Bayburt Postası - AK Parti Bayburt Milletvekili, eski Türkiye Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahap Kavcıoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ekonomiye etkilerine ilişkin, "Borsa açıldığında dolar birden fırladı mı? Hayır. Yüzde 6-6,5 değişim. Sayın Davutoğlu'nun başbakanlığı bıraktığı anda oluşan değişim kadar. Piyasanın, Türkiye'deki herhangi bir ani olayda verdiği refleks kadardı." dedi.
Kavcıoğlu, darbe girişiminin ekonomi ve bankacılık sistemine yönelik etkileri konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ekonomisi üzerinde askeri darbelerin büyük etkisi olduğunu, ekonomi geliştikçe askeri ihtilallerin engellenebileceğini belirten Kavcıoğlu, demokrasinin gelişiminin de ekonomik güçle mümkün olabileceğini vurguladı.
Kavcıoğlu, 2009 global krizinin Türkiye'yi teğet geçtiğini, bunun da dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliği sayesinde gerçekleştiğini söyledi.
15 Temmuz darbe girişimini "akıl tutulması" olarak nitelendiren Kavcıoğlu, Türkiye'deki darbe girişimlerinin hepsinde önceden bir zemin hazırlığının bulunduğunu, ancak bu son olayda kimsenin böyle bir beklenti içinde dahi olmadığını belirtti. İnsanların buna tepki olarak hemen sokağa çıktığını anımsatan Kavcıoğlu, "İnsanlar sahip oldukları değerleri kaybetmek istemedi. Bu ülkede istikrar, özgüven, demokrasi, insan hakları var. Vatandaş bunu kaybetmek istemediği için Tayyip Erdoğan'ın 'sokağa çıkın' sözlerini dinledi. İnsanlar kazanımlarını kaybetmek istemediler ve göğüslerini gererek sokağa çıktılar." diye konuştu.
Hain darbe teşebbüsü konusunda ülkeyi suçlamak yerine, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun herkese anlatılması gerektiğine işaret eden Kavcıoğlu, şöyle devam etti:
"1980'deki gibi 'bizim çocuklar' yok Türkiye'de. Bu konuda sağıra yatarak, ABD ve AB ile ilişkilerimizi iyi tutmamız lazım. Türkiye'nin menfaatlerini korumamız lazım. Çok kötü bir algı yönetimi var yurt dışında. STK'larımızla, büyükelçilerimizle toplantı ve etkinliklerle Türkiye'de hiçbir şeyin değişmediğini anlatmamız lazım. Bir kitapçık fırlatmayla dolar kurunun ve insanların hayatlarının değiştiği Türkiye'de, tankların gezdiği ve kurşunların sıkıldığı darbe girişiminin ertesinde vatandaşların ilk 2-3 günde 6-7 milyar doları bozdurduğunu anlatmalıyız. Sokaktaki insan devlete, hükümete güveniyorsa bunun ötesi yoktur."
Şahap Kavcıoğlu, kendisinin de bankacılık sektöründen geldiğini anımsatarak, darbe girişiminin bankacılık sektörünü etkilemediğini söyledi. Kavcıoğlu, "Borsa açıldığında dolar birden fırladı mı? Hayır. Yüzde 6-6,5 değişim. Sayın Davutoğlu'nun başbakanlığı bıraktığı anda oluşan değişim kadar. Piyasanın, Türkiye'deki herhangi bir ani olayda verdiği refleks kadardı. Faizler artmadı, kredi veya bankalara hücum yok. Merkez Bankası faiz indirimine gitti, likiditeyi artırdı. Piyasa da bunu doğru algıladı. Likidite arttığı anda bankalar faiz artırımına da gitmez zaten." ifadelerini kullandı.
"Hizmet etme kavgası veriyoruz"
Kavcıoğlu, ekonomi alanındaki sivil toplum kuruluşlarının darbe girişiminin gerçek yüzünü yurt dışında anlatması, Avrupa'daki vatandaşların da buna destek vermesi gerektiğini dile getirdi.
Kavcıoğlu, darbe girişiminin ekonomi ve bankacılık sistemine yönelik etkileri konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ekonomisi üzerinde askeri darbelerin büyük etkisi olduğunu, ekonomi geliştikçe askeri ihtilallerin engellenebileceğini belirten Kavcıoğlu, demokrasinin gelişiminin de ekonomik güçle mümkün olabileceğini vurguladı.
Kavcıoğlu, 2009 global krizinin Türkiye'yi teğet geçtiğini, bunun da dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliği sayesinde gerçekleştiğini söyledi.
15 Temmuz darbe girişimini "akıl tutulması" olarak nitelendiren Kavcıoğlu, Türkiye'deki darbe girişimlerinin hepsinde önceden bir zemin hazırlığının bulunduğunu, ancak bu son olayda kimsenin böyle bir beklenti içinde dahi olmadığını belirtti. İnsanların buna tepki olarak hemen sokağa çıktığını anımsatan Kavcıoğlu, "İnsanlar sahip oldukları değerleri kaybetmek istemedi. Bu ülkede istikrar, özgüven, demokrasi, insan hakları var. Vatandaş bunu kaybetmek istemediği için Tayyip Erdoğan'ın 'sokağa çıkın' sözlerini dinledi. İnsanlar kazanımlarını kaybetmek istemediler ve göğüslerini gererek sokağa çıktılar." diye konuştu.
