Bakımsızlık
Çoğu kadın evlendikten sonra baş düşmanını kendisi yaratıyor. Bu baş düşmanın adı: Bakımsızlık. Kadınlar evliliğin ilerleyen yıllarında eşinin yanında kendini rahat hissetmesi yada “ne de olsa evlendik” düşüncesi ile dış görünüşünü geri plana atıyor. Oysa ki evliliği canlı tutmanın en önemli unsurlarından biri her zaman bakımlı olmak.
Salaş bir kıyafetle veya ev kıyafetiyle bile bakımlı görünmek mümkün. Bunun için yapılması gerekenler; biraz bakım kremi, biraz makyaj ve özenilmiş saçlar.
Duyguları yansıtmamak
Evlilikte yapılan bir diğer yanlış ise duyguları yansıtmamak. Bu sadece sevgi sözcükleri söylemek veya sürekli eşinizi sevdiğinizi dile getirmek anlamına gelmiyor. Birçok kadın evlendikten sonra yaşadığı öfke, kırgınlık veya üzüntüyü içine atarak eşine yansıtmamaya çalışıyor. Bu belki de yapılan yanlışların en başında geliyor.
Eşiniz ne yaparsa yapsın, sizi ne kadar üzerse üzsün buna kırıldığınızı ona söylememek ya da sizi sevdiğini söylediğinde buna karşılık vermemek iletişim kopukluklarına ve zamanla yıpranan ilişkilere yol açıyor.
Ayrı bireyler olduğunu unutmak
Elbette ki evlilik birlikte yaşamayı, birlikte hareket etmeyi, birlikte gülüp, zorluklara birlikte göğüs germeyi gerektiriyor. Ancak tüm bunların yanında birer birey olarak kendinizle baş başa kaldığınız veya kendi arkadaşlarınızla program yaptığınız zamanlar olması gerektiğini unutmamanız gerekiyor.
Evliliğin bir rutine dönüşmemesi ve her zaman heyecanın, küçük özlemlerin olması için ayrı ayrı zamanlar da geçirmeniz gerekiyor. Bu madde sadece kadınlar için değil, erkekler için de yapılması gereken konular arasında yer alıyor.
Unutmayın; birçok evliliği bitiren şey, konuşacak ve merak edilecek konuların kalmamış olması...