Bayburt Postası - Anadolu insanı, acıların en büyüğüne maruz kaldığı işgaller sırasında, yokluğun ve açlığın ne demek olduğunu tecrübe ederek kazanmış; o günlerde dahi asil duruşundan ödün vermemiştir. İşte bu duruşun, bu erdemin bir delili niteliğinde ki “Dilendirmezler Cemiyeti Nizamnâmesi” Bayburt eşrafının tarihe ve cemiyet hayatına düştüğü önemli bir not olarak gösterilmeye devam ediyor.
Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Bayburt Kaymakamı Tunalı Hilmi Bey’in önderliğinde kurulan 'Bayburt Müslüman Dilendirmezler Cemiyeti'nin 1913 (1329) yılında yayımladığı nizamnâmesi, aradan 100 yıl geçmesine rağmen zaman zaman gündeme geliyor. Derneğin sahip olduğu misyonun yanı sıra derneğin 12 maddelik tüzüğü de dikkat çekiyor.
Gerek amaç, gerekse içerik açısından sivil toplum kuruluşları ve hemşehri derneklerine örnek olarak gösterilen dernek, hem dönemin hem de günümüz sosyal hizmet anlayışına da ışık tutuyor.
Osmanlı Devleti’nin çöküş döneminde Bayburt'ta kurulmuş bir derneğin varlığından yeni haberdar olduğunu ve üstelik şu ana kadar böyle bir bilgiden mahrum olduğuna da çok hayıflandığını ifade eden Prof. Dr. Osman Özsoy, Bayburt Müslüman Dilendirmez Cemiyeti’ni, sivil toplum kuruluşları tarihimizdeki en ilginç sosyal hizmet çalışmalarından birisi olarak tanımlamıştı…
Konuyu haber7.com’daki köşesine taşıyan Prof. Özsoy, derneğin tüzüğünde yazan amaç ve çalışma esaslarının gözden geçirilerek, bu derneğin kuruluşunun 100. yılında yeniden ihya edilip hayata geçirilmesini temenni etmişti. Prof. Özsoy, yazısında, “Şu an ülkemizde bir milletvekili çıkaran tek ilin Bayburt olduğu düşünülürse, bu güzelim şehrin geçen 100 yılda giderek neden bu kadar çok göç verdiği, sosyal ve iktisadi açıdan neden küçüldüğü de ortaya çıkar.” ifadeleri ile derneğin aynı zamanda bir istihdam bürosu gibi çalışan bir müessese olduğunu da hatırlatmıştı. İşte o yazı...
Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Bayburt Kaymakamı Tunalı Hilmi Bey’in önderliğinde kurulan 'Bayburt Müslüman Dilendirmezler Cemiyeti'nin 1913 (1329) yılında yayımladığı nizamnâmesi, aradan 100 yıl geçmesine rağmen zaman zaman gündeme geliyor. Derneğin sahip olduğu misyonun yanı sıra derneğin 12 maddelik tüzüğü de dikkat çekiyor.
Gerek amaç, gerekse içerik açısından sivil toplum kuruluşları ve hemşehri derneklerine örnek olarak gösterilen dernek, hem dönemin hem de günümüz sosyal hizmet anlayışına da ışık tutuyor.
Osmanlı Devleti’nin çöküş döneminde Bayburt'ta kurulmuş bir derneğin varlığından yeni haberdar olduğunu ve üstelik şu ana kadar böyle bir bilgiden mahrum olduğuna da çok hayıflandığını ifade eden Prof. Dr. Osman Özsoy, Bayburt Müslüman Dilendirmez Cemiyeti’ni, sivil toplum kuruluşları tarihimizdeki en ilginç sosyal hizmet çalışmalarından birisi olarak tanımlamıştı…
Konuyu haber7.com’daki köşesine taşıyan Prof. Özsoy, derneğin tüzüğünde yazan amaç ve çalışma esaslarının gözden geçirilerek, bu derneğin kuruluşunun 100. yılında yeniden ihya edilip hayata geçirilmesini temenni etmişti. Prof. Özsoy, yazısında, “Şu an ülkemizde bir milletvekili çıkaran tek ilin Bayburt olduğu düşünülürse, bu güzelim şehrin geçen 100 yılda giderek neden bu kadar çok göç verdiği, sosyal ve iktisadi açıdan neden küçüldüğü de ortaya çıkar.” ifadeleri ile derneğin aynı zamanda bir istihdam bürosu gibi çalışan bir müessese olduğunu da hatırlatmıştı. İşte o yazı...
Prof. Dr. Osman Özsoy’un kaleminden: Osmanlı’dan ilginç dernek
medinede dahi dilenciler var! dolayısıyla çare nedir, iş sahası açmak (istihdam) dilencilik
asgariye düşer, tıpkı medine gibi. şimdi şartlar değişti!!??