Bayburt Postası - Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ünsal Karabulut, ihalesi yapılarak Bayburt'un devre dışı bırakıldığı Doğu Anadolu'yu Karadeniz'e bağlayacak olan Erzincan-Gümüşhane-Trabzon demiryolu projesi konusunda açıklamalarda bulundu.
"Çok büyük felaketler, acılar görmüş Bayburtumuz şimdiki göçlerden, geri kalmışlık ve terk edilmişlikten kurtulup çare ve yükselmeye yol bulabilmesi için her şeyden evvel çağdaş ve uygar bir ulaşım aracına şiddetle ihtiyacı vardır. O da demiryoludur" sözlerinin yer aldığı yazılı açıklamada BBP Genel Başkan Yardımcısı Karabulut, "Evet, Bayburt 1904 yılından bu güne 105 yıldan beri tren özlemi içindedir. Üstelik Bayburt treni gelmediğinden, zirai kabiliyetini, sanayisini, hayvancılığını felce uğramıştır. Keza un, buğday, yumurta, kavurma, canlı hayvan ticareti, yaptığı şehirler ticaretlerinin yönlerini değiştirmiştir. 'Tren Gelecek' diye bekleyişi sürerken Bayburt un fabrikası faaliyetini yarı yarıya düşürmüştür. Canlı hayvan sevkiyatı durmuştur. Trenin gelmemesi, Bayburtlu'muzun umutlarını yok etti. Vilayet olmasına rağmen kan kaybı ve göç devam etti" şeklinde sözlere yer verdi.
Tüm Bayburtlu'nun dileği özlemini yitirmediği ve daha önceki yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisinin uygun gördüğü Demiryolu projesinin, en son standartlara göre yenilerek Trabzon-Bayburt-Erzurum arasında işlerlik kazanmasında geç kalınmasının söz konusu olamayacağını belirten Karabulut; "Hal böyle iken, Erzincan-Gümüşhane-Trabzon demiryolu hattında daha önce TBMM'de kabul edilen 476 sayılı Kanunu yok kabul etmek, Bayburt'a haksızlık olur. Bu hat zamanında yapılsaydı, şimdi ekonomide kan kaybeden Bayburt Kuzeydoğu Anadolu'nun en gelişmiş şehirlerinden biri olacaktı. Yıllardır üretimi sağlayan, pazarlamasını yapan, Bayburt insanı ve köylülerimiz işsiz kalınca Türkiye’de, yurtdışında iş arar olmuştur. Yüzellibin nüfuslu şehir ne yazık ki yetmişbin nüfusa düşmüştür. Başlıca sebepte beklenen demiryolunun gelmeyişidir. Bölgede beklenen kalkınma olmayınca göç başlıyor. Şehirde ticaret duruyor, köylerde üretim azalıyor" dedi.
Bayburtlu ve Bayburt'la ilgilenen bilim insanlarının bu konuda ısrarcı olması gerektiğinin altını çizen Karabulut; "Bilim insanları siyasiler ve Bayburt'taki STK'larını dik durmaya çağırıyorum. Yoksa şehrin gelişmesi, göçün durması, insanımızın gelişmesi mümkün değil" diye konuştu.
