Prof. Koçan: “Asıl öğretmenim ait olduğum coğrafyadır”

Bayraktar Köyü'nde kurduğu Baksı Müzesi ile ressamlığının yanı sıra, müzeciliği ile de dikkati çeken Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Gaziantep Sanko Sanat Galerisi'nde "Saklı Zamanlar" temalı 46'ncı kişisel resim sergisini açtı.

Prof. Koçan: “Asıl öğretmenim ait olduğum coğrafyadır”
Bayburt Postası - Sergi açılışında konuşan Koçan, insanoğlunun doğduğundan bu yana hep daha iyi ve sorunsuz bir dünyaya sahip olma çabasında olduğunu ve bu düşüncenin hiçbir zaman değişmediğini, bu doğrultuda da formüller ürettiğini söyledi.

"Okulda, sanat eğitimimde çok şeyler öğrendim ama asıl öğretmenim ait olduğum coğrafyadır" diyen Prof. Dr. Koçan, şunları kaydetti:

"Öğretmenim tabiatla olan ilişkimdir. Tabiatta değişimi, büyümeyi, çiçek açmayı, tohum vermeyi gördüm. Her şeyin aynı kalmayacağına dair bir bakış açınız oluşuyor. Sizde zaman ve gelecek kavramı oluşturuyor. Yaşamdaki sürekliliği fark ediyorsunuz."

ESERLERİMİ GELECEKÇİ BAKIŞ AÇISIYLA YORUMLUYORUM

Köyünden çıkan ilk üniversite mezunu olduğunu anlatan Prof. Dr. Koçan, "Doğadan gelen içsellik sanatın hammaddesidir. Sanatçı kendini adamalı, sorgulamalı, sınırlarını zorlamalı. Sanatı kendi hayatından yaratmalı ve bunu derinleştirmeli" dedi.

Prof. Dr. Koçan, 1980'lerde atölyelerini ticari işe döndüğü için kapattığını ve geride anlam bırakmak istediğine vurgu yaptı.

Babasının vasiyeti üzerine Bayburt'a geri gittiğinde kültürlerinden eser kalmadığını ifade eden Prof. Dr. Koçan, "Köyümde köylülüğün kalmadığını gördüm. Halbuki derinliğim oradaydı. Eserlerimi o yüzden gelenekten yola çıkarak gelecekçi bakış açısıyla yorumluyorum" diye konuştu.


SANKO'NUN SANATLA BİRLEŞTİRİCİ OLMASI ÇOK KIYMETLİ

İlkokul ikinci sınıfı Nizip'te okuduğu için biyografisinde Gaziantep'in ayrı bir önemi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Koçan, "Sanatın merkezlerde kalmasını istemiyorum. Bu yüzden Anadolu'da birçok sergi açtım. Oralara gitmezsek eserlerimizi göstermezsek olmaz. Merkezlerin dışına gitmem gerek diye düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.

"Gaziantep derinliği ve kültürü olan bir yer. Şehirlerimize yatırımlar yapıyoruz. Ancak asıl zenginlik kültürümüzdür" diyen Prof. Dr. Koçan, şöyle devam etti:

"Gaziantep'te SANKO'nun sanatla birleştirici olmasını çok kıymetli görüyorum. Geleneksel kutnu kumaşının günümüze uyarlanmış halini SANKO Park'ta bulunan Kutnia'da gördüm, Kutnia'ya olan ilgi beni çok etkiledi. Bugünden geleceğe yönelik hayaller kurmak lazım. İnsanoğlunun bir hayatı var. Gelenekten geleceğe. Bu bizi geleceğe taşıyor. Bugün Gaziantep'i gezdim. Zeugma bizim. Atatürk öyle diyor 'Eğer derinliğimize sahip çıkmazsak, topraklarımız bizim olmaz'. Herkes gücü oranında geleceği için geçmişine sahip çıkmalı."


