‘Düşümde Dede Korkut masallarından bir uyarlama var’

Bayburtlu genç tiyatrocu Elif Temuçin ve eşi Erkan Uyanıksoy’un oynadığı “Fil” isimli oyuna konuk olduk.

‘Düşümde Dede Korkut masallarından bir uyarlama var’
Bayburt Postası - Bayburtlu genç tiyatrocu Elif Temuçin ve eşi Erkan Uyanıksoy’un oynadığı “Fil” isimli oyuna konuk olduk.

“Bayanlar ve Baylar! Bu; kendisini ‘Dünyanın En Büyük Sihirbazı’ olarak adlandıran bir adamın çok, çok, çok, çok, ama çok acıklı hikâyesidir. Kendisine dair çok, çok, ama çok büyük hayalleri olan bu adam, bir gün gerçek 'büyüklük' hakkında aslında hiçbir şey bilmediğini fark edecek...”

İşte bu sözlerle başlayan ve Kadıköy Moda Sahnesi’nde sahnelenen oyunun ardından Elif Temuçin ile tiyatro aşkını ve de tabi ki ardından Bayburt’u konuştuk…

Haber: Kürşat Okutmuş

Tiyatro BeReZe, 2006 yılında Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde tanışan Erkan Uyanıksoy, Elif Temuçin ve Firuze Engin tarafından kurulmuş.

- Öncesi ve sonrasını Elif’ten dinleyelim…
- Tiyatroya Ankara'da Cumhuriyet Lisesi'nde okurken Tiyatro Kolu'nda yer alarak başladım. Liseyi bitirir bitirmez de soluğu Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde aldım. Hala 2006'da kurduğumuz Tiyatro BeReZe ve 2012'de Danimarka'da kurduğumuz MishMash Uluslararası Tiyatro Topluluğu'nda çalışmalarıma devam ediyorum.

- Bayburt hayatının neresinde? 
- Bayburt deyince aklıma annem ve babamın sürekli bahsettiği Çoruh Nehri, Bayburt Kalesi, babaannemin enfes Kuymak'ı, anneannemin mis gibi kokan un helvası, galacoş (hala en sevdiğim yemektir) ve Dede Korkut masalları geliyor. 

Babam Ali Kemal Temuçin bizi her zaman bol bol okuyup düşünen, araştıran bireyler olarak yetiştirdi. Bu anlamda ona minnettarım. Ayrıca bir Türkiyeli olarak bu topraklardaki farklı dil ve kültür zenginliğinin önemini, birlikte yaşamanın gerekliliklerini bize hep anlattı. Elbette en iyi bildiği yer Bayburt olduğundan ondan uzun uzun dinledik Bayburt'u. Özellikle çocukluğunu, gençliğini dinlemek hep bir zevk olmuştur. Kişinin doğduğu toprakların tarihini, kültürünü başka kuşaklara aktarmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda babam iyi bir örnektir. Ayrıca günümüz koşullarında, 'biz en iyiyiz, en güzelizden öte, Anadolu'nun zenginliğinin bir parçasıyız' demesinin de değerli olduğunu düşünüyorum. 

- Bayburt’un kültür hayatı ile ne kadar ilişkilisin? Mevcut veya tiyatro geçmişi ile…
- Ne yazık ki Bayburt'taki son dönem tiyatro yaşantısı hakkında derin bir bilgim yok. Genel olarak Türkiye'yi ele alırsak, ne yazık ki büyük şehirlere hapsolan ve Anadolu'ya açılamayan bir tiyatro yaşantısından bahsedebilirim sanırım. Evet Anadolu'da Devlet Tiyatroları var ve bazı tiyatrolar turneler yapıyor. Ama şunu söylebilirim ki; genç kuşağın yeni diliyle, bir çok nitelikli, güzel oyun maddi ya da manevi kaygılardan Anadolu halkı ile buluşamıyor. Bunun için belediyelerin desteklerine ihtiyaç var. Umarım, tiyatroyu bilen, gönülden ilgi gösteren ve sadece prodüksiyon oyunlarıyla kazanç kaygısından uzak kişiler ileride çoğalır; ve yine umarım, Anadolu'da birçok yetenekli tiyatrocu da kendilerine bir alan yaratabilir.. 

-Bir gün Bayburt’ta sahne almak veya o kültüre dair bir oyun yazmak, sahnelemek?
- Babama çok uzun zamandan beri bir sözüm var: Dede Korkut masallarından bir uyarlama yapmak… Uzun zaman ve emek isteyen bir iş olduğundan bir türlü başlamak fırsat olmadı. Umarım kısa zamanda bu iş için kolları sıvarız. 

***

FİL Hakkında…

Fil kısa bir oyun ama sanki "az ve öz"ün tarifi. Erkan Uyanıksoy ve Elif Temuçin, fantastik öğeler içeren bu nefis masalı, fiziksel tiyatrodan pantomime esintiler içeren müthiş bir birliktelikle anlatıyorlar. Bu kez Fil'in şiirsel metninin ağırlık merkezi biraz Elif Temuçin tarafına kaymış ama ne gam! Erkan ile Elif'in bu kusursuz uyumundan "Hikâyeden Memurlar"ı izlediğimde de çok etkilenmiştim. Fil'i izledikten sonra Sami Berat Marçalı'ya "bu ikisi sadece sahneyi değil yaşamı da paylaşırmışçasına uyumlular; ya evliler ya da beraber yaşıyorlar" dediğimde Sami, "Haklısınız, onlar karı-koca" cevabını vermişti. Erdoğan Mitrani

Fizik eğitimi alırken bir arkadaşım Feynman’ın sözünü hatırlatmıştı: “Ne kadar zor olursa olsun, bir konuyu basit kelimelerle anlatabildiğin zaman gerçekten anlamışsın demektir.” Bu, her ne kadar benim yazı dilime yansımamış, yansıyamamış olsa bile doğruluğunu kanıtlayan çok olayla karşılaştım. Bunlardan biri de Tiyatro Bereze’nin oyunu: Fil.Gözümü kırpmadan izlememe neden olan Elif Temuçin ve Erkan Uyanıksoy’un oyunculuklarının tadına varmak da cabası. Selcen Gerçek

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.