Çok önce kaleme aldığım "Atatürk kim diye sorsalar" başlıklı yazımda, okuyan Atatürk’ten söz etmiştim.

“Şu Çılgın Türkler” adıyla Turgut Özakman’ın yazdığı kitabın 600’ncü sahifesinde Büyük Taarruz gecelerinden birinde Atatürk’ün Reşat Nuri Bey’in “Çalıkuşu” adlı romanını okuduğundan…

Bugün biraz daha ayrıntı verelim: Başkomutan Akşehir de eski bir Rum evinde kalıyordu. Gazi öğleyin uyandı. Tıraş olup aşağıya indi. Mahmut bey, Salih ve Muzaffer bekliyorlardı. Ali Metin Çavuş kahvesini getirdi. Önce düşmanda bir hassasiyet olup olmadığını sordu. Az önce İsmet Paşa telefon edip bilgi vermişti: “Yokmuş efendim” En önemli sorun buydu. Memnun oldu: “Biliyor musunuz gece Reşat Nuri bey’in Çalıkuşu romanını okumaya başladım. Çok beğendim. İhmal edilmiş Anadolu’yu ve genç bir hanım öğretmenin yaşadığı zorlukları, ne güzel anlatmış. Bitirince İsmet’e vereceğim. Sonra sizler de okuyun.”

Mahmut bey, “Savaşa beş kala roman okuyabiliyor…” diye düşündü, “…M. Kemal Paşa’yı, M. Kemal Paşa yapan da herhalde bu özelliği olsa gerek…” (Malta Sürgünleri Bilal N. Şimşir S. 389)

Büyük Taarruz gecesinde roman okuyabilen Paşa acaba 22 yaşında bir teğmenken ne okuyordu?

Bu sorunun cevabını da “Atatürk’ün Bütün Eserleri” adıyla Kaynak Yayınlarından çıkan kitabın 1. Cildinden okuyalım.

Atatürk’ün 2 numaralı not defterinden... Mehmet Zeki Paşa tarafından 1901 yılında çevrilip yayınlanan bir eser… Mareşal Moltke tarafından yazılmış. “Külliyatı Ulüm ve Fünun-ı Harbiyyeden 1846 Danimarka seferi…” Bu kitaptan aldığı notları, not defterine kaydediyor. Bu defterde Dünya ülkeleriyle ilgili topladığı ilginç bilgiler de var. Hicaz-Ağır aksak, Suz-nâk makamından olduğunu belirttiği şarkı sözleri de var. Elbette günlük duyguları da…

Eserin 2. Cilt’in de hatıra defterinden (7 Kasım 1916-25 Aralık 1916) notlar arasında okuduğu kitaplardan da söz ediyor. Mustafa Kemal artık Paşa’dır ve 35 yaşında 16. Kolordu Komutanıdır.

İşte not defterinden örnekler:

1 Aralık 1916 günü için bir not: “Allah’ı İnkar Mümkün müdür?” (Filibeli Hilmi) adlı eseri okuyorum.
3 Aralık 1916: “Allah’ı İnkar Mümkün mü?” eserini bitirdim.
4 Aralık 1916: Kitap okumakla vakit geçirdim.
6 Aralık 1916: Mebadi-i Felsefe (Georgel Fonsgrive) adında bir eseri okumaya başladım.
7 Aralık 1916: Evde öğleye kadar kitap okumak.

10 Aralık 1916: Kemal bey’in (Namık Kemal) Makalat-ı Siyasiye ve Edebiye’sini okudum. İkinci kitabın sonunda idim, bitti. Arıburnu raporunu okudum. Sonra Neşet bey (Neşet Bora) Çapakçur Cephesine ait muhabere yazısını okudu. Kemal Bey’in “Tarihi Osmanisini” takibe başladım. Yemekten evvel Emin Bey’in (Mehmet Emin Yurdakul) Türkçe şiirleriyle Fikret’in (Tevfik Fikret) Rübab-ı Şikestesinden aynı zeminde parçalarını okuyarak bir karşılaştırma yapmak istedim. İkisi de başka başka güzel."

Bu konuda verilecek örnekler çoktur. Ama Atatürk’ün neler okuduğunu anlamak için Anıtkabir Derneği Yayınlarından çıkan “Atatürk’ün Okuduğu Kitaplar” adlı 24 Ciltlik eseri ve nasıl okuduğunu anlamak için de Kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun hatıralarını okumak gerekir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.