Şaka mı, mümkün mü?

Yılanla tedavi, gerçekten mümkün mü? Ya da sorunun halesini genişletelim: Kırkpınar’ın şifalı olduğuna inanılan yılanlarına “Alternatif Tıp” diyebilir miyiz? Alternatif tıbba Afyonkarahisar'da varolan kırık-çıkıkçılar, sülük tedavisi ve termal otellerde uygulanan hidroterapi yöntemlerini örnek gösterebiliriz. Sivas'ta bulunan Kangal balıkları ne ise Bayburt'un Kırkpınar köyündeki yılanları da o olmalı ama açılımı nedir? Mesela KTÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Köksal Alpay, Kırkpınar’ın gizemli yılanları için “Bilimsel bir değeri yok. Ancak psikolojik destek olabilir” diyor ama herhangi bir araştırmanın varlığından bahsedemiyor.

Şaka mı, mümkün mü?

Bayburt Medya tarafından görüntülenen bu fotoğraf, şifa arayan ile şifa dağıtan arasında ki mecburi ilişkinin sınırlarını tüm samimiyetiyle gözler önüne seriyorYılanla tedavi, gerçekten mümkün mü? Ya da sorunun halesini genişletelim: Kırkpınar’ın şifalı olduğuna inanılan yılanlarına “Alternatif Tıp” diyebilir miyiz? Alternatif tıbba Afyonkarahisar'da varolan kırık-çıkıkçılar, sülük tedavisi ve termal otellerde uygulanan hidroterapi yöntemlerini örnek gösterebiliriz. Sivas'ta bulunan Kangal balıkları ne ise Bayburt'un Kırkpınar köyündeki yılanları da o olmalı ama açılımı nedir? Mesela KTÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Köksal Alpay, Kırkpınar’ın gizemli yılanları için “Bilimsel bir değeri yok. Ancak psikolojik destek olabilir” diyor ama herhangi bir araştırmanın varlığından bahsedemiyor.

Bölgede incelemelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı M.Cemal Oğuz, Kırkpınar yılanlarının suya bağımlı canlılar olduğunu ve zehirsiz yılan olduklarını belirtirken, henüz tıp alanında yılanların tedavisine yönelik bir çalışmanın bu bilgede yapılamamış olduğunu ancak üzerinde çalışılmaya değer bulgular edindiklerini ifade ediyor.

Yılanı seven var sevmeyen var, yaklaşabilen var yaklaşamayan var...Yılanların böcek, küçük kurbağa ve balıklarla beslendiğine dikkat çeken Oğuz, yılanların tam sucul ve yarım sucul karasal yerlerde yaşayabilen natriks cinsine ait yılan türleri olduğunu kaydetti.

Modern tıp, doğanın kendi ilacıyla değil, doğayı taklit ederek elde edilen inorganik ilaçlarla tedavi ediyor. Diğer yandan tamamlayıcı tedaviler de yaygınlaşarak ticarileşiyor. Örneğin, Karabaş otu suyunun felçli hastalardaki titreme gibi bazı rahatsızlıkları iyileştirdiği yazılıyor. Ama tıpkı tüm bu örneklerde olduğu gibi yılancık hastalığını yılanların, sedef hastalığını ise balıkların nasıl iyileştirdiği veya gerçekten iyileştirip iyileştiremediği çözülemedi.

Kırkpınar Yılanlarının kavalsız dansı! Afyon ve çevresi "Şifalı Frigya" olarak adlandırılıyor. Bu, geçmişten gelen bir geleneğin devamı şeklinde sürüyor. Bu yöreye böyle bir ad verilmesi yalnızca termal suların bulunmasıyla alakalı olmamalı. Yine, Afyon'da kuduz tedavisinin yalnızca yılın belirli bir zamanında yetişen bir böceğin kurutulmasıyla yapılıyor. Afyon; ruh hastalıklarıyla ilgili tedavilerin yapıldığı Karacaahmet’e de sahip. Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özkara, alternatif kelimesi yerine tamamlayıcı kelimesinin kullanılmasının daha uygun olduğunu belirterek, bir bütün olan sağlığın tedavisinin de bütün olduğunu söyledi.

