. Olağanüstü bir zekaya ve dile sahiptir. ‘Acı mizah’ der şiirlerindeki üsluba. Nasrettin Hoca’yı beğenmekte ve övmektedir; Onun için ‘şiirlerindeki üslupta tahlil, teşhir, tenkit ve hikmet vardır’ demektedir ve bu yönüyle Molla Nasreddin’i ‘Şarlo’ya benzetmektedir. Necip Fazıl, sosyal hiciv ağırlıklı eserler yazmıştır” şeklinde konuştu.

Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi Mustafa Özçelik ise, 30. vefat yılında Necip Fazıl Kısakürek'i anmaktan büyük mutluluk duyduğunu ve onuruna düzenlenen panel için Bayburt Üniversitesi’ne teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Bizi sizlerle buluşturdu, o nedenle biz de siz de çok şanslıyız” şeklinde konuştu. Özçelik, Necip Fazıl Kısakürek’in Hz. Peygamber (S.A.V) üzerine yazmış olduğu iki eserden ve salavatın öneminden söz ettiği konuşmasında “Sevdiğiniz kişiyi ne kadar çok anarsanız, ona o kadar yaklaşmış olursunuz. Peygamberimiz (S.A.V) için de şiir yazmak, en güzel salavattır, şairlerin salavatıdır. Necip Fazıl, bir mümin olarak, toplumda zuhur eden çözülmeyi Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) etrafında kurduğu bir birleştirmeyle ortadan kaldırmanın yolunu çizmiştir” derken, Bahçelievler Belediye eski Başkanı Muzaffer Doğan da, “Türk fikir hayatında çok nadir fikir adamı vardır. Necip Fazıl da o ender fikir adamlarındandır. Üstad, büyük şairliğinin yanında aynı zamanda büyük bir kahramandır da. Allah (C.C) ve Resulü’ne (S.A.V) bağlı bir büyük adamdı, kahramandı o” ifadelerini kullandı.

Panelde son sözü alan Doç. Dr. Vefa Taşdelen de, “Necip Fazıl, bir medeniyet kritiği yaptığı eserlerinde felsefe ile tasavvuf arasındaki ilişkiyi ele almıştır. Batı ve İslam alemini analiz etmiştir” dedi.

Konuşmaların ardından Belediye Başkanı Hacı Ali Polat tarafından katılımcılara plaket takdiminin yapıldığı program, üniversiteli öğrenciler tarafından düzenlenen Necip Fazıl Kısakürek’in “Reis Bey” adlı tiyatro oyunu ile son buldu.

Fotoğraflar: Bayburt Üniversitesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.