Yetmişli yıllarda, Bayburt’ta mutluluk!

"Bir bölgenin küçük ya da mahrumiyet bölgesi oluşu; o bölgedeki ki hayatın, sessiz ve sıradan olacağı anlamına gelmiyor her zaman... Kendi kültürünü temsil eden etkinliklere; geniş coğrafyaya sahip bölgelerde değil, bazen küçük bir Anadolu kazasında da tanık olabilirsiniz!"Türkiye'nin en ünlü fotoğraf sanatçısı, "insan ve yaşam" resimlerini bir araya toplayarak oluşturduğu sergide; gelen davetlilere fotoğraflardan birinin hikâyesini bu sözlerle ifade ediyordu... 

Yetmişli yıllarda, Bayburt’ta mutluluk!

Yıl 1972, Sami Güner'in objektifinden..."Bir bölgenin küçük ya da mahrumiyet bölgesi oluşu; o bölgedeki ki hayatın, sessiz ve sıradan olacağı anlamına gelmiyor her zaman... Kendi kültürünü temsil eden etkinliklere; geniş coğrafyaya sahip bölgelerde değil, bazen küçük bir Anadolu kazasında da tanık olabilirsiniz!"

Türkiye'nin en ünlü fotoğraf sanatçısı, "insan ve yaşam" resimlerini bir araya toplayarak oluşturduğu sergide; gelen davetlilere fotoğraflardan birinin hikâyesini bu sözlerle ifade ediyordu... 




Yarım asır önce Anadolu'nun ücra bir köşesinde, bir bayram sabahı törenler için yapılan hazırlıkları gördüğünde, çok mutlu olduğunu ve esnafından öğrencisine; devlet erkânından, sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin ortaya bir şeyler koyduğunu anlatıyordu...
Sami Güner

Yaşanmış fakat kaybolmuş bir şehrin kültürünü ve sosyal hayatını yansıtan fotoğrafa; kâh imrenerek, kâh şaşkınlıkla bakan davetliler içerisinde memleketinin şimdiki halini düşünüp hayal kırıklığına uğrayanlarda vardı! Çünkü doğup büyüdüğü fakat ayrı kaldığı Bayburt'un yıllar önce çekilmiş siyah beyaz bir fotoğrafta; ne kadar renkli anlara sahne olduğunu iç geçirerek anlatıyorlardı...

"Türkiye'yi Dünya'ya Tanıtanlar" ödülünün sahibi ünlü fotoğraf sanatçısı Sami Güner'in, kuş uçmaz mezralardan; kentlerdeki kahvelere kadar nerdeyse üç nesil boyu ülkemizin her yöresini fotoğrafladığı çalışmaları arasında Bayburt da vardı. 1960'lı yıllardan başlamak üzere büyük bir coşku ve sevgi ile her yörenin en özel ve güzel taraflarını gözlemleyen Sami Güner'in arşivinde yer alan ve bir kaç kareden oluşan Bayburt'a ait fotoğraflardan biri 1972 yılında çekilmiş...

Siyah/Beyaz (*) geçmişin -o dönemin tekniğiyle görülmeyen- tüm renklerini yansıtan fotoğrafın canlı tanığı; fotoğraf sanatına yıllarını vermiş ve Bayburt'un ilk fotoğrafçılarından Ahmet Yavuz...



Sami Güner'in objektifinden Bayburt...Çünkü kendisini yetiştiren ustalardan biri olan Sami Güner'i Bayburt'a o getirmiş. Ahmet Yavuz'un ifadesine göre fotoğraftaki görüntünün ortaya çıkması için özel bir hazırlık yapılmış... Figüran olarak; doğayla birlikte yörenin folklorunu yansıtabilmesi için Halk Oyunları Folklor Ekibi'nde karar kılınmış... Mekân olarak ise şehirle özdeşleşmiş tarihi bir yapı olan Bayburt Kalesi seçilmiş... O dönem ki, tekniğe göre en iyi görüntünün alınabilmesi içinde sabahın ilk ışıkları beklenmiş.

Amaç; ilçenin en mutlu çağında, günün en uygun saatinde, kültürüyle birlikte doğasını yansıtan izleri birleştirip fotoğraflamak!..

Ve elde edeceği fotoğrafla; varlık ile yokluk arasına sıkışmış yöre insanının; zamanını imkânlar dahilinde olabildiğince mutlu, olabildiğince renkli ve olabildiğince doyumsuz geçirdiğini anlatmaktı!

Fotoğrafa bakılırsa, Sami Güner amacına ulaşmış ve fotoğraftaki ‘mutluluk’ tam anlamıyla tarih olmuş!