ZANAATKÂRLIK KAVRAMINI GELECEK NESİLLERE AKTARMAMIZ LAZIM

Zanaatkârlık kavramının, tarihten bugüne kadar bu coğrafyada var olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Koçan, "Bunu bir kültür mirası olarak gelecek nesillere aktarmamız lazım. Bu nedenle zanaata, sanata ve tabii ki yöresel değerlerimize, başta bizler sahip çıkarak çocuklara aktarmalıyız. Doğduğum köyün eski adı olan Baksı'daki müzemizin kuruluş amacı da budur" dedi.

Tuvallerinde beliren insanoğlunun soyutlaşmış gölgeler olduğuna vurgulayan Prof. Dr. Koçan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Baksı 'şaman' anlamına geliyor. Köyümün eski adının Baksı olması, şaman geleneğinin bir devamı olarak görülebilir. Heykellerden oluşan şamanik figürler üzerine kendi hayatımdan semboller var. Buradaki figürler babam ve annemin yaşam mücadelesini tarif eder. Benim resimlerimde insan bedeni kaybolmuş ancak temsili olarak silüeti görünür. Şamanik insan belki de söz konusu bilişselliğin ve teknolojinin ürettiği yeni insan olacaktır. Dolayısıyla resimlerimin öznesi şaman, bedeninin ötesinde bir temsildir.

Kendi yazgısını yüzünde taşıyan nihai öznedir. Güncel bir ikona olarak tuvalde yeniden üretilmiş, dijitalleşmenin yalnızlaştırdığı bireydir. Tasarlayamazsak geleceğimiz olmaz. İnsanlarımız kendi varlığını kafasında oluşturması lazım. Biz geçmiş miyiz yoksa gelecek miyiz diye. Biz her ikisiyiz de. Biz dünümüzü inkâr edemeyiz. Bizler dünümüzle, sanatımızla varız. Bizlerin köyden kentlere gidişi destansı bir öykü aslında. Müthiş bir yalnızlık yaşıyoruz. Gidecek başaracak ve döneceksiniz."

CAM ALTI TEKNİĞİNDEN YOLA ÇIKTIM

İstanbul'daki atölyesinde sanat çalışmalarını sürdüren ve cam altı tekniğinden esinlenerek silikonla yaptığı resimlerini Gaziantep'e getirdiğini bildiren Prof. Dr. Koçan, devamla şunları anlattı:

"Ayrıca tuval üzerine akrilik, yağlı boya ve farklı tekniklerle de resimler yapıyorum. Resim yapmak bir yaşama biçimidir. Sanatçının gerçek aracıdır. Yazarlar yazar, ressamlar resmeder, heykeltıraşlar şekil verir. Resim yapmak benim en inandığım ifade aracımdır. Dil genel ifade ile ilgilidir. Onu yücelttiğimiz zaman şiir yazarız, roman yazarız. Sanat bir arayış biçimidir. Bizim masallarımız vardı. Şimdi diziler bizi tutsak ediyor. İnsana yatırım yapmalıyız. Kişisel olarak düşüncem budur. Morali yüksek insan başarılı olur. Baksı müzemizi kurduk. İnsanlar soruyor 'ne değişti yöre insanında' diye. Niye değişsin ki? Bu bir kültürdür. Sizlerin kutnusu gibi."

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Ahmet Çağıldak 5 yıl önce

Prof.Dr. Hüsamettin Koçan’ı her girişimi için içten kutluyorum. Her adımı eşsiz, her sergisi ufuk açıcı.

Avatar
BURHANETTİN 5 yıl önce

SN KOÇAN,SEVGİLER SUNARAK,"CONSTANTİN TABURT"YANİ BAYBURT KALESİ
5 BİN YILLIK.!!!,DOLAYISIYLA,"BAYBURT KENT KONSEYİ"KURULMALI,SİZLERİN
KATMA DEĞERİ İLE,DÜNYA SIRALAMASINDA İLK ONA GİRER,SN HOCAMIZ.
SEVGİ VE MUHABBETLE

Avatar
Acem 5 yıl önce

Çağdaş vatansever milliyetçi üretken Bayburt un kültür elçisi. Baksı müzesi ile uluslararası arenada ilimizin tanıtımına büyük katkı sağladı. Onur ve gururumuz