Bayburt Şingah'ta bayramlaştı

Bayburt'ta protokol ve halk bu bayram Şingah Mahalle Odası'nda buluştu.

Bayramlaşma programına Bayburt Milletvekilleri Naci Ağbal ve Kadri Karabey Karaoğlu, Bayurt Vali Vekili Abdulhamit Karaca, eski İçişleri Bakanı Ülkü Gökalp Güney, Garnizon Komutanı Jandarma Albay İbrahim Ayhan Vural, Belediye Başkanı Mete Memiş, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Uğurlu, Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Deniz, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, kamu kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bayburt Milletvekili Naci Ağbal, burada yaptığı konuşmada, siyaseti halka ve Hakka hizmet olarak telakki ettiklerini, siyasetin böyle bir anlayışla yürütüldüğü takdirde halka ve Hakka gerçekten yararlı bir faaliyet olduğunu söyledi. Ağbal, Türkiye'nin bölgesinde istikrar, barış, birlik ve kardeşlik ülkesi olduğunu belirterek, "Rabbime hamdüsenalar ediyorum ki bu millet tarih boyunca her zaman birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde olmuştur, tarih de bunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Ağbal, Türk milletinin sadece bu topraklara değil, bulunduğu bölgesine ve dünya medeniyetine çok katkıları olduğunu kaydederek, şunları söyledi: 

"Bin yıllık bu süreçte bu milletin birliğine, beraberliğine kasteden her daim hainler olmuş. Hiçbir dönem bu millet, kendi kendine bırakılmamış ama her daim bu hainlerin üstesinden gelinmiş. İçinde bulunduğumuz dönem bu tarih bilincinden bakıldığında bir kum tanesi bile değil. Bugün içinde yaşadığımız olaylarda devletimizin, milletimizin birliği, beraberliği ve gücü sayesinde hainler, inlerine girilerek def edilmekte ve gereken cezaya çarptırılmaktadır."

Ağbal, Avrupa'nın sınırlarına varmaya çalışan ümmeti Muhammed'in evlatları olduğunu vurgulayarak, "Denizlerde boğulan, kumsallarda bedenleri bulunan kardeşlerimiz, evlatlarımız, bebeklerimiz var. Bir defa daha gördük ki bu millet kadar, zora düşülen bir noktada kim olursa olsun sahip çıkan başka bir millet yok. Bugün Suriye'deki, Irak'daki olaylar meydana geldikten sonra, ilk andan itibaren kapılarımızı açmışızdır, insanları bağrımıza basmışızdır, onlara en dar zamanlarında sahip çıkmışızdır" dedi.

Macaristan kapılarında insanların tel örgülerin arkasında plastik mermilerle uzaklaştırılmaya çalışılırken Türkiye'nin açlıkla, yoklukla imtihan edilen herkese sahip çıktığını ifade eden Ağbal, "Bugünlerden çıkaracağımız ders şu ki, Rabbime hamdüsenalar olsun, bugün yine millet olarak, devlet olarak güçlüyüz ama daha güçlü olmamız lazım.  Mazlumlara, yolunu kaybetmişlere, sıkıntı çekenlere birisi deva olacaksa o millet yine bu millet olacak. Onun için bu bayram bizim sevincimizdir, bu bayram bizim mutluluğumuzdur. Allah sevinçlerimizi, mutluluklarımızı daim etsin. Bizim bayrama dair burukluğumuz şehitlerimizdir" şeklinde konuştu.

Ağbal, Türk milletinin gazi bir millet olduğunu dile getirdiği konuşmasında, şunları kaydetti:

"Milletimiz gazi bir millettir. Bin yılda biz binlerce isimsiz şehitler verdik, bu toprakları kanlarımızla suladık ama her mücadelemizin sonucunu da hak yanında olduğumuz için Allah bu milletin bayrağını her zaman dik etti. Bugün her bakımdan bölgesinde gerçekten örnek alınan, iftihar edilen bir ülkeyiz. Bugün Avrupa kapılarında bin kişiyi, on bin kişiyi barındıramayan o medeni dediğimiz Avrupa ülkelerine karşı bu millet üç yıldır, dört yıldır alnı açık, başı dik, insanları bağrına basmış. Onun için bizim bugün sevincimiz en yüksektir, bizim bugün mutluluğumuz en yüksektir. Başımız dik, alnımız açıktır."