Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup

Araştırmacı-Yazar Murat Kurdal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Bayburt’un sorunlarını içeren bir mektup yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup
Bayburt Postası - Araştırmacı-Yazar Murat Kurdal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Bayburt’un sorunlarını içeren bir mektup yazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Bayburt için taleplerini sıralayan Kurdal, mektubunda demiryolu, havalimanı, kentsel dönüşüm gibi bir çok konuya değindi.

Tedavisi nedeniyle yakın zamanda İstanbul’a göç eden Kurdal, zaman zaman yazdığı makalelerle Bayburt’un sorunlarını gündeme getiriyor.

Kurdal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmesi için kaleme aldığı mektup şöyle:

"Saygıdeğer Cumhurbaşkanım

Mektubuma başlarken, en samimi duygularla selam ederim.

1953 Bayburt doğumluyum. 2 kız 2 erkek, 4 çocuğum var. Memur emeklisiyim. Halen yüzde 90º ağır engelli durumdayım. (MS)

Bayburt adına yazacağım için, önce Bayburtlu’nun vasıflarını hatırlatmalıyım:

Bayburt topraklarında halen yaşayanlar Oğuz Türklerinin torunlarıdır. Bayburt’a diğer ekalliyetlerden göç gelmemiştir. Bayburt halkı saf Türk’tür. Bayburt Halkının dili, öz Türkçe’dir.    

(Göktürklerce M.S.720 de, Orhun Vadisi’ne dikilen taş abidelerde -Orhun Abideleri-  kazılı olan (4’ü ünlü, 34'ü ünsüz toplam 38 harften oluşan) 224 söz, Azerbaycan’da konuşulan Türkçe'de yüzde 71 nispetinde, Bayburt halk ağzında ise, en az yüzde 50 nispetinde aynen ve aynı manada kullanılmaya devam etmekte, konuşulmaktadır. (Seyfettin Altaylı-Azerbaycan Türkçe Sözlüğü 1994, Murat Kurdal-Bayburt Ağzı Türkçe Sözlüğü 2008)

- Tarihte (1638), dudağına geçirdiği tarak için 'bıyıklarımdır' diyerek sefere katılıp, Bağdat’ın kapısını açan ve burada yaşı 16 iken şehit düşen Genç Osman, Bayburt’un Alınyurt (Giv) köyündendir.

- Tunalı Hilmi Bey’in Bayburt Kaymakamlığı yaptığı sırada (15 Agustos 1913) kurulan “Bayburt Müslüman Dilendirmez Cemiyeti” çatısı altında, fakire-fukaraya, garibe-gurabaya yardım yapılmıştır.  

- 1.Dünya Savaşı (28 Temmuz 1914 - 11 Kasım 1918) sürecinde, Kafkasya Cephesi’nde gerçekleşen Osmanlı-Rus Savaşının seyrini değiştiren ve Mareşal Fevzi Paşa tarafından; "Bayburt müdafaası muvaffak olmuş bir Plevne sayılmalıdır" şeklinde nitelenen Kop Savunması (8 Şubat 1916-16 Temmuz 1916) ile, Türk askeri ve Bayburtlu mücahitler, Rus Kafkas Ordusuna 6 ay süreyle geçiş vermeyerek, Çarlık rejiminin yıkılmasına (7 Kasım 1917) sebep olmuşlardır.
   
- 1974 Kıbrıs Barış Harekâtında, şehirlerin nüfuslarına göre, en fazla yardımı Bayburtlu yapmıştır.

- 12 Eylül 1980 öncesi, sağ-sol çatışmaları sebebiyle, Bayburt’ ta hiç bir genç ölmemiştir.

- 1983'ten bu güne, PKK terör örgütüne katılmak için, dağa çıkan tek bir Bayburtlu olmadığı gibi, süreçte aynı topraklara tek bir vatan haini gömülmemiştir. 

