Kolay köyünde yaşayan Yener, 4 yıl önce bir arkadaşının hediye ettiği 2 kazı kesip, kendisine gelen misafire ikram etmek istedi. Ancak kazları kesmeye kıyamayan ve beslemeye devam eden Yener, yavruları da olunca kaz çiftliği kurmaya karar verdi.
Yener, çocukluğundan beri hayvancılıkla uğraştığını ancak 4 yıl önce zarar edince bu işi bırakmak zorunda kaldığını belirtti.
Bu sıralar bir arkadaşının kendisine bir çift kaz hediye ettiğini anlatan Yener, "Onları beslemeye başladım. Birgün bir misafirim geldi, kazları kesip, ikram etmek istedim ama sonra onlara kıyamadım. Ardından kazları damızlığa bıraktım." dedi.
İlk yıl 10 yavru aldığını, sonraki yıllarda büyüyen kazlarının çoğaldığını vurgulayan Yener, satın aldıklarıyla bugün 600 civarında kazı bulunduğunu kaydetti.
Ürettiği kazları çevre illere sattığını bildiren Yener, "İşi eşimle birlikte yürütüyoruz. İşte başarılı olmamda eşimin büyük payı var. Çünkü bu iş ilgi istiyor. Kazların yemlerini tarlamda üretiyorum, böylece maliyeti fazla olmuyor. Küçükbaş hayvancılık için sermaye gerekiyor, bakım maliyetleri de yüksek. Bir koyundan yılda 1 kuzu alıyorsun. Kazdan ise 7-8 yavru alınabiliyor." ifadelerini kullandı.
İsteyene tirit yapıyor
Mehmet Yener'in eşi Semra Yener ise kaz yetiştirmenin zevkli ama yorucu bir iş olduğuna değinerek, "Bu işe girmeden önce eşimle oturup, istişare ettik. Şimdi alın terimizle ekmeğimizi kazanıyoruz. İşimizden memnunuz." dedi.
bayburtta neden olmasın,yeterki istee.!!!!