Akdağ: "Memlekete hizmet aşkı 16 Nisan'da zirve yapacak"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Şair Zihni Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen, AK Parti Bayburt İl Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, güçlü bir Türkiye için referandumda "Evet" diyeceklerini söyledi...

Akdağ: "Memlekete hizmet aşkı 16 Nisan'da zirve yapacak"
Bayburt Postası - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Şair Zihni Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen, AK Parti Bayburt İl Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Ağdağ, burada yaptığı konuşmada, Bayburt teşkilat üyelerinin AK Parti sevdalısı olarak memlekete hizmet aşkıyla dolu olduğunu belirterek, bu aşkın 16 Nisan'da zirve yapacağına inandığını ifade etti.

Bayburt'tan yüksek bir 'evet' oyu çıkacağı konusunda kendisinden önceki konuşmacıların hemfikir olduğunu anlatan Akdağ, katılımcılara yönelttiği, "Referandumda Bayburt'u 'evet' oylarında Türkiye birincisi yapmaya var mısınız?' sorusuna katılımcılardan "evet" cevabı aldı.
Günün gelip çattığını, 16 Nisan'a iki ay kaldığını vurgulayan Akdağ, "Biz iki ayımızı bütünüyle referanduma kilitlenerek, milletimize doğruları anlatarak, milletimizin bu hususta sorduğu suallere en doğru cevapları vermek için hazırlanarak geçireceğiz." diye konuştu.


Akdağ, anayasa değişikliği için neden mücadele ettiklerini ve yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin bilgileri içeren kitapçığı katılımcılara göstererek, her bir oyun peşine düşmek gerektiğini kaydetti. Kafası karıştırılmış kişileri sabırla dinleyip onların suallerine cevap vermek zorunluluklarının bulunduğunu anlatan Bakan Akdağ, şöyle devam etti:

"Çünkü Türkiye'de ana muhalefet partisinin başındaki kişi Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının işi gücü yalanla, dolanla milletin kafasını karıştırmaya çalışmak. Yapabilecekleri başka bir şeyin olmadığını da biliyorlar. Yakın bir zamanda Sayın Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesine veryansın etti. Halbuki işleri, güçleri bunların öteden beri Anayasa Mahkemesine gitmek, öyle değil mi? Çünkü Sayın Başbakanımız çok güzel bir ifade kullanmış, benimde çok hoşuma gitti. Diyor ki 'Millet AVM'ye gidiyor, bunlar AYM'ye gidiyor.' Bu sefer taleplerinin tamamen yüzde yüz hukuksuz olduğunu bildikleri için Anayasa Mahkemesi'nin üzerine gitmeye çalışıyor."

"Türk milletinin feraseti ak ile karayı birbirinden ayırt etmeye yeter"

"Yahu arkadaş, sen milletin önüne götürülecek bir referandum için neden Anayasa Mahkemesini zorluyorsun ya da başka tarafları zorluyorsun ki sonuçta buna millet karar vermeyecek mi?" eleştirisinde bulunan Akdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

"Dün o Anayasa Mahkemesinin kurulmasına 'evet' diyen anayasayı oylayan da bu milet değil miydi? O zaman niye milletten korkuyorsun arkadaş? Gelsin milletin önüne sandık koysun, millet baksın. Allah'ın izniyle bu büyük Türk milletinin feraseti ak ile karayı birbirinden ayırt etmeye yeter. Sen ne merak ediyorsun ? Anayasa Mahkemesine yükleneceğine git millete meseleni anlatmaya çalış. Bir çaresizliğin içerisindeler aslında. Bu çaresizliktir ki onları yalana, dolana itekliyor. Bu meseleye karşı çıkanların, 'hayır'cı cephenin en büyük yalanlarından birisi şu, diyorlar ki 'bu Türkiye'nin üniter devlet yapısını bozar, Türkiye'yi parçalar.' Peki? Bizim de aklımız var Allah'a şükürler olsun. Bu Türkiye'nin üniter yapısını, birliğini parçalıyorsa, Kandil'den Cemil Bayık neden buna karşı? Bunlar senelerdir bu memleketi parçalamaya, bölmeye çalışmıyorlar mı? Sayın Kılıçdaroğlu, bu tertemiz insanların şehrinden Bayburt'tan sana sesleniyorum, HDP, PKK ve FETÖ ile yan yana durmaktan vazgeç, sadece kendine zarar veriyorsun."


Bu kesimde yer alanların son zamanlarda enteresan bir şey daha dillendirmeye başladıklarına dikkati çeken Akdağ, "Bunu da Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seven, Recep Tayyip Erdoğan'a itimat eden insanlara söylüyorlar, 'iyi hoşta peki Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra ne olacak? Cenab-ı Hak kıymetli Cumhurbaşkanımıza hayırlı uzun ömürler versin, hayırlı hizmetler nasip etsin ama o da bir fanidir, öyle değil mi? Sayın Cumhurbaşkanımız da herkes gibi bir fanidir, bu dünya hayatında Cenab-ı Hak'kın kendisine biçtiği o tertemiz rolü yerine getirecek, milletine hizmet edecek." dedi.

