‘Anadolu’da Kadının İzi'ni sürdü, Bayburt'a ulaştı

Ehram kumaşından üretilen özel ürünler, Veliye Martı’nın yeni yazma koleksiyonu Anadolu’da Kadının İzi'nde yer aldı.

‘Anadolu’da Kadının İzi'ni sürdü, Bayburt'a ulaştı
Bayburt Postası - Veliye Martı’nın yeni yazma koleksiyonu “Anadolu’da Kadının İzi”, Sahi’nin katkılarıyla Beyoğlu’nda sergilendi.

Bayburt ehramı, özel bir marka tarafından hazırlanan bu sergide, Türkiye genelinde üzerinde kadın emeği olan onlarca kumaş arasından seçilen 4 kumaştan biri oldu. Asmalımescit’te Adahan İstanbul’da 27 Şubat-17 Mart 2015 arası açık olan Veliye Martı’nın Anadolu’da Kadının İzi sergisiyle, heykelciklerden kilim motiflerine kadar Anadolu kadınının binlerce yıllık öyküsünü kumaşlar üzerine taşındı.

Kadın emeğine dikkat çekmeyi ve Anadolu’da el tezgahlarında dokumacılık yapan kadınlara sürdürülebilir bir destek yaratarak dokuma tezgahlarının susmamasını sağlamayı amaçlayan sergide, görücüye çıkan yapıtların basıldığı feretiko, dastar, ehram gibi Anadolu’nun birbirinden değerli yerel kumaşları hep bu el tezgahlarında üretildi. Ürünler, Sahi’nin bünyesinde özel bir koleksiyon olarak aynı şekilde üretilmeye devam edecek.

Kumaşı Sevim Ataner'in tezgâhından çıkan Bayburt'a özel 'ehram oda'


Sergide Bayburt'a ve ehrama özel oda da yapıldı. Ünlü yazma ustası Veli Martı'nın açtığı sergide görücüye çıkan Bayburt'a özel odanın ürünlerinde ise Bayburtlu Sevim Ataner'in el emeği de vardı.

Bu özel proje için Türkiye'nin çeşitli bölgelerden kadın emeği olan kumaşları seçen Veliye Martı’nın sergisinde en özel dört kumaştan biri Bayburt’ta hazırlanan ehram kumaşıydı. Ehram kumaşından yapılan ve sergilenen tüm bu ürünler Baksı Müzesi’ne teslim edilecek ve müzenin koleksiyonları arasında yer alacak.

Sergi ile ilgili Bayburt Postası’na bir açıklamada bulunan Veliye Martı, içlerinde Bayburt’ta dokunan ehramın da yer aldığı bazı ürünleri özel olarak seçtiğini söyledi. Ehram kumaşının farklı bir giysi farklı bir ürün olarak bugünkü kadın hayatına çok daha çağdaş biçimiyle girebileceğini söyleyen ünlü yazma ustası, “Ehram kumaşının yüzde yüz doğal oluşu, kadın elinden çıkışı, yani yün, benim için mükemmel ve birde yapılmayan bir şey, hiçbir yerde hiçbir şekilde yok ulaşamazsınız, bunun sürdürülmesi gerekiyor” dedi.

Günümüzde yazmacılık sanatını koruyan ve yaşatan en önemli isimlerden biri olan Veliye Martı, ehram kumaşı ile dikkat çeken ifadelerin yer aldığı açıklamasında şöyle konuştu:

"Bu projede seçtiklerim ve öne çıkardıklarım var, kumaşın öneminden dolayı. Tokat Turhal’da sırf pamuk dokuma var. Bayburt’ta ehram benim için önemli, ön plana çıkardım. Datça’da dokunan ipek önemli, Üzümlü'deki dokumalar mükemmel. Bu projemde bunları ön plana çıkardım. Diğer bölgelerden, dokuyan hanımların tabi ki isimlerini koyduk sergiye ve onların dokuduklarının yanına isimleri de yazıldı. Her kumaşın kimlik bilgisi vardı. Serginin tam amacı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, tamamen kadın emeğini ön plana çıkarmak içindi”