Karabulut açıklamasında Bayburt Demiryolu'nun safahatı hakkında şu ifadelere yer verdi:
"1914 yılı ortalarında Trabzon'da olduğu gibi Erzurum, Gümüşhane ve Bayburt'ta da demiryolunun bir an önce bölgeye ulaşmasına dair teşebbüsler olmuş ve İstanbul'a çeşitli müracaatlar yapılmıştı. Gümüşhane ve Bayburt'un üzerinde durduğu en; önemli şey, Karadeniz'den Erzurum'a doğru uzatılacak müstakbel hattın bahsedilen yerlerden geçmesiydi. Trabzon-Erzurum hattının Bayburt'tan geçip geçmeyeceği özellikle Bayburt halkı arasında önemli bir tartışma konusu olmuş ve bu konuda toplantılar yapılarak kararlar alınmıştı. Erzurum Vilayeti'nden Dahiliye Nezareti'ne gönderilen bir yazıda, Bayburt halkının 5 Haziran 1330 (1 7 Haziran 1914) tarihinde bir toplantı yaparak, bu konuyla ilgilenmek üzere bir Heyeti Faale seçtikleri belirtiliyordu. Bu heyet tarafından valiliğe yazılan dilekçede, tarihi ve coğrafi bakımdan son derece önemli olan Bayburt'un her türlü ulaşım imkanından mahrum olduğu belirtilerek, Padişah'ın bir nutkunda yapılacağını belirttiği Trabzon-Erzurum hattı güzergahında Bayburt Kazası'nın bulunmamasının halkı son derece Uzüntüye sevk ettiği ifade ediliyordu. Dilekçenin devamında, Van-Bitlis-Trabzon arasında önemli bir yer işgal eden ve Anadolu'nun iskelesi namını kazanınış olan Bayburt'un, hattın buradan geçmemesi halinde tamamen harabeye döneceği belirtilmiş ve Erzurum Vilayeti 'nin bu konuda yapacağı müracaatlarda, bu fikri ve isteği dikkate alınması istenmişti.
Görünen odur ki 21.yüzyıl yüksek hızlı demiryolu çağı olacaktır. Dünyanın tekrar demiryoluna eğildiği bu dönemde ülkemizde modern demiryolu yapımını gerekli kılan çok önemli bir başka neden de Bayburt'umuzun sapa bir köşede değil stratejik bir konumda olmasıdır. Tarihi İpek Yolu'nun Bayburt'tan geçmesi bu özel konum nedeniyledir. Eğer Bayburt tarihteki 'Deve Katarları' güzergahında modern 'Tren Katarları' çalıştırabilirse geçmişteki hareketliliğini, avantajını geri kazanabilir. Hülasa söylemek gerekirse, demir yolu hattı, Bayburt'a kurulduğu takdirde şehrir gelişecek, göç vermekten geri kalacak, hem ekonomik açıdan, hem manevi yönden güzellikler elde edecektir. Taşıma ücretleri aşırı pahalı. Bayburt'a Demiryolu ile bu maliyetler de azalacaktır. Demiryolu ile birlikte ilimizde sanayinin ve ticari hayatın gelişmesi, ekonominin canlandırılması ve böylece topyekün kalkınmanın sağlanabilmesinin önü açılacaktır. Bayburt 105 yıldır hep treni gözlemiştir. Tren Bayburt için ayrılık olduğu gibi hasretleri dindiren vuslattı aynı zamanda. Ne yazık ki Bayburt hala bu vuslatı beklemektedir. Seçim dönemlerinde daha çok vaatler ön plana çıkar ama bunlar gerçekçi olmaz. En gerçekçi vaatler en normal zamanda yapılanlardır. Bayburt demiryolu vaatleri her dönemde olmuştur. Artık vaatlerin gerçekleşme zamanıdır. Hep beraber, Bayburt için, daha iyi bir yaşam amacıyla harekete geçelim. Türkiye'deki siyasal iktidarların, yakın gelecekteki hedeflerinden en önemlisinin, tarihi İpek Yolu'nu trenle yük ve yolcu taşımacılığının açmaktır. Bayburt göç veren değil göç alan bir cazibe merkezi haline gelecektir.'