"Bunların problemi aslında milletle ama bunu söyleyemiyorlar"

"Hiç kimse korkmasın 15 Temmuz'u Türkiye'ye yaşatan bu millet, Allah'ın izniyle Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra da yeni Recep Tayyip Erdoğan'ları kendisine lider olarak seçecektir. Milletin feraseti buna yeter." ifadesini kullanan Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Recep Tayyip Erdoğan siyaset sahnesine AK Parti'nin Genel Başkanı olarak çıktığı zaman, 'muhtar bile olmaz.' diyorlardı. Öyle değil mi ? Onların, 'muhtar olamaz.' dedikleri Recep Tayyip Erdoğan, bugün 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti'nin, bütün mazlum milletlerin gözünü dikip de 'Türkiye.' dediği bu büyük milletin Cumhurbaşkanı oldu hem de sizin tertemiz oylarınızla."

Millete güveneceklerini, millete itimatın esas olduğunu anlatan Akdağ, "Bunların problemi neyle biliyor musunuz? Bunların problemi aslında milletle ama bunu söyleyemiyorlar." diye konuştu.

Akdağ, 1946'da demokrasiye geçmek üzere bir teşebbüs olduğunda pabucun pahalı olduğunu görenlerin oyları açıktan attırdığını ancak gizliden saydığını belirtti.

Bunların demokrasiden anladıklarının o taraftan bugüne gelen hikayeden belli olduğunu ifade eden Akdağ, "Sonra millet o tertemiz mübarek insanı ve arkadaşlarını rahmetli Menderes'i iş başına getirdi. Bizim ezanı şerifimiz, hürriyetine kavuştu bu memlekette. Dedelerimiz Bayburt'ta, Erzurum'da bütün Türkiye toprağında ezanı şerifi duyunca secdeye kapandılar, toprağı öptüler. Sonra ne oldu? 1960'da yine bu CHP zihniyetinin desteklediği bir darbeyle onları şehit ettiler." dedi.

"Milletin iradesinin ve gücünün karşısında çark ettiler"

Akdağ, "Tek adam olacak" diyenlere şu cevabı verdi:

"Biz geriye döndüğümüz zaman tarihe bakıp, 'sizin tarihiniz tek adamlık.' dediğimiz zaman Mecliste kavga çıkarıyorlar, 'söyleyemezsiniz.' Söylesek de söylemesek de tarihi nasıl yalanlayacaksınız? Gerçek böyle yani 60'ın mecmualarını getirip de yarın biz bu salonlarda gösterdiğimiz zaman, o tertemiz Anadolu insanının dar ağacına götürüldüğü resimleri gösterdiğimiz zaman, CHP'lilerin o gün darbeden sonra söylediklerini, yazdıklarını, çizdiklerini gösterdiğimiz zaman utanmayacak mısınız ? Yüzünüz kızarmayacak mı?"

Bakan Akdağ, bunların 28 Şubat'ta da aynısını yaptıklarına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu ülkenin insanına zulmedilirken darbecilerin yanında durdular, onların şakşakçısı oldular. 27 Nisan'da aynısını yaptılar. E-muhtıra verildiği zaman tuttular onu da destekleyen açıklamalar yaptılar. Bu ülkeyi bir kan gölüne çevirmeye çalışan, sokakları savaş meydanına çevirmeye çalışanlara Gezi'de destek oldular. Olmadılar mı? 15 Temmuz'da bunların bir kısmı tanklara alkış tuttular, sonra pabucun pahalı olduğunu görünce, milletin tavrını görüncede ne yaptılar ? Çark ettiler çark... Milletin iradesinin ve gücünün karşısında çark ettiler. 16 Nisan'da bu aziz Türk milletinin iradesinin karşısında bir kere daha çark edecekler."

Bazı kişilerin "Yasama ile yürütme birbirinden ayrılmayacak, bir tek kişiye verilecek." dediğini anlatan Akdağ, şöyle devam etti:

"Biraz önce hep birlikte rahmetli Turgut Özal'ı, Necmettin Erbakan'ı, Alparslan Türkeş'i, Süleyman Demirel'in açıklamalarını beraber dinledik. Dikkat edin bakın, aklıselim sahibi bütün liderler geçmişte bu sistemi arzu etmiştir. Niye? Aslında bu sistem yasama ile yürütmeyi birbirinden ayırıyor. Aslında bu sistem Meclis'in yetkilerini Meclis'e veriyor, Cumhurbaşkanı'nın ve hükümetin yetkilerini Cumhurbaşkanı'na veriyor. Buna kim karar veriyor? Meclis'e gidecek milletvekillerini kim seçecek? Siz seçeceksiniz. Cumhurbaşkanı'nı millet seçecek."


"Onlar doğru konuşmuyorlar"

Meclis'in seçtiği iradenin, milletin iradesini yansıtacağına dikkati çeken Akdağ, şunları söyledi:

"Bundan niye korkuyorsun, bunda yanlış ne var? Onlar doğru konuşmuyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının endişe ettiği husus bence şudur: Bu şekilde güçlenen, istikrarlı hale gelen ve koşmaya başlayan Türkiye hızla refah seviyesini artıracak, memleket büyüyecek, güçlenecek, terör bir daha kafasını kaldıramayacak kadar ezilecek, onlara siyaset sahnesinde yer kalmayacak. Sistemden falan endişe ettikleri yok, endişe ettikleri kendi nefisleri, hırsları."  