“Ehram kumaşı, hiçbir yerde hiçbir şekilde yok”


“Kadın emeğini geleneksel dokuma, taş baskı, kumaş üretimi, Anadolu’nun kök boyaları, yani bütün bu unuttuğumuz, geleneksel yapım tekniklerini, bugün çağdaş yorumlarla tekrar kadın emeği ve kadın hayatına nasıl yeniden katabiliriz. Bir yandan kadın emeği ile nasıl tekrar bu hayata katılır ve bizim kadınlar çağdaş kadınlarımız bunu hangi formda ve hangi tasarımda yeniden çağdaş hayatta kullanabilirler. Bugün belki ehram takmayabilirler ama o ehram kumaşı farklı bir giysi farklı bir ürün olarak bugünkü kadın hayatına çok daha çağdaş biçimiyle girebilir”

“Ehram sadece Türkiye’ye değil dünyaya tanıtılması gerekiyor”

“Ehram kumaşının yüzde yüz doğal oluşu, kadın elinden çıkışı, yani yün, benim için mükemmel ve bir de yapılmayan bir şey, hiçbir yerde hiçbir şekilde yok ulaşamazsınız, bunun sürdürülmesi gerekiyor. Bunu sadece Türkiye içinde değil dünyaya tanıtılması gerekiyor. Benim projemde biraz dünyaya açılacak sponsorum tarafından, dolayısıyla hem ehram tanıtılmış olacak hem de devamlılığını sağlayabileceğimizi düşünüyorum”

Gelenekseli korumak, geleceğe aktarmak

“Projenin devamında farklı ürünler, farklı tasarımlarla ehram dışında, perdeler olabilecek panolar ve birçok şeye dönüştürülecek ama hayatımızda fazlasıyla olabilecek ürünlere, yani az kullanılan ya da bir kere kullanılıp kenara atılacak şekilde değil. Tamamen geleneksel çalışmalarla birleştirilecek,  geleneksel yazmacılık sanatıyla birleşecek. Geleneksel boyalarla çalışılacak yani projenin amacı gelenekseli korumak, hem de günümüze taşımak ve geleceğe taşımak sadece günümüzde kullanmak değil, bunu biz geleceğe bir şekilde aktarmalıyız”

“Organik yiyecek diyorlar, peki tenimize dokunan ne?”


“Bu biraz doğal yaşamın başka bir boyutu, bugün insanlar organik yiyecek diyorlar, doğal tarım diyorlar, aslında hiç şöyle düşünmüyoruz, tenimize ne dokunuyor, derimizden ne geçiyor, öyle sentetik kıyafetler, öyle tuhaf giysiler içindeyiz ki artık, bugün burada bakıyorsun atalarımızın yaptığı biçimiyle doğal bir tezgahta, doğal boyalarla üretilmiş, koyunlardan sağılmış yapılmış ipliklerle örüyorlar ve teninize dokunan yada elinizin dokunduğu kullandığınız malzemede sizin doğal yaşamınızda artık. Ne giydiğimizi de biraz dikkat etmemiz lazım, sadece ne yiyip ne içtiğimize değil, o teneffüs ettiğimiz, derimizin teneffüs ettiği şeyin üstündeki madde ne? Neyden süzülerek geliyor hava bizim içimize. Biraz onlara da bakmak lazım aslında bu doğala dönüş sadece yiyecek de değil, bence teknolojiyi nerde ne kadar sınırlı kullanacağımız konusunda insanlığın yavaş yavaş düşünmeye başladığı bir döneme geliyoruz. Teknoloji hat safhaya geldi ama şimdi geri dönüşleri bize biraz zarar vermeye başladı. O zararı azaltmak için aslında giyimde, yiyecekte kullandığınız malzemede mobilyada her şeyde düşünmek lazım”

İlgili haber:


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.