Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, DSP Başkanlık Kurulu Üyeleri, Parti Meclisi Üyeleri, Ankara İl Örgütü ve diğer illerden gelen partililer ile birlikte DSP’nin kurucusu eski Başbakanlardan merhum Bülent Ecevit'i, vefatının sekizinci yılında Devlet Mezarlığı’nda bulunan kabri başında andı. Anma programına Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdraoğlu da katıldı.
Türker ve Kılıçdaroğlu, Ecevit'in kabrine çelenk koyduktan sonra saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından dua okundu. Ecevit'i ölümünün 8. yılında anarken özlem duyduklarını belirten Türker, “Aziz Genel Başkanımız, kuramcımız; Türkiye’de yalnız fikir verdiğin Demokratik Sol düşüncedeki insanların ve Genel Başkanlık yaptığın partilerin mensupları değil, bütün Türkiye senin Atatürk’ün yolunda kurduğun ve Türkiye’yi sosyal devlet anlayışına getirdiğin koşulları arzuladığı bir günde yaşıyoruz. Türkiye’de ayrıştıran, kutuplaştıran ve kendinden olmayanı ötekileştiren otoriter bir devlet anlayışından ve Türkiye’yi savaşın eşiğine getiren bu hükümetten kurtulmanın yolu Türkiye’de ciddi bir anlayışla bütün kesimlerin bir araya gelerek bu kötü gidişe dur demesi gerekiyor. Türkiye şuanda savaş noktasında ayrışmıyor, inanç ve etnik köken bağlamında yatay bir bölünmeye doğru sürükleniyor. Bizler, gücümüzün son damlasına kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de ayrılıkların değil, ötekileştirmenin yanlış olduğunu ortaya koyacağız.” ifadelerini kullandı.
Ecevit’in gösterdikleri yolda ilerlediklerini vurgulayan Türker, “Düşünce özgürlüğü olmamasına rağmen, parlamentoya girip kendimizi ifade etme özgürlüğüne baraj dolayısıyla sahip olmamıza rağmen fikir üreterek, eylem oluşturarak ve bizimle aynı duruşta olanların daha da güçlenmesini dileyerek yolumuza daha büyük bir inançla devam edeceğiz. Bizim en büyük amacımız senin düşüncelerinin iktidara gelmesidir. Şuanda Türkiye’de dürüst insanların ve emekçilerin ne yazık ki koruyucusu yok. Emekçilerin ölümlerine ve sosyal haklarının kısıtlanmasına dur diyecek, Ecevit yasalarına hayat verecek yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç var. Huzurunda söz veriyoruz, DSP’liler olarak senin yolunda yürümek için her zaman büyük bir inançla ve özveri ile çalışacağız. Allah bize senin yolunda, şuanda Türkiye Cumhuriyetini sömüren zalimlerden kurtarmayı nasip etsin. Ruhun şad olsun.” şeklinde konuştu.
Bülent Ecevit’in siyasi tarihin çok önemli bir simgesi olduğunu vurgulayan Kılıçdaoğlu ise şunları söyledi: “Onunla siyaset ahlakı, Onunla siyaset mütevazi olmayı, Onunla siyaset dürüstlüğü öğrenmiştir. O bir devlet adamıydı. Halkın gönlünde o halkın Karaoğlan’ıydı. Halkın bağrına bastığı bir siyasetçiydi. Kendisinden birisi olarak görürdü onu. Mütevazi yaşadı, düzgün yaşadı. Bütün amacı halkına hizmet etmekti. Son nefesine kadar da halkına hizmet etti. Görevimiz onun açtığı yoldan ilerlemek. Türkiye'yi çağdaş uygarlığa ulaştırmak. Bunu kuşkusuz bölünerek, ayrışarak değil, bir araya gelerek yapmak zorundayız. Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar birlikte hareket etmemizi ve beraber olmamızı zorunlu kılıyor.”
Haber: Cihan
Türker ve Kılıçdaroğlu, Ecevit'in kabrine çelenk koyduktan sonra saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından dua okundu. Ecevit'i ölümünün 8. yılında anarken özlem duyduklarını belirten Türker, “Aziz Genel Başkanımız, kuramcımız; Türkiye’de yalnız fikir verdiğin Demokratik Sol düşüncedeki insanların ve Genel Başkanlık yaptığın partilerin mensupları değil, bütün Türkiye senin Atatürk’ün yolunda kurduğun ve Türkiye’yi sosyal devlet anlayışına getirdiğin koşulları arzuladığı bir günde yaşıyoruz. Türkiye’de ayrıştıran, kutuplaştıran ve kendinden olmayanı ötekileştiren otoriter bir devlet anlayışından ve Türkiye’yi savaşın eşiğine getiren bu hükümetten kurtulmanın yolu Türkiye’de ciddi bir anlayışla bütün kesimlerin bir araya gelerek bu kötü gidişe dur demesi gerekiyor. Türkiye şuanda savaş noktasında ayrışmıyor, inanç ve etnik köken bağlamında yatay bir bölünmeye doğru sürükleniyor. Bizler, gücümüzün son damlasına kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de ayrılıkların değil, ötekileştirmenin yanlış olduğunu ortaya koyacağız.” ifadelerini kullandı.
Ecevit’in gösterdikleri yolda ilerlediklerini vurgulayan Türker, “Düşünce özgürlüğü olmamasına rağmen, parlamentoya girip kendimizi ifade etme özgürlüğüne baraj dolayısıyla sahip olmamıza rağmen fikir üreterek, eylem oluşturarak ve bizimle aynı duruşta olanların daha da güçlenmesini dileyerek yolumuza daha büyük bir inançla devam edeceğiz. Bizim en büyük amacımız senin düşüncelerinin iktidara gelmesidir. Şuanda Türkiye’de dürüst insanların ve emekçilerin ne yazık ki koruyucusu yok. Emekçilerin ölümlerine ve sosyal haklarının kısıtlanmasına dur diyecek, Ecevit yasalarına hayat verecek yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç var. Huzurunda söz veriyoruz, DSP’liler olarak senin yolunda yürümek için her zaman büyük bir inançla ve özveri ile çalışacağız. Allah bize senin yolunda, şuanda Türkiye Cumhuriyetini sömüren zalimlerden kurtarmayı nasip etsin. Ruhun şad olsun.” şeklinde konuştu.
Bülent Ecevit’in siyasi tarihin çok önemli bir simgesi olduğunu vurgulayan Kılıçdaoğlu ise şunları söyledi: “Onunla siyaset ahlakı, Onunla siyaset mütevazi olmayı, Onunla siyaset dürüstlüğü öğrenmiştir. O bir devlet adamıydı. Halkın gönlünde o halkın Karaoğlan’ıydı. Halkın bağrına bastığı bir siyasetçiydi. Kendisinden birisi olarak görürdü onu. Mütevazi yaşadı, düzgün yaşadı. Bütün amacı halkına hizmet etmekti. Son nefesine kadar da halkına hizmet etti. Görevimiz onun açtığı yoldan ilerlemek. Türkiye'yi çağdaş uygarlığa ulaştırmak. Bunu kuşkusuz bölünerek, ayrışarak değil, bir araya gelerek yapmak zorundayız. Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar birlikte hareket etmemizi ve beraber olmamızı zorunlu kılıyor.”
Haber: Cihan