- 2001 yılı için, elektrik kayıp-kaçak oranları en az oranda Bayburt’ ta görülmüştür. (Devletin resmi arşiv bilgilerine göre, bölge illerindeki elektrik kayıp-kaçak oranları -yüzde olarak-; Iğdır’da 64.0, Erzurum’da 39.2, Erzincan’da 27.3, Gümüşhane’de 26.0, Trabzon’da 23.4, Rize’de 21.5, Bayburt’ta ise 11.8 oranında tespit edilmiştir.)

- İçişleri Bakanı Sayın Osman Güneş, 22.07.2007 Genel Seçimleri öncesi ilimizi ziyareti esnasında: "Bayburt ilimiz, güvenlik açısından o kadar huzurlu ve vatandaşlarımız o kadar Devletine ve kanunlarına bağlı insanlar ki, keşke illerimizin hepsi Bayburt gibi olsa. Bayburt’tan hiçbir sorun beklemiyoruz. Burada Devletini, milletini seven insanlarımız var…” demiştir.

- Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek, 16.07.2008 tarihinde, 14.ncü Dede Korkut Kültür ve Sanat Şölenleri için Bayburt Vilayet Konağı önünde toplanan halka hitaben yaptığı konuşmada: “Türkiye’ de sicili en temiz şehrin Bayburt olduğu, bu güne kadar, Devlet aleyhine suç işleyen tek bir Bayburtlunun çıkmadığını…” söylemiştir.

- Devlet Bakanı ve Başbakan Yrd. Sayın Bülent Arınç’ın, Kasım / Aralık 2010 tarihli Haber 69 Dergisi’nde: “Bayburt bizim nazarımızda çok özel bir yer, Allah’ ın bir lütfudur.” sözleri yayınlanmıştır.                                                                   

- Askerlik Şubesi kayıtlarına göre, Bayburtlunun, asla askerden kaçmadığı bilinir.

- Emniyet kayıtlarına göre, Bayburt’un en huzurlu il olduğu söylense de, nedendir bilinmez, bu durum yayın organlarına yansıtılmaz. İddiamı pekiştirilmek adına, şu hususu belirtmeliyim ki, Merkez Belediyesi’nin hoparlörüyle, geçmişten beri ve halen yapılan anonslarda “ Bir miktar para bulunmuştur, sahibinin belediye ilan memurluğundan alması duyurulur… ” şeklinde ilanlar yapılır.

- İçişleri Bakanı Sayın Muammer Güler: “İstanbul Taksim Gezi Parkı'nda bulunan ağaçların kesileceği bahanesiyle, 28 Mayıs 2013 tarihinde başlayan ve kısa sürede 'hükümet istifa' kampanyasına dönüşen yakıp yıkma yağmalama olaylarının, 81 vilayet içerisinde sadece Bayburt ve Bingöl’den destek görmediğini” söylemiştir.

(Bayburt’un, aşağıya derleyebildiğim olayların yaşandığı Bingöl iliyle aynı kefeye koyulmuş olması, bence hiç de uygun olmamıştır. Çünkü Nisan 1993'te PKK affının gündeme geldiği MGK toplantısının ardından 33 silahsız Türk Askeri Bingöl’de şehit edildi. Kasım 2011'de PKK  terör örgütüne ait 3 sığınak ve 6 adet depo Bingöl’de bulundu. Aralık 2011 de PKK terör örgütünün Anadolu topraklarındaki en büyük sığınağı yine Bingöl’de bulundu, Aralık 2011'de PKK'lılara yardım ve yataklık yapan 3 muhtar ve birçok örgüt üyesi Bingöl'de tutuklandı, 2012'de sözde Erzurum eyalet sorumlusununda aralarında yer aldığı PKK örgüt mensupları Bingöl'de ele geçirildi, 8.5.2013'te başlatılan çözüm sürecinden sonra Haziran 2013'te silahlı bir grup PKK’lı Bingöl kırsalından çekilip gitti, Temmuz 2013'te Bingöl’de 2 demiryolu işçisi PKK terör örgütü tarafından kaçırıldı, Eylül 2013'te eli kanlı PKK örgütüne ait 200 kilogram patlayıcı Bingöl topraklarında ele geçirildi, Eylül 2013'te PKK terör örgütü üyesi 18 terörist tutuklu oldukları Bingöl cezaevinden açtıkları tünelle firar etti, Ekim 2013'te Bingöl karayolunda PKK terör örgütüne ait 100 kilogram bomba bulundu, Ekim 2013'te Bölücü PKK teröristleri Bingöl’de bir akaryakıt tankerini havaya uçurdu, 05.10.2013'te Bingöl'de 4 ton uyuşturucu ele geçirildi… Tüm bu olaylar, Bingöl ilinin salt gezi olayları sebebiyle, Bayburt’un yanına yakışmadığını göstermekte.…) 
      
