Yönetmenler Bayburt'ta yarıştı

1. Dede Korkut Uluslararası Kısa Film Yarışması ödül töreni Şair Zihni Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Yönetmenler Bayburt'ta yarıştı
Bayburt Postası - Bayburt Bilim Eğitim ve Kültür Derneği (BEKDER)  ve Kenan Yavuz Kültür Evi tarafından ortaklaşa düzenlenen 1. Dede Korkut Uluslararası Kısa Film Yarışması ödül töreni Şair Zihni Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.



Yurt içi ve yurtdışından 80’e yakın kısa film çalışmasının yer aldığı organizasyonda birincilik ödülünü “Babaannemin Caz Tutkusu” adlı kısa film çalışmasıyla Ercan Selim Öngöz, ikincilik ödülünü “Huzur Evi” adlı kısa film çalışmasıyla Ahmet Toklu, üçüncülük ödülünü ise “Anadolu’da Bir Akşam” adlı kısa film çalışmasıyla Fatih Sezgin aldı. Yarışmaya İstanbul’dan “Hasat Zamanı” adlı kısa film çalışmasıyla katılan Turan Haste ise Jüri Özel Ödülüne layık görüldü.

Emir: "İlk yılında 80 başvuru aldık"

Ödül töreni öncesinde konulan BEKDER Yönetim Kurulu Başkanı Mete Emir kısa film yarışması fikrinin nasıl ortaya çıktığından bahsederek, “Bayburt kültürel miras açısından iki önemli değer yetiştirmiş. Bunlardan bir tanesi Dede Korkut diğeri ise Bayburtlu Zihni’dir. Dolayısıyla Bayburt’un kültürel planlamasında Dede Korkut ve Bayburtlu Zihni’nin kesin olarak çok güçlü bir şekilde yer alması lazım. Onun için bu kısa film yarışmasının adını Dede Korkut kısa film yarışması olarak belirledik.” dedi.

Dede Korkut’un uluslararası kültür çevreleri tarafından yakından bilinen bir isim olduğuna vurgu yapan Emir, “Dede Korkut Türk dünyasında ise ana birleştirici değere sahip bir unsur. Ayrıca kabul etmek gerekir ki Dede Korkut’un milliyet bağının en güçlü olduğu coğrafya Bayburt’tur. Bu artık tartışma götürmez bir gerçektir. Bunu da açıkça ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

Emir, Dede Korkut’un aynı zamanda bir öykü anlatıcısı olduğuna dikkat çekerek, bu öykülerin en iyi şekilde sinemayla anlatılabileceğine vurgu yaptı. BEKDER ve Kenan Yavuz Kültür Evi olarak Dede Korkut ismini sinema yoluyla gelecek nesillere aktarmak istediklerini kaydeden Emir, “Bunu yaparken de bu alana emek vermiş ve bu alanda ilerlemeye çalışan genç arkadaşlara ilham kaynağı olmak istedik. Bunun için bir kısa film yarışması düzenledik ve bu yarışma için yurtiçi ve yurtdışından 80’e yakın başvuru oldu. Bu başvuruları Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve İletişim Fakültesi öğretim üyelerinin yer aldığı bir jüriyle değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.

Yavuz: "Bayburtlu gençler daha fazla yer alsın"


Kenan Yavuz Kültür Evi Kurucusu ve BEKDER Onursal Başkanı Kenan Yavuz ise Bayburt’un kültürel mirasının devam etmesi için buna benzer etkinliklere ihtiyaç olduğuna değinerek, Bayburtlu gençlerin kültürel etkinliklere daha fazla katılımlarının sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Bayburt’un Türk tarihinde önemli bir konuma sahip olduğunu belirten Yavuz, “Kültürel yaşam, bilim olmadan zenginliğin ve refahın olması mümkün değil. Dolayısıyla altyapının sağlam temeller üzerine kurulması gerekiyor. Bu temellerde kültürel yaşama yaslanıyor.” diye konuştu.

Kenan Yavuz kültür ögelerinin bireysel ve toplumsal ilişkilerin kurulması ve yaşatılmasında önemli bir role sahip olduğunu dile getirerek, “Diliyoruz ki önümüzdeki yıl yapacağımız etkinlikte Bayburtlu gençler daha fazla yer alsın.” dedi.



Kavcıoğlu: "Şehir kültür altyapısını sonraki kuşağa taşıyamadı. Böyle organizasyonlarla ümidimiz artıyor"


Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, Bayburt’un kültürel yaşantısından örnekler verdiği konuşmasında bu tip organizasyonların Bayburt’ta sürekli gündem konusu olan sinema için öncü rol üstlenebileceğini belirtti. Çocukluk yıllarında Bayburt’ta üç sinema salonu bulunduğunu anlatan Milletvekili Kavcıoğlu, “Köyden gelip Bayburt’ta sinemaya gittiğim zamanları biliyorum. Yıllar sonra ben ilk defa Bayburt’ta bir kısa film izledim. Böyle bir organizasyon duyduğumda samimi bir şekilde heyecan duyuyorum ve bunu sizinle paylaşmak istiyorum.”  sözlerini kullandı.