Sami Güner'in objektifinden Bayburt...(*) Fotoğraftaki görüntü ‘dia’ tekniğiyle yani fotoğrafçılık dilinde pozitif film çıkaran makine ile elde edilmiş. Pozitif film; yani dia; o dönem baskıdan siyah beyaz çıkan fotoğraf görüntüsünün baskıya girmeden önce tüm orjinal renklerini gösterebilen saydam halidir. Pozitif filmlerin orijinal görüntüyü gösteren baskısı ise daha sonraki yıllarda elde edilmiş. Sami Güner, çekimlerini dia makinesi ile yaptığı halde sergisine koyduğu fotoğrafları siyah/beyaz baskıyla sergilemiştir. 

Sami Güner kimdir?

1915'de Priştine'de doğdu. İstanbul Lisesi'nden mezun oldu. 25 yıl Merkez Bankası'nda çalıştı ve 1961'de kendi isteği ile emekliye ayrıldı. Genç yaşlarda başladığı fotoğraf çalışmalarını yaşamı boyunca sürdürdü. Fotoğrafın tüm dallarıyla ilgilendi ve yıllar süren bir çalışmanın ürünlerini çeşitli biçimlerde değerlendirdi.

Özellikle dış ülkelerde açtığı fotoğraf sergileriyle Türkiye'nin tanıtılmasına büyük emek harcadı. Bu emeklerinin karşılığında; “Türkiye'yi Dünya'ya tanıtanlar” 1987 Türk Tanıtma Vakfı "Tütav" ödülünü almaya hak kazandı.

Türkiye'nin doğal güzelliklerini, sanat hazinelerini, tarih zenginliklerini, turizmini ve halkını yansıtan 50'ye yakın kitabın fotoğrafları "Sami Güner'in Objektifi" eşliğinde Dünya'ya tanıtıldı.

Romantizmini ve duygusallığını katarak güzele erişmek, esrarlı güzellikleri yakalamak için, 40 yılını Anadolu topraklarında harcayan sanatçı, fotoğrafçılığın ülke düzeyinde yayılması, sevilmesi ve gelişmesinde çok büyük bir katkı sağladı.

Fotoğraflarından oluşan afişleri, yurt içinde ve uluslararası müsabakalarda altın ve gümüş ödüller kazanarak, çeşitli başarılara imza attı.

Bilgi, beceri ve tecrübesi ile çeşitli yarışmalarda, jüri üyeliği ve başkanlıkları yaptı. Photographic Society of Japon üyesidir. Mimar Sinan Üniversitesi Fotoğraf Bölümü onur üyesidir. İfsak onur üyesi ve Fotogen Derneği Başkanı olup, Esfiap unvanına sahiptir.

Çin Fotoğrafçılar Birliği'nin Shangai'da düzenlediği ve 43 ülkeden 2500 fotoğrafçınan 12.500 eserle katıldığı Milletlerarası fotoğraf yarışmasında "Ağrı Dağı" fotoğrafıyla birinci olmuştur.

Sanatçı, 20 Şubat 1991 günü, Bursa'daki gösteri ve sergisini kapatıp Bolu'ya giderken geçirdiği trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi 1992 yılından itibaren her ölüm yıldönümünde onun adını anmak ve Ülkemizdeki fotoğraf sanatının gelişmesine katkıda bulunmak amacı ile Sami Güner Fotoğraf Yarışması düzenlenmektedir. Ek olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi Sami Güner adına bir sanat galerisi yapımını gerçekleştirip, sanatçılarımızın ve sanatseverlerin hizmetine sunmaktadır.

Sami GünerÖdülleri:
• Cumhurbaşkanlığı Takdirnamesi, 1983;
• Türk kültür ve turizmine yaptığı değerli hizmetlerden dolayı 1981 100. Yıl Armağanı ve dört ayrı plaket.
• Torino 'da bir altın madalya.
• İslamabad'da gümüş ödül.
• Çekoslovakya KarlovyVary'de fotoğraf ödülü
• 12. FIAP renkli baskı Hürriyet Gazetesi ödülü.
• 1987 TÜTAV ödülü. 1989 Kültür Bakanlığı Büyük ödülü.


EDİTÖR: Baktıkça bize ütopya gibi gelen fakat esasında kayıp şehre tanıklık eden yarım asırlık karelerin daha fazlası ise Ahmet Yavuz ve Bayburt Postası arşivinde yer alıyor... Çok eski yıllarda, varlık ile yokluk arasına sıkışmış küçük bir Anadolu kasabası olan Bayburt'un sosyal hayatını yansıtan fotoğraflar; hikâyeleriyle birlikte www.bayburtpostasi.com.tr adresinde yer almaya devam edecek. 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.