Erzurum Hancı, Besici, Sütçü ve Esnaf Odası Başkanı Sebahattin Bingöl, "Erzurum hayvan ve kurban pazarının 35 yıldan bu yana ruhsatsız olarak hizmet sunduğunu belirterek "Sahipsizliğimizin en basit göstergesi bu olsa gerek." dedi. Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük ve canlı mekanlarından Erzurum hayvan pazarının ruhsatsız olduğu belirtildi. Besiciler Odası Başkanı Sebahattin Bingöl, Erzurum ekonomisine canlılık kazandırmak isteyenlerin öncelikle hayvan pazarına el atmasını istedi. Bingöl, büyükbaş hayvancılığın merkezi ve Türkiye'nin kırmızı et deposu olarak görülen Erzurum'da besicilerin sahipsiz bırakıldığını dile getirdi. 35 yıllık bir geçmişe sahip olan hayvan pazarına belediyeler tarafından ruhsat verilmediğinin ve bunun da bürokratların, siyasetçilerin ve besicilere olumsuz bakış açısını yansıttığına vurgu yapan Bingöl, "35 yıldır pazarın ruhsatı yoktur. Bu da bürokrasinin, yerel yönetimlerin bizlere bakış açısını net olarak ortaya koyuyor." şeklinde konuştu.
Ruhsat olayının önemine dikkat çeken Bingöl, "Hayvan pazarının ruhsatı olsaydı buradaki hayvan hareketliliği kontrol altına alınacaktı. Küpe, pasaport gibi işlemler burada yapılacaktı. Hayvan hastalıklarına karşı kalıcı ve etkin tedbir alınacaktı. Hepsinden önemlisi ise besiciler dağınık hale gelmeyecekti." ifadelerini kullandı.
Erzurum'a 'Hayvan Borsası'nın kurulmasının da kaçınılmaz olduğunu anlatan Sebahattin Bingöl, "Doğu Anadolu Bölgesi'nin merkezindeyiz. Ancak hayvan borsamız yoktur. Borsanın kurulması halinde bölge ekonomisi canlılık kazanacak, Besiciler mağdur edilmeyecek. Besici yetiştirdiği büyük ve küçükbaş hayvanının gerçek değeri üzerinden satabilecek. Hayvan sevkiyatları kontrol altına alınabilecek." diye konuştu.
Erzurum'daki besicilerin en büyük probleminin canlı hayvan toplama merkezlerinin bulunmaması olduğuna da değinen Bingöl, şöyle konuştu: "Erzurum'da hayvan toplama merkezi yoktur. Besiciler kopuk. Erzurum'a en az 100'er kapasiteli 3 bin büyükbaş hayvan barınağı yaptırılmalı. Erzurum'da kırmızı et sıkıntısı yoktur sadece hayvan toplama merkezi sorunu var."
Afrika ateşi hastalığı (nodöler ekzantami) nedeniyle il genelinde 400'den fazla büyükbaş hayvanın telef olduğunun ancak alınan tedbirler ile salgın hastalığın önüne geçilmesinin sevindirici olduğunu da ifade eden Bingöl, "Adana'dan gelen yemle şehrimizdeki büyükbaş hayvanlarda ölümlere neden olan Afrika ateşi hastalığı nedeniyle çok sayıda besicimiz mağdur oldu. Ancak karantina uygulaması ve aşılama ile kurban bayramı öncesinde salgının önü alındı.Eğer salgın devam etseydi besicilerin ve Erzurum ekonomisinin sonu olurdu."
Haber: Cihan
Ruhsat olayının önemine dikkat çeken Bingöl, "Hayvan pazarının ruhsatı olsaydı buradaki hayvan hareketliliği kontrol altına alınacaktı. Küpe, pasaport gibi işlemler burada yapılacaktı. Hayvan hastalıklarına karşı kalıcı ve etkin tedbir alınacaktı. Hepsinden önemlisi ise besiciler dağınık hale gelmeyecekti." ifadelerini kullandı.
Erzurum'a 'Hayvan Borsası'nın kurulmasının da kaçınılmaz olduğunu anlatan Sebahattin Bingöl, "Doğu Anadolu Bölgesi'nin merkezindeyiz. Ancak hayvan borsamız yoktur. Borsanın kurulması halinde bölge ekonomisi canlılık kazanacak, Besiciler mağdur edilmeyecek. Besici yetiştirdiği büyük ve küçükbaş hayvanının gerçek değeri üzerinden satabilecek. Hayvan sevkiyatları kontrol altına alınabilecek." diye konuştu.
Erzurum'daki besicilerin en büyük probleminin canlı hayvan toplama merkezlerinin bulunmaması olduğuna da değinen Bingöl, şöyle konuştu: "Erzurum'da hayvan toplama merkezi yoktur. Besiciler kopuk. Erzurum'a en az 100'er kapasiteli 3 bin büyükbaş hayvan barınağı yaptırılmalı. Erzurum'da kırmızı et sıkıntısı yoktur sadece hayvan toplama merkezi sorunu var."
Afrika ateşi hastalığı (nodöler ekzantami) nedeniyle il genelinde 400'den fazla büyükbaş hayvanın telef olduğunun ancak alınan tedbirler ile salgın hastalığın önüne geçilmesinin sevindirici olduğunu da ifade eden Bingöl, "Adana'dan gelen yemle şehrimizdeki büyükbaş hayvanlarda ölümlere neden olan Afrika ateşi hastalığı nedeniyle çok sayıda besicimiz mağdur oldu. Ancak karantina uygulaması ve aşılama ile kurban bayramı öncesinde salgının önü alındı.Eğer salgın devam etseydi besicilerin ve Erzurum ekonomisinin sonu olurdu."
Haber: Cihan
