"Yukarı Kırzı Şehit Kadınlar İffet Anıtı" açıldı

Bayburt Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü ile Şehit ve Gazi Aileleri Dayanışma Derneği tarafından Aydıntepe ilçesine bağlı Yukarı Kırzı köyünde yaptırılan "Yukarı Kırzı Şehit Kadınlar İffet Anıtı"nın açılışı yapıldı.

"Yukarı Kırzı Şehit Kadınlar İffet Anıtı" açıldı
Bayburt Postası - Bayburt Şehit Aileleri Dayanışma Derneği'nin öncülüğünde inşa edilen 'Yukarı Kırzı Şehit Kadınlar İffet Anıtı' düzenlenen muhteşem bir törenle hizmete açıldı. 2018 yılında 100. yılı kutlanacak olan kurtuluşun şehit kadınları anısına yükselen anıt kısa bir sürede tamamlandı. 

1916-1918 yıllarını kapsayan işgal yıllarında Bayburt’un Yukarı Kırzı Köyü’nde Ermenler’in çirkin emelleri karşısında su kuyularına kendilerini atarak şehit olan Türk kadınları anısına inşa edilen şehitliğin açılışı Maliye Bakanı Naci Ağbal, Vali Ali Hamza Pehlivan, AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Aydıntepe Kaymakamı Selçuk Haskırış, Garnizon Komutanı Tankçı Albay Davut Balibaşa, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü ve aynı zamanda ŞADDER Başkanı Haluk Akkoyunlu, kurum amirleri, köy halkı ve davetlilerin katılımıyla gerçekleşti. 



Akkoyunlu emeği geçenlere teşekkür etti

Bayburt Aile ve Sosyal Politkalar İl Müdürü Haluk Akkoyunlu, ŞADDER tarafından hayata geçirilen projeye destek sunan Bayburt Valiliği, Bayburt Belediyesi, Aydıntepe ve Arpalı Belediyeleri, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası ve Yukarı Kırzı Köyü muhtarı ve sakinlerine teşekkür etti.  

Akkoyunlu, 2000 yılında ŞADDER'i kurduğunda Yukarı Kırzı Köyü'nün kahraman kadınları anısına böyle bir şehitlik yaptırmayı arzu ettiğini belirterek, "İşte bugün bu sevinci bize yaşatan, bize bu fırsatı veren yüce Allah'a sonsuz şükürler olsun. İnşallah hayırlara vesile olur" dedi. 

Akkoyunlu konuşmasının ardından projede emeği olan kişilere plaket takdim etti. Akkoyunlu'nun plaket takdim ettikleri arasında anıtın rölyeflerini ve çocuk büstünü yapan heykeltaş Ayça Burcu Ökmen, Yukarı Kırzı Köyü Muhtarı Enver Gür, projenin taş işçiliğini yapan Ömer Kırmızoğlu da vardı.  

Törende birer konuşma yapan Milletvekili Şahap Kavcıoğlu ve Belediye Başkanı Mete Memiş de anıtın simgelediği vahim hadiseler dolayısıyla önemli olduğunu kaydetti.

Pehlivan: "Bu anıtlar birliğimizin ve beraberliğimizin sembolü olacak"

Yukarı Kırzı Köyü’nde kendilerini su kuyularına atarak şehit olan kadınlar için Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un “Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek, İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek” dizelerini dile getiren Vali Ali Hamza Pehlivan ise Türk Milleti’nin geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de namusunu çiğnetmeyeceğini dile getirdi. Vali Pehlivan, Türk Milleti’nin bu şuurla, inancı, birliği ve beraberliğiyle ilelebet var olacağını kaydederek, “Bu anıtlar birliğimizin ve beraberliğimizin sembolü olacak. Bu eserin ortaya çıkmasında emeği geçenlere, ilimizdeki pek çok projeyi himayelerinde gerçekleştirdiğimiz Sayın Maliye Bakanımız başta olmak üzere, Bayburt belediyemize, dernek başkanımız ve ekibine, katkı ve katılım sağlayan ilçe ve belde belediye başkanlarımıza ve vatandaşlarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

Ağbal: "Yukarı Kırzı'daki diriliş ruhu neyse, 15 Temmuz ruhu da oydu" 

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Yukarı Kırzı köyünde şehit olmak için can atan kardeşlerimizdeki diriliş ruhu neyse, 15 Temmuz gecesindeki ruh da oydu." dedi.

Bakan Ağbal, manidar ve son derece önemli bir programda bulunduklarını belirtti.

İnsanın gözünden yaş akıtacak kadar anlamlı bir hadisenin, bu anıtın açılışıyla bir kez daha anıldığını dile getiren Ağbal, "Biz İslam dininin mensupları olarak inanan bir milletiz. Tarih boyunca zaman zaman bir takım acılar, üzüntüler yaşadık. Buna en yakın tarihte şahit olduğumuz hadise, Birinci Dünya Savaşı sonrası dönemde yaşanan hadiseler. Çocukluğumuzda Yunan mezalimini, Ermeni mezalimini büyüklerimizden dinledik, gözlerimizden yaşlar aktı. Dedelerimizin, atalarımızın, analarımızın, ezelerimizin yaşadığı sıkıntıları, mezalimi duydukça da çok üzüldük, ağladık." ifadesini kullandı.

