Burç: "Kurultayımız 15 Mayıs'ta Ankara'da"

Tüzüğün 63. maddesinin işletilmesi için T.C. Anakara 12. Sulh Hukuk Mahkemesine müracaatta bulunan 16 il başkanından biri olan Burç, "08.04.2016 tarihli T.C.Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesinin Esas No:2016-280, 2016-660 Karar no ile kongrenin yapılmasına karar verilmiştir. 'Açılış ve yoklama, Kongre divan heyetinin seçilmesi, Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması, Genel Başkanın açılış konuşması, MHP'nin tüzüğünün 63. maddesinin 4 fıkrasının bu toplantılarda büyük kongre delegelerinin 20'de 1'nin teklifi ile gündemdeki sıranın değiştirilmesi veya bir konunun gündeme alınması talep edilebilir. Olağanüstü toplantılarda Genel Başkan, Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu seçimini yapılabilir şeklindeki teklifi görüşüp ve karar bağlamak üzere belirtilen gündem doğrultusunda tüzük değişikliği amacı ile toplantı çağrısı yapmak üzere', Ayhan Erel, Ali Sağır ve Mehmet Bilgiç'i görevlendirmiştir" diye konuştu.

Tüzük kurultayı isteyenlerin MHP'yi hedef alan bir hareket olarak gören çevrelerin kasıtlı olduğunu söyleyen Burç, "Bu ülkücü iradenin isteğidir. Genel merkezdeki o yönetimi seçende, tüzük kurultayı için imza veren 548 kişi de ülkücü iradenin ta kendisidir. Bunun için bu durumu MHP'ye muhalif olarak hareket olarak görülmesi  kabul edilmez. Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş, "Fikir ve siyaset mücadelemizi birbirimizi incitmeden, yalan ve iftira bataklığına düşmeden, kibir ve çıkarcılıkla kirlenmeden, Türk töresinin icapları ve İslam ahlakının dışına çıkmadan yürütmeliyiz derdi, biz de öyle yapmalıyız" şeklinde konuştu.

Açıklamasında genel merkez yöneticilerinden Semih Yalçın'ın ülkücülere ithamlarını hatırlatan Burç, "Hani ülkücü, ülkücünün öz kardeşi idi. Aziz milletimiz kendi hakkını, hukukunu, tesis edecek, şeref ve namusunu emanet edecek fikirleri ve bu fikirlerin sahibi Ülkücüleri aramaktadır. Yıllardır kendi arkadaşlarına iftira atan, paralelci, dev solcu diye ithamlarda bulunan, küfürbazlık yapan, ülkücü iradeye saygı gösteremeyen bu gibi yöneticileri bu millet ibretle seyretmektedir. Bizim şeref ve namusumuz, ülkücülüğümüz ne size, ne kendine siyasi itibar için hak ve hakkaniyetten uzaklaşan hiçbir kimseye malzeme değildir. Emanet ettiğimiz fikrimizin ve şerefimizin hakkını vermeyecek hiçbir kişi ve gruba itimadımız olamaz. Bizim ve aziz milletimizin hakları, şeref ve namusları, fikir ve ülkü sahibi ülkücülere, ülkücü iradeye emanettir" ifadelerini kullandı. 

Burç, medya, köşe yazarları, AK Parti hükümetine  göndermelerde bulunduğu açıklamasını şöyle tamamladı: 

"MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi yerden yere vuranların bir anda Bahçeli yanlısı kesildiğini söyleyen Burç, "Seçimlerde MHP ve Devlet Bahçeli'yi yerden yere vuranlar, hakaret edenler birden bire Devlet Bahçeli'ci oldular. MHP'ye televizyonlarda hiç yer vermeyen A Haber grup toplantılarını canlı vermeye başladı. Çünkü değişimle AKP'nin planları bozulacak ve AKP İktidardan düşecek de ondan. Delegeleri korkutarak, aklını çelerek, MHP'deki AKP'nin işine yarayan statükonun devamını istiyor." 