Akdağ, HDP ve PKK'nın da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı çıktığını aktararak şöyle konuştu:

"Onlar da bu PKK terörünün sonunun gelmeye başladığını hissediyorlar ama korkunun ecele faydası yok. Allah'ın izniyle biz güçlü bir Cumhurbaşkanlığı ile güçlü bir Meclis'le güçlü bir yürütmeyle, bakanlar heyetiyle özcümle güçlü bir Türkiye ile o terörün kırdığımız belini kafası ile ezmeye kararlıyız.16 Nisan bize, çocuklarımıza, gençlerimize çok daha güzel bir gelecek ifade ediyor."

Açıkça söylenmediğine ancak kapalı kapılar ardında "18 yaşında genç nasıl seçilipte Meclis'e gidecekmiş?" ifadelerinin kullanıldığına işaret eden Akdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Niye gitmeyecekmiş? Gençlerimiz bizim geleceğimizdir, onlarla iftihar ediyoruz ve onlara itimat ediyoruz. Nasıl ki o gençlerimizi 20'li yaşlarında bu vatana bekçilik yapmak için itimat edip sınırlarımıza hatta sınır ötemize gönderiyorsak onların TBMM'ye girmelerini de şerefle destekliyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemi demek, hızlı hareket eden ve önümüzü gördüğümüz bir Türkiye demek."

Sağlıkta dönüşümün ikinci dönem stratejisi hazırlanıyor

Akdağ, gelinen noktada ihtiyaçlar değiştiği için sağlıkta dönüşümün ikinci dönem stratejisini hazırladıklarını söyledi. Sağlıkta dönüşümü uygulama noktasında büyük sıkıntılar çektiklerini dile getiren Akdağ, "Nasıl Danıştay kapısında bekledik, Anayasa Mahkemelerinin kapılarında sıkıntılar çektik, bürokrasinin dirençleriyle karşılaştık. Biz bu dönüşümü yaparken karşımıza o SSK çıktı, bizim kendi kurum bürokratlarımız Başbakanlığa rapor gönderdiler, 'Bu iş Anayasaya aykırıdır.' diye. Enteresan değil mi? Bütün o zorlukları aşa aşa bir yere geldik sağlıkta her alanda." dedi.

Akdağ, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak için yürümenin yetmeyeceğini belirterek "Acele bir işiniz olduğunda aheste aheste yürür müsünüz yoksa Allah ne kadar kuvvet vermişse koşar mısınız? Biz koşmak istiyor muyuz? Biz bu memleketi koşar adım muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak istiyor muyuz? İşte o zaman anayasa referandumuna da 'Evet' diyoruz." görüşünü aktardı.

Bayburt'a yapılan sağlık yatırımlarına ilişkin bilgi veren ve hastanelerdeki dönüşümü anlatan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maliye Bakanımız Bayburt milletvekili diye sadece bu dönüşümü Bayburt'a mı yapacağız? Yok. Bunu bütün Türkiye'deki şehirlere yapıyoruz. Allah izin versin, biz inşallah Cumhurbaşkanlığı Sistemini de referandumdan geçirelim, 2023'e gelmeden Türkiye'deki bütün devlet hastanelerini istisnasız bu hale getireceğiz."

"Bu partiyi öz be öz Türk milleti kurdu"

Akdağ, milletin hizmetin en güzeline layık olduğunu ifade ederek ederek şunları kaydetti:

"AK Parti'yi siz kurdunuz. AK Parti, birtakım nevzuhurların, sermayedarların, medyanın ya da Türkiye'deki vesayet ortaklarının kurduğu bir parti değil. Bu partiyi öz be öz Türk milleti kurdu. Bugüne kadar siz sırtladınız, bugüne siz getirdiniz ve Allah'ın izniyle 16 Nisan'da da 'Evet' kararını yine siz vereceksiniz." 

Toplantıya AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Mehmet Yüksektepe, AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, Belediye Başkanvekili Halit Gündoğdu, AK Parti İl Başkanı Hakan Kobal ve partililer katıldı.

Bakan Akdağ, daha sonra Bayburt Öğretmenevi'nde basına kapalı gerçekleştirilen Bayburt Sağlık Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
seko69 7 yıl önce

geldi gazı verdi gitti.. öyle bir anlattı ki, sanırsın ki Bayburt sağlıkta çığır açmış, hiçbir sorunu yoktur.. öyle cihazlarımız varmış ki duyunca aklım gitti.. ama bu şehrin evlatları bir diş çekimi, anjiyo vb. hastalıklarda çevre illere gidiyor.. Erzurum'u sağlıkta geliştir gel Bayburt'ta kahramanlığını yap.. bu şehrin sorunlarını herkes biliyor ama ne yazık ki çıkar ilişkisi, makam mevki hastalığı için herkes susuyor..sustukça Bu şehir bitiyor..