Erdem'den bir söz daha

Bayburt Postası - İşadamı Kazım Erdem ilk olarak 2008 yılında dile getirdiği yurt yaptırma fikrinin netleştiğini söyledi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Binası’nı tamamlayarak Bayburt Üniversitesi’nin hizmetine sunan hayırsever işadamı Kazım Erdem, Bayburt’a yeni bir hizmette daha bulunacağını ifade ederek, “2 ay sonra Bayburt’a gelip, ne zaman ve nereye yurt yapacağımızı açıklayacağım” dedi. 

Bayburt Üniversitesi 2012-2013 Akademik yılı açılış törenine davetli olarak gelen hayırsever işadamı Kazım Erdem, Bayburt Postası’na önemli açıklamalarda bulundu.

Bayburt Üniversitesi’nin temellerinin atıldığı ilk yıllarda üniversiteye fakülte sözü veren ve bu sözünü yerine getirerek Bayburt’ta eğitim alanına büyük katkı sunan hayırsever işadamı Kazım Erdem, 2008 yılında Bayburt’a bir de yurt yaptırma fikrini dile getirmişti. Bayburt Üniversitesi ile yaşanan iletişim kopukluğundan dolayı bu yatırımı o günlerde durdurma kararı alan Erdem, yurt yapımına başlanacağı ve projeyle ilgili bilgileri ise 2 ay sonra Bayburt’a geldiğinde açıklayacağını söyledi.

Açıklamasında fakülte binası yapma fikrinin nasıl ortaya çıktığını da ifade eden Erdem, “İstanbul’da sayın Başbakan’ın da katıldığı Bayburtlu işadamları ile toplantı düzenlendi.  Toplantıda Bayburt’un meselelerinden iş şahsi meselelere döndü. İşadamları Başbakan’dan isteklerini söylemeye başladılar. Başbakan ‘burada şahsi meseleleri değil, Bayburt’un üniversitesini konuşmaya geldim, bunlar nerden çıktı' dedi. Kalktım ayağı “Sayın Başbakanım siz üniversiteyi kuracaksanız, bende üzerime düşen görevi yapacağım” dedim. Fakülte binasına başlamamız bu şekilde oldu. Ondan önce Bakanlar ve milletvekillerinin de katıldığı Polat Otel’de Bayburt’un Kurtuluşu etkinliğinde dedim ki, 'İstanbul’daki Bayburtlu işadamları toplanıp üniversiteyi yapmaya teşebbüs edelim, yüzde 70’ini ben karşılayacağım.' Kimseden ses çıkmadı” dedi.  

Davetli olarak geldiği Bayburt Üniversitesi'nin 2012-2013 Akademik yılı açılış törenini de değerlendiren Erdem, “Benim en çok onur duyduğum bir gün oldu.  Allah’a şükür açılışını yaptık.  Bakan, Vali ve milletvekilinin konuşmasında, o çocukların amca diyip bana sarılmasında en duygulu günlerimden birini yaşadım. Bundan büyük gurur olur mu? Sayın Bakan’ın, 'Amca’nın 6 çocuğu, 16 torunu var, onları bırakmış sizleri düşünmüş' sözleri benim en büyük onurum. Ben sağ olduğum müddetçe Bayburt’un her zaman hizmetinde olacağım” diye konuştu.

Açıklamasında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi binasını yaptırmasına rağmen isminin verilmeyişi ile ilgili konuya da değinen Erdem, “İsim hastası bir insan değilim. En büyük arzum hemşehrilerimin beni kalbine yazmasıdır. Hemşehrilerimin kalbinde olduğumu da biliyorum. Yaptırdığım okula ismimin verilmeyişi nedeniyle kimseye itirazda bulunmadım. Benim kendi inancıma göre yapılan hayrı Cenabı Allah bilsin, yeter.  Milletvekillerimize kırıldım sadece. Çünkü oraya inşaat halinde iken Kazım Erdem ismi yazıldı. Daha sonra o ismi oradan sildiler. Ben vekil olsaydım, sildirmezdim. O dönemki açılıştan bile haberim olmadı. Açılış anında biri beni aradı. ‘Açılış vardı, sizi göremedik, rahatsız mısınız?’ dedi. Bende haberimin olmadığını utandığım için söylemedim ve rahatsız olduğumu söyledim. Bazı şeylerde kırılmak insanların hakkıdır” ifadelerini kullandı.