- 02.08.2013'te Bayburt'u ziyaret eden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız, Vali Hasan İpek'in makamında yaptığı açıklamada: “Bayburt’un, çok farklı özellikleri var. İnsanı, yapısı, dokusu çok sağlam bir ilimiz. Türkiye'nin siyasi istikrarına koydukları katkı hakeza ortada. İstikrarı seven ve istikrara katkı koyan bir ilimiz. Gezi Parkı olaylarının ve gösterinin yapılmadığı iki ilimizden birisi. Bu açıdan halkımıza metaneti ve göstermiş oldukları olgunluktan dolayı çok teşekkür ediyorum.” demiştir.            

***
 
“Bizimle hesabı olan, bunu seçimlerden sonraya bıraksın.” sözünüz yüzünden yazacaklarımı hep ötelemiştim. Dava, daha fazla zarar görmesin diye artık yazmalıyım. Yoksa Bayburtlu'nun dayanacak gücü, onlarca yıl önce tükenmişti. Kamunun yaptığı bunca hataya rağmen, Bayburtlu 2002'den buyana AK PARTİ diyorsa eğer, bu, önderliğinizde Dünya ve Türkiye için yaptıklarınız ve şahsınıza duyulan sevgimiz sebebiyledir. Sizin de Bayburtlu'yu sevdiğinizi biliyorum. Çünkü 19.07.2007'te (Parti adına 2.nci ziyaret) Saathane Meydanı’nda: "Bayburt’u da, insanını da çok seviyorum.” demiştiniz. 
            
25.06.2014 tarihinde Ankara’da düzenlenen il başkanları toplantısında ise:

“…Biz hata yaparsak, dava zarar görür…” dediniz. Bu sebeple, aşağıdaki hususları, bilginize sunmak istedim.
                                       
1- Bayburt Merkez Tuzcuzade Mahallesi, İMARET TEPE diye bilinen alanın, şehre bakan yüzeyi, ağaçlık ve yeşillikti. 2013 yılında ağaçlar kesildi ve yüzeyin orta kısmına çıkışı olmayan-bağlantısız bir yol kazıldı. Bu esnada, tarihi bir mezar ve bir şahsın meyve ağaçları ile dolu bahçesi de yok edildi.
            
2- 1917 yılında, Ermenilerce Taş Mağazalar’a doldurarak yakılan, Bayburtlu sivil halkın yanık kemikleri, İmaret Tepedeki Şehitlik ile Şair Zihni Abidesi’nin arasına defnedilmişti. Türk Bayrağı’nın sürekli olarak dalgalandırıldığı bu tepeye, 2013 yılında sosyal tesis yaptıranlar, Ermeni katliamını temsilen bir de ANIT MEZAR yaptırmalıydı.                                       
                                            
3- 69 metre aşağısından Çoruh Nehri geçen ağaçsız vilayet ormanı, Bayburt Merkez Belediyesi’ne ait İTFAİYE ile sulandı. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen, ağaçların sulanması için farklı bir sistem kurulmadı.

4-Ceddimizin (Sadullah Paşa Oğlu, Salih Bey), 1215'de 10-15 km. mesafeden, toprak borularla su getirerek, Tuzcuzade Mahallesi’ndeki hamam ve caminin yanına yaptırdığı, PAŞAOĞLU ÇEŞMESİ’nin suyu 2011'de kesildi, akmaz oldu.