"Yeni Şafak ve Akit Gazetesi yazarlarından Nurettin Veren, Abdurrahman Dilipak, Hüseyin Öztürk gibi yazarlar MHP’nin kurultay süreci ile ilgilenmeye başladılar. Sayın Nurettin Veren Biz Ülkücüyüz MHP’liyiz. Beraber yürüdük biz bu yollarda diyenler, Nisan 2004 Milli Güvenlik Kararlarında Nurculuk ve Fethullah Gülen faaliyetleri ile mücadeleye karar veren, kararın altına imza atan RTE değil mi? Neden 10 yıl beklediniz ve 17-25 Aralık'tan sonra yollarınız ayrıldı. Sayın Hüseyin Öztürk ülküden bahsediyor. Sizin gibi aktroller MHP ve ülkücülere akıl veremez. Biz 47 yıldır bu hareketin içindeyiz. Siz ve sizin gibi aktrollerin seçimlerde AKP'ye nasıl çalıştığını iyi biliyoruz. Siz Oslo’dan, Habur’dan, Dolmabahçe’den bahsedemezsiniz. Sayın Abdurrahman Dilipak da Türk töresinden bahsediyor.Türkü bilmeyen Şeyh Şamil'i bilmeyen atasını bilemez. Türk Töresine göre toy toplamak için yola çıktık. Ülkücü iradeyi, MHP'yi iktidara taşımak için tüzük değişikliği istiyoruz. 12 Eylül öncesi 'Türk müsün , Müslüman mısın' laflarını ortaya atarak böldünüz. Bizler Tanrı Dağı kadar Türk, Hıra Dağı kadar Müslüman’ız. Dokuz Işık'tan bahsediyorsunuz. İyi okuyamamışsınız, 9 Işık'ta İslam ahlakından bahsediyor. Milliyetçiliği ayaklar altına alarak milliyetçiliğe küfür edenler ülkücüye akıl veremezler. Sizin gibi zihniyetler 12 Eylül'den önce Hicret etmişti. Ülkücüler ise cihat ederek 5 bin şehit vermişti. Siz ülkü denen nazlı gelini bilemezsiniz. Siz AKP değirmenine su taşımaya devam edin, bırakın da ülkücü ve MHP'li kendi işini kendi halletsin. Siz çok meraklanmayın."

"Türkiye, kanlı eylem alanı haline gelmiştir"

"Türkiye yakın siyasi tarihinin en karanlık ve bunalımlı döneminden geçmektedir. Milli kimliğimiz sorgulanmakta, milli değerlerimiz ayaklar altına alınmakta, milli birliğimiz sarsılmakta, milli varlığımız tehdit edilmekte, terör azmış, bölücülük hız kazanmış, PKK silahlı şehir ayaklanması başlatmıştır. Terör örgütünün siyasi maşaları, özerklikten federasyona, bağımsız Kürt devletine giden yolu hayâsızca ilan etmektedir. İhanet kol gezmekte, Türkiye adım adım bir kardeş kavgasına sürüklenmektedir. Türkiye içeride bölünmenin, dışarıda savaşın eşiğine gelmiştir. AKP Hükümeti Türkiye'yi Suriye bataklığına sürüklemiştir. Türkiye terörü örgütlerinin serbestçe hareket ettiği kanlı eylem alanı haline gelmiştir. PKK, PYD, YPG, İŞİD, DHKPC aklınıza gelecek tüm terör örgütleri at oynatmaktadır. Karşınızdaki tablo her yönüyle topyekûn bir iflas, zillet ve hezimet tablosudur. Bu gidişata dur diyecek, 15 Mayıs'ta yapılacak olan MHP olağanüstü kurultayı ile ülkücü iradenin tecellisi ile MHP'nin tek başına iktidara gelmesi ile Allah'ın izniyle son verecektir. MHP kurultayında ülkücü irade tecelli edecektir. Değerli il başkanlarım ve dava arkadaşlarımla, genel başkan adaylarımla çıktığımız bu kutlu yolda başarılı olacağımıza güvenimiz sonsuzdur. Ülkümüz göklerde sancak/Biz Allah'ın huzurunda eğiliriz ancak."