Çoruh’la ölümüne dans

Mescit Dağı'ndan doğan ve Artvin'den geçerek, Gürcistan'ın Batum kentinden Karadeniz'e dökülen Çoruh Nehri'nin Artvin şehir merkezine yakın bölümünde, mayıs ile haziran aylarında başka bir hareketlilik yaşanıyor. Çünkü Artvinli bazı aileler, karların erimesiyle mayıs ayında debisi saniyede 560 metreküpe kadar çıkabilen Çoruh Nehri'nin önüne kattığı ağaç parçalarını yakalamaya çalışıyor. Günün ilk ışıklarıyla Çoruh'un kenarına inen aileler, ellerine aldıkları yaklaşık 5'er metrelik çengelli sırıklarla, kenardaki kayalıklara tutunarak, akıntıya kapılan odun parçalarını kıyıya çıkarmaya çalışıyor. Hava kararıncaya kadar süren bu tehlikeli oyun, ev ekonomisine katkıda bulunuyor. Çoruh Nehri'nin azgın sularından odun toplayanlardan Ruhize Bolluk (56), yaklaşık 25 yıldır nehirden elde ettiği odunları satarak 6 çocuğunu büyütüp, okuttuğunu söyledi. Bolluk, eşinin emekli olduğunu, ancak ikramiyesi ile bir ev bile alamadıklarını belirterek, şunları söyledi:

Çoruh’la ölümüne dans

Mescit Dağı'ndan doğan ve Artvin'den geçerek, Gürcistan'ın Batum kentinden Karadeniz'e dökülen Çoruh Nehri'nin Artvin şehir merkezine yakın bölümünde, mayıs ile haziran aylarında başka bir hareketlilik yaşanıyor. Çünkü Artvinli bazı aileler, karların erimesiyle mayıs ayında debisi saniyede 560 metreküpe kadar çıkabilen Çoruh Nehri'nin önüne kattığı ağaç parçalarını yakalamaya çalışıyor. Günün ilk ışıklarıyla Çoruh'un kenarına inen aileler, ellerine aldıkları yaklaşık 5'er metrelik çengelli sırıklarla, kenardaki kayalıklara tutunarak, akıntıya kapılan odun parçalarını kıyıya çıkarmaya çalışıyor. Hava kararıncaya kadar süren bu tehlikeli oyun, ev ekonomisine katkıda bulunuyor. Çoruh Nehri'nin azgın sularından odun toplayanlardan Ruhize Bolluk (56), yaklaşık 25 yıldır nehirden elde ettiği odunları satarak 6 çocuğunu büyütüp, okuttuğunu söyledi. Bolluk, eşinin emekli olduğunu, ancak ikramiyesi ile bir ev bile alamadıklarını belirterek, şunları söyledi:

''Yıllardır kirada oturuyorum. Geçimimizi nehirden odun tutarak sağlamaya çalışıyoruz. Mart ayının sonlarına doğru dağlarda eriyen karlar Çoruh Nehri'ne su olarak dökülmeye başlar. Fakirim, geçim dünyası. Bir şekilde evimize ekmek götürmek zorundayım. Çoruh'un azgın sularından odun tutup satıyoruz. Günde yaklaşık 1 ster odun (1 metreküp) tutuyorum. 'Nehre düşerim' diye korkmuyorum. Allah kaderimize yazmışsa o olur. Genelde nehirden odunu bayanlar tutar. Bazen odun kıyıya uzak gidiyor. Onu yakalamak için birbirimizin beline ip bağlarız. O şekilde nehre düşmemek için kendimizce tedbir alırız. Yıllardan beri eşimle, çocuklarımla nehirden odun tutarız. Hayat şartları zor. Ne yapalım, ölümü göze alarak tuttuğumuz odunu satıyoruz. Bu parayla evimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz.''

''BAZEN 'YAĞMUR YAĞSIN' DİYE DUA EDERİZ''

Bolluk, yağmurda suyun yükseldiğini, bahçelerden, ormandan daha çok odunun nehre düşerek sürüklendiğini ifade ederek, ''O zaman çok odun yakalıyoruz. Bazen yağmur yağması için dua ederiz. Çalışmamız ayıp değil, sudan ekmeğimizi alıyoruz. Yaklaşık 1 haftadır odun tutuyorum. 6 ster odun tuttum. Kışın kendime yakacak kadar odunu ayırdıktan sonra gerisini satarım'' dedi.

Çoruh NehriHatice Yerli (45) ise Çoruh Nehri'nde odun yakalamanın kendisi için çok zor bir iş olmadığını, sadece nehrin azgın dönemlerinde ''suya düşerim'' diye biraz korktuğuna değinerek, şunları söyledi:

''Ekmek parası için bu işi yapıyoruz. Tutuğumuz odunu günün sonunda iple sırtımızda evimize taşıyoruz. Bir günde 10 çuval odun yakalıyorum. Çocuklarımdan biri Bursa'da üniversitede, diğer ikisi Artvin'de orta okulda okuyor. Nehirden tuttuğum odunları satarak çocuklarımı okutuyorum. Özellikle üniversitede okuyan çocuğumun masrafı çok oluyor. Başka çarem yok. Eşimin geliri az olduğu için benim de çalışmam gerek.''

''AYAĞIM BİR KAYSA...''

Zekiye Yıldırım, çocuklarının eğitimi için ölümü göze alarak nehirden odun topladıklarını belirterek, ''Çok zor odun yakalamak. Ayağımız bir kaysa nehre düşeceğiz. Cesedimizi bile bulamazlar'' diye konuştu.

Evdeki günlük işlerini biran önce bitirip odun toplamak için Çoruh Nehri'ne indiğini ifade eden Yıldırım, ''Çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak için ölümü bile göze alıyoruz. Çalışana iş çok. Yeter ki insan çalışmayı istesin. Sudan ekmek paramızı çıkarıyoruz. Başbakan ne yapsın. Bak biz ölümü göze alarak odun yakalıyoruz. Her şeyi devletten beklemek yanlış'' dedi.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.