Kadınların örtünme özgürlükleri, bu ülkede CHP zihniyeti tarafından siyasileştirildiği ana kadar hiç sorgulanmamıştı.

Hayatın normal seyrinde akan bir inanç özgürlüğü idi. Oysa şimdi bütün bu sebebiyet verdiği sorunlardan bihaber bir CHP tavrı, mesafe kat etmiş gibi görünüyor.

CHP’ye yeni dâhil olan ama belli ki aslında hiç Refah ya da Saadet Partili olmamış bir milletvekili ve yine CHP’li bir müftü vekil insanların hafızalarıyla alay edercesine CHP’yi bu manevi alandaki kirlerinden arındırmaya çalışıyorlar.

Umarım bunu başarsınlar; ama işe önce inançlarımızı CHP’ye borçlu olmadığımız gerçeğinden başlayarak…

Benim naçizane kendilerine tavsiyem şu olur. Bu millet artık yakın ya da uzak tarihine çok meraklıdır.

O nedenle de haşa olmamış şeyleri, varmış gibi ifade etmek yerine, yapılanları itiraf ederek yeni bir şey söylemeye çalışsınlar.

Aslında CHP onlardan belli ki farklı bir alana açılım bekliyor. Ama onlar sanki CHP klasiklerini dillendirerek kendilerinden beklenenin farkında değil-miş gibi yapıyorlar.

Milli Eğitim bakanlığı aslında Başörtüsüne özgürlük getirmedi. “Kıyafet serbestliği oluşturdu” demek demokrasiyi daha iyi anlaşmışların yorumu olacaktır.

Oysa yine o hasarlı zihniyetler konuyu eski reflekslerle değerlendirdiler ve başörtüsü ekseninde yorumladılar.

Demokrasiyi tek hedefe doğru yorumlayan tahammülsüzler, aslında kendilerinin ne denli anti-demokrat olduklarını da bu vesileyle ortaya koymuş oldular. Her insanın giyinme özgürlüğü elbette vardır.

Fakat giyinmeme özgürlüğünde dünyanın medeni sayılan tüm toplumlarının ön gördüğü ahlak sınırlarını da hatırlatmak isterim.

Bugün kapanmanın toplumsal ahlakı tehdit eden bir yönünü kimse ifade edemez. Fakat giyinmeme özgürlüğünü bu boyutuna rağmen savunanlar hep daha fazla hoşgörüye sahip olmuştur; başörtüsü düşmanları tarafından.

Bu acı gerçeği gözden kaçırmadığımızda aslında başörtüsüne karşı tahammülsüzlük gösterenlerin endişelerine dair de bir fikir edinmek mümkündür.

Korkuların asıl kaynağı, nefsani beklentilerin yiyeceği darbe, kadınları daha çok cinsel obje konumuna sokan gözlerin yiyeceği sansürdür.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İldeniz Kutlutöre 10 yıl önce

Benim inandığım Allah, yarattığı en güzel varlıklar olan kadınların, saçlarını düşman ilan etmez. Örtünme ile ilgili Nur ve Ahzap surelerindeki o iki ayetin nüzul sebeplerine bakmadan, kadınları zapturapt altına almak için yorumlar yapıldı, şimdi de dayatmalar... Şu hale bakınız, kadının dudağı, yanağı, kaşı, gözü değil de saçı "fitneye sebep olduğu için" örtülmeliymiş... Işid ve Taliban zihniyeti bu...

Avatar
Safak Güngör 10 yıl önce

Yazının içerisine siyaset sokmadan konuyu ele almış olsaydınız konunun başlığındaki amaca yönelik bir yazı olduğu anlatan bir yazı olurdu. Fakat CHP ile başlayıp devam edince yazının siyasi bi ÇIKAR kazanım peşinde olduğunuz sonucu çıkmaktadır. "Madem konuya siyaseten yaklaştınız o zaman insanların GÜNAH İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ (AKP vekilin ifadesi) olduğu sözünden yola çıkarak bırakın insanlar günah işlesin." NOT: Ahlak kuralları içerisinde olmak kaydıyla kıyafet özgürlüğünden yanayım.