Bayburt Postası - Ulu Cami’nin müezzinliğini yapan babası Veli Kodan’ın elinden tutup marangoz ustası Halim Yıldız’a teslim etmesiyle başladı hikâyesi.
Ayhan Akaslan - Bayburt Postası
1945 yılında çırak girdiği marangozluk mesleğinde 1952’de kendi işyerini açabilecek kadar ustalaşmıştı. Mesleği öğreten ustası yardım etti, babası da ön ayak olunca şimdi ‘Eski Hastane Caddesi’ diye bilinen ‘Marangozlar Çarşı’sının başköşesine kuruldu. O günden bugüne de aynı dükkanda çalışıyor.
Hakkı Kodan 85 yaşında, sabah namazıyla ‘bismilllah’ dediği işyerine ikindi namazının ardından veda ediyor. 62 yıldır bu böyle... Hasta olmadığı, il dışına çıkmadığı taktirde...
Ulu Cami’nin Bayburt’un ticari hayatında büyük yer edindiği, marangozlar, demirciler, bakırcıların ticaret hayatında önemli yere sahip olduğu yılların aranan ustalarından. Teknolojinin gelişmesi ve makineleşmeyle birlikte el emeği ile çalışan bu işyerlerinin bir çoğu çekildi günlük yaşamdan. Hakkı Kodan’ın marangozhanesi ise zamana direnenlerden.
Soba kurumundan boya
Hakkı Kodan, kentleşme, köylerin boşalması ve tarımda makineleşmenin artmasıyla dükkanda üretilen birçok ürünün üretiminin yıllar önce bittiğini söyledi. Dönemin en lüks eşyalarından biri olan gelin sandığının yapılışını anlatan Kodan, “Kırmızı toz boya ile soba kurumunu karıştırıp boya elde ederdik. Bununla gelin sandığını boyayıp, üzerine de vernik sürerdik. İstanbuldan gelen işlemeli tenekelerle de süsünü eklediğimizde gelin sandığımızı yapardık” dedi.
En çok ‘sini’ yapıyor
Kodan, yemek masalarına rağmen 'sini' diye tabir edilen yer sofralarının Bayburt’ta halen yaygın olduğunu ve aranan eşyalardan biri olduğunu belirterek, ‘En çok satılan eşya sini, onu üretiyoruz” diyerek, eskiden ve günümüzde yapılan eşyalar hakkında bilgiler verdi.
“Önceden kurs, laz gemi, yayık, gem, kar küreği, çamaşır teknesi, kotan, tırmık, askere gidenler için tahta bavullar, evlenenler için gelin sandıkları yapıyorduk. Artık bunlara ihtiyaç kalmadı ve üretimleri yıllar önce bitti. Şimdilerde sini, tırpan sapı, iskemle, tahta kaşık gibi ürünler satıyoruz.”
Meşhur 35 binadan biri!
Öte yandan Hakkı Kodan’ın marangozhanesinin yer aldığı bina koruma altında. 1980’li yıllarda Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yapmış olduğu çalışmayla koruma altına alınan 35 tarihi yapıdan biri olan bina diğerleri gibi bakımsız görüntüsü ile dikkat çekiyor. Bayburt’un çok katlı ilk yapılarından biri olan bina daha çok Kurtuluşspor Kulübü Lokali olduğu yıllardan hatırlanıyor.
Ayhan Akaslan - Bayburt Postası
1945 yılında çırak girdiği marangozluk mesleğinde 1952’de kendi işyerini açabilecek kadar ustalaşmıştı. Mesleği öğreten ustası yardım etti, babası da ön ayak olunca şimdi ‘Eski Hastane Caddesi’ diye bilinen ‘Marangozlar Çarşı’sının başköşesine kuruldu. O günden bugüne de aynı dükkanda çalışıyor.
Hakkı Kodan 85 yaşında, sabah namazıyla ‘bismilllah’ dediği işyerine ikindi namazının ardından veda ediyor. 62 yıldır bu böyle... Hasta olmadığı, il dışına çıkmadığı taktirde...
Ulu Cami’nin Bayburt’un ticari hayatında büyük yer edindiği, marangozlar, demirciler, bakırcıların ticaret hayatında önemli yere sahip olduğu yılların aranan ustalarından. Teknolojinin gelişmesi ve makineleşmeyle birlikte el emeği ile çalışan bu işyerlerinin bir çoğu çekildi günlük yaşamdan. Hakkı Kodan’ın marangozhanesi ise zamana direnenlerden.
Soba kurumundan boya
Hakkı Kodan, kentleşme, köylerin boşalması ve tarımda makineleşmenin artmasıyla dükkanda üretilen birçok ürünün üretiminin yıllar önce bittiğini söyledi. Dönemin en lüks eşyalarından biri olan gelin sandığının yapılışını anlatan Kodan, “Kırmızı toz boya ile soba kurumunu karıştırıp boya elde ederdik. Bununla gelin sandığını boyayıp, üzerine de vernik sürerdik. İstanbuldan gelen işlemeli tenekelerle de süsünü eklediğimizde gelin sandığımızı yapardık” dedi.
En çok ‘sini’ yapıyor
Kodan, yemek masalarına rağmen 'sini' diye tabir edilen yer sofralarının Bayburt’ta halen yaygın olduğunu ve aranan eşyalardan biri olduğunu belirterek, ‘En çok satılan eşya sini, onu üretiyoruz” diyerek, eskiden ve günümüzde yapılan eşyalar hakkında bilgiler verdi.
“Önceden kurs, laz gemi, yayık, gem, kar küreği, çamaşır teknesi, kotan, tırmık, askere gidenler için tahta bavullar, evlenenler için gelin sandıkları yapıyorduk. Artık bunlara ihtiyaç kalmadı ve üretimleri yıllar önce bitti. Şimdilerde sini, tırpan sapı, iskemle, tahta kaşık gibi ürünler satıyoruz.”
Meşhur 35 binadan biri!
Öte yandan Hakkı Kodan’ın marangozhanesinin yer aldığı bina koruma altında. 1980’li yıllarda Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yapmış olduğu çalışmayla koruma altına alınan 35 tarihi yapıdan biri olan bina diğerleri gibi bakımsız görüntüsü ile dikkat çekiyor. Bayburt’un çok katlı ilk yapılarından biri olan bina daha çok Kurtuluşspor Kulübü Lokali olduğu yıllardan hatırlanıyor.
hakan turan 7 Yıl Önce
gerçekten insanın duygularına dokunan bi haber olmuş tebrik ederim bu arada ayhan akaslanın daha sık haber yaparken görmek isteriz
Kadir GÜÇLÜ 7 Yıl Önce
Sayın Hakan TURAN ağabeyimin sözleri benim duygularıma da tercüman oldu.Bu ve benzeri Ayhan AKASLAN çalışmalarının artmasını temenni ediyorum.
Merve Türk 7 Yıl Önce
Hep Bayburt'un ticaret ve sanayideki geri kalmışlığından veya ilerlemesine yönelik atılımlardan bahsederken ömrünü bir zanaate adamış ve işinin ehli olmuş insanları daha sık anmalıyız..kaybettikten sonra değil zamanında değer göstermeliyiz..bu anlamda çok güzel ve anlamlı bir haber olmuş. Ayhan Akaslan abimize haberi için teşekkür ediyor ve çalışmalarını merakla bekliyorum.