5-İl Merkezinde, Çoruh Nehri boyunca uzayan 2 kilometrelik yol, tam da orta yerinde yer alan ve Bayburt’u da içerisinde yaşayanları da çok seven, bir insanın kamelyası (gölgelik) sebep gösterilerek, umuma açılmamakta. Oysa ki, kamelyanın alt ve üst kısımları birbirinden bağımsız iki ayrı PARK olarak da kullanılabilirdi.
                      
6-Şehrin içinde Benzin İstasyonu (Polat Petrol+Türk/Oil Petrol) işletilmekte.
                              
7- Bayburt Merkez Tuzcuzade Mahallesi İmaret Tepe’de 58 pafta, 584 ada, 28 ve 35 nolu parsellerde yer alan arsalar, Belediye encümeninin 14.05.2002 tarih ve 113 sayılı kararı ile yol ve Yeşil Saha yapılacak gerekçesi ile vatandaşın elinden alınıp, karşılığında şehrin dışında (Halfikale/Kaleardı) 892 ada ve 9 nolu parselde kayıtlı arsa trampa edildi. Aradan geçen 12 yıla rağmen, arsalara yeşil saha yapmak için tek bir kazma vurulmadı. Arsası elinden alınan şahıs ise, Bayburt’tan göçüp gitti.
                                      
8- Bayburt İl Merkezine konut yapmak isteyenlere, başta kat ruhsatı olmak üzere, onlarca sorun yaşatılmakta ve insanlar göç etmeye zorlanmakta. Sonra da gurbette ki Bayburtlulara yönelik olarak: “…Nüfusunu tekrar Bayburt’a alacak olanlara, eşya taşımak için kamyon tahsisi ve nakit ödeme yapılacağı şeklinde…” ilanlar yapılmakta.

9- 2014 itibariye şehiriçi yollar, çamur deryası halinde…
                                       
10- İl Merkezi’ndeki çöpler, gerektiği şekilde toplanmamakta…
                           
11- 1960'lı yıllardan beri, 20'lik büzlerle çalıştırılan il merkezinin kanalizasyon hattı, artık iş göremez duruma geldiğinden yenilenmeye başlandı. Fakat, kazı yapılan hemen her sokakta ve her caddede su kesintileri olmakta.

12- İlimizin Tuzcuzade Mahallesi’nde bulunan ve tapu kaydında, kadimden beri tek parça halinde “mera” vasıflı olan arazi (henüz imara açılmamışken), bölgede yapılan kadastro esnasında iki parçaya bölünerek, mülkiyet hakkı aşağıdaki gibi değiştirildi.

1.nci parçası 25.04.1980 tarihli Kadastro tespiti ile: Cilt 13, Sayfa 1269, Pafta 67, Ada 585, Parsel 9, m² 45894, Maliki Recep Dağıstanlı ve Necati Dağıstanlı adlarına,                                       

2.nci parçası 10.09.1982 tarihli Mahkeme kararı ile Cilt 13, Sayfa 1270, Pafta 67, Ada 585, Parsel 10, m² 5597, maliki 9/72 hissesi Recep Dağıstanlı, 9/72 hissesi Necati Dağıstanlı ve 54/72 hissesi ise Bayburt Belediyesi adlarına kaydedildi.       

Anayasamızın 45.maddesi:

- "Devlet  tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini  önlemede yükümlüdür.”
4342 sayılı Kanunun:

- “…Mera, çayır, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zaman aşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz….” hükümleri, Bayburt’ta uygulanmadı-uygulanmamakta. 

(Tıpkı, 657 Sayılı DMK’nun 1970'te çıkartılan 64.ncü ve 1977'de çıkartılan 195.nci Maddelerinin yürürlükte kaldığı süreçte uygulanmadığı gibi…)

- Mera ile ilgili olarak, mahallenin yaşlı insanları, söz konusu arazide halen çiftçilik ve bilirkişilik yapan Sayın Ramiz Yağmur tanıklık edeceği gibi, doğu ve batı sınırındaki (hudut) tarlaların eski tapu kayıtları da bu arazinin mera olduğunu kanıtlamaktadır. Dahası, yapılacak toprak tahlili de bu yerin kadimden mera olduğunu doğrulayacaktır. Kaldı ki; 62 yaşında olan bir kişi olarak, ben de bu merada hayvan otlatmıştım. Hepsinden de öte, mücavir alanlarda aidiyet belediyelere değil, hazine adına tespiti gerektirir.
                                         
13- Bayburt-Erzurum Yolunun 10.ncu kilometresine, Çoruh Nehri’nin üstüne, 14 yıl önce SYD Vakfının parasıyla ahşap bir köprü yapılmıştı. Bu köprü halen araç ve yaya trafiğine kapalı durumda bekletilmekte.