Alternatif Tıp konusunda akademisyenler neler söylüyor:

Prof. Dr. Mustafa Ergün: "İbn-i Sina'dan beri gelen otlarla hastalıklar arasındaki ilişki, sınama-yanılma yoluyla ortaya çıkmıştır. Modern tıp bunu çok geniş kapsamlı ve binlerce kez deneyerek yapıyor. Türkiye'de eğer televizyonlar alternatif tıp denilen söylemlerle modern tıbbı boğmaya çalışıyorsa, bilimsel metodolojinin karşısına diğerini daha tercih edilebilir şekilde çıkartıyorsa, işte o zaman televizyon kanallarının cezalandırılması gerekir diye düşünüyorum. Maalesef bilimi korumayan, aşağılayan bir ülkeyiz, hatta burada da medya ana rollerden birisini oynuyor. Sağlık, ciddi bir mesele. Amerika'da herhangi bir kimyasalın ilaç olarak kullanılabilmesi için çok uzun süreli denemeler yapılmakta. Modern tıp şu anda bilimsel metodolojisiyle birçok alanda ilerlemeler sağlamıştır. Türkiye'de öncelikle halkın modern tıbba yönlendirilmesi lazım. Ancak modern tıp, ölçemediği alanlara girmiyor. Buna örnek olarak büyü, nazar gibi konuları gösterebiliriz. Modern tıp, bu konuları ölçmek için yeterli materyale sahip olmadığı ve deney ortamına alamadığı için bu konulardan uzak kalmakta. Bunun yerini alternatif tıp doldurmaktadır. Türkiye'de bilimsel metodolojiyle modern tıbbı desteklemek zorundayız. Belki dünyada ‘alternatif tıp’ adı altında modern bilimi boğma çalışmalarının en yüksek olduğu ülkelerden birisi Türkiye'dir."

Baş ağrısına, sinizüte ve hatta göz hastalıklarına bile iyi geldiği iddia ediliyor...Prof. Dr. Ali Altuntaş: "Alternatif tıp ve tamamlayıcı tıp sözünü kabul etmiyorum; ancak bu tarz uygulamaları kökten reddetmiyorum. Alternatif tıbbı, tıp dışında olan, belli bir oranda tedaviye katkı iddiası olan yöntemler olarak adlandırıyorum; farmakoloji de zaten bunun için var. Bir ilaç çok yararlıyken, yüksek dozda çok zararlı olabiliyor. Bitkilerin hiç yararı yoktur demek yanlış olur ancak bitkiyi yedirirken ya da içirirken diğer etkilerini de dikkat etmek gerekir."

Yrd. Doç. Dr. Selim Pullu: "Türkiye'de alternatif tıp, tıbba alternatif olarak görülmekte. İnsanların alternatif tıbba yönelmeleri, yeterince sağlık güvencesine sahip olmamalarından kaynaklanıyor olabilir. Antik çağda hipokrat olmasaydı imhotep belki tıbbın babası olacaktı. İmhotep, 'az miktarda zehir beni güçlü yapar' düşüncesini ortaya atmış; Nietzche ise bunu felsefeleştirmiştir. Tarih boyunca birtakım bitkilerden ve hayvanlardan birşeyler çıkartılmaya çalışılmıştır. Antik çağda Terapiya adıyla bilinen ve bugün İstanbul'un semtlerinden Tarabya'ya o dönemlerde terapi için seferler düzenlendiğini biliyoruz."

Prof. Dr. Belkıs Özkara: "Sağlığı bozmadan daha sağlıklı nasıl yaşanabileceğine dair bilgilerin konuşulması lazım. Özellikle beslenme konusu ve insanların ruh hallerinin hastalıklar üzerinde etkili olduğunu kabul etmek ve bu noktada odaklanmak yararlı olacaktır. Birçok ülkede geleneksel tedavi yöntemleriyle modern yöntemler Tıp Fakültelerinde okutuluyor. Çin'de tıp fakültesinden mezun bir doktor hem modern tıp yöntemlerini hem de geleneksel tedavi yöntemlerini öğrenerek, mesleğe adım atıyor."

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kemal Bayram: "M.Ö 1800'lü yıllarda Mısır'da 48 farklı cerrahi teşhisin bulunduğu ve bunlarla ilgili tedavilerin tanımlandığı bir papirüs satılırmış. Amerika'daki bir enstitü tüm enerjisini mumyalama teknikleri üzerine harcıyor. Modern insanın ilginç bir vehmi var; biz aslında daha fazla şey bildiğimizi sanıyoruz. Oysa bildiğimiz her şey bilmediğimiz çok farklı alanları ortaya çıkartıyor. Eğer mikroskop geliştirilmemiş olsaydı çıplak gözle göremediğimiz birçok nesne bilime konu olamayacaktı. Ayrıca bana göre bilim, saygıyı hak eden bir alan değil; çünkü 19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan böylesine bir anlayış kadim insanlık mirasını reddetmektedir. Frankenstein tiplemesini de düşünelim; eğer biz fiziksel ve psikolojik olarak bir insan yaratabileceksek Frankenstein bunun en iyi tipolojisidir. Bilimsel bilgi, tek meşru bilgi değildir. Farklı bilgiler olabilir; bunları reddetmek yerine tamamlayıcı olarak görmek gerekir. Modern tıp, herkesi tek beden olarak görmekte."

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.