Kavcıoğlu, Bayburt’un geçmişte son derece aktif bir kültürel yaşama sahip olduğundan bahsederek, “Köyden gelip Bayburt’ta sinemaya gittiğim zamanları biliyorum. Ama benim çocuklarım şu anda Bayburt’ta sinema yok ve sinemaya gidemiyorlar. Bu da bizim için bir ayıp. Bu gerçekten bu şehre yakışmıyor ve bu insanlar bunu hak etmiyor. Maalesef seksenli yıllardan sonra göçün de etkisiyle bu şehir kültür altyapısını oluşturan bu değerleri bize ve bizden sonraki kuşağa taşıyamadı. Böyle organizasyonları gördükçe bu anlamda ümidimiz artıyor. Diğer yandan bizim de böyle organizasyonlara destek olmamız gerekiyor. Artık yeni bir nesil geliyor. Türkiye’nin her tarafından değişik kültürlerden 10 bin öğrencinin olduğu bir şehir Bayburt. Hatta yurt dışından gelen öğrenciler var. Dolayısıyla bu öğrencilerimizin burada rahat bir şekilde yaşayabileceği bir ortam sağlamamız gerekiyor. Bunun birinci şartı da insanların sosyal yaşantılarının belirli bir düzeyde olması. Nasıl ki nüfusu birçok sebepten ötürü burada tutamadıysak eğer bunu sağlayamazsak üniversite öğrencilerini de burada tutma şansımız iyice azalır.” diye konuştu.

Ustaoğlu: "Ortak değerler açısından Bayburt şanslı bir il"

Vali İsmail Ustaoğlu’da şehirlerin kimliğin ve ruhunun oluşumunda ortak değerlerin ve önemli şahsiyetlerin önemli yer tuttuğunu söyleyerek, Bayburt’un da bu yönden şanslı illerden biri olduğunu dile getirdi. Bayburt’un toplumun beslendiği ortak değerleri kendi bünyesinde yetiştiren illerin başında geldiğini belirten Vali Ustaoğlu, “Bunların başında Türk Dünyası’nda önemli bir yere sahip olan ve kadim geçmişimizde hikâyeleriyle bildiğimiz Dede Korkut’u kendi bağrında yetiştiren bir şehir Bayburt. Yine tarihimizde önemli bir yere sahip olan Bayburtlu Zihni’yi yetiştiren bir şehrimiz Bayburt. Onun için ilimizin sosyo-kültürel hayatında bu tip tarihi şahsiyetler çok önemli yer tutar.” İfadelerini kullandı.

Vali İsmail Ustaoğlu genç nesillerin yetişmesi ve bakış açılarının oluşmasında kültürel öğelerin ayrı bir öneme sahip olduklarını anlatarak, “Bu anlamda hepimizin bildiği gibi ismi üzerinden şenlikler yarışmalar düzenlediğimiz Dede Korkut da hem bizim için hem de uluslararası düzeyde çok özel bir isim. Bu organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçenlere ve Kenan Yavuz Bey’e huzurlarınızda teşekkürü bir borç biliyorum.” dedi.

Kültürel etkinliklerin toplum içerisinde yaygınlaşmasının hem tarihe hem de kültüre sahip çıkılmasıyla gelecek nesillere önemli kazanımlar sağlayacağına vurgu yapan Vali İsmail Ustaoğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Medeniyetlerin oluşması ve gelişmesinde kültüre ve tarihe sahip çıkmak çok önemli. Bu akşam buraya gelmenizin bu anlamda önemli olduğuna vurgu yapmak istiyorum. Başta Kenan Yavuz Bey olmak üzere BEKDER Yönetim Kurulu Başkanı Mete Emir’e ve yönetim kuruluna, emek verip, zahmet edip buraya gelen katılımcılara ve siz değerli halkımıza teşekkür ediyorum.”

Konuşmaların ardından yarışmada ödül alan kısa filmlerin gösterimleri yapılarak eser sahiplerine ödülleri verildi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Cihangir YILDIZ 7 yıl önce

Tunceli, Mardin ve Bayburt.. .Sinema salonu olmayan ancak kısa filim festivali yapılan iller... Bu konuda 3. olmamız güzel.
Bu konuda yer alana bir haber....
http://www.cnnturk.com/video/turkiye/sinemasi-olmayan-bayburtta-film-yarismasi

Avatar
adem 7 yıl önce

bu nasıl bir tartışma? iki yıl önce baybutta bir sinema vardı, fatih 1453 vizyona girdiği gün izlenildiğini biliyorum eğer yetmiyorsa onu bilmem. sayın vekil ” bir şeyler hakkında yakınmadan önce kendımızı ölçüp tartıp ona göre değerlendrime yapmalıyız düşüncesindeyim ” demiş . kesinlikle katılıyorum!