14- 21.10.2008 tarihi itibariyle, Rusya iç piyasasında (genelde Ekaterinburg’da), 1 ton taş kömürünün (Kaminnaya Ugıl) 1400-2700 Ruble’den yani 54.-100. Dolar arasında satıldığı, hatta 11 ton ağırlığı olan bir kamyon kömürün 27.000 Ruble’den, yani 1000 Dolar’dan satıldığı, bu şartlarla kömür sipariş edileceği www. Pulscen.ru internet sitesinden ilan edilmişti.

Bayburt esnafı ise, aynı yıl-aynı kömürün 1 tonunu 650. YTL den satmıştı. Yönetimin duyarsızlığı yüzünden, pahalılık halkı perişan etmekte.
                                 
15-20 yıl önce özel mülkiyetten satın alınarak müze olarak düzenlenen bina, halen hizmete açılmadığından ve yoğun nüfusun yaşadığı bu kesimde sağlık kurumu olmadığından, halkın atıl halde bekletilen binanın, sağlık ocağı yapılma isteğine duyarsız kalınmakta. (Bayburt’un müzelik eşyaları çevre illerde sergilenmekte. Yüzeyinde Ahilik Teşkilatını’na ait semboller olan taşlar, sokaklarda, duvar diplerinde eriyip/yok olmakta.)

16- Başbakanlık Toplu Konut İdaresi ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü işbirliği ile dar gelirli aileler için Bayburt’ta yapılıp, 28 Eylül 2013'te dağıtılan 340 konut, gerçek ihtiyaç sahiplerinden ziyade, kılıfına uyduranlara verildi.

17- Bayburt Valiliği bina girişine yapılan engelli rampası, vali ve yardımcılarının makamlarının yer aldığı ve asansörü de olmayan 2.nci kata kadar çıkmamakta.
                                       
18- Yazılacak daha çok derdimiz var da, son olarak sanayi hakkında yazayım. 1970'te Bayburt’un 1.nci dereceden mahrumiyet bölge olduğu kabul edildi fakat, çıkartılan teşvik kanunlarında Düzce ve Malatya gibi illerle aynı kefeye konuldu. Diyarbakır’dan daha az  oranda teşvike layık görüldü. Bu ve benzer sebeplerle, 2002'de kurulan Bayburt Organize Sanayi Bölgesi’nde bugüne kadar yatırım yapılmadı ve yapılmamakta.

Buna karşılık, PKK terörü ile ilgili olarak “Çözüm Süreci” başlayalı henüz 2 yıl olmadı fakat, Diyarbakır’da 2.nci ve 3.ncü Organize Sanayi Bölgeleri kuruldu. Bu alanlarda ise adım atılacak yer kalmadığı bildirilmekte.

***

SONUÇ:

Şehrimin idarecileri, yukarıya yazdıklarımı ve dahasını bizlere reva görerek, Bayburtlu'yu ölüm döşeğine yıkıp göç yoluna sürükledi. Bunun sonucu olarak, 2007'de yapılan adrese dayalı nüfus sayımına göre: en az ilçeli il, en az nüfuslu il, tek milletvekilli il, en az belde belediyeli il, yabancı menşeli yatırımı olmayan tek il, konumuna düşürüldük.

Belediyesiz ilçe de olacaktık ki, Güneşli (Yanbağsi) Köyü Demirözü İlçesi’ne mahalle yapılmakla, durum kurtarıldı. (Bayburt’un siyasi hayatında, en uzun süreyle (1987-2011/ 19 yıl-9 ay-6 gün ) Milletvekilliği yapan kişi tarafından, seçilme karşılığı olarak ilçelik sözü verilmiş olan başta Konursu (1.625) olmak üzere, Akşar (719), Beşpınar (647) ve Çayıryolu (511) belde belediyeleri, nüfusları 2000'in altına düştüğü gerekçesiyle kapatıldı.)
         