Hain darbe teşebbüsü konusunda ülkeyi suçlamak yerine, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun herkese anlatılması gerektiğine işaret eden Kavcıoğlu, şöyle devam etti:
"1980'deki gibi 'bizim çocuklar' yok Türkiye'de. Bu konuda sağıra yatarak, ABD ve AB ile ilişkilerimizi iyi tutmamız lazım. Türkiye'nin menfaatlerini korumamız lazım. Çok kötü bir algı yönetimi var yurt dışında. STK'larımızla, büyükelçilerimizle toplantı ve etkinliklerle Türkiye'de hiçbir şeyin değişmediğini anlatmamız lazım. Bir kitapçık fırlatmayla dolar kurunun ve insanların hayatlarının değiştiği Türkiye'de, tankların gezdiği ve kurşunların sıkıldığı darbe girişiminin ertesinde vatandaşların ilk 2-3 günde 6-7 milyar doları bozdurduğunu anlatmalıyız. Sokaktaki insan devlete, hükümete güveniyorsa bunun ötesi yoktur."
Şahap Kavcıoğlu, kendisinin de bankacılık sektöründen geldiğini anımsatarak, darbe girişiminin bankacılık sektörünü etkilemediğini söyledi. Kavcıoğlu, "Borsa açıldığında dolar birden fırladı mı? Hayır. Yüzde 6-6,5 değişim. Sayın Davutoğlu'nun başbakanlığı bıraktığı anda oluşan değişim kadar. Piyasanın, Türkiye'deki herhangi bir ani olayda verdiği refleks kadardı. Faizler artmadı, kredi veya bankalara hücum yok. Merkez Bankası faiz indirimine gitti, likiditeyi artırdı. Piyasa da bunu doğru algıladı. Likidite arttığı anda bankalar faiz artırımına da gitmez zaten." ifadelerini kullandı.
"Hizmet etme kavgası veriyoruz"
Kavcıoğlu, ekonomi alanındaki sivil toplum kuruluşlarının darbe girişiminin gerçek yüzünü yurt dışında anlatması, Avrupa'daki vatandaşların da buna destek vermesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin bütün kurum ve kurullarıyla bu travmayı atlatarak yoluna devam edeceğine dikkati çeken Kavcıoğlu, Standard and Poor’s’un Türkiye’nin kredi notunu düşürmesinin yanlış bir karar olduğunu da söyledi. Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
"Standard and Poor’s, kredi notunu düşürmeye gerekçe olarak Türkiye'nin kısa vadeli borçlarını çeviremeyeceğini, rezervlerinin yeterli olmayacağını gösterdi. Bunun doğru olmadığını anlatmamız lazım. Türkiye'nin en sağlam kurumları bankalar. Türkiye'nin kısa vadeli borç tutarı 168 milyar dolar. Bunun 100 milyar doları bankaların. Hepsi kredi değil, 50 milyar doları kredi, 50 milyar doları yurt dışı mukimlerin bizde tuttuğu mevduatları. Merkez Bankasında bu kredinin karşılığı var. 50 milyar doların likidite piyasasında karşılığı var. 68 milyar doların hepsi kredi değil, yaklaşık 29 milyar doları kredi. Kalan kısmı da mal karşılığı ticaret. Karşılığında mal var. Net rezervi böyle alıyorsanız borçları da böyle alacaksınız. Türkiye'nin bunu çevirememe riski sıfırdır. 168 milyar doları bir günde isteyen bir sistem yoktur. Avrupa dahil Türkiye'nin bankacılık piyasasından daha iyi bir piyasa yok. Türkiye, likidite, aktif kalitesi, sermaye yeterlik rasyosu açısından Avrupa'daki bankalardan daha iyi. Bu sisteme krediyi herkes vermek ister. '168 milyar dolarlık kısa vadeli borcu var, 30 milyar dolar rezervi var, Türkiye bunu karşılayamaz.' Bu gerekçeye kargalar bile güler. Doğruları iyi anlatmamız lazım."
TBMM'ye bomba atıldığında orada bulunduğunu anlatan Kavcıoğlu, o sırada CHP ve MHP milletvekilleriyle birlikte olduklarını söyledi. Kavcıoğlu, "O anda hangi partiden olduğumuzun bir önemi yoktu. O bayrağın altında hepimiz vardık. Bu ülke hepimizin, sadece hizmet etme konusunda kavgamız var. Siyasi partiler olarak bu ülkenin milletiyle, diniyle, ırkıyla, bayrağıyla hiçbir kavgamız yok. Hepimiz bu bayrağın altındaki vatandaşlara hizmet etme kavgası veriyoruz." ifadelerini kullandı.
