Türk Dünyasının büyük tiyatrocusu Azerbaycanlı Prof. Dr. Eflatun Neimetzade’nin doğumunun 70. sanat hayatının 50. yıl dönümü törenlerindeydik. Bir yanımda önceki Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü Rengim Gökmen oturuyordu. Bir ara telefonu işaret verdi ki, baktı ve kulağıma “Talat Halman’ı kaybettik” dedi. Hasta olduğunu duymuştuk. İzlediğimiz programın sunucusu “Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı Talat Halman rahatsız olduğu için gelemeyeceğini bildirdi” deyince yerimden “Allah Rahmet etsin” diye seslendim.

Evet Talat Halman’a rahmet diliyorum. Gerçekten çok büyük bir kültür adamı ve çok değerli bir “adam” idi.

Rahmetlinin hayatını merak edenler “bilgi ağından” yani internetten gereken bilgiyi alırlar. Ben tanıdığım Talat Halman ile ilgili önem verdiğim bir anımı anlatmak isterim:

Yurt dışı gezilerimde onu yanımda götürmeyi alışkanlık yapmıştım. Çok yararlı oluyordu. Onunla söyleşinin tadı ise unutulmazdır. 1990 yılında Avrupa Kültür Bakanları toplantısında da yine heyetimde yer aldı. İtalya’nın Palermo şehrindeydik. Toplantının başkanlığını Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Madam Catherine Lalumiere uzun bir açılış konuşması yaptı. Konu: “Avrupa Kültürünün Temeli Hoşgörü ve Çok Kültürlülük” idi. Madam konuşmasının bir yerinde “İslam Dininde Kadınların Sünnet Edilmesi, diye bir uygulama vardır. Ancak bu işlem insan haklarına aykırıdır ve hoşgörü yada çok kültürlülük adına bu konuya izin verilemez” dedi. Ben yanımdaki diplomatlara “Bu sözlere cevap vermek istiyorum” dedim. Onlar “Madamın sözleri bizi ilgilendirmez, Türkiye’ye yönelik bir durum yok” dediler. Talat Halman, görüşünü şöyle ifade etti: “Burada tek Müslüman Bakan sizsiniz, gerçek ne ise onu anlatmalısınız” diye beni destekledi. Öyle yaptık ve Madamın özür dilemesini sağladık.

Bu arada ne söylediğimi de anlatmalıyım: “Madam siz ne yazık ki, birçok Avrupalı gibi bizim kültürümüzü ve dinimizi yeteri kadar tanımıyorsunuz. İslam dininde kadınların sünnet edilmesi diye bir kural yoktur. Bu bir Afrika adetidir. Hangi dinden olursa olsun bunu yaparlar.” Sonra Madam’a ve salonda bulunan herkese “Türk Müslümanlığını” anlattım. Ahmet Yesevi’den, Hacı Bektaş Veli’den, Yunus Emre’den, Mevlana’dan örnekler vererek. Elbette Kur’an’daki temel yaklaşımları da ortaya koyarak.

Ertesi yıl aynı toplantı İspanya’nın Lion şehrinde oldu. Türk kültürü Madam’ın ve katılımcıların ilgi alanında birinci sırayı aldı.

1991 yılını bütün dünyada Yunus Emre’yi tanıtmak üzere “Sevgi Yılı” ilan ettiğimizde birçok iş yaptık. Bunlardan birisi de, Yunus Emre Şiirlerini Türkçe ve İngilizce bir “Saygın kitap” olarak yayınladık. Çevirisini Talat Halman yaptı ve bu dili iyi bilenler çeviri ancak böyle güzel olabilirdi, diye beğenilerini bildirdiler.

ABD’de ve dünyanın birçok ülkesinde Türk ve İslam Kültürünün tanınması konusunda yaptığı değerli çalışmalar ve çıkardığı eserler ile Talat Halman hep hayırla anılacaktır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
s.t. 9 yıl önce

Merhum Haldun Taner, kendisine verilmek istenen Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nü, hepimizden daha akıllı olduğu için kemal-i ciddiyetle reddetmişti oysa... Neyin ne olduğunu biliyordu.
Eh, merhum Karaosmanoğlu'na da "o zamanın Kemal Derviş'i" diyebiliriz.
Bu pek Atatürkçü Ankara bürokratları, cuntanın ve onun hükümetinin gerçek yüzünü, içyüzünü ancak dokuz ayda görebildiler. Ve topluca istifayı bastılar. Nihat Erim "daha açık faşizm yapacak" ikinci hükümetini kurdu. Gidenlerin yerine daha renksiz ve "evet efendimci" bürokratlar geldiler.
Birçok ahmağın pek sevdiği ve on iki yıl önce AKP'ye karşı önerdiği "teknokratlar hükümeti" deneyimi kırk üç yıl önce fiyaskoyla sona ermişti!
Merhum Talat Sait Halman'a Tanrı'dan rahmet, "sol Atatürkçü bozkır kafalılara" da acil şifalar dilerim.