Biz, 10.08.2014 tarihinde yüzde 80.27 oy vererek sevgimizi kanıtladık. Rizeli de yüzde 80.57 oy verdi fakat, karşılığında 32 defada 60 gün ziyaret etmiş olmanızla onurlanıp, 7 defa toplu açılış yapışınızla abad oldu. Öyle ki, 23.12.2009'da yayınlanan TUİK raporuna göre: Türkiye’de İstihdama katılma oranı en yüksek il yüzde 46 ile Rize oldu. Dahası; Rize Güneysu Belediye Başkanı Sayın Ahmet Minder, 17.05.2008/05.30–06.30 Kanal 7 TV Muhabiri İbrahim Erdoğan’a, “…Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği ile, Güneysu’ya son 9 yılda, çok büyük hizmetler ve çok yoğun sosyal yardımlar yapıldı. Yapılan ve yapılacak olan tüm bu hizmetler Sayın Başbakanımız sayesinde oluyor…” demişti.

İstanbul Taksim Gezi Parkı'nda bulunan ağaçların kesileceği bahanesiyle, 28 Mayıs 2013 tarihinde başlayan ve kısa sürede 'hükümet istifa' kampanyasına dönüşen yakıp yıkma ve yağmalama olayları, 81 vilayet içerisinde sadece Bayburt ve Bingöl’den destek görmemişti. 1983-2013 arası 30 yıl süren PKK terör olaylarının onlarcasının yaşandığı Bingöl ili ile, Devlet aleyhine tek bir olayın yaşanmadığı Bayburt’un adı birlikte anılmıştı.                               
                                                                 
TALEP:         

"Bayburt’un 2. Milletvekili de benim.” sözünüzü kabul ederek, sizi bağrımıza bastık. Sanırım bu yüzden, vefa göstererek aşağıdaki taleplerimizin karşılanacağını umuyorum.
 
332 km’lik (kayalık zeminli) güzergah 252 km’lik (toprak zeminli) güzergah (Trebolu-Torul arasının yüzde 40'ı tünelle aşılmak zorundadır.)

1- Erzincan-Trabzon arasına planlanan tren yolunu, daha kazançlı (Fizıbıl) olacağı sebebiyle, Bayburt-Araklı güzergâhına yapmanızı. (Bu, Atatürk tarafından 17 Eylül 1924'te aynı amaçla çıkartılan, fakat il yapıldığımız zamana kadar uygulanmayıp -ötelendikten sonra, 1988/3488 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılıp- mülġa durumuna düşürülen projenin hatırına yapılmalıdır…)

Bu yolu açın ki, biraz yüzümüz gülsün…
Bu yolu açın ki, kursaklar nimet görsün…
Bu yolu açın ki, akan kanımız (göç) dursun…
Bu yolu açın ki, hakkımız helal olsun…

2- Son 9 ile yapılacaklarla, birlikte Türkiye’de havaalanı olmayan il kalmayacağını açıkladınız. Bu amaçla Gümüşhane ve Bayburt için, Salyazı’ya Havalanı’nı yapmanızı.

3- Çoruh Nehri’ni oluşturan ilk iki kol, il merkezinin 20 km. yukarısında bulunmakta. Bu ırmaklardan Kop Suyu’nu, açılacak 900 metrelik bir tünelle, il merkezinin 20 km. aşağı kesiminde,kıraç halde olan Mormoç ve Hart Ovaları’na akıtmanızı.
 
4- 2006 yılında, TOKİ tarafından il merkezine yapılan, fakat tam da hizmete açılacakken üniversiteye dönüşen, 40 derslikli Çok Propgramlı Lise’nin yeniden yapılmasını.

5- İlin tamamında ve halk adına en kolay şartlarla, ‘Kentsel Dönüşüm’ başlatmanızı.