Bayburt'a geçmişte yaptıkları ve yeni yapacağı yurt hakkında bilgiler veren Erdem, açıklamasında şunları söyledi :

“1933 Bayburt’un Kıratlı köyü doğumluyum. 1949’da İstanbul’a nakil ettim. İstanbul’da 62 senedir inşaat sektörü içerisinde ticaretle uğraşıyoruz. İstanbul’da yaşadığım süre boyunca Bayburt’u aklımdan çıkarmış bir insan değilim. Rahmetli Osman Okutmuş abimin önerisiyle Bayburt’a Kadın Doğum Hastanesi yapmayı kararlaştırdım. O zaman Ali Bilen Belediye Başkanı’ydı. Bir türlü bize bir yer tahsis edemediler. Bizim bu projemiz, hayata geçmedi.”

“Hayır işlerimiz devam edecek. Benim biraderimin ismine bir yurt yaptıracaktım. İsim olayından sonra üzülerek bu yatırımı durdurdum. Milletvekili Fetani bey bana dedi ki, “Hayır abi başka bir yere yapamazsın. Sabırlı ol, düzelir.” Üniversite’deki binaları gezin, devletin yaptırdığı ile bizim yaptırdığımız yerin kalitesine bakın. Şimdi yurt yapmayı düşünüyorum. 2 ay sonra Bayburt’a gelip, ne zaman yurt yapacağımızı da o zaman söyleyeceğim. Üniversitemizin başarıya gitmesi için öğrenciyi rahat ettirecek mekânlara ihtiyaç var. 5 bin 500 öğrenci bizim evladımız. Onlara en iyi imkânı sunmakta bizim görevimiz.”

“Bunu bütün işadamlarımız duysun, Eğer Bayburt’umuzu, torunlarımızı düşünüyorsak bu üniversiteyi 20 bin nüfuslara çıkarttığımız zaman Bayburt’ta göç filan kalmaz. Esnafta doyar, Bayburt’ta doyar. Bayburt örnek bir şehirdir. Kazası, belası en az olan bir şehirdir. Birbirimizi seven bir toplumuz, iç içeyiz. Bayburtlu işadamlarına  da şunu söylüyorum. Doğduğunuz yeri unutmayın. Herkes karınca kararınca Bayburt’a bir şeyler yapsın. Bütün hemşehrilerime sesleniyorum. Kendilerinin yapacakları her işte bende destek olacağım. Yeter ki Bayburt’a gelip bir şey yapsınlar.”

“Geçmişte Bayburtspor’a çok destek verdim. Otobüs aldım, oyuncularına da maça çıkmıyorlar diye 2 araba aldım. Her zaman destekçisi oldum. Bana haber vermeden kongre yaptılar, getirdiler bir genç çocuğu. 2. Lige çıkmış bir kulüp 3 ayın içerisinde dağıldı, gitti. Yöneticilik kolay değildir. Şimdi yine profesyonel lige çıkmak isteyen takımımız var, zamanı gelince onlara da desteklerimiz olur.”

“Babam, annem, kardeşlerimin kabristanı İstanbul’da. Ben vasiyet ettim. Beni Bayburt’a gömün diye. 'Öldüğüm zaman İstanbul’a değil Bayburt’a defnedeceksiniz' diye çocuklarıma vasiyet ettim. Toprağımı, milletimi çok seviyorum.”