Bayburt Postası

Bayburt’ta 2009’un ilk kene vakası

Sağlık

Ülke genelinde her geçen gün sayısı artan kene vakalarına bir yenisi de Bayburt’tan eklendi. Bayburt sınırları içerisinde 2009 yılında rastlanan ilk vaka, Gökçedere Beldesi’nde yaşandı. 13 Haziran 2009 günü kene ısırığına maruz kalan 44 yaşındaki Bayan G.K., 18 Haziran 2009 tarihinde Bayburt Devlet Hastanesi’nde gözetim altına alındı. G.K., yapılan testler sonucunda bazı değerlerinin yüksek çıkması üzerine 23 Haziran 2009 tarihinde şüpheli olarak, Trabzon KTÜ Tıp Fakültesine bağlı Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi.  

Ülke genelinde her geçen gün sayısı artan kene vakalarına bir yenisi de Bayburt’tan eklendi. Bayburt sınırları içerisinde 2009 yılında rastlanan ilk vaka, Gökçedere Beldesi’nde yaşandı. 13 Haziran 2009 günü kene ısırığına maruz kalan 44 yaşındaki Bayan G.K., 18 Haziran 2009 tarihinde Bayburt Devlet Hastanesi’nde gözetim altına alındı. G.K., yapılan testler sonucunda bazı değerlerinin yüksek çıkması üzerine 23 Haziran 2009 tarihinde şüpheli olarak, Trabzon KTÜ Tıp Fakültesine bağlı Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi.

 

Doktorlardan KKKA uyarısı

Uzmanlar, ülke genelinde artan ve ölümle sonuçlanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla ilgili vatandaşları uyardı.

Bayburt Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Orhan Önal, verdiği bilgilerde Türkiye'de ilk defa 2002 yılının ilkbahar ve yaz aylarında başta Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Yozgat, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan ve çevresi olmak üzere İç ve Doğu Anadolu Bölgeleri'nin kuzeyi ile Karadeniz Bölgesi'nin güney kesimlerini kapsayan geniş bir coğrafi alanda ve KKKA'ya rastlandığını ve bunun 2003 yılında yapılan araştırmalar sonucunda tespit edildiğini söyledi.

Geçtiğimiz yıllarda Bayburt'ta da bu vakanın görüldüğünü hatırlatan Dr. Önal, "Hastalık her yıl Mayıs-Eylül ayları arasında görülmektedir. Virüs insanlara esas olarak enfekte kenelerin tutunması ile bulaşır.

Bunun dışında viremik dönemdeki enfekte hayvanın kesilmesi ve akabinde etin işlenmesi sırasında bulaşma olabilir. Etin bekletilmesi ile PH'sı asidik olacağından virüs bu ortamlarda ölür ve etler teorik olarak bulaştırıcı değildir" dedi.

Dr. Önal, kenelerin bulunduğu alanlarda çalışanların çok dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, "Kene ısırmaları genellikle piknik yapanlar, çiftçiler, izciler, avcıları tehdit etmektedir. Kene ısırması ile alındığında inkübasyon süresi 1-3 gün, enfekte kan ve dokularla temasla alındığında ise 3-13 gün arasında değişmekte olduğu bildirilmektedir" diye konuştu.

Kenenin ezilmeden yerinden çıkarılması gerektiğini ifade eden Dr. Önal, "Yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan çıkarılmalıdır. En doğrusu ise hiç bir işlem yapmadan en yakın sağlık kuruluşuna gitmelidirler. Özellikle kKenenin hortum dediğimiz kısmı vücuda girmişse mutlaka en yakın bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Bütün il genellerindeki görevli sağlık kuruluşları bu konuda bilgilendirilmiştir. Gerekli müdahale yapılacaktır" şeklinde konuştu.

Vatandaşların kene ısırmasını mutlaka dikkate alması gerektiğini de anlatan Dr. Önal, "Bu hastalığı taşıyan 30'a yakın kene türü bulunmaktadır. Bu keneler ciddi rahatsızlıklar oluşturabileceği için vatandaşlarımızın 'Bir şey olmaz' diyerek geçiştirmemesi gerekiyor. Mutlaka bir sağılık kuruluşundan yardım alması gerekmektedir" dedi.

Önal, özellikle Bayburtlu çiftçileri uyardı: "Çalışırken mutlaka vucutta açık alan bulundurmamalıyız. Mümkünse pantolonun paça kısmını kapalı tutalım. Akşam eve dönüşlerde ise vucudumuzu gözleyelim ve muhakkak banyo yapalım. Son zamanlarda satışa sunulan keneden uzaklaştırıcı spreylerde ayrı bir koruyucu etkendir."

 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.