"Çok büyük felaketler, acılar görmüş Bayburtumuz şimdiki göçlerden, geri kalmışlık ve terk edilmişlikten kurtulup çare ve yükselmeye yol bulabilmesi için her şeyden evvel çağdaş ve uygar bir ulaşım aracına şiddetle ihtiyacı vardır. O da demiryoludur" sözlerinin yer aldığı yazılı açıklamada BBP Genel Başkan Yardımcısı Karabulut, "Evet, Bayburt 1904 yılından bu güne 105 yıldan beri tren özlemi içindedir. Üstelik Bayburt treni gelmediğinden, zirai kabiliyetini, sanayisini, hayvancılığını felce uğramıştır. Keza un, buğday, yumurta, kavurma, canlı hayvan ticareti, yaptığı şehirler ticaretlerinin yönlerini değiştirmiştir. 'Tren Gelecek' diye bekleyişi sürerken Bayburt un fabrikası faaliyetini yarı yarıya düşürmüştür. Canlı hayvan sevkiyatı durmuştur. Trenin gelmemesi, Bayburtlu'muzun umutlarını yok etti. Vilayet olmasına rağmen kan kaybı ve göç devam etti" şeklinde sözlere yer verdi.
Tüm Bayburtlu'nun dileği özlemini yitirmediği ve daha önceki yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisinin uygun gördüğü Demiryolu projesinin, en son standartlara göre yenilerek Trabzon-Bayburt-Erzurum arasında işlerlik kazanmasında geç kalınmasının söz konusu olamayacağını belirten Karabulut; "Hal böyle iken, Erzincan-Gümüşhane-Trabzon demiryolu hattında daha önce TBMM'de kabul edilen 476 sayılı Kanunu yok kabul etmek, Bayburt'a haksızlık olur. Bu hat zamanında yapılsaydı, şimdi ekonomide kan kaybeden Bayburt Kuzeydoğu Anadolu'nun en gelişmiş şehirlerinden biri olacaktı. Yıllardır üretimi sağlayan, pazarlamasını yapan, Bayburt insanı ve köylülerimiz işsiz kalınca Türkiye’de, yurtdışında iş arar olmuştur. Yüzellibin nüfuslu şehir ne yazık ki yetmişbin nüfusa düşmüştür. Başlıca sebepte beklenen demiryolunun gelmeyişidir. Bölgede beklenen kalkınma olmayınca göç başlıyor. Şehirde ticaret duruyor, köylerde üretim azalıyor" dedi.
Bayburtlu ve Bayburt'la ilgilenen bilim insanlarının bu konuda ısrarcı olması gerektiğinin altını çizen Karabulut; "Bilim insanları siyasiler ve Bayburt'taki STK'larını dik durmaya çağırıyorum. Yoksa şehrin gelişmesi, göçün durması, insanımızın gelişmesi mümkün değil" diye konuştu.
Karabulut açıklamasında Bayburt Demiryolu'nun safahatı hakkında şu ifadelere yer verdi:
"1914 yılı ortalarında Trabzon'da olduğu gibi Erzurum, Gümüşhane ve Bayburt'ta da demiryolunun bir an önce bölgeye ulaşmasına dair teşebbüsler olmuş ve İstanbul'a çeşitli müracaatlar yapılmıştı. Gümüşhane ve Bayburt'un üzerinde durduğu en; önemli şey, Karadeniz'den Erzurum'a doğru uzatılacak müstakbel hattın bahsedilen yerlerden geçmesiydi. Trabzon-Erzurum hattının Bayburt'tan geçip geçmeyeceği özellikle Bayburt halkı arasında önemli bir tartışma konusu olmuş ve bu konuda toplantılar yapılarak kararlar alınmıştı. Erzurum Vilayeti'nden Dahiliye Nezareti'ne gönderilen bir yazıda, Bayburt halkının 5 Haziran 1330 (1 7 Haziran 1914) tarihinde bir toplantı yaparak, bu konuyla ilgilenmek üzere bir Heyeti Faale seçtikleri belirtiliyordu. Bu heyet tarafından valiliğe yazılan dilekçede, tarihi ve coğrafi bakımdan son derece önemli olan Bayburt'un her türlü ulaşım imkanından mahrum olduğu belirtilerek, Padişah'ın bir nutkunda yapılacağını belirttiği Trabzon-Erzurum hattı güzergahında Bayburt Kazası'nın bulunmamasının halkı son derece Uzüntüye sevk ettiği ifade ediliyordu. Dilekçenin devamında, Van-Bitlis-Trabzon arasında önemli bir yer işgal eden ve Anadolu'nun iskelesi namını kazanınış olan Bayburt'un, hattın buradan geçmemesi halinde tamamen harabeye döneceği belirtilmiş ve Erzurum Vilayeti 'nin bu konuda yapacağı müracaatlarda, bu fikri ve isteği dikkate alınması istenmişti.