Ağbal, Yukarı Kırzı köyünde yaşanan olay karşısında 18 gelinin hiç tereddüt etmeden, namusu, iffeti için adeta koşarak ölüme gittiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Allah onlardan razı olsun, onların mekanı cennet, onlar şehittirler. Onlar o gün ölüme koşarak gittiler ama biz bugün onları anmak için onları unutmamak için bir aradayız. Burada yaşanmış bir hadiseyi gelecek kuşaklara aktarmak için hiç unutulmaması için böyle bir eseri de yapmışlar. Buna vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Buraya gelen herkes, şanlı tarihimizi, inancımızı, imanımızı ve şehadete koşan anlayışımızı her daim görecekler."

Milletin ne zaman bir zorlukla karşılaşsa ruhundaki diriliş inancının adeta volkan patlaması gibi ortaya çıktığını vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:

"Biz bunu Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda yaşadık. En son 15 Temmuz gecesi yaşadık. 15 Temmuz gecesi bu ülkede alçakça bir darbe girişimi yaparak, içeriden bu ülkeyi işgale kalkanlara bu millet Çanakkale'deki ruhun ölmediğini, dimdik ayakta durduğunu bir kere daha gösterdi. O gün hepimiz meydanlara, sokaklara koştuk. Milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kasteden bu alçaklara karşı herkes göğsünü siper etti. O gece 259 şehit verdik. Yukarıkırzı köyünde şehit olmak için can atan kardeşlerimizdeki diriliş ruhu neyse, 15 Temmuz gecesindeki ruh da oydu. Sadece bir volkan patlamasına gerekçe oluşturacak hadiseyi bekliyordu ve o hadise 15 Temmuz'da olduğunda bu millet, sırtının asla yere serilemeyeceğini içeride ve dışarıda dosta düşmana karşı hep beraber gösterdi."

"Ne mutlu ki böyle bir milletin evladıyız"

Bakan Ağbal, "Ne mutlu ki böyle bir milletin evladıyız. Ne mutlu ki böyle bir Türk İslam şuuruna sahip coğrafyada, bu kadar sorumluluğa sahip milletin evlatlarıyız. Rabbim bu dönemde, bu coğrafyada mazlumların her zaman yanında olan, hakkı her zaman savunan, 'dünya beşten büyüktür.' diyen, hakkı güçte değil, hakkı Allah'ta, Peygamberde arayan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderlik yaptığı ülkenin evlatları olmayı bize nasip etti." dedi.

Allah'tan, Erdoğan'a hayırlı uzun ömürler vermesini dileyen Ağbal, "Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin dosta düşmana karşı. Burada 18 gelinimiz, hiç tereddüt etmeden ölüme gittiyse inanıyorum ki yüzyıllar geçse de o Çanakkale'deki ruh asla ölmeyecek, bu kızlarımızın ruhları dimdik kalacak ve yaşayacak." diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Esra 6 yıl önce

Açılış çok güzel olmuş yukarı kırzı köylülerinin ve muhtarlığın ilgi alakası yemekleri çok güzeldi öğrenciler olarak çok memnun kaldık .

Avatar
Halil İbrahim 6 yıl önce

Göz yaşlarımıza hakim olamadık . Yapım da emeği geçen herkesden Allah razı olsun . Bu işler sana yakışıyor Haluk Başkanım maşaAllah çok güzel olmuş

Avatar
Hüseyin 6 yıl önce

Anıt harika olmuş Haluk Akkoyunlu ya ve ekibine teşekkürler . Emeği Geçen herkesden Allah razı olsun Bayburtumuza yakışır bi eser kazandırılmış .

Avatar
Bayburtlu Salih 6 yıl önce

Başta ŞADDER başkanı ve emeği geçen tüm yetkililere teşekkür ediyoruz, her ne kadar geç kalınmış bir eserde olsa, zararın neresinden dönsek kardır;
Fakat ne var ki, ikinci plevne müdaafası olan KOP mücadelesi Milli Eğitim Müfredatına girmeli, aynı zaman da Kop mücadelesinin,taş mağazalarda yakılan insanımızın ve yukarı kırzı köyündeki gerçeklerin anlatıldığı sembol bir anıt şehir merkezinde yapılıp insanlarımıza ve özellikle gençlere anlatılmalı

Avatar
Kop_Rüzgarı 6 yıl önce

Selamlar hürmetler,
Hem bir Bayburt'lu hemde KOP savaşları gazisinin torunu olarak KOP savaşlarının öneminin anlaşılmadığı kanaatindeyim. Bu konuda Salih kardeşime katılmamak elde değil. Kop savaşları Bayburt Postası'nda defaatle yazıldı ve daima gündeme getirildi. Hatta savaş hakkında çok detaylı bilgi veren "Unutturlan Kahraman Deli Halid Paşa" kitabı hakkında bile burada haber yapıldı. O kitabı her Bayburt'lu okumali diye yorum yazmıştım ki çok değerli bir kitap. Gerçekten Bayburt için çok önemli olan bu konuyu hak ettiği gibi bilmek bildirmek gerekiyor. Bildiğiniz gibi Kop Dağları hükümet tarafından Milli Park ilan edildi. Bu konuda hükümet elinden geleni yapmaya çalışıyor fakat biz bu toprağın çocukları olarak tarihimizi gerektiği gibi biliyormuyuz? Milli eğitim müdürleri her yıl 15 Nisanda çocukları Kop dağına çıkarmalı ve tarihimizi yaşatmalıdır. Özellikle üniversite tarafından turlar düzenlenmeli araştırmalar yapılmalı ve bu değerli tarih hazinemiz ayağa kaldırılmaldır.