Karaoğlu: ''Bayburt’un tarihi boğulmuş''

Bayburt Postası - Tabiat Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Abdulkadir Karaoğlu, “En önemli hedefim Kız Meslek Lisesi’ni müze yapmaktı, başaramadım. Zamanın Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancı’dan da hatta sözünü almıştık. Kız Meslek Lisesi hem Etnografya, hem de Arkeoloji Müzesi için uygun. Şehir merkezinin de göbeğinde bir yer. Çok uğraştım ama dönemin valisi ve milli eğitim müdürünü aşamadım” dedi.

Memleket ziyareti için Bayburt’a gelen Tabiat Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Abdulkadir Karaoğlu Bayburt’un tarihi değerlerinin durumunu ve Bayburt için yaptığı çalışmalar hakkında bir açıklamada bulundu. Bayburt Kalesi, Kop Şehitliği ve İmaret Tepe Şehitliği’nin çevre düzenlemesi, Kavalılar Konağı, Ulu Camii ve Yakutiye Camii gibi tarihi değerlerin de restorasyonunda emekleri olduğunu söyleyen Karaoğlu, Bayburt Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün tarihi değerlere ilgisiz olduğunu söyledi.

Karaoğlu, İmaret Tepe’de yapılan sosyal tesisin yer olarak uygun olmadığını ve Kültür Müdürlüğü’nün buna izin vermesinin yanlış olduğuna dikkat çekti. Bayburt kent merkezinde bulunan tarihi eserlerin ise binalarla boğulduğunu söyleyen Karaoğlu, Bayburt Kalesi, Ulu Camii, Taşhan gibi tarihi yerlerin kaybolduğunu belirtti.

“Taşhan zaten sadece kapısı gözüküyor. İlgilenilse vakıflardan kamulaştırma imkânları doğabilir. Ulu Camii’nin cenaze namazı kılacak yeri bile yok” diyen Karaoğlu, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün Bayburt’taki tarihi değerlere ilgisiz olduğunu dile getirdi. İmaret Tepe’ye yapılan sosyal tesis hakkında, “İmarettepe’de 3 ev kamulaştırıldı. Şimdi sosyal tesis yapılıyor. Bu Kültür Müdürlüğü’nün eksikliği bana göre. Yarın bir başka belediye gelip ruhsat verse, içkili bir lokanta olur mu, şehitlik yanında? Bayburt’ta sosyal tesis yapacak yer mi yok?” şeklinde eleştiride bulunan Karaoğlu, konuşmasında, Kültür ve Turizm İl Müdürü Bahri Akbulut’u da eleştirdi.

Karaoğlu, şöyle konuştu:

“1954 yılında Bayburt’un Camiikebir mahallesinde doğdum. Liseyi Bayburt lisesinde okuduktan sonra Ankara’ya Üniversiteye öğrenimi görmek için gittim ama Bayburt’tan ayrılamadım, kopamadım. Görev sürem boyunca Bayburt Kalesi restorasyonu, İmaret Tepe Şehitliği, Kavalılar Konağı restorasyonunu yaptık. İlgi alanımız dışında ama Ulu Camii ve Yeni Camii’nin restorasyonuyla da ilgilendik. Kop Şehitliği’nin çevre düzenlemesini yaptık.

“Tarihi mekânlar binalarla boğulmuş”

“Kültür varlıklarını korumada ilgisiz ve bilgisiziz. Bayburt’taki tarihi değerlerimiz maalesef çarpık ve düzensiz yapılaşma sonucu görünmez hale gelmiş. Tarihi mekânlar Ulu Camii, Bayburt Kalesi, Taşhan da binalarla boğulmuş. Taşhan’ın sadece kapısı gözüküyor. Ulu Camii’nin cenaze namazı kılacak yeri bile yok. İlgilenilse vakıflardan kamulaştırma imkânları doğabilir”

“Hedefim Kız Meslek Lisesi’ni müze yapmaktı, başaramadım”

“Benim Bayburt için en önemli hedefim Kız Meslek Lisesi’ni müze yapmaktı, başaramadım. Zamanın Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancı’dan da hatta sözünü almıştık. Kız Meslek Lisesi hem Etnografya, hem de Arkeoloji Müzesi için uygun. Şehir merkezinin de göbeğinde bir yer. Çok uğraştım ama dönemin valisi ve milli eğitim müdürünü aşamadım.”

“Bayburt’ta sosyal tesis yapacak yer mi yok?”

“Kavalılar Konağı, ben göreve geldiğimde viraneydi. Kamulaştırılmıştı ve mecburen yaptırdık. Çevresinde camiye kadar kamulaştı. Bakanlığımın imkânları dahilinde Cumhuriyet Oteli’ni kamulaştırmaya kalktım, kabul ettiler ama sonrasında vazgeçtiler. Eski Tekel Binası ve Canmemişler’e ait yerler var. 1998’de Canmemişler’in yerine 300 milyar çıkardık ama razı olunmadı. Amacımız orayı komple kamulaştırıp, Bayburt evi ve arkada arsaların olduğu bölüme açık hava toplantı mekânları oluşturmaktı ama olmadı”

“Para çıkarıyoruz, almıyorlar”

“Tarihi değerlerimiz hep ranta çevrilmiş. Mesela Zahire Meydanı ranta çevrilmiş, binalar yükselmiş durumda. Mesela Yıldız Garajı. Yangın geçirmiş. Oraya bir bütçe ayırdık. Sıkıntılara rağmen oraya bir bütçe ayrıldı, gelip almadılar. Tekel binasına her sene para çıkarıyoruz, gelip almıyor. 40 milyar da çatısının toparlanması için verdik, az buldu. Şingâh’ta 1-2 eve verdik, yine az bulundu. Türkiye’de birçok tarihi mekân var ve bütçe çok dar. Eksiğini gelecek sene veririz desen de almıyorlar”

“Bahri Akbulut bey yanımıza dahi uğramıyor”

“Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü bu konulara ilgisizler. Bahri Akbulut bey Ankara’daki toplantılarda lütfedip yanımıza dahi uğramıyor. Ama bir önceki müdürümüzle (Hüseyin Günaydın) iyi şeyler yapmaya çalışıyorduk. Sokak sağlıklaştırması çalışmaları vardı. Bu tür işleri yapabilmek için biraz da siyasi güç önemli. 1 milletvekiliyle temsil ediliyoruz. Öncelikle bu konuya da eğilip yeniden milletvekili sayısını 2’ye çıkarmak gerekir. Bayburt’u büyütmek gerekir. Demirözü girişinde nüfus 2 bin 40 tabelasını görünce üzüldüm. Birkaç ilçe bağlansa hem temsilde, hem de ekonomide büyürüz. Bayburt bu haliyle zayıf ve sahipsiz. Önce iki vekil sayısına çıkmamız lazım. Demiryolu mutlaka yapılması lazım. Ulaşımda iyi adımlar atıp gelişebilirsek, ekonomide de büyürüz”

Karaoğlu, konuşmasının son bölümünde, “Bayburt’ta Etnografya Müzesi veya Arkeoloji Müzesi için yeniden bir girişim yapılırsa sonuç alınır mı?" şeklindeki sorumuza ise “Çok zor ama Bayburt'un istemesi ve her şeyi ile buna hazır olması lazım” sözleriyle cevap verdi.
8 Ekim 2013 / Bayburt Postası Arşivinden