Görünen odur ki 21.yüzyıl yüksek hızlı demiryolu çağı olacaktır. Dünyanın tekrar demiryoluna eğildiği bu dönemde ülkemizde modern demiryolu yapımını gerekli kılan çok önemli bir başka neden de Bayburt'umuzun sapa bir köşede değil stratejik bir konumda olmasıdır. Tarihi İpek Yolu'nun Bayburt'tan geçmesi bu özel konum nedeniyledir. Eğer Bayburt tarihteki 'Deve Katarları' güzergahında modern 'Tren Katarları' çalıştırabilirse geçmişteki hareketliliğini, avantajını geri kazanabilir. Hülasa söylemek gerekirse, demir yolu hattı, Bayburt'a kurulduğu takdirde şehrir gelişecek, göç vermekten geri kalacak, hem ekonomik açıdan, hem manevi yönden güzellikler elde edecektir. Taşıma ücretleri aşırı pahalı. Bayburt'a Demiryolu ile bu maliyetler de azalacaktır. Demiryolu ile birlikte ilimizde sanayinin ve ticari hayatın gelişmesi, ekonominin canlandırılması ve böylece topyekün kalkınmanın sağlanabilmesinin önü açılacaktır. Bayburt 105 yıldır hep treni gözlemiştir. Tren Bayburt için ayrılık olduğu gibi hasretleri dindiren vuslattı aynı zamanda. Ne yazık ki Bayburt hala bu vuslatı beklemektedir. Seçim dönemlerinde daha çok vaatler ön plana çıkar ama bunlar gerçekçi olmaz. En gerçekçi vaatler en normal zamanda yapılanlardır. Bayburt demiryolu vaatleri her dönemde olmuştur. Artık vaatlerin gerçekleşme zamanıdır. Hep beraber, Bayburt için, daha iyi bir yaşam amacıyla harekete geçelim. Türkiye'deki siyasal iktidarların, yakın gelecekteki hedeflerinden en önemlisinin, tarihi İpek Yolu'nu trenle yük ve yolcu taşımacılığının açmaktır. Bayburt göç veren değil göç alan bir cazibe merkezi haline gelecektir.'
Beyanatınız bizleri TREN yolu konusu ile alakalı aydınlatmış olup.105 yıllık iç çekmenin,sahip çıkılmadığı müddetçe devam edeceği görülüyor.Bunun için sayın KARABULUT sizinde siyasi bir kişi olmanız nedeni ile dinamikleri harekete geçirme adına başlangıç yapmanız ve başta iktidar partisinin il teşkilatı,Ticaret Sanayi odası, Valilik,İl genel meclisi,tüm ilgili siyasi teşkilatlar ilgili STK lar,Bayburt federasyonu, Bayburt vakfı ve Ülke sathındaki dernekler ile klasörler dolusu araştırma,analiz ve kurulması muhtemel fabrika çeşitleri ve ne kadar istihdam ola bileceğine kadar ekonomik girdi ve çıktının tahmin edildiği, ayrıca şu anda soğanlı dağına yapılması an meselesi olduğu ifade edilen kara yolu tünelin bu Tren yolu tüneli ikiz olarak yapılması gereksiz masrafın önlenmesi gerekir,ikiz tünelin diğeri olan kara yolu tüneli ile beraber Tren tüneli yapıldığı zaman Bayburt turist olarak %10 girdi sağlasa 200-300 bin kişi eder, az bir rakam mı, sorarım?