6- Türkiye’de “Yabancı Menşeli Yatırım” yapılmayan son iki ilden biri oluşu, yukarda yer alan sebepler ve sair nedenlerle Bayburt nüfusuna kayıt şartı ile, en az 2.000 kişiye istihdam sağlayacak, acil devlet yatırımı yapmanızı.

7- Bayburt’a has özel kanun çıkartmanızı.

8- Parlementer sisteme geçildiğinden bugüne, Bayburt’u temsilen TBMM’ne seçilen milletvekillerinden tek bir tanesi Bayburt’a özel yatırım yapmamışken, köprülere isimleri koyulmuştur. Bayburt’un 2.milletvekili olarak Çoruh Nehri’nin üstüne adınıza bir Korgan Köprü yaptırmanızı. 12. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Köprüsü. (Yeniden inşa edilen Mostar Köprüsü'nü Bayburt’lu Ömer Kırmızı Usta yapmıştır.)

Arz eder saygılar sunarım."


Murat KURDAL


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Muharrem 10 yıl önce

çıkarı olmadan elini hiçbirşeye atmayan tayyibe yazılan boş bir mektup bu. 12 yıldır akepeye her zaman oy veren bayburta özel olarak ne yapılmış şimdiye kadar? bana biri anlatsın.

Avatar
Sefa 10 yıl önce

Başından sonuna kadar her kelimesi haklılık içermektedir.erdoğanın bu mektubu okuyup(!) değerlendireceği ise kafalarda soru işareti bırakmaktadır.

Avatar
Alaattin ACAR 10 yıl önce

Çok ciddiye alınmaz.Yazı ve talepten çok kahve dedikodusu...5 tane ilçe isteğin...Kamusal yayımlar isteğin..Köy -Kent Projesi isteğin...Bayburt Merkezden ibaret değildir..

Avatar
asım @Alaattin ACAR 10 yıl önce

Bu memleketin valisi, başkanı, kaymakamı mülki erkanı yok da 5 yıldır İstanbul'da tedavi gören birisi mektupla cumhurbaşkanına birifing(!) verircesine mektup yazacak. Bir önceki cumhurbaşkanı Bayburt'a gelişinde de muhafızlarına elden mektup vererek ulaştırıldığını anlatırdı Murat Bey. Ne oldu?
Doğrusu; diğer yerel internet haber sitelerinde magazin haber okumaya alışkındım. Ama Bayburt Postası'nda ilk kez tanık oldum böyle magazin haberine.

Avatar
Mustafa Balamir 10 yıl önce

Murat abime cok tesekkur ederim mukemmel bir yazi olmus: inaniyorum ki: bu sefer dikkate alinacaktir: super ozetlemis:

Avatar
Coşkun SARIYILDIZ 10 yıl önce

Murat Beyi tanıyorum. Sağlık sorunu sebebiyle İstanbul'da tedavi görmekte, kendisine Cenab-ı ALLAH şifa versin. Bayburt'u ve Bayburtluları çok sevdiğinden gücü nispetince faydalı olmak arzusuyla Sn. Cumhurbaşkanımıza ilin sorunlarını içeren bir mektup arz etmiştir. Sağlık sorunlarına rağmen Bayburt'un problemlerine duyarlı olması ve bunu çeşitli platformlarda dile getirmesi, takdir edilmesi gereken bir durumdur. Sn. Cumhurbaşkanımız ve mektupta belirtilen hususlardan haberdar olan Bayburt'un atanmış ve seçilmiş üst düzey devlet görevlilerinin, inşALLAH Bayburt'un ivedi olarak halledilmesi gereken pek çok sorununu çözeceklerine gönülden inanmaktayım.

Avatar
ömer sertoğlu 10 yıl önce

kardeşim azıcık bayburt'luda dişini gösterecek.allah razı olsun bizim aydıntepe'den oda olmasa külliyen getmişdük.Artık unutmayınki Bayburt'tada protesto eylemi başlamıştır ve bundan sonra haksızlığa ve zülume karşı direneceğiz...

Avatar
abdulah temel 9 yıl önce

sayın murat bey öncelikle şifalar dilerim hizmetten vaz geçtik polis okuluda